Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Göç Destanı Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Göç Destanı metni cevapları ve soruları, Anka Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 110-111-112-113-114-115-116-117-118 (Millî Kültürümüz Teması)

Göç Destanı Metni Cevapları

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 110

DÜŞÜNELİM-TARTIŞALIM

1. Getirdiğiniz resimleri arkadaşlarınız ile paylaşınız ve resimlerin ait olduğu bölgeler ile ilgili konuşunuz. EBA genel ağ adresinden ya da dinleme izleme cd’nizden “Davet” adlı videoyu izleyiniz. Size hissettirdikleri üzerine konuşunuz.

Cevap: Bu şiirden atalarımızın Anadolu’ya Uzak Asya yani Orta Asya’dan geldiğini anladım. Buralara yerleşmenin kolay olmadığını, mücadeleler sonucu olduğunu anladım. Şiirin son bölümünden de vatanımızda kardeşçe yaşamamız gerektiği sonucunu çıkardım.

2. Üzerinde yaşadığımız bu topraklara “vatanımız” diyoruz. Bir toprak parçasını vatan yapan nedir?

Cevap:  Ortak bir geçmiş, ortak bir bayrak, ortak sevinçler ve hüzünler, konuşulan ortak bir dil, ortak kültür vatanı vatan yapan unsurlardır.

3. Bu topraklar üzerinde yaşayan ve kendini bu vatanın bir bireyi kabul eden insanların ortak özellikleri nelerdir?

Cevap: Kendini ortak bir vatanın bireyi kabul eden insanlar aynı şeylere sevinir aynı şeylere üzülürler. Bu insanların ortak bir dili, bayrağı, millî marşı, kültürü, gelenek-görenekleri vardır.

GÖÇ DESTANI

Uygur ülkesinde, Tuğla ve Selenge ırmaklarının bittiği yerde “Kumlançu” denilen bir tepe vardır. Adına “Hulin Dağı” derlerdi. Hulin Dağı’nda da birbirine çok yakın iki ağaç büyümüştü. Biri kayın ağacıydı. Bir gece, kayın ağacının üzerine gökyüzünden bir mavi ışık düştü. İki ırmak arasında yaşayan halk bu ışığı gördü ve ürpererek takip etti. Kutsal bir ışıktı. Kayın ağacının üzerinde aylar ayı kaldı. Kutsal ışık, kayın ağacının üstünde kaldığı müddetçe kayın ağacının gövdesi büyüdükçe büyüdü, kabardı. Gece oldu mu ağacın otuz adım ötesinden bütün çevre ışıklar içinde kalıyordu.

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 111

Bir gün ağacın gövdesi ansızın yarıldı. İçinden beş küçük çadır, beş küçük odacık hâlinde meydana çıktı. Her odacığın içinde bir çocuk vardı. Çocukların ağızlarının üstünde asılı birer emzik vardı ve onlar bu emziklerden süt emiyorlardı. Işıktan doğmuş olan bu mukaddes çocuklara halk ve halkın ileri gelenleri çok büyük saygı gösterdiler.

Çocukların en küçüğünün adı Sungur Tekin’di, ondan sonrakinin adı Kutur Tigin, üçüncüsününki Türek Tekin, dördüncüsünün Ur Tekin ve beşincisinin adı Buğu Tekin’di. Beş çocuğun beşinin de Tanrı tarafından gönderildiğine inanan halk, içlerinden birini hakan yapmak istedi. Buğu Han, hem en büyükleri idi hem de ötekilerden daha güzel, daha zeki ve daha yiğit görünüyordu. Buğu Tekin’in hepsinden, her hususta üstün olduğunu anlayan halk onu hakan olarak seçti. Büyük bir törenle Buğu Han’ı tahta oturttular.

(…)
Böylece yıllar yılı kovalamış ve bir gün gelmiş Uygurlara bir başkası hakan olmuş. Bu hakanın da Gali Tekin adında bir oğlu varmış. Hakan, oğlu Gali Tekin’e, Çin prenseslerinden birini, Kiu-Lien’i eş olarak uygun görmüş. Evlendikten sonra Prenses Kiu-Lien, sarayını Hatun Dağı’nda kurdu. Hatun Dağı’nın çevre yanı da dağlıktı ve bu dağlardan birinin adı da Tanrı Dağı’ydı, Tanrı Dağı’nın güneyinde de Kutlu Dağ denilen bir başka dağ vardı, kocaman bir kaya parçası.

