Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)

Pastör’ün Savaşı metni cevapları ve soruları, Ferman Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 282-283-284-285-286-287-288 (Bilim ve Teknoloji Teması)

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 282

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

İnsanlar hayatlarını kolaylaştırmak için neler yapıyorlar? Siz hayatınızı kolaylaştıracak bir icat yapacak olsaydınız ne icat ederdiniz? Nedenleriyle anlatınız.

Cevap: İnsanlar hayatlarını kolaylaştırmak için çeşitli icatlar yapmıştır. Örneğin tekerleğin icadı hem o dönem insanları hem de bizim için çok ve hayatı kolaylaştıran bir gelişmedir. Ben bir icat yapacak olsam ışınlanmayı icat etmek isterdim. Çünkü bir yere bir anda ve zahmetsizce gitmek bence mükemmel bir olay.

Metni özetleyerek okuma stratejisine uygun olarak okuyunuz. Bunun için metni türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında aşağıdaki soruları cevaplayınız.

• Metinde anlatılan olay nedir?

Cevap: Metinde anlatılan olay kuduz aşısının icadıdır.

• Metindeki karakterler kimlerdir?

Cevap: Metindeki karakterler Louis Pasteur, Joseph Meister, Jasph’in anne ve babası ve iki doktordur.

• Metinde anlatılan olay ne zaman, nerede geçmektedir?

Cevap: Metinde anlatılan olay Pasteur’un çocukluk yılları ve 1885 yılının Temmuz ayında geçmektedir.

• Metnin serim, düğüm ve çözüm bölümünde neler anlatılmaktadır?

Cevap:

Serim bölümü: Dole kentine kuduz bir kurdun dadandığının ifade edildiği bölüm.

Düğüm bölümü: Kentteki insanların kurttan dolayı korku içinde olmaları, Pasteur’un kuduzu yenmek için kendisine söz vermesi, Pasteur’un yaptığı çalışmaların anlatılması, Joseph adlı bir çocuğun kuduz bir köpek tarafından ısırılması, Joseph’in anne ve babasının Pasteur’a aşı için yalvarmaları

Çözüm bölümü: Aşının Joseph’i iyileştirmesi ve Pasteur’un adının bilim tarihine altın harflerle yazılması.

Pastör’ün Savaşı

Uzun zaman önce, Fransa’nın Jura Dağlan bölgesinde bulunan Dole adındaki küçük şirin bir kentin sakinlerine, kuduz bir kurt dadandı… Geceleri ortaya çıkan bu kudurmuş hayvan, ineklere, koyunlara ve insanlara saldırıyordu. O zamanlar, kuduz hastalığına yakalananların hiçbir kurtuluş çaresi yoktu. İnsanların bu amansız hastalığa karşı bildikleri tek tedavi yöntemi, kuduz hayvan tarafından ışınlan yeri, kızgın demirlerle yakıp, dağlamaktı. Fakat bu acı verici tedavi, çoğu zaman işe yaramazdı.

Tüm kent halkı, bu kudurmuş kurt ortadan kaybolana kadar ne rahat bir nefes alabildi ne de huzur içinde bir uyku uyuyabildi. Erkekler geceleri duydukları en küçük bir tıkırtıda, ellerine silahlarını alıp kapı önlerine fırladılar.

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 283

Kadınlar, büyük bir endişe ile koşup çocuklarına sarıldılar. Çocuklar ise başlarına çektikleri yorganlarının altında, korkudan tir tir titreyerek sicim gibi gözyaşları döktüler.
Bir şekilde kendisini uykunun kollarına bırakabilenler ise rüyalarında gördükleri salyalar saçan ağzı ve kıpkırmızı gözleriyle vahşi kurdun korkusuyla, yataklarından çığlıklar atarak uyanırlardı…
Onları teselli etmek, her zaman olduğu gibi yine annelere düşerdi…
İşte o çocuklardan bir tanesinin adı, Louis Pastör’dü (Lui Pastör)…
Zaman içinde kurt ortadan kaybolup gitti. Belli ki öldü. İnsanlar bir süre sonra o korkunç kudurmuş kurdu unuttu.
Fakat küçük Louis için yaşadığı o korkulu geceler, hayatı boyunca unutamayacağı bir anı olarak kaldı.
“Ben bir gün bu kurdu yeneceğim!” dedi kendi kendine. “Hayatım boyunca bu kudurmuş kurtlarla savaşacağım…”
(…)
Aradan uzun yıllar geçti. Louis büyüdü. Ve ülkesinin göğsünü kabartan başarılara imza atan büyük bir bilim insanı oldu.
Özellikle, mikroplar ve bakteriler üzerinde yaptığı çalışmalar, o zaman için son derece önemliydi, ineklerdeki şarbon hastalığına iyi gelecek bir aşı geliştirmiş; gıdaların neden bozuldukları üzerine kafa yormuş ve çok doğru neticelere ulaşmıştı.
Pastör öyle faydalı işler ortaya koymuştu ki şöhreti, Fransa sınırlarını aşmış ve Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit, çalışmalarını daha rahat yürütebilmesi için kendisine çok büyük miktarda para yardımında bulunmuştu.

