Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek metni cevapları ve soruları, Ferman Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 30-31-32-33-34-35-36-37 (Erdemler Teması)

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 30

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler bize o kişi hakkında ne tür bilgiler verir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Cevap: İnsanların aklından ne geçerse dilleri de onu söyler. O nedenle insanların konuştuklarına bakarak onların eğitim düzeyi, kelimelerine bakarak da kültürel birikimlerini öğrenebiliriz.

Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Okuma sırasında eleştirel okuma stratejisine uygun olarak yazarın düşüncelerine katılmadığınız bölümleri işaretleyiniz. İşaretlediğiniz bölümleri arkadaşlarınızın işaretlediği bölümlerle karşılaştırınız.

  • Cevap:

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek

Ben gelmedim dava için Benim işim sevi için
dizeleriyle yüzyıllar ötesinden seslenen Yunus Emre bir başka şiirinde;
Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz.
diyor; dünyanın geçiciliği karşısında sevmenin, sevilmenin daha önemli olduğunu vurguluyor.
Ozanımız Karacaoğlan,
Kınamazlar güzel sevse yiğidi,
Güzel sevmek koç yiğide ar değil.
diyerek güzel seven yiğidin kınanamayacağını, sevmenin utanılacak bir şey olmadığını dile getiriyor.
Sait Faik de her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor…*
Edebiyatımızdan pek çok başka örnek verilebilir… Sayısız sanatçımızın, sayısız eserinde sayılamayacak kadar çok kullandığı sevi, sevgi, sevgili, sevim, sevimli, sevinç, sevinçli gibi sözlerimiz, en eski dönemlerinden bu yana yüzlerce yıldır Türkçemizde var olan sevmek sözüne dayanmaktadır.

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 31

İlk yazılı kaynaklarımızda seb- biçiminde geçer bu sözümüz… Eb sözünün ev, sab sözünün sav olması gibi seb- sözü de Türkiye Türkçesinde de sevmek biçiminde değişmiştir. Bu ses değişikliğinin Türk lehçelerinde farklı biçimlerde yaşanması sonucunda sevmek sözü Türk yazı dillerinde ve lehçelerinde değişik biçimlerde kullanılmaktadır. Farklı sözlermiş gibi görünse de bütün bu biçimler Eski Türkçe dönemindeki seb- köküne dayanmaktadır.

Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde ‘Sevgi ve bağlılık duymak.’, ‘Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.’, ‘Çok hoşlanmak.’, ‘Okşamak.’, ‘Yerini, şartlarım uygun bulmak.’ gibi beş ayrı anlamda kullanılmaktadır. Bu anlamlardan ‘Yerini şartlarını uygun bulmak’ insanlar için olduğu kadar bitkiler ve hayvanlar için de söz konusu olabilmektedir. Örneğin, bir insanın sıcak yeri tercih etmesi, bir çiçeğin güneşli yerde daha hızlı büyümesi sevmek sözünün yerini, şartlarını uygun bulmak anlamıyla kullanılmasıdır.

Türkçede sev- kökünden türetilmiş pek çok sözümüz bulunmaktadır: Sevecen, ‘acıyarak ve koruyarak seven’ anlamındadır. Yabancı kökenli şefkâtli ve müşfik de aynı anlamdadır. Sevecenlik ise ‘acıyarak ve koruyarak sevme’ karşılığındadır. Sever sözü, barışsever, çiçeksever, dilsever, hayırsever, vatansever, yardımsever, yurtsever gibi pek çok birleşik sözde seven kimse için kullanılırken severlik sözü de sever olma durumunu ifade etmek üzere birleşik söz yapımında yer alır.