Bir gün Çin elçileri, falcılarıyla birlikte Kiu-Lien’in sarayına geldiler. Kendi aralarında konuşup derler ki: “Hatun Dağı’nın varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu Dağ denilen bu kaya parçasına bağlıdır. Türkleri zayıflatıp yıkmak istiyorsak bu kayayı onların elinden almalıyız.” Bu konuşmadan sonra varılan karar üzerine Çinliler, Kiu-Lien’e karşılık olarak o kayanın kendilerine verilmesini istediler. Yeni hakan, isteğin nereye varacağını düşünmeden ve umursamadan Çinlilerin arzusunu kabul etti, yurdunun bir parçası olan bu kayayı onlara verdi. Hâlbuki Kutlu Dağ bir kutsal kayaydı. Bütün Uygur ülkesinin saadeti bu kayaya bağlıydı. Bu tılsımlı taş Türk yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyordu. Düşmana verilirse bu bütünlük parçalanacak ve Türkeli’nin bütün saadeti de yok olacaktı.

Hakan, kayayı vermesine verdi ama kaya öyle kolay kolay sökülüp götürülecek cinsten değildi. Bunu anlayan Çinliler, kayanın çevresine odun ve kömür yığıp kayayı ateşlediler. Kaya, iyice kızınca da üzerine sirke döküp onu paramparça ettiler. Her bir parçayı da alıp ülkelerine taşıdılar. Olan o zaman oldu işte. Türkeli’nin bütün kurdu kuşu, bütün hayvanları dile geldi, kendi dillerince kayanın düşmana verilişine ağladılar. Yedi gün sonra da bu düşüncesiz hakan öldü. Ama onun ölümüyle ülke felaketten kurtulamadı. Bir Çin prensesi uğruna çekinmeden feda edilen yurdun bir kayası, Türkeli’nin felaketine sebep oldu. Halk, rahat ve huzur yüzü görmedi. Irmaklar birbiri ardınca kurudu. Göllerin suyu buhar olup uçtu. Topraklar yarıldı, mahsuller yeşermez oldu.

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 112

Günlerden sonra Türk tahtına Buğu Han’ın torunlarından biri hakan olarak oturdu. O zaman canlı cansız, ehli yaban, çoluk çocuk bütün yurtta soluk alan almayan ne varsa hepsi birden: “Göç! Göç!” diye çığrışmaya başladı. Derinden, iniltili, hüzün dolu, çaresiz bir çığırışmaydı bu. Yürekler dayanmazdı.

Uygurlar bunu bir İlahî emir diye bildiler. Toparlandılar, yollara düzüldüler; yurtlarını yuvalarını bırakıp bilinmedik ülkelere doğru göç etmeye başladılar. Nihayet bir yere gelip durdular, orada sesler de kesildi. Uygurlar, seslerin kesilip duyulmaz olduğu bu yere kondular, beş mahalle kurup yerleştiler ve bunun için bu yerin adını da Beş-balıg koydular. Burada yaşayıp çoğaldılar.

1. ETKİNLİK

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 113

Anlamlarını bilmediğiniz kelimeleri belirleyerek sözlük defterinize yazınız ve metninizdeki anlamlarıyla cümle içinde kullanınız.

Cevap:

Mukkaddes

  • Mukaddes: Kutsal.
  • Örnek cümle: Mekke ve Medine Müslümanlar için mukaddes şehirlerdir.

Hakan

  • Hakan: Türk, Moğol ve Tatar hanları için “hükümdarlar hükümdarı” anlamında kullanılan bir unvan.
  • Örnek cümle: Türk hakanları halklarına her zaman adil davranmıştır.

Husus

  • Husus: Konu
  • Örnek cümle: İzmir, her hususta Manisa’dan daha güzel bir şehirdir.

Bahtiyarlık

  • Bahtiyarlık: Mutluluk
  • Örnek cümle: Sevdiklerimizin bahtiyarlığı için çok çalışmalıyız.

Arzu

  • Arzu: İstek
  • Örnek cümle: Ahmet’in tek arzusu iyi bir lise kazanmaktı.

Saadet

  • Saadet: Mutluluk
  • Örnek cümle: En büyük saadet ailece huzurlu olmaktır.

Tılsımlı

  • Tılsımlı: Büyülü olduğuna inanılan şey.
  • Örnek cümle: Teyzem üzerinde tılsımlı eşyalar taşırdı.

Mahsul

  • Mahsul: Ürün
  • Örnek cümle: Bizim köyde her türlü mahsul yetişir.

Ehli

  • Ehli: Evcil
  • Örnek cümle: Kedi ehli bir hayvandır.

