Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Beyaz Gemi Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Beyaz Gemi metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 188-189-190-191-192-193-194-195 (Doğa ve Evren Teması)

Beyaz Gemi Metni Cevapları

Beyaz Gemi Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Beyaz Gemi Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 188

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Soru: Doğa ve evrenle ilgili araştırdığınız bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Soru: Metnin görsellerinden ve başlığından hareketle konusunu tahmin ediniz. Tahminlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

BEYAZ GEMİ

(Bir vadide yer alan üç evden birinde Mümin dede ve torunu yaşamaktadır. Hiç arkadaşı olmayan ve henüz okula başlamamış olan çocuk, bu küçük dünyada mutlu olmaya çalışmaktadır. Annesi ve babası olmayan çocuk; babasının beyaz bir geminin kaptanı olduğuna ve bir gün, başı insan başı olan bir balık olup beyaz gemiye kadar yüzerek babasına kavuşacağına inanmaktadır. Aşağıdaki metin eserin ikinci bölümünden alınmıştır.)
Karavul Dağı’nın tepesinden, dört yönde ta ufuklara kadar uzanan engin bir manzara görünüyordu. Yüzükoyun yere yatan çocuk, dürbünü gözlerine ayarlamaya başladı. Çok uzakları gösteren güzel bir sahra dürbünü idi bu. Onu dedesine uzun yıllar ormanda görev yaptığı için armağan olarak vermişlerdi. Ama bizim ihtiyar “Gözlerimin nesi var?” diye onu yanında taşımak istememiş, torununa vermişti. Çocuğun en sevdiği oyuncaktı bu.
O gün dağın tepesine dürbünle birlikte çantasını da götürdü. Dürbünün yuvarlak, küçük penceresinde önce her şey yerli yerine oturdu ve netleşti. Bunu yapmak çok hoşuna gidiyordu çocu