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 284

Pastör’ün çocukluğunda kendi kendine verdiği sözü yerine getirmeye çalıştığı günlerdi. Binlerce yıldır, insanların canını yakan kuduz hastalığını yenmeye, kuduza karşı etkili bir aşı bulmaya çalışıyordu. “Kuduza karşı savaşırken kendimi büyük bir düşman; masallarda adı geçen bir dev canavara karşı mücadele ediyormuş gibi hissediyorum.” diyordu. İlk aşı örnekleri hayvanlar üzerinde denendi. Fakat henüz bir insan üzerinde denemek için yeterli zaman geçmiş değildi.

1885 yılının temmuz ayında, Joseph Meister (Cozıf Maystır) adındaki dokuz on yaşlarında bir çocuğa kuduz bir köpek saldırmış ve zavallı yavrucağı tam on dört yerinden ısırmıştı. Eğer kuduza karşı insanların bildiği tek tedavi çaresi olan kızgın demirle dağlamak metodu bu küçük çocuğa uygulanacak olsa kuduzdan önce kızgın demirin acısından çocuk ölüp gidecekti…
Yok hayır! Kızgın demir tedavisi, olacak iş değildi. Küçük Joseph’in annesi ağlıyor, babası çaresizlikten kıvranıyordu… O sıralarda herkes, Louis Pastör’ün kuduz aşısı üzerinde çalışıyor olduğunu bir şekilde işitmişti.

Çocuğu kucakladıkları gibi Pastör’ün laboratuvarına koştular. Pastör aşının insanlar üzerinde denenmesi için henüz erken olduğunu söyledi. Fakat Joseph’in anne ve babası ısrarlıydı: Ne olur efendim, size yalvarıyoruz! Joseph’i kızgın demirle dağlamaya kalksak ölür. Hiçbir şey yapmazsak zaten ölecek… Siz Allah’ın bu karanlık günümüzde önümüze çıkardığı bir ışıksınız!

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 285

Eğer aşı bir işe yaramazsa durumumuz değişmeyecek ki! Biz yavrumuzu zaten kaybedeceğiz.
Ama ya işe yararsa!
Bu bir ümit! Küçük de olsa bir ümit değil mi?
Pastör iki doktor çağırdı ve onlardan çocuğun durumu hakkında şu kesin bilgiyi aldı:
Louis, çocuk zaten ölecek…
Kurtulma umudu yok. Aşıyı denemelisin. Eğer aşı işe yararsa kuduza çare bulmuş olacaksın.
Louis Pastör doktorların bu sözlerinden sonra aşıyı denemeye karar verdi.
Bu hayatındaki en önemli anlardan biriydi.
Ve aşı ilk kez bir insan üzerinde denendi.
Küçük Joseph Maister iyileşti. Adı bilim tarihi kitaplarına, kendisine ilk kez kuduz aşısı yapılan insan olarak geçti.
Dole kentindeki kuduz kurdun korkusuyla uykuları kaçan o küçük çocuğun adı ise aynı kitaba “Kuduz aşısını bulan büyük bilim insanı Louis Pastör.” olarak yazıldı…

1. ETKİNLİK

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 286

Okuduğunuz metinden bazı kelimeler verilmiştir. Bu kelimelerin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazımz. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.