Yola Düzülmek

  • Yola düzülmek: Gidilecek yere doğru yola çıkmak
  • Örnek cümle: Köylüler yaylaya doğru yola düzüldü.

2. ETKİNLİK 

Okuduğunuz metinden hareketle aşağıdaki olayların hangi sırada gerçekleştiğini belirleyiniz, olay örgüsünü oluşturunuz.

Cevap:

Olay örgüsü sırasıyla şu şekilde olacak:

  • Çinlilerin, Kiu-Lien’e karşılık olarak Kutlu Dağ’ın kendilerine verilmesini istemeleri
  • Hakanın oğlu Gali Tekin’in , Çinli prenses Kiu-Lien ile evlenmesi
  • Çin elçilerinin , falcılarıyla birlikte Kiu-Lien’in sarayına gelmeleri ve kendi aralarında, Türklerin yıkılması için Kutlu Dağ’ı almaları gerektiğini konuşmaları
  • Yeni hakanın Kutlu Dağ’ı hiç düşünmeden Çinlilere vermesi
  • Tılsımlı olan Kutlu Dağ’ın Çinlilere verilmesi yüzünden Türk yurdunun felakete uğraması
  • Uygurların yurtlarını yuvalarını bırakıp bilinmedik ülkelere doğru göç edip yerleştikleri yere Beş-balıg adını koyması

3. ETKİNLİK 

Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

1. Göç Destanı, hangi Türk ulusuna aittir?

Cevap: Göç Destanı Uygurlara aittir.

2. Hulin Dağı’nın üzerinde büyüyen kayın ağacını olağanüstü yapan nedir?

Cevap: Kayın ağacını kutsal yapan, kutsal bir ışığın ağacın üzerinde aylarca kalması, sonrasında ağacın gövdesinin büyümesi ve kabarması ve içinden Tanrı’nın gönderdiğine inanılan beş çocuğun çıkmasıdır.

3. Kayın ağacının içindeki odacıklarda kimler vardı? Halk ve halkın ileri gelenleri bu kişilere neden saygı göstermiştir?

Cevap: Her odacığın içinde bir tane çocuk vardı. Halk ve halkın ileri gelenleri, bu çocukları Tanrı’nın gönderdiğine inandıkları için saygı göstermiştir.

4. Kutlu Dağ, Türkler için neden kutsal sayılmıştır?

Cevap: Çünkü Hatun Dağı’nın varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu Dağ’a bağlıymış. Bütün Uygur ülkesinin saadeti bu dağa bağlıymış ve bu taş, Türk yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyormuş.

5. Kutlu Dağ’ın Çinlilere verilmesi nelere yol açmıştır?

Cevap: Kutlu Dağ’ın Çinlilere verilmesi üzerine Türkeli’nin bütün kurdu kuşu dile gelip ağlamış. Yedi gün sonra hakan ölmüş ve büyük bir felaket yaşanmış. Halk huzur ve rahat yüzü görmemiş, ırmaklar ve göller kurumuş, toprak yarılmış, ürünler yetişmemiş. Ve Türkler, yurtlarını bırakıp bilinmedik yerlere göçmüşler.

6. Türk hakanının yerinde olsaydınız vatanınıza ait bir toprağı Çinlilere verir miydiniz? Neden?

Cevap: Vatan toprağı kutsaldır. Her ne sebeple olursa olsun vatanımın bir karış toprağını bile Çinlilere vermezdim.

4. ETKİNLİK 

Aşağıdaki dizede kullanılan söz sanatını bulunuz. Anlama yaptığı katkıyı açıklayınız.

Cevap: Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü: Burada zıt anlama sahip beyaz ve karanlık kelimeleri bir arada kullanılarak tezat sanatı yapılmıştır. Böyle bir kullanım, dizenin ilgi çekiciliğini artırmıştır.

Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü:…

5. ETKİNLİK 

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 114

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, dilcilik alanındaki bütün çabalarımıza rağmen, yabancı etkisi gelişiyor dilimizde. Kültür işgalinden kurtulamıyoruz bir türlü. Yeni gereklere göre, Türkçe köklerden yararlanarak yeni kelimeler yapmaya “uydurma Türkçecilik” diyenler çıkıyor. Oysa bütün ülkelerde dilleri yabancı dillerden korumak için birtakım çabalar var. Fransa’da son aylarda meclise bu konuda bir kanun tasarısı verildi.

a. Yukarıdaki paragrafın konusu ve ana düşüncesi nedir? Defterinize yazınız.

