Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Metni okurken aşure yapımında kullanılan malzemelerin adını not alınız. İlgili çalışmaları yapınız.

Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Metni okurken aşure yapımında kullanılan malzemelerin adını not alınız. İlgili çalışmaları yapınız. ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

3. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Cevapları MEB Yayınları

Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Metni okurken aşure yapımında kullanılan malzemelerin adını not alınız. İlgili çalışmaları yapınız. 

Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz. Metni okurken aşure yapımında kullanılan malzemelerin adını not alınız. İlgili çalışmaları yapınız.

AŞURE

Bu sabah çok erkenden uyanıverdim birden.
Hiç bilmiyorum, acaba neden?
Mmmh, şimdi anladım.
Evin içi böyle nefis kokularla dolu olduğuna göre annem her zamanki gibi mutfakta olmalı gene.
Kim bilir ne harikalar yaratıyor…
(…)
“Anne, ne pişiriyorsun acaba? Ne var bu kocaman tencerenin içinde?” Annem “Bu çok güzel ve özel bir tatlı.” dedi, bir sır verir gibi.
“Büyük Tufan sırasında, Nuh’un gemisinde, tüketilince depolanmış tüm yiyecekler, sarpa sarmış tabii ki işler.
Son gün, teknede sayısız canlı ve karınlar aç. Ne yapsınlar?
Ne varsa ambarın dibine dökülen çuvallardan, biraz ondan, biraz şundan, biraz da bundan toplamış, atıp tencereye kaynatmışlar. Yani tarihi çok eski, hem çok alçak gönüllü, basit mi basit bir tatlı hem de epeyce ayrıntılı ve zahmetli.”
“Anneciğim, o zaman sen çok fazla yorulma, ben de yardım edebilirim sana.” dedim anneme.
Annem çok sevindi; “Bak işte bu çok güzel olur, öyleyse haydi koyulalım işe birlikte.” dedi.
Sonra anlatmaya başladı bir bir:
“İşte bak, akşamdan ıslatmıştım buğdayı zaten, birazcık pirinç de attım içine, hepsi birlikte kaynıyor ocağın üstünde. Haşlanmış nohutla fasulyeler de hazır. Şimdi onları da katacağız tencereye.
(…)
Hevesle çalışmaya başladık annemle.

Aşure Metni Cevapları Sayfa 54

Nohutlarla fasulyelerin kabukları soyuldu, kuru üzümlerin de çöpleri ayıklandı güzelce. Sonra da hepsi birlikte cumburlop, giriverdi ocağın üzerinde tıkır tıkır kaynayan tencerenin içine. Besbelli gelmişti artık zamanı, annem ayrıca bir çimdik tuz ve bolca toz şeker de kattı. Hepsi iyice pişip ocağı kapatınca, “Olmazsa olmaz,” dedi annem, “Şimdi de biraz gülsuyu eklemeliyiz tatlımıza mutlaka.
(…)
Artık ne kadar varsa evde küçüklü büyüklü cam, porselen kaselere sıcak sıcak boşalttı tatlıyı annem itinayla, dolu dolu, kepçe kepçe…
“Ama dur bakalım, acele etmeyelim, bu iş burada bitti sanmayalım.
Soğumasını beklerken tatlının biz de boş durmayalım.” dedi annem.
Meğer daha yapılacak pek çok iş varmış. Tüm tabakların, yani tatlıların üzeri boydan boya, bayram yeri gibi türlü türlü, rengârenk yemişle donana- cakmış.
(…)
Evet, epeyce uzun sürse de süslemeleri bir bir, sabırla, özenle yaptık annemle. “İşte, aşuremiz de tabaklarda yeterince soğudu bu sürede.”
Tüm bu harika yemişlerden bir şenlik, bir mutluluk alanı yaratır gibi bol bol serptik tatlıların üzerine. (…)
İşte şimdi hazır artık aynı Nuh’un gemisi gibi her türden yiyeceklerle ve söylencelerle yüklü, tadına doyulmaz enfes efsane tatlımız.
Siz de buyurmaz mısınız? Buyrun, buyrun, çekinmeyin. Bereket, bolluk simgesi aşuremiz konu komşuya da yeter… Hepimize de…
Ayla ÇINAROĞLU – Mustafa DELİOĞLU
(Kısaltılmıştır.)

***3. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 53 hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.