insanı ‘bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu’ ise yine sev- kökünden türemiş olan sevgidir. Sevgi beslemek ‘sevgi duymak, sevmek’ anlamındadır. Sevginin yoğun olarak sergilenmesi durumu için ise sevgi seli sözünü kullanırız. Sevgili sözü sevgiden türemiştir ve ‘sevgi ve bağlılık duyulan’ anlamındadır. Bu sözün ikinci anlamı ise sevilen ve âşık olunan kimsedir. Bu anlamdaki sevgili sözünün yakın anlamlı karşılıkları ise yavuklu, dost, yar, canandır. Arapça kökenli aşk sözünün Türkçe karşılığı sevidir. Yunus Emre’nin de kullandığı bu söz aşın sevgi ve bağlılık duygusu anlamındadır. Görür görmez seven, âşık olan kimse için Türkçede kullandığımız sözümüz şıpsevdidir. (…) ‘Sevinç duymak’ anlamındaki sevin-, sevinme, seviniş, sevinç sözlerine de kaynaklık etmiştir.

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 32

‘îstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan, çoşku’ anlamında kullandığımız sevinç sözüyle yapılan sevinç yaşları (veya gözyaşları) dökmek ‘sevinçten ağlamak’, sevinci kursağında kalmak ‘bir engel sebebiyle hayal kırıklığına uğramak’, sevincinden ağzı kulaklarına varmak ile sevinçten uçmak ise ‘çok sevinmek’ anlamlarında dilimizin söz varlığında yer almaktadır. ‘Sevinci olaıı ve sevinç veren’ karşılığında kullandığımız sevinçli, ‘sevinci olmayan, sevinç vermeyen’ karşılığında kullandığımız sevinçsiz de aynı köke dayanmaktadır. ‘Maddi, manevi mutluluk içinde yaşama’ ve ‘durumundan, yaşantısından memnun olma duygusu’ anlamlarındaki yaşama sevinci de bu sözle yapılmış birleşiktir (…)

‘Sevilmeyen, hoşa gitmeyen bir davranışta bulunan kimseler’ için alay yollu söylediğimiz söz de sevsinler biçimindedir. İçinde sevgi, sevmek gibi sözler geçmese de bazı sözlerimiz de bu anlamlarda kullanılmaktadır: ‘Çok sevgi ve özen göstermek’ anlamındaki üzerine titremek, ‘birine karşı sevgi veya ilgi duymak’ anlamındaki yakınlık duymak bu sözlerimizden bazdandır.
Değindiklerimizin yanı sıra Türkçenin söz varlığında sev- kökünden türemiş ya da bu sözle birleşikler yapılmış daha pek çok sözcüğümüz var. Bu sözlerimizi Türkçe Sözliik’ten veya sanal ortamdaki sözlüğümüz Güncel Türkçe Sözlük’ten öğrenebilirsiniz. Ayrıca, yabancı kökenli olmalarına karşın Türkçenin söz varlığında yüzlerce yıl kullanılmış olan sevda, muhabbet., aşk ile bu sözlerden türemiş sözcüklerden bazıları hâlâ günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

Şükrü Halûk AKALIN (1956-…)

Adana’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1989 yılının Ağustos ayına kadar Çukurova Üniversitesinin Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Eğitim Fakültelerinde Türk Dili dersini okuttu. 1996 yılında profesör unvanını aldı. 2001 yılında Türk Dil Kurumu başkanlığına atanan yazar, bu görevi 2012 yılına kadar sürdürdü.

1. ETKİNLİK

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 33

Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.

Cevap:

Kelime/Kelime Grubu: ozan: halk şairi.
Cümlem: Geçen gün bizim köye bir ozan geldi.

Kelime/Kelime Grubu: sevi : sevme işi, sevgi
Cümlem: Sevi dolu dünyalarımız olsun.

Kelime/Kelime Grubu: sevgili: İnsanın sevdiği kişi için kullandığı bir tür sıfat.
Cümlem: Benim sevgilim çok çok güzel.

Kelime/Kelime Grubu: lehçe: bir dilin eski zamanlarında ayrılan kolu
Cümlem: Türkçenin lehçeleri çoktur.

Kelime/Kelime Grubu: yurtsever: yurdunuz seven kimse
Cümlem: Bu vatanı yurtseverler kurtaracaktır.