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 189

Görüntü netleşince ayarı bozmamak için bir süre soluğunu tutup seyretti. Sonra başka yere çevirdi dürbünü. Her şey yeniden birbirine karıştı ve çocuk bir daha ayarladı dürbünü.
Her yeri, her şeyi görüyordu buradan. Üzerlerine ancak göğün çıkabildiği yüksek dağların karlı dorukları bile görünüyordu. Bunlar, dünyayı kaplayan yüksek dağların ardında ve onlardan daha yüksekteydiler. Onlardan daha alçak olan dağların tepeleri çam ormanlarıyla kaplıydı. Eteklerdeki gür orman ise geniş yapraklı ağaçlardan oluşuyordu. Sonra, Kungey Dağlarının güneşe dönük yamaçlarını görürdü. Ottan başka bir şey bitmiyordu bu yamaçlarda. Daha aşağıda, göl tarafında daha alçak kaya tepeler vardı. Göle doğru uzanan vadi kayalıktı. Yine o tarafta tarlalar, bahçeler, köyler vardı. Yeşil ekin alanları yer yer sararmaya başlamıştı. Hasat zamanı yaklaşıyordu. Yollarda sıçan kadar küçük görünen arabalar arkalarında bir toz bulutu bırakarak gelip gidiyorlardı. Yeryüzünün ta öbür ucunda, görülebilen yerin en uzağında, kumlu sahilin ötesinde, ortası kabarık gibi duran bir göl görünüyordu. Isık Göl idi bu. Yer ve gök orada bir- leşiyordu. Ondan ötede hiçbir şey yoktu. Göl, pırıl pırıl parlıyordu. Kımıltısız ve ıssızdı. Yalnız sahilde, dalgaların ak köpükleri güçlükle fark ediliyordu. Çocuk o yöne uzun uzun baktı. Sonra, “Beyaz gemi daha görünmüyor.” dedi çantasına. “Hadi, okulumuza bir defa daha bakalım.”
Buradan, dağın ardındaki komşu dere çok güzel görünüyordu. Hatta evinin önünde pencerenin dibine oturmuş ihtiyar bir kadının elindeki iplik bile fark ediliyordu dürbünle.
Celesay Vadisi’nde orman yoktu. Yalnız, şurada burada, kesimden arta kalan birkaç büyük çam ağacı göze çarpıyordu. Bir zamanlar burası da ormanlıkmış. O eski ormanın yerinde şimdi damları kayın ağaçlarıyla örtülü sıra sıra ahırlar vardı, aralarında da öbek öbek saman ve gübre yığınları görünüyordu. Süt üreten mandıralar için cins düveler yetiştirilirdi burada. Ahırların yakınında, kısacık bir sokak boyunca dizilen evlerde hayvan yetiştiricileri otururdu. Onların köyü idi burası. Sokak, bir tepenin hafif eğimli yamacına doğru uzanıyordu. Sokağın en ucunda evlerden farklı görünen ve oturma evi olmadığı anlaşılan ufacık bir bina vardı ki işte okul o idi. Bu, küçüklerin gittiği dört yıllık bir ilkokul idi. Bundan sonra çocuklar sovhozun yatılı okuluna giderlerdi. (…)
Okula uzun uzun baktıktan sonra dürbünü yine göle çevirdi. Değişen bir şey yoktu orada. Beyaz gemi hâlâ görünmüyordu. Göle sırtını döndü, dürbünü bir kenara koydu ve bu defa çıplak gözle yamacın aşağılarını seyre daldı. Dağın hemen dibinde, gümüş dere vadi boyunca gürül gürül akıyordu. Onun yanında ve onun gibi kıvrıla kıvrıla bir yol uzanıyor, bir dağın arkasında çayla birlikte bu yol da kayboluyordu. Karşı kıyı dik ve ormanlıktı. San Taş Ormanları hemen oradan başlıyor ve dağların karlı tepelerine kadar uzanıyordu. En yüksek yerlere kadar çıkan ağaçlar çam ağaçlarıydı. Karların ve kayaların arasından yükselen uçları küçük kara fırçalar gibi duruyordu tepelerin doruğunda.
Çocuk, bölgenin tek yerleşim yerindeki evlere, kulübelere ve ahırlara alaylı alaylı baktı. Yukarıdan bakınca ne kadar küçük, ne kadar da eften püften görünüyorlardı! Çayın daha aşağı kıyısında dost kayalarını gördü: Deve’yi, Kurt’u, Eyer’i, Tank’ı, hepsini. Onları ilk defa buradan, Karavul Dağı’nın başından, dürbünle seyretmiş ve bu adları da o zaman vermişti.
Afacan afacan gülümseyerek kalktı ve yerden bir taş alıp evlere doğru attı. Ama taş oraya ulaşmadı, biraz aşağıya, yamacın üzerine düştü. Sonra yine olduğu yerde oturdu ve dürbünü yine dayadı gözlerine. (…)

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 190

Güneş, göl tarafında ufka yaklaşıyordu. Şimdi hava daha az sıcaktı. Batıdaki dağların doğuya bakan yamaçlarında hafif gölgeler belirmeye başlamıştı. Güneş uzaklaştıkça gölgeler de dağların eteklerine doğru uzanacaktı. Isık Göl’deki beyaz gemi normal olarak günün işte bu saatlerinde görünürdü.
Dürbünü ufka çevirdi ve birden nefesini tuttu. Tamam! Geliyordu! Gemiyi görür görmez her şeyi unuttu. Ta orada, Isık Göl’ün mavi, masmavi yüzeyinde, büyük, beyaz gemi süzülüp geliyordu. Hey güzel gemi, hey! Sıra sıra bacaları olan, uzun, güçlü, güzel gemi! Sanki iple çekiliyor- muş gibi dümdüz ilerliyordu. Çocuk alelacele gömleğinin ucuyla dürbünün camını sildi, güzelce ayarladı. Şimdi geminin hatları daha net idi. Dalgaların etkisiyle hafifçe sallandığını, gerisinde bıraktığı beyaz ve saydam köpüklü izini de fark ediyordu artık. Gözünü ayırmadan hayran hayran bakıyordu gemiye. Elinde olsa, gücü yetse gemiye rica edecek, çok daha yakından geçmesini isteyecekti. Böylece içindeki insanları da görebilirdi. Ama geminin ondan haberi bile yoktu. Ağır ağır, heybetle, yoluna devam ediyordu. Nerden gelip nereye gittiği de belli değildi. Uzun uzun baktı gemiye. Ne zaman bir balığa dönüşeceğini, çaya atlayıp yüze yüze ona, o beyaz gemiye ne zaman ulaşacağını düşünüyordu hep. (…)