Cevap: Paragrafın konusu dillerin, yabancı dillerin etkisi altına girmesidir. Ana düşüncesi ise Türkçemizi yabancı dillerin işgal etmesini engellemeliyiz, şeklinde ifade edilebilir.

b. Dilimize yabancı dillerden girmiş olan aşağıdaki kelimeleri Türkçeleri ile eşleştiriniz ve cümle içinde kullanınız.

Cevap:

6. ETKİNLİK 

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 115

Kendi başına anlamı olmayan, cümlede diğer kelime ve kelime öbekleriyle kullanıldığında anlam kazanan kelimelere “edat” denir. Edatlar kelimeler arasında “neden-sonuç, benzetme, görelik, nasıllık, birliktelik” gibi anlam ilgilerini kurmaya yarar. Öğrendiğiniz bu bilgilerin ardından aşağıdaki cümlelerde bulunan edatları belirleyiniz. Cümlenin başında verilen boşluğa yazınız.

Cevap:

7. ETKİNLİK 

Aşağıdaki cümlelerde edatlar (ilgeçler) kırmızıyla yazılarak belirtilmiştir. Kutucuklarda da bu edatların cümlelere kattığı anlamlar karışık olarak verilmiştir. Cümlelerle edatların bu cümlelere kattığı anlamları örnekteki gibi eşleştirip yazınız.

Cevap:

8. ETKİNLİK 

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 116

Aşağıdaki ürün hakkında verilen bilgilerden hareketle soruları cevaplayınız.

Üretim tarihi (ÜT), son kullanma tarihi (SKT) ve parti numarası (PN) ambalaj üzerindedir. Serin ve rutubetsiz yerde saklayınız. Güneş ışığından koruyunuz. Kapak açıldıktan sonra 2 gün içerisinde tüketiniz. Sızıntılı açılmış kutuları satın almayınız. ÜT: 15/10/2017 SKT: 17/11/2017 PN: 21

1. Ürünün ÜT’si ve SKT’si nedir?

Cevap: ÜT: 15/10/2017 – SKT: 17/11/2017

2. Ürün hangi tarihten sonra kullanılmamalıdır?

Cevap: 17/11/2017

3. Ürün hangi koşullarda saklanmalıdır?

Cevap: Serin ve rutubetsiz yerde saklanmalıdır. Güneş ışığından korunmalıdır.

4. Ürünü alırken nelere dikkat etmek gereklidir?

Cevap: Sızıntılı ve açılmış kutuları almamak gerekir.

9. ETKİNLİK 

Ülkemize özgü yiyeceklerden birinin tanıtımını yapmak amacı ile bir reklam metni yazınız ve metninizi arkadaşlarınıza anlatınız. Konuşmanız sırasında dilimize henüz yerleşmemiş yabancı kelimelerin Türkçelerini kullanınız.

Cevap:

UŞAK TARHANASI

Sağlığınıza dikkat ediyor musunuz? Doğal (organik yerine) beslenmek mi istiyorsunuz? O zaman Uşak tarhanası tam size göre. Ürünlerimiz, aynı annelerimizin yaptığı gibi 21 gün mayalı (fermente yerine) olmaktadır. Tarhanamız, pek çok hastalığa şifa olmasının yanında sindirime yardımcı (probiyotik yerine) bir üründür. İşte tüm bu sebeplerden dolayı sofranızda mutlaka olması gereken bir üründür Uşak tarhanası. Uşak tarhanası, Ege’den sofranıza…

10. ETKİNLİK 

Ülkemizin belli bir bölgesini tanıtan afiş tasarlayınız. Tasarımınızı büyük ölçeklerde yaparak sınıf ya da okul panosunda sergileyiniz.

Cevap:  Akdeniz bölgesine tanıtan afişi sınıf panosunda sergileyebilirsiniz.

11. ETKİNLİK

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 117

Aşağıda ülkemizde yetişen meyve çeşitlerinden bazılarının bölgelere göre yetiştirilme oranlarının grafikleri verilmiştir. Aşağıdaki soruları grafikleri inceledikten sonra cevaplayınız.

1. Üzüm, incir, elma ve fındık hangi bölgelerde daha çok yetiştirilmektedir?

Cevap:  Üzüm Ege Bölgesi, İncir Ege Bölgesi, Elma İç Anadolu Bölgesi, Fındık Karadeniz Bölgesi.