2. ETKİNLİK 

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

1. Sevgi ile ilgili kimlerin sözüne yer verilmiştir?

Cevap: Sait Faik Abasıyanık, Karacaoğlan, Yunus Emre gibi önemli şair ve yazarların sözlerine yer vermiştir.

2. Dilimizde sevgi mesajı veren atasözlerini TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten araştırınız.

Cevap: ki gönül bir olunca samanlık seyran olur.  / Kalp kalbe karşıdır / Gülü seven dikenine katlanır

3. Yunus Emre, “Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz.” dizeleriyle sizce ne anlatmak istemiştir?

Cevap: Bu dünyanın gelip geçici olduğu ve bu geçici dünyada hiç kimsenin kalbini kırmaya değecek bir şey olmadığı anlatılmaktadır. Çünkü bütün insanlar ölümlüdür ve öldüklerinde hiçbir şeyi yanlarında götüremezler.

4. “Sev-” sözcüğünden türeyen kelimeleri ve anlamlan söyleyiniz.

Cevap: Sevgi, sevilmek, sevgili, sevi kelimelerini sayabiliriz.

5. İçinde “sevgi, sevmek” gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan sözcük gruplan nelerdir? Anlamlarıyla birlikte söyleyiniz.

Cevap: kara sevda, aşık olmak, çok bağlanmak, yürekten bağlı olmak, yüreği yanmak, sevdalara düşmek sözcük gruplarını sayabiliriz.

3. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız. Neden bu başlıkları tercih ettiniz? Açıklayınız.

Cevap: SEVGİ BAĞI / DÜNYAYI SEVGİ KURTARACAK

4. ETKİNLİK 

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 34

Yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilen cümlelere “nesnel yargı bildiren”; yanlışlığı ya da doğruluğu kişiye göre değişen, yorumlanabilen cümlelere “öznel yargı bildiren” cümleler denir. Yukarıdaki açıklamadan yararlanarak yazarın metinde kullandığı öznel ve nesnel yargı bildiren cümleleri tespit ediniz. Aşağıya bu cümlelerden örnekler yazınız.

Öznel Yargı Bildiren Cümleler

Cevap: “Güzel sevmek koç yiğide ar değil.” / “Dünya kimseye kalmaz.”

Nesnel Yargı Bildiren Cümleler

Cevap: “Sait Faik de her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor.” / “Edebiyatımızdan pek çok başka örnek verilebilir…”

5. ETKİNLİK 

Aşağıda, okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar, bu paragrafta anlatım biçimlerinden biri olan açıklayıcı anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden açıklayıcı anlatım örneği bularak örneğinizi noktalı alana yazınız.

“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde ‘Sevgi ve bağlılık duymak.’, ‘Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.’, ‘Çok hoşlanmak.’, ‘Okşamak.’, ‘Yerini, şartlarını uygun bulmak.’ gibi beş ayrı anlamda kullanılmaktadır. Bu anlamlardan ‘Yerini şartlarım uygun bulmak’ insanlar için olduğu kadar bitkiler ve hayvanlar için de söz konusu olabilmektedir. Örneğin, bir insanın sıcak yeri tercih etmesi, bir çiçeğin güneşli yerde daha hızlı büyümesi sevmek sözünün yerini, şartlarını uygun bulmak anlamıyla kullanılmasıdır.”

Cevap: “Edebiyatımızdan pek çok başka örnek verilebilir… Sayısız sanatçımızın, sayısız eserinde sayılamayacak kadar çok kullandığı sevi, sevgi, sevgili, sevim, sevimli, sevinç, sevinçli gibi sözlerimiz, en eski dönemlerinden bu yana yüzlerce yıldır Türkçemizde var olan sevmek sözüne dayanmaktadır.”

6. ETKİNLİK 

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 35

Okuduğunuz metinde yazarın kullandığı düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama, örneklendirme, tanık gösterme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, benzetme) belirleyiniz. Seçtiğiniz düşünceyi geliştirme yolunu örnekleyen paragrafı noktalı alana yazınız.

