Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Metni Cevapları

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim metni cevapları ve soruları, Ata Yayıncılık 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 173-174-175-176-177 ( Teması)

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Metni Cevapları

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Metni Cevapları

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Metni Cevapları

Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim Metni Cevapları Sayfa 173

Hazırlık Çalışması

En beğendiğiniz hikâye ve roman yazarının adını arkadaşlarınızla paylaşınız. Ardından yazarın, eserlerini nasıl yazdığıyla ve yazdıklarının kendi hayatından izler taşıyıp taşımadığıyla ilgili yaptığınız araştırmalardan edindiğiniz bilgileri açıklayınız.

Cevap: Sait Faik Abasıyanık’ı çok beğeniyorum. Yazdığı kitaplar kendinden ve hayatından izler taşımaktadır. Çünkü yazan insanlar kendi duygu ve düşüncelerini kitaba geçirirler. Bu duyguları aktarırken başka isimler ve hayatlardan bahsetseler bile yine de tam kendilerinden ayrışamazlar.


Yazar 1935 yılında Kütahya’nın Emet ilçesinde doğmuştur. Uzun yıllar ilkokul öğretmenliği yapmış daha sonra yazarlığa geçmiştir. Romanlar, hikâyeler, radyo ve televizyon oyunları yazmıştır. Çocuk edebiyatı alanında verdiği eserlerle birçok ödül almıştır. Eserleri arasında: “Fadiş, Dört Kardeştiler, Kafdağı’nın Ardına Yolculuk, Tuna’dan Uçan Kuş, Uçan Motor, Neşeli Boyacı vb.” gibi kitaplar yer almaktadır.

YAŞADIKLARIM VE DÜŞLEDİKLERİM

Çocukluğumda çok yaramaz bir kızdım. Annem, eşe dosta benden söz ederken “Benim kız öyle yaramaz ki gün olur düz duvara tırmanır, gün olur gökyüzüne kement atar.” derdi. Annemin bu sözlerini, hep belleğimin başköşesinde sakladım. Pek çok kez kendimi, kimliğimi, bu sözleri ölçüt alarak irdeledim. Anneme hep hak verdim. Nice büyüsem, olgun- laşsam da ben hep, o gökyüzüne kement atan kız olarak kaldım.

“Gökyüzüne kement atmak” deyimi mesleğimle de örtüşüyor. Başka bir deyişle, yazma eylemimin özeti oluyor. Çünkü eserlerimi yazarken bir bakıma gökyüzüne kement atıyorum. Düşler, düşünceler, türlü fanteziler, en çok da yüreğime sığdıramayacağım kadar sevgi ve coşku yakalıyorum. Yetmiş iki kitabı, işte o ganimetlerle yazdım. Ne var ki okurlarım, eserlerimin yazılışlarıyla ilgili olarak yaptığım bu kısa ve öz açıklamayı hiçbir zaman yeterli bulmadılar. Eserler yazılmadan önce, yazılış aşamasında ve hatta yayımlandıktan sonra olup bitenleri ayrıntılarıyla bilmek istiyorlar. Bu yüzden, yurt çapında gerçekleştirdiğim söyleşilerde, çocuk ve genç okurlarım sıklıkla,

Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim Metni Cevapları Sayfa 174

romanlarımın ve öykülerimin yazılış serüvenini soruyorlar. Aynı soruları içeren pek çok mektup ve e-posta da alıyorum. Kitap fuarlarında, yüz be yüz, aynı soruları yöneltenlerin sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Demek ki her kitabın yazılış öyküsü, okuyanda merak uyandırıyor. Ben de okurlarımı yanıtsız bırakmamaya özen gösteriyorum. Onları yanıtlarken aklıma neler geliyor neler! Belleğimin derinlerine yuvalanmış olan nice anılar, birden dirilip ortaya çıkıyor. Şaşırıp kalıyorum. Sonunda, bu anıların pek çoğunun, eserlerimin yazılışını tetikleyen ögeler olduğunun bilincine vardım. Yaşam boyu, beni derinden etkileyen, sevindirip coşturan, güldürüp şaşırtan, içimi acıtıp ağlatan, ürkütüp korkutan nice olayla karşılaşmışım. Nicelerini canımı dişime takarak göğüslemişim. Sonra her şeyi sindirip özümsemiş, bileştirerek, bin bir renkli çiçek demetini andıran öykülere, romanlara dönüştürmüşüm.

Bu durumda, kısa bir öyküden uzun soluklu bir romana değin, her eserin yazımını tetikleyen, bir ya da birkaç çok önemli etken olduğu kesinlik kazanıyor. Okurlarım, işte o etkenlerin peşindeler. Neden, nasıl, nerede, kim, hangi?.. gibi sorularla o tetikleyiciye ulaşmaya çalışıyorlar. Ulaştıklarında da çok mutlu oluyor, “Demek öyleymiş, demek böyleymiş…” diyerek doygunluklarını keyifle dışa vuruyorlar. Bence bu merak; okurların, okudukları kitapların içeriğiyle özdeşleşmelerinden kaynaklanıyor. Okurların bu özdeşleşme özellikleriyle ilgili olarak öylesine çok örnek var ki! İlk gençlik yıllarımda, Alkatras Kuşçusu adlı romanı okumuş, filmini de görmüştüm. Birkaç yıl önce, San Francisco’ya gittik. Kenti gezerken o romandaki olayların yaşandığı Alkatras cezaevini de görmek istedim. Orası artık, tutukevi değildi. Bizim gibi meraklılara açık bir müze görünümündeydi. Hücreleri gezerken sanki Alkatras Kuşçusu olarak adlandırılan hükümlüyü görür gibi oldum. Öyle bir etkilendim ki! Romanı, yeniden yaşar gibiydim.