Cevap:

kuduz: Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık.
Cümlem: Geçen sene kedi tarafından ısırıldığım için kuduz aşısı oldum.

dağlamak: Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak
Cümlem: İzlediğim bir filmde adamın kolunu dağladılar.

sicim: Keten, kenevir vb. bitkilerin liflerinden yapılan, kaba şeyleri dikmeye, bağlamaya yarayan ince ip
Cümlem: Sepetlerin ağzını sicimle sıkı sıkı bağladık.

şarbon: Hayvanlarda, özellikle koyun ve sığırlarda görülen, deri veya mukoza yoluyla insana bulaşan, bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli hastalık; karakabarcık, karayanık, yanıkara
Cümlem: Şarbon salgınından dolayı köyümüzü karantina altına aldılar.

2. ETKİNLİK 

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

1. Kasabalılar, kurttan niçin korkuyorlarmış?

Cevap: Çünkü kurt kuduzmuş, kuduzun da kesin bir tedavi yöntemi olmadığı için insanlar kurt tarafından ısırılıp kuduz olmaktan korkuyormuş.

2. Aşı bulunmadan önce kuduz hastalığına yakalanan insanlar, nasıl tedavi edilmeye çalışılıyormuş?

Cevap: Aşı bulunmadan önce hayvanın ısırdığı yer kızgın demirlerle yakılıp dağlanıyormuş.

3. Pastör, neden kuduz aşısı üzerinde çalışmaya başlamış?

Cevap: Çünkü kuduz kurdun herkese korku saldığı o günler Pasteur’ü çok etkilemiş, onda acı bir anı olarak kalmış.

4. Kuduz köpek tarafından ışınlan çocuğu neden Pastör’ün laboratuvarına getirmişler?

Cevap: Çünkü o zaman herkes Pasteur’ün kuduz aşısı üzerine çalıştığını biliyormuş.

5. Çocuğun anne ve babası, neden kuduz aşısının çocuklan üzerinde denenmesini istemiş?

Cevap: Çünkü ısırılan yerin dağlanmasına çocuklarının dayanamayacağını ve öleceğini, hiçbir şey yapılmadığında da yine öleceğini biliyorlar ve en azından böyle bir fırsat varken bunu denemek istiyorlar.

3. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.

Cevap:

Metnin Konusu: Kuduz aşısının icat edilme süreci

Metnin Ana Fikri: İnsanlığa yararlı işler yapanlar minnetle anılır ve adları unutulmaz.

4. ETKİNLİK 

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 287

Okuduğunuz “Pastör’ün Savaşı” adlı metindeki hikâye unsurlarını belirleyerek aşağıya yazınız.

Cevap:

Yer: Dole adlı bir kent

Zaman: Pasteur’ün çocukluk yılları ve 1885 yılı Temmuz’u

Kişiler/Varlıklar: Kuduz kurt, kent halkı, Louis Pasteur, Joseph Meister, Joseph’ı ısıran kuduz köpek,  Jasph’in anne ve babası ve iki doktor

Olay Örgüsü:

  • Dole kentine kuduz bir kurdun dadanması
  • Pasteur’un kuduzu yenmek için kendisine söz vermesi
  • Pasteur’un yaptığı çalışmaların anlatılması
  • Joseph adlı bir çocuğun kuduz bir köpek tarafından ısırılması
  • Joseph’in anne ve babasının Pasteur’a aşı için yalvarmaları
  • Aşının Joseph’i iyileştirmesi ve Pasteur’un adının bilim tarihine yazılması

5. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metinde anlatılan sorunu ve bu sorunun çözümü için ürettiğiniz farklı çözüm yollarını aşağıya yazınız.

Cevap: Metinde anlatılan sorun kuduz hastalığı ve hastalığın tedavisinin olmayıp ölümle sonuçlanmasıdır. Bu sorunun çözümü olarak sokaklardaki başıboş bütün hayvanlara kuduz aşısının yapılması gerektiğini düşünüyorum. Veya Avrupa’yla ilgili hep duyduğumuz bir durum var. O da sokaklarda başıboş gezen hiçbir hayvanın olmaması. Bizim ülkemizde de bu sağlanabilir.

6. ETKİNLİK 

Pastör’ün Savaşı Metni Cevapları Sayfa 288

Bilet alırsanız içeri girebilirsiniz.
Yukarıdaki örnekten yararlanarak okuduğunuz metinde koşul ilişkisi içeren cümleleri tespit ederek aşağıya yazınız.