Cevap: Örneklendirme yolunu kullanmıştır yazar: “Sait Faik de her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor…*”

7. ETKİNLİK 

Herhangi bir hazırlık yapmadan sınıfınızda “sevginin gücü” konulu bir konuşma yapınız. Arkadaşlarınızdan yaptığınız konuşmayı değerlendirmelerini isteyiniz.

Cevap:

SEVGİNİN GÜCÜ

Dünyadaki en güçlü duygunun nefret olduğunu savunanlar vardır. Hayır ben bu görüşe katılmıyorum. Bence en kuvvetli duygu sevgidir. Geçen sene ninem vefat edince onun çiçeklerinden bazılarının solduğunu gördüm. Onlara 1 ay boyunca ben baktım ve biraz sevgi gördüklerinde yeniden nasıl yaşama tutunduklarını gördüm. O zaman anladım ki sevginin gücü dünyadaki en büyük güçmüş.

8. ETKİNLİK 

Defterinize 2. etkinlikte araştırdığınız atasözlerinden biriyle bir hikâye yazınız. Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarım belirleyiniz. Ardından yazacağınız hikâyenin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz.

Cevap:

GÜZEL SEVMEK KOÇ YİĞİDE AR DEĞİL

O zamanlar liseye giden Edip, bir gün okul dönüşü onu görür görmez yemeden içmeden kesilmişti. Elinde seramikten bir vazo taşıyordu. Vazonun üzerinde alaim-i sema renkleri yani gökyüzünün bütün ışıltıları vardı. Günlerce haftalarca odasından çıkmadı Edip. Aç kaldı susuz kaldı ama terk etmedi sevda onu. Herkes horladı, ayıpladı bu durumunu. O ise herkese aynı cevabı verdi: Utanmıyorum hiçbir şeyden çünkü güzel sevmek utanılacak şey değil dedi. Bir gün odasında ölü buldular Edip’i…Aşk yarası ölümcül olmuştu onun için.

9. ETKİNLİK 

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 36

Aşağıda Eleanor H. Porter (Elenor H. Portır) tarafından yazılan Pollyanna (Polyanna) adlı eserin iki farklı çevirmen tarafından yazılmış, iki farklı baskısından bölümler yer almaktadır. İki metni dil, anlatım ve içerik yönünden karşılaştırınız. Metinlerin farklı ve benzer yönlerini yazınız.

1. Metin

O haziran sabahı, Polly Harrington (Poli Heringtm) mutfağa biraz telaşla girdi. Pek telaşlı biri değildi aslında; hatta sakin tavrıyla övünürdü. Ancak bugün telaş içindeydi, oradan oraya koşuşturuyordu. Mutfakta bulaşıkları yıkayan Nancy (Nensi), şaşkınlıkla onu izliyordu. Polly Hanım’ın mutfağında sadece iki aydır çalışıyor olmasına rağmen onun telaşsız, sakin tavrını çoktan öğrenmişti.
“Nancy!”
“Buyrun hanımefendi,” dedi Nancy neşeyle; bir yandan da elindeki sürahiyi kurulayarak.
“Nancy,” -Polly Harrington’ın sesi artık sertleşmişti-“ben seninle konuşurken, elindeki işi bırakıp sadece benim söylediklerimi dinlemeni istiyorum.”
Zavallı Nancy’nin yüzü kızarmıştı. Sürahiyi alelacele tezgâha bırakıp bezi de üstüne koydu, sürahi az kalsın devriliyordu ama Nancy’nin kıpırdamaya hiç niyeti yoktu.
“Haklısınız hanımefendi, bundan sonra öyle yapacağım,” diye kekeledi, sürahiyi düzeltti ve hızlıca döndü. “İşimi yapmaya devam ediyordum çünkü bu sabah bana bulaşıkları hemencecik halletmemi söylemiştiniz.”
Hanımefendi kaşlarını çattı.
“Bu kadar yeter, Nancy. Senden açıklama istemiyorum. Dikkat kesilmeni istiyorum.”
Sessizce içini çeken Nancy “Haklısınız hanımefendi,” dedi. Bu kadını memnun edecek bir şey olup olmadığını düşündü. Nancy daha önce hiç başka bir yerde “çalışmamıştı”; ancak hasta annesi aniden dul kalınca, üç küçük kardeşiyle birlikte ortada kalmışlardı.
Annesi onu geçimlerini sağlamak için bir şey yapmaya zorladı ve Nancy, tepedeki bu büyük evin mutfağında kendine bir iş bulabildiği için çok sevinmişti. Neredeyse on kilometre uzaklıktaki The Comers (Dı Komırs) kasabasından gelen Nancy, Polly Harrington T sadece eski Harrington Malikânesi’nin hanımı olarak biliyordu, bir de kasabanın en zenginlerinden biri olarak. Tabii bu iki ay önceydi. Şimdi onun, yere bir bıçak düşse ya da bir kapı çarpsa hemen kaşlarını çatan, -gerçi bunlar olmadığı zaman da gülmeyi aklına pek getirmeyen- sert, gayet ciddi bir kadın olduğunu biliyordu.

Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Cevapları Sayfa 37

2. Metin

Bir haziran sabahı Bn. Polly Harrington telaşla mutfaktan içeri girdi. Oysa, böyle davranmak hiç de âdeti değildi. O gün nedense, pek tedirgin, pek de telaşlı görünüyordu.
Nancy, yıkadığı tabakları durularken, şaşırarak başını kaldırdı. Buraya geleli ancak iki ay olmuştu ama, bu süre hanımının telaşı hiç sevmediğini öğrenmesine yetmişti.
“Nancy!”
Hizmetçi kız, elindeki sürahiyi durulamayı sürdürürken, neşeyle “Buyrun efendim!” dedi.
Bn. Polly’nin sesi sertleşmişti:
“Nancy, ben bir şey söylerken elindeki işi bırakıp beni dinleyeceksin, anlaşıldı mı?”
Kızcağız utançla kızardı. Masanın üzerine devirdiği sürahiyi çarçabuk düzeltip “Peki efendim!” dedi. “Baş üstüne, efendim. Bu sabah bulaşık yıkarken elimi çabuk tutmamı emretmiştiniz, ben de onun için siz konuşurken işime devam ettim efendim.”
Hanımı kaşlarını çatarak “Yeter!” diye bağırdı. “Senden lafebeliği değil, dikkat istemiştim!”
Nancy hanımının böyle konuşmasına üzülmüştü; içini çekmemek için kendini zor tuttu. Acaba bu kadına hiçbir zaman kendini beğendiremeyecek miydi? İşte bunu çok merak ediyordu. Daha önce hiçbir yerde çalışmamıştı. Hastalıklı annesi dul kalınca, Nancy de annesiyle üç küçük kardeşine bakabilmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Kızcağız on kilometre kadar uzaktaki kasabalarından buraya gelmişti. Bayan Polly Harrington büyük Harrington Köşkü’nün hanımıydı. Harringtonlann da şehrin en eski, en zengin, en iyi ailelerinden biri olduğu biliniyordu. Yalnız, bütün bunlar genç kızın iki ay önceki düşünceleriydi. Şimdi ise hanımını sert, somurtkan bir kadın olarak tanıyordu. Bu kadın kapı şöyle biraz hızlı vurulsa, yere bir şey düşü verse hemen kaşlarını çatıyordu.

Farklı Yönleri

Cevap: 1. metinde yazar anlatıcının kendi cümleleri daha fazladır. İkinci metinde ise kahramanların dili daha fazla öne çıkmıştır.

Benzer Yönleri

Cevap: İki metinde de olay, yer, zaman aynıdır. Olay örgüsü de benzer şekilde kurulmuştur.

***Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek metni cevapları Sayfa (30-31-32-33-34-35-36-37) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
7
clap
2
unlike
1
happy
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

1 Yorum

Yorum Yap