2. Grafiğe baktığınızda aşağıdaki ürünler en çok hangi bölgelerde yetişmektedir? 

Cevap:

Üzüm: Ege Bölgesi
İncir: Ege Bölgesi
Elma: İç Anadolu Bölgesi
Fındık: Karadeniz Bölgesi

3. Bu ürünlerin yetiştikleri bölgelerde hangi sanayi kuruluşları kurulabilir?

Cevap:

Bu ürünler aşağıdaki sanayi kuruluşlarına kurulabilir:

  • Ege Bölgesi’nde üzümden üretilen pekmez ve sirke fabrikası ile incirden yapılan incir reçeli fabrikası kurulabilir.
  • İç Anadolu Bölgesi’nde elmadan yapılan elma sirkesi fabrikası, elma şekeri üreten tesisler yapılabilir.
  • Fındığın en çok üretildiği Karadeniz Bölgesi’nde de kakaolu fındık kreması ve çikolata fabrikaları açılabilir.

12. ETKİNLİK

Göç Destanı Metni Cevapları Sayfa 118

Aşağıdaki iki metni biçim ve içerik açısından karşılaştırınız.

Koca koca kamyonlara binmişim
Daha büyük şehirlerine
Okumaya gitmişim
Topraklarının üstünde
Top oynamış, düşünmüş,
Ahbap edinmişim

Ağladığım senin içindir,
Güldüğüm senin için.
Öpüp başıma koyduğum
Ekmek gibisin.

Hizmetçiyle Süt Kovası
Çiftliğe süt kovasıyla süt getiren hizmetçi kız, hayal kurmaya koyulmuş: “Bu sütten kazanacağım parayla üç yüz yumurta alırım. Yumurtaların bazıları çürük çıkar gerçi, bazılarını da sansar kapar. Ama en aşağı iki yüz elli civciv elde ederim. Yılbaşına doğru hepsi tavuk olur ve fiyatları artar. Ben de onları satar giysi alırım. Yeşil olsun. Evet yeşil bana yakışır. Giysimi giyer, panayıra giderim.”

(…)
Hizmetçi kız kafasında bunları kurup hayaller içinde yüzerken ayağı bir taşa takılmış, kovadaki bütün süt dökülmüş; kızcağızın mutluluk düşleri de uçup gitmiş.

Cevap: Birinci metin biçim olarak şiirdir. İçerik olarak ise şair vatanına olan sevgisini dile getirmiştir. Yaptığı her şeyi vatanı için yaptığını söylemektedir ve vatanını ekmek gibi kutsal görmektedir. İkinci metin ise düzyazı şeklinde yazılmıştır. Bir masaldır. İçeriği ise bir hizmetçinin hayallerinin sakarlığı sonucu suya düşmesidir.

13. ETKİNLİK

a. Aşağıda verilen atasözü ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi anlatan bir paragraflık yazı yazınız.

Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.

Cevap: Her insanın sadece bir tane annesi vardır ve anne herkes için kutsaldır. Dünyadaki tüm insanlar içinde anne en değerlisidir. Aynı anne gibi vatan da herkes için bir tanedir biriciktir. İnsan nasıl annesiz yaşayamazsa vatansız da yaşayamaz. Ve vatan da anne gibi kutsaldır. Dünya üzerindeki tüm toprak parçalarının en değerlisidir.

b. Oluşturduğunuz paragrafta kullandığınız noktalama işaretlerini kontrol ediniz. Kontrol ettikten sonra varsa yanlışlarınızı düzeltiniz. Paragrafınızı düzenlediğiniz hâliyle tekrar yazıp ilk yazdığınız hâliyle karşılaştırınız.

Cevap: Her insanın sadece bir tane annesi vardır ve anne herkes için kutsaldır. Dünyadaki tüm insanlar içinde anne en değerlisidir. Aynı anne gibi vatan da herkes için bir tanedir, biriciktir. İnsan, nasıl annesiz yaşayamazsa vatansız da yaşayamaz. Ve vatan da anne gibi kutsaldır. Dünya üzerindeki tüm toprak parçalarının en değerlisidir.

SONRAKİ METNE HAZIRLIK

Bilmece ve tekerlemeler öğreniniz.

Cevap:

Bilmeceler:

Uzundur ip değil ısırır köpek değil. (Yılan)

İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim. (Testere)

Dalda durur, elde durmaz. (Kuş)

Tekerlemeler:

Şemsi Paşa Pasajı’nda sesi büzüşesiceler.

Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak sarımsaklamasak da mı saklasak.

Dal sarkar kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar.

***Göç Destanı metni cevapları Sayfa (110-111-112-113-114-115-116-117-118) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
love
3
angry
2
clap
1
happy
1
unlike
0
confused
0
sad

2 Yorum

Yorum Yap