Cevap:

– Eğer kuduza karşı inanların bildiği tek tedavi çaresi olan kızgın demirle dağlamak metodu bu küçük çocuğa uygulanacak olsa kuduzdan önce kızgın demirin acısından çocuk ölüp gidecekti.

– Joseph’i kızgın demirle dağlamaya kalksak ölür.

– Hiçbir şey yapmazsak zaten ölecek.

– Eğer aşı bir işe yaramazsa durumumuz değişmeyecek ki!

– Eğer aşı işe yararsa kuduza çare bulmuş olacaksın.

7. ETKİNLİK 

Sınıfınızda “icatların yararlan” konulu bir tartışma yapınız. Tartışma sırasında düşüncelerinizi ifade ederken arkadaşlarınıza karşı saygı ve anlayış içerisinde olmaya, onların sözünü kesmemeye, konu dışına çıkmadan konuşmaya özen gösteriniz. Tartışmanın ardından aşağıda verilen değerlendirme formunu doldurunuz.

Cevap:

İcatlar, insanların yaşamlarını iyileştirmek, sorunları çözmek veya yeni olanaklar yaratmak amacıyla gelişmiş ürünler veya teknolojilerdir. İcatların pek çok farklı alanını kapsayan çeşitli yararları bulunmaktadır. Örneğin icatlar hayatı kolaylaştırır. Günümüz için basit gözükebilir ama tekerlek çok önemli bir icattır. Tekerlek icat edilmeseydi günümüzde araba, otobüs, kamyon hatta uçak bile olmazdı. Tıp ve sağlık alanında, teknoloji alanındaki icatların olmadığını düşünelim hayat ne kadar da zor olurdu.  Ayrıca eğitim öğretim alanındaki icatlar da eğitimi nitelik açısından çok ileriye götürmüştür.

8. ETKİNLİK 

Dosya kâğıdına icatlar konulu hikâye edici bir metin yazınız. Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız metnin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı tasarlayınız. Mümkünse metninizde günlük hayattan örnekler veriniz. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz. Bu amaçla yazım kılavuzundan yararlanabilirsiniz. Yazdığınız metni gözden geçirerek varsa metninizdeki yazım ve noktalama hatalarıyla anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

SU TASARRUFU

2025 yılı yazı İstanbul’da çok sıcak ve kurak geçiyordu. Barajlardaki su seviyesi iyice düşmüştü. Belediye sık sık anonslar yapıyor, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini bildiriyor, araba yıkayanlar ve bahçe sulayanlara ceza uygulanacağını halka duyuruyordu.

Elif Zeynep 11. sınıf öğrencisiydi. Sürekli yeni bir şeyler öğrenmek ve ortaya yeni bir şeyler koymak isteyen birisiydi. Elif Zeynep’in kardeşi Ali, bu tutkusunu destekliyor ve sürekli yeni fikirlerle gelip onu cesaretlendiriyordu.

Bir gün, Elif Zeynep’in aklına bir fikir geldi. İstanbul’da yaşanan su kıtlığıyla ilgili bir şeyler yapabilirdi. Uzun süre düşündü ve israfı en aza indirecek bir cihaz yapmaya karar verdi.

Günlerce ve gecelerce çalıştıktan sonra Elif Zeynep sonunda “Akıllı Su Kontrol Sistemi” adını verdiği bir icat ortaya çıkardı. Bu sistem, evlerde ve işyerlerinde kullanılan musluk ve duş başlıklarına entegre edilen bir sensör ve kontrol ünitesinden oluşmaktaydı. Sistem, su yedeklemeyi izliyor, alarm olarak fazla tüketimi gösteriyor ve gereksiz israfı önlemek için su dağıtımını otomatik olarak düzenliyordu.

Elif Zeynep’in icadı kısa sürede insanların ve yetkililerin dikkat çekti. İnsanlar, su tasarrufu yapmanın yanında su faturalarında da belirgin bir azalma yaşadılar. Elif Zeynep’in icadı, birçok ödülle taçlandırıldı ve kısa süre içinde tüm ülkeye yayıldı.

***Pastör’ün Savaşı metni cevapları Sayfa (282-283-284-285-286-287-288) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap