Birey-Toplumsallık metni cevapları ve soruları, Hecce Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 176-177-178-179-180-181-182-183 (Vatandaşlık Teması)
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 176
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Sınıfınızda birey toplum ilişkisi konusunda bir tartışma ortamı oluşturunuz. Tartışma sonucunda ulaşılan sonuçların doğru olduğunu düşünüyor musunuz? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Birey, toplum içinde yaşar. İstese de istemese de mutlaka toplumla ilişki içindedir. Kendisini toplumdan tamamen soyutlamaya çalışan birisi bile mutlaka toplumla ilişki kurar. Ve topluma meydana gelen değişme gelişmeler mutlaka bireyleri de etkiler. Toplumdaki sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel değişme gelişmelerden bireyler de etkilenir. Mesela pandemi, tüm toplumu etkileyen bir olaydı. Hiçbir birey, kendisini o dönemde alınan kararlardan, kısıtlamalardan muaf tutamamıştır. Bu örnekte de olduğu gibi bireyle toplum arasında sürekli ve zorunlu bir ilişki vardır.
Metni türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Okuma sırasında eleştirel okuma stratejisine uygun olarak yazarın düşüncelerine katılmadığınız bölümleri işaretleyiniz. İşaretlediğiniz bölümleri arkadaşlarınızın işaretlediği bölümlerle karşılaştırınız.
Cevap: Üretken toplumların ve bireylerin ötekilerden daha özgür olduğu düşüncesine katılmadığım noktalar var. Örneğin Çin, dünya üzerinde üretimin en çok olduğu yerdir belki. Pek çok ünlü markanın bu ülkede fabrikası vardır. Ama bu fabrikalarda çalışan, üreten işçilerin özgür olduğunu söyleyebilir miyiz? Zaten bu fabrikaların özellikle Çin’i tercih etme nedeni işçi maliyetlerinin düşüklüğü değil midir? Bu insanlar deli gibi çalışıyorlar ama karın tokluğuna. Şimdi bu insanlar özgür mü?
Birey-Toplumsallık
Birey denilince varlığının bilincinde olan insandan söz edildiğini düşünürüm. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu; yakın geleceğimizi, sonumuzu, sorgulamakla başlamıştır belki de bu bilinçlenme. Sürekli değiştiğimizi ama bu değişimin temelinde bir şeylerin hiç değişmeden büyüyüp geliştiğini kanıtlayabiliyorsak kendi kendimize; çocukluğumuza, gençliğimize pek de benzemeyen aynadaki görüntümüz kuşkuya düşürmez bizi… Hani Koca Yunus’un, “Bir ben vardır bende, benden içeri…” dediğini kendimiz için de diyebiliriz.
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 177
Bir rastlantıyla uçakla üstünden geçerken ıssız bir adada, bir başına yaşayan birini gördüğümüzü varsayalım. Adını, sanını bilemeyiz bu uçakla üstünden geçerken gördüğümüz kişinin. “Issız adada yaşayan adam…” Hepsi o. Bizim için başka bir gerçekliği olamaz bu kişinin. Adını öğrendiğimiz birinin; nerede doğduğunu, nerede büyüdüğünü, kimlerden olduğunu, ne iş yaptığını, yetmezse evli olup olmadığını, kaç yaşında olduğunu sorarız da gerçekliğini pekiştirmeye, bireyselleştirmeye çalışırız onu indimizde. Demek ki ad, uğraş, öğrenim, ilgililik (mensubiyet), ilişkinlik (değginlik, aidiyet) gibi tanıtlamalar, bireyi birey yapan öğelerdir hem kendisi için hem de uzaktan yakından kendisini tanımak isteyenler için. Bireyi, olumlu anlamda birey kimliğine kavuşturmaya yetmese de…
Olumlu anlamda birey kimliğine kavuşmak deyince kuşkusuz, özgürlüğünden söz etmek gerekir insanın. Bilinen bütün genişliğiyle özgürlüğü yaşam biçiminin karakteri sayan kişiden başka biri olabilir mi bireyselleşmek isteyen kişi? Ekonomik özgürlük, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, gezme, dolaşma, konuşma özgürlüğü, iş seçme özgürlüğü… Saymakla bitmez insanın bireyselleşme yolundaki özlemleri.
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 178
Ama bunların içinde, bireyselleşmeye götüren en gerçekçi özlemi insanın, kanımca ona üretken olabilme onurunu verebilecek, onu üretken kılabilecek, eğitimi, öğrenimi elde edebilme özlemi, özgürlüğü olması gerekir. Öyle diyor Sokrates: “Kişi, başkalarından iyi bildiği, başkalarından iyi yapabildiği şeyle özgürdür. O özgürlüğü kimse elinden alamaz onun. Tam tersine ona bağımlı olurlar, saygı duyarlar.” Şölen’in bir bölümünde bunları söyler Sokrates. Tümceyi olduğu gibi almadım, özetlemeye çalıştım.
Yüzyıllar, çağdaş uygarlık, bu savın geçerli olduğunu, yüzde yüz geçerli olduğunu doğrulamıyor mu? Üretken toplumlar, üretken bireylerdir çağımızda, ötekilerden daha özgür, daha az bağımlı, daha çok saygın olanlar. Üretkenliktir, özgürlüğün yolunu açan.
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 179
Elbet bireyselleşmek, toplumdan kopmak, toplumun başkaca katmanlarından kendini soyutlamak değil. Ailesi, yakınları, el bebek gül bebek görüp gözetmese eli ekmeğe erişinceye değin hangi çocuk yaşamını sürdürebilir ki? Yetişkinler de öyle, insan yaşamı, toplumsal bir yaşam. Anlarınki, karıncalarınla gibi… Yaşam savaşında bizi ayakta tutan, toplumun desteği, toplumun kazandırdıklarıdır. Ta başından, yaşamın başladığı çağlardan böyle süregelmiş. Hep bir şeyler alır insan toplumdan. Doğayı ödünç alır, dili ödünç alır; güveni, dayanışmayı, sevgiyi, tarihi, kim bilir belki de özgürlüğü ödünç alır. Asalaklar, beleşçiler, bir de kendine saygısı olmayanlardır aldığının karşılığını vermekten çekinenler. Herkes bir şeyler alıyor, alacak. Karşılığında bir şeyler verilmezse borçlu kalınır. Denge bozulur, uyum sağlanamaz; yaşam yitirir anlamını. Bana öyle geliyor, “Vatan borcu… Namus borcu… İnsanlık borcu.. sözlerini anlamlı buluyorum. Bunlar, adamakıllı sözlerdir, diye düşünüyorum…
Şemsettin ÜNLÜ (1928-…)
Harput’ta doğdu. 1965’te ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi-İstatistik Bölümünden mezun oldu. Sanat hayatına şiirle başladı. 1950 yılından itibaren dergilerde şiirler, denemeler ve incelemeler yayımladı. 1986 yılında yayımladığı ilk romanı Yukarışehir, Orhan Kemal Roman Armağanı’m aldı. 1988’de yayımlanan Toprak Kurşun Geçirmez adlı ikinci romanı ile Madaralı Roman Ödülü’ne layık görüldü. Yukarışehir, Toprak Kurşun Geçirmez ve Yüz Uzun Yıl eserlerinden bazılarıdır.
1. ETKİNLİK
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 180
Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamım öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap:
Kelime/Kelime Grubu: Bilincinde olmak
Cümlem: Önümüzdeki yıl sınava gireceğim için ders çalışmam gerektiğinin bilincinde olmalıyım.
Kelime/Kelime Grubu: Varsaymak
Cümlem: Bir an için Türkiye’nin Amerika kıtasında olduğunu varsayalım.
Kelime/Kelime Grubu: San
Cümlem: Adı sanı belli olmayan bu yerde bizim ne işimiz var?
Kelime/Kelime Grubu: İnd
Cümlem: Benim indimde onun söylediklerinin bir önemi yok.
Kelime/Kelime Grubu: Kanımca
Cümlem: Kanımca bu renk sana çok yakıştı.
Kelime/Kelime Grubu: Tümce
Cümlem: Bu tümcenin öge dizilişini bulmaya çalışalım.
Kelime/Kelime Grubu: Sav
Cümlem: Onun ileri sürdüğü sav bana doğru gelmedi.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
1. Yazara göre insanın bireyselleşme yolundaki özlemleri nelerdir?
Cevap: Yazara göre insanın bireyselleşme yolundaki özlemleri; ekonomik özgürlük, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, gezme, dolaşma, konuşma özgürlüğü, iş seçme özgürlüğüdür.
2. Metne göre özgürlüğün yolunu açan nedir?
Cevap: Metne göre özgürlüğün yolunu açan, bireyselleşmek ve üretkenlik ve kişiyi üretken hâle getirecek bir eğitim öğretimdir.
3. Yaşam savaşında bizi ayakta tutan şey yazara göre nedir?
Cevap: Yaşam savaşında bizi ayakta tutan, toplumun desteği, toplumun kazandırdıklarıdır.
4. Yazar hangi sözleri adamakıllı sözler olarak nitelendiriyor? Neden?
Cevap: Yazar “vatan borcu, namus borcu, insanlık borcu sözlerini adamakıllı sözler olarak niteliyor.
5. Sizce toplumun bireylere kazandırdığı ahlaki ve kültürel değerler nelerdir?
Cevap: Bence toplumun bireylere kazandırdığı ahlaki ve kültürel değerler yardımlaşma, iş bölümü, paylaşma, birlik beraberlik duygusu gibi şeylerdir.
3. ETKİNLİK
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 181
Aşağıdaki soruları cevaplayarak okuduğunuz metnin türünü belirleyiniz.
1. Metinde anlatılanlar insanları ya da toplumu mu ilgilendirmektedir?
Cevap: Metinde birey olmak, bireyselleşmekten bahsedildiği için anlatılanlar daha çok insanları ilgilendirmektedir.
2. Anlatılmak istenen düşünce, samimi bir dille mi anlatılmıştır?
Cevap: Anlatılmak istenen düşünce samimi bir dille anlatılmıştır.
3. Yazar metinde anlattığı düşüncelerle ilgili kanıtlar sunarak anlattığı düşünceyi ispatlamaya çalışmış mıdır?
Cevap: Yazar düşüncelerini kanıtlamaya çalışmamıştır. Konuya kişisel bir bakış açısıyla yaklaşmıştır.
4. Yazar kendi düşüncelerini mi yoksa başkasının düşüncelerini mi anlatmıştır?
Cevap: Yazar kendi düşüncelerini anlatmıştır.
Metnin Türü: Metnin türü denemedir.
4. ETKİNLİK
Oy unlan da okundu ama hikâyeleri kadar beğenilmedi.
Yukarıdaki örnekten yararlanarak okuduğunuz metinden karşılaştırma cümleleri bularak aşağıya yazınız.
Cevap:
Karşılaştırma cümlelerini şu şekilde yazabiliriz:
- Çocukluğumuza, gençliğimize pek de benzemeyen aynadaki görüntümüz…
- Ama bunların içinde, bireyselleşmeye götüren en gerçekçi özlemi insanın, kanımca ona üretken olabilme onurunu verebilecek, onu üretken kılabilecek, eğitimi, öğrenimi elde edebilme özlemi, özgürlüğü olması gerekir.
- Üretken toplumlar, üretken bireylerdir çağımızda, ötekilerden daha özgür, daha az bağımlı, daha çok saygın olanlar.
- Ailesi, yakınları, el bebek gül bebek görüp gözetmese eli ekmeğe erişinceye değin hangi çocuk yaşamını sürdürebilir ki? Yetişkinler de öyle, insan yaşamı, toplumsal bir yaşam. Arılarınki, karıncalarınki gibi…
5. ETKİNLİK
Yazarın metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangilerini kullandığını işaretleyiniz. Bu düşünceyi geliştirme yolunun kullanıldığını nasıl anladınız? Açıklayınız.
Cevap:
Tanımlama ()
Örneklendirme (*) İnsanın bireyselleşme yolundaki özlemlerine Ekonomik özgürlük, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, gezme, dolaşma, konuşma özgürlüğü, iş seçme özgürlüğü… örnek olarak verilmiştir.
Tanık gösterme (*) Yazar düşüncesini desteklemek için Yunus Emre ve Sokrates’ten alıntı yapmıştır.
Benzetme (*) İnsan yaşamının toplumsallığı karıncaların, arıların hayatına benzetilerek ifade edilmiştir.
6. ETKİNLİK
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 182
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Cümlelerin altlarına anlatım bozukluğunun nedenini yazınız. Cümlelerdeki anlatım bozukluklarını düzelterek cümleleri yeniden yazınız.
• Bu dergide hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil.
Cevap:
– Anlatım bozukluğu nedeni: Özne eksikliği
-Bu dergide hem yanlışlar var hem de dergi okunacak gibi değil.
• Babalar çocuklarına hep inanır, kolayca bağışlar.
Cevap:
– Anlatım bozukluğu sebebi: Nesne eksikliği
– Doğru Cümle: Babalar çocuklarına hep inanır, onları kolayca bağışlar.
• Çocuklarını yanına çağırdı ve hediyeler dağıttı.
Cevap:
Anlatım bozukluğu sebebi: Dolaylı Tümleç eksikliği
– Doğru Cümle: Çocuklarını yanına çağırdı ve onlara hediyeler dağıttı.
• Bugünkü sınava ben, yarınkine Emre girecek.
Cevap:
Anlatım bozukluğu sebebi: Yüklem eksikliği
– Doğru Cümle: Bugünkü sınava ben gireceğim, yarınkine Emre girecek.
• Arkadaşlarım çok çalışkan, ama umutlu değildi.
Cevap:
Anlatım bozukluğu sebebi: Ek-eylem eksikliği
– Doğru Cümle: Arkadaşım çok çalışkandı ama umutlu değildi.
• Bütün gün dergi okuma ve televizyon izlemek çok hoşuma gidiyor.
Cevap:
Anlatım bozukluğu sebebi: Fiilimsi yanlışlığı
– Doğru Cümle: Bütün gün dergi okumak ve televizyon izlemek çok hoşuma gidiyor.
• Resim yapmayı senden çok severim.
Cevap:
Anlatım bozukluğu sebebi: Anlam belirsizliği
– Doğru Cümle: İki kişinin resim sevgisi mi karşılaştırılıyor yoksa bir kişinin resim yapmak ve sen dediği kişiye olan sevgisi mi karşılaştırılıyor belli değil. “Benim resim yapma sevgim senin resim yapma sevginden daha çoktur.” gibi bir şekilde düzeltilebilir.
7. ETKİNLİK
Sınıfınızda “günümüzde bireylerin kendileri gibi olması ve kendilerini birey gibi ifade etmelerinin önündeki engellerin neler olduğu” konulu bir konuşma yapınız. Konuşmanızda empati kurma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için kendinizi ifade engelleri olan bireylerin yerine koyup neler hissettiklerini, yaşadıklarını, düşündüklerini anlatmaya çalışınız. Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili kullanmaya özen gösteriniz. Beden dilini etkili kullanmanın konuşmacının vermek istediği sözlü olmayan mesajları iletmeyi kolaylaştıracağını unutmayınız. Konuşmalarınızda kelimeleri anlamlarına uygun kullanmaya özen gösteriniz.
Cevap:
KENDİ SESİMİZDE YANKI BULMAK: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ENGELLERİ
Sevgili arkadaşlarım, bugün burada, kendi benliğimizi ifade etmenin önündeki engelleri tartışmak için toplandık. Her birimiz farklı dünyalardan gelip, bir araya geldiğimiz bu sınıfta, kendimizi serbestçe ifade edebilmek için mücadele ediyoruz. Peki, gerçekten ne kadar serbestiz?
Düşünün ki, söylemek istediğiniz her şey dilinizin ucunda, ama bir türlü dökülemiyor dudaklarınızdan. Neden mi? Çünkü etrafınızda yargılanma korkusu, sosyal baskı ve kabul görme arzusu gibi duvarlar var. (Burada, elinizi kalbinize koyarak, bu korku ve baskıyı fiziksel bir bariyer olarak gösterin.)
Bir an için, farklı düşünceleri, kimlikleri ve duyguları olan bireyler olduğumuzu unutalım ve şu soruyu kendimize soralım: Kendi gibi olmanın önündeki en büyük engel nedir? (Elinizi alnınıza götürerek, düşünceyi sembolize edin.)
Sosyal medya dünyasında mükemmel hayatlar sergilemek zorunda bırakıldığımızda, acaba gerçek duygularımızı ifade etmekten korkar mıyız? (Burada, elinizle cep telefonu tutar gibi yaparak, sosyal medyanın varlığını gösterin.)
Ya da farklılıklarımızla öne çıkmak yerine, “normal” olmak için kendimizi bir kalıba sokmaya çalıştığımızda, içimizdeki benzersiz sesi susturmuş olmaz mıyız? (Kollarınızı bir kalıp şeklinde havaya kaldırarak bu baskıyı görselleştirin.)
Arkadaşlar, her birimizin içinde kendine has bir hikaye, bir deneyim yumağı var. Ancak bazen, bu hikayeleri paylaşırken engellerle karşılaşıyoruz. Bu engelleri aşmak için, birbirimize karşı anlayışlı ve destekleyici olmalıyız. (Bu noktada, etrafınıza bakarak, anlayış ve destek mesajını beden dilinizle ifade edin.)
Son olarak, unutmayalım ki ifade özgürlüğü, her birimizin temel hakkıdır ve bu hakkı kullanmak için karşılıklı saygı ve empati şarttır. (Elinizi kalbinizden ileriye doğru uzatarak, bu saygı ve empatiyi simgeleyin.)