Dan Brown’ın (Den Bıravn) Da Vinci Şifresi adlı kitabını okuyan kimi insanların, romandaki Saint Sulpice (San Sulpis) Kilisesi’ni görmek için Paris’e koştuklarını da biliyoruz. Günümüzde, televizyon dizilerinin oluşturulduğu mekânların türbe gibi ziyaret edilmesi de bir başka canlı örnek… Okuduklarımla özdeşleşmekten kaynaklanan bu tür yoğun coşku ve duyguları, geziler sırasında dünyanın dört bir yanında da yaşıyorum. Özbekistan’a gittiğimde ilk işim, Amin Maalouf’un (Emin Malof) kitaplarındaki eski Semarkant’ı aramak oldu. Oraya ulaşmak için, içimde dayanılmaz bir istek belirdi. Rehber bu isteğime hiç de sıcak bakmadı. “Eski Semerkant’ta, kerpiçten yapılma, yıkık birkaç duvar kalıntısından başka bir şey yok. Bunun için kent dışına çıkmaya, zaman harcamaya değer mi?” dediyse de ben direndim. Gerçekten eski Semerkant’tan, birkaç yıkık kerpiç duvardan başka bir şey kalmamıştı. Ama ben, o yıkık duvarların dibine çömeldim. Sırtımı binlerce yıllık kerpiçlere dayayarak neler düşledim bir bilseniz! Bir an, gözlerimin önünde, kitaplarda betimlendiği hâliyle efsanevi Semarkant Sultanı Afrasyap bile canlandı…

Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim Metni Cevapları Sayfa 175

1. ETKİNLİK

a) Metinde yer alan anlamını bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarını belirleyiniz. Ardından metinden hareketle bu kelime ve kelime gruplarının anlamını tahmin ediniz.

Cevap:

Etkinliği tamamladıktan sonra anlamını tahmin ettiğiniz kelime ve kelime gruplarının anlamlarına TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten bakınız. Bunları tahminlerinizle karşılaştırınız.
b) Anlamını öğrendiğiniz kelime ve kelime gruplarını cümle içinde kullanınız.

Cevap:

düz duvara tırmanmak : Sabırsızlığından neredeyse düz duvara tırmanacaktı.
irdelemek : Hayatı çok irdeleyen biriydi.
gökyüzüne kement atmak : Sen bence boşuna uğraşıyorsun nerdeyse gökyüzüne kement atıyorsun.

2. ETKİNLİK

Aşağıdaki paragrafta kişilerin, nesnelerin ya da diğer şeylerin yerini belli belirsiz tutan kelimeleri bularak altlarını çiziniz.

Cevap:

“Dün sabah okula geldiğimde ‘Biri seni arıyor.’ dediler. Biraz okulun içinde dolaştım ve beni arayan kişinin kim olduğunu bulmaya çalıştım. Bu arada herkes beni arayan kişinin kim olduğunu merak etmeye başladı. Arkadaşlarımın birçoğu benimle beraber o kişiyi aramaya başladı. En sonunda okulun içinde yabancı birinin olduğunu fark ettim ve ona ‘Kimi arıyorsunuz?’ dedim. Adam şaşkın bakışlarla ‘Seni arıyorum Oğuz.’ dedi.”

Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim Metni Cevapları Sayfa 176

3. ETKİNLİK

Aşağıdaki kelimeleri belgisiz zamir görevinde kullanarak cümleler oluşturunuz.

biri-kimi-herkes-hepsi-birkaçı-bazısı

Cevap:

4. ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri örnekteki gibi uygun zamirlerle tamamlayınız.

Cevap:

5. ETKİNLİK

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle yanıtlayınız.

1. Yazarın annesi, kızından bahsederken hangi örnekleri kullanmaktadır?

Cevap: Yazarın annesi, kızından bahsederken “gün olur düz duvara tırmanır, gün olur gökyüzüne kement atar “örneklerini kullanmaktadır.

2. Yazar “gökyüzüne kement atmak” deyimiyle mesleğini neden örtüştürmektedir?

Cevap: Mesleği zor ve imkansız gibi bir şeyi talep etmek olduğu için mesleğini örtüştürmektedir.

3. Yazarın okurları, yazarın eserlerini yazarken yaptığı açıklamayı neden yeterli bulmamaktadır?

Cevap: Yazarın okurları, yazarın eserlerini yazarken yaptığı açıklamayı yazılış aşamasında ve hatta yayımlandıktan sonra olup bitenleri ayrıntılarıyla bilmek istedikleri için yeterli bulmamaktadır.

4. Yazarın anıları, kitaplarına nasıl etki etmiştir?

Cevap: Yazarın anıları, kitapları yazmayı tetiklemiş. Her şeyi sindirip özümsemiş, bileştirerek, bin bir renkli çiçek demetini andıran öykülere, romanlara dönüştürmüş.

5. Yazar Alkatras Cezaevi’ne gittiğinde neler yaşamıştır?

Cevap: Yazar Alkatras Cezaevi’ ne gittiğinde Alkatras Kuşçusu olarak adlandırılan hükümlüyü görür gibi olmuş.

Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim Metni Cevapları Sayfa 177

6. ETKİNLİK

Metinle ilgili düşüncelerinizi aşağıya yazınız.

Cevap:

Okuduğum metni beğendim çünkü bu bir başarı öyküsü.

Okuduğum metni beğenmedim çünkü

Okuduğum metin okuru etkilemek amacıyla yazılmış. hayat hikayesini anlatarak kendini tanıtmak amacıyla yazılmış.

7. ETKİNLİK

Öğretmeninizin, çoklu medya ortamından “Yazarlar nasıl yazmaya başlar?” sorusuna cevap olarak belirlediği videoyu izleyiniz. Daha sonra videonun vermek istediği iletiyi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Bu etkinliği öğretmenizle birlikte sınıfta yapmanız gerekir.

8. ETKİNLİK

“Yazar olmak ister miydiniz?” ve “Eğer yazar olmak isteseydiniz hangi türde eserler meydana getirmek isterdiniz?” sorularıyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi nedenleriyle arkadaşlarınıza açıklayınız.

Cevap: Evet, bende yazar olmak isterdim. Bu Dünya’ da belirli bir sonra ayrılacak ve öleceğiz. Öldükten sonra bile hatırlanmak ve eserler bırakarak adımın yaşamasını istiyorum. Hiçbir insan öldükten sonra unutulmak ve yok olmak istemez. Bu istek insanın doğasında olan sonsuzluk istediğidir. Eğer yazar olsaydım roman ve hikayeler şeklimde kitaplar yazardım. Bu kitapların içerisine hayal dünyamı ve kendi yaşadıklarımı saklar , ümit ve hayal kırıklarımla her romanda yeniden yaşardım. Duygularımı ifade etmenin ve gizli perde arkasından Dünya’ma bu şekilde ışık tutmak isterdim.

9. ETKİNLİK

Ebru, resim, heykel, sinema, tiyatro, edebiyat, müzik vb.” sanat dallarından birini seçiniz. Daha sonra seçtiğiniz sanat dalıyla ilgili bir bilgilendirici metin yazınız.

Cevap: Edebiyat ve sinemadan çok hoşlanıyorum ama ebru sanatı da bana çekici ve güzel geliyor.

Ebru Sanatı İçin Gerekli Malzemeler
Mat ve emici özelliği bulunan, Hamur kağıt,
Kitre adı verilen yapıştırıcı, tekne(içerisine kitre konulup hazırlanır),
Boyalar(oksit sarı, oksit kırmızı, oksit siyah, lahur çivit mavisi en fazla kullanılan renklerdir.)
Teknenin içerisine kitre konulur ve uygun kıvam alana kadar kitre eklenir. Oluşan sıvı ince bir tülbentten süzülerek temizlenir.  Farklı renklerde olan toprak boyalar ezilerek uygun duruma getirilir. Bu şekilde hazırlanmış olan boyalara sığır ödü konularak; 15 gün beklemesi için dinlendirilir. Bekleme işlemi tamamlandıktan sonra sulandırılarak hazır hale getirilir.

Gelecek Derse Hazırlık

1. Kukla sanatıyla ilgili araştırma yapınız ve edindiğiniz bilgileri defterinize kendi ifadelerinizle not alınız.

Cevap: Kukla, tek aktörlü, üç boyutlu, taklit ve söze, karşılıklı konuşmaya dayalı geleneksel seyirlik bir oyundur. Kukla; bez, tahta, karton benzeri malzemelerden yapılır. Anadolu’da köylüler arasında “bebek, çömce gelin, karaçör” gibi isimlerle yaygındır. Bilinen bazı kukla oyunları şunlardır; İki Garip Kardeşler, Sahte Esirci, Cinli Yazıcı, Gül ile Fidan, Üvey Anne, İncili Çavuş, Kahyanın Hilesi, Hain Kız, Anadolu Köyünde Düğün v.b. dir. Karagöz ve Hacivat gölge oyunu ama kuklaya benzer bir oyundur.

2. Evdeki malzemelerden yararlanarak bir kukla yapınız.

Cevap: Size önerdiğimiz bu kuklaları ailenizle rahatça yapabilirsiniz.

***Yaşadıklarım Ve Düşlediklerim metni cevapları (Sayfa 173-174-175-176-177) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
120
clap
28
angry
27
love
18
unlike
6
happy
6
sad
5
confused

29 Yorum

Yorum Yap