Teşekkür ederim. (Gözlerinizle sınıftaki herkese teşekkürünüzü ileterek, son bir beden dili jesti yapın.)
8. ETKİNLİK
Birey-Toplumsallık Metni Cevapları Sayfa 183
“Kişi; başkalarından iyi bildiği, iyi yapabildiği şeyle özgürdür.” cümlesi ile ifade edilen görüşe katılıyor musunuz? Neden? somlarından hareketle sınıfınızda bir tartışma ortamı oluşturunuz. Tartışma sırasında okuduğunuz metinden hareketle ulaştığınız olumlu ya da olumsuz her türlü düşünceyi nezaket kuralları içerisinde ifade ediniz. Tartışmanın ardından aşağıya konu hakkındaki düşüncelerinizi anlattığınız bilgilendirici bir metin yazınız. Yazınızda yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizde yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap: Öncelikle, sınıf içinde bu tartışmayı başlatmak için soruyu şu şekilde bir girişle sunabilirsiniz:
“Sevgili arkadaşlarım, bugün aramızda düşündürücü bir fikir üzerine konuşmak istiyorum: ‘Kişi; başkalarından iyi bildiği, iyi yapabildiği şeyle özgürdür.’ Bu görüşe katılıyor muyuz, yoksa farklı düşüncelerimiz mi var? Her birimizin bu konuda söyleyecekleri bizi zenginleştirecektir. Lütfen düşüncelerinizi açık yüreklilikle ama bir o kadar da saygı çerçevesinde paylaşalım.”
Tartışmayı başlattıktan sonra, arkadaşlarınızın görüşlerini dinleyin ve kendi düşüncelerinizi nezaket kuralları içerisinde ifade edin. Herkesin görüşlerine değer verildiğini hissettirin ve farklı düşünceleri hoşgörüyle karşılayın.
Tartışma sonrasında ise düşüncelerinizi özetleyen bilgilendirici bir metin yazabilirsiniz:
ÖZGÜRLÜK VE USTALIK ÜZERİNE
Değerli arkadaşlarım, bugün sınıfımızda önemli bir konuyu ele aldık: Kişisel becerilerin özgürlüğümüz üzerindeki etkisi. “Kişi; başkalarından iyi bildiği, iyi yapabildiği şeyle özgürdür.” düşüncesini tartıştık. Bazılarımız bu düşünceyi desteklerken, bazılarımız ise eleştirdi.
Bir yanda, bir insanın bildiği ve iyi yaptığı işte özgüven sahibi olması ve bu alanda kendini özgür hissetmesinin altını çizen arkadaşlarımız oldu. Özgürlüğün, kişisel gelişim ve yeteneklerle yakından ilişkili olduğu düşüncesini savundular. Diğer yanda ise, özgürlüğün sadece kişisel becerilere indirgenemeyeceğini, daha kapsayıcı bir anlayış gerektirdiğini vurgulayan görüşler de dile getirildi.
Benim görüşüm, her iki tarafın da geçerli noktaları olduğu yönünde. Evet, bir insanın kendi yeteneklerinin farkında olması ve bunları geliştirmesi, özgürlük hissinin artmasına katkıda bulunur. Ancak özgürlük, aynı zamanda bireysel özgüvenin ötesine geçerek, sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerle de şekillenir.
Özgürlük, bireyin kendi kararlarını alabilme yetisiyle sınırlı değildir; aynı zamanda bu kararları etkileyebilecek dış etmenlerden bağımsız olmayı da içerir. Dolayısıyla, bir kişinin yaptığı işte ne kadar usta olduğundan bağımsız olarak, gerçek özgürlük; seçimleri özgürce yapabilme, düşüncelerini serbestçe ifade edebilme ve yaşamını kendi değer yargılarına göre şekillendirebilme hakkını da kapsar.
Sonuç olarak, kişisel beceriler ve özgürlük arasında bir bağlantı olduğunu kabul etmekle birlikte, özgürlüğün daha geniş bir anlam taşıdığını ve toplumsal koşullar, haklar ve özgürlükler çerçevesinde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Her birimizin, kendi yeteneklerimizi keşfedip geliştirirken, aynı zamanda daha adil ve özgür bir toplum için çalışmamız gerektiği kanısındayım.
Hepinize bu değerli tartışma için teşekkür eder, düşüncelerinizi paylaştığınız için minnettarım.
***Birey-Toplumsallık metni cevapları Sayfa (176-177-178-179-180-181-182-183) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Çok kötü