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 191

1. ETKİNLİK

Soru: Metni okurken not aldığınız kelime veya kelime gruplarının anlamlarını tahmin ederek aşağıya yazınız.

Cevap:

Soru: Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.

Cevap:

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.

Cevap:

Soru: Metindeki çocuk etrafı neyle gözlemlemektedir? Bu aleti ona kim vermiştir? Anlatınız.

Cevap:

Soru: Çocuk, etrafında yer alan hangi bölgeleri gözlemlemiş ve neler görmüştür? Örneklerle açıklayınız.

Cevap:

Soru: Çocuk, dost kayalarını nasıl keşfetmiş ve onlara hangi isimleri vermiştir? Açıklayınız.

Cevap:

Soru: Çocuk, beyaz gemiyi gördüğü anda neler hissetmiştir? Anlatınız.

Cevap:

Soru: Doğada merak ettiğiniz bir şeyi gözlemleme şansınız oldu mu? Anlatınız.

Cevap:

Soru: Okuduğunuz metindeki geçiş ve bağlantı ifadelerini bularak bunların metnin anlamına olan katkısını açıklayınız.

Cevap:

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 192

3. ETKİNLİK 

Soru: Öğretmeninizin rehberliğinde sınıfça katılacağınız bir gezi düzenleyeceğinizi hayal ediniz. Bu gezinin planını yaparak aşağıdaki formu doldurunuz.

Cevap:

Eğitim Kurumunun Adı:
Gezi Tarihi:
Gezi Yeri:
Geziye Çıkış Saati:
Geziden Dönüş Saati:
Gezi Kafile Başkanı:
Sınıf Rehber Öğretmeni:
Takip Edilecek Yol:
Gezinin Amacı:
Gezinin Konusu:
Gezi İçin Belirlenen Inceleme-Araştırma Görevi:
Değerlendirme:

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 193

4. ETKİNLİK 

Soru: Gezip gördüğünüz yerlerden birini anlatacağınız bir gezi yazısı yazınız. Yazınızın anlatımını ve noktalama işaretlerini öğretmeninizle kontrol ederek yazınızı düzenleyiniz.

Cevap:

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 194

5. ETKİNLİK 

İpek, Seray, Nehir ve Asil; kendi yazdıkları şiirlerle okullarında düzenlenen şiir dinletisine katılmışlardır. Sahneye isimlerinin alfabetik sırasına göre çıkarak şiirlerini okumuşlardır. Aşağıda, bu öğrencilerin şiir dinletisinde okudukları şiirlerden birer bölüm yer almaktadır.

1. Şiir
Dökülüyor sarı yapraklar
Uçuyor göçmen kuşlar
Rüzgâr bir şarkı söylüyor.
Geldi sonbahar, geldi sonbahar

2. Şiir
Sonbahar geldi yine
Mevsimlerin en güzeli işte
İçim sevinçle dolar
Ne güzeldir sonbahar

3. Şiir
Sıcak hava yazda kaldı
Yüreğim birden daraldı
Güneşli güzel günlerim
Üzüntülerle karardı

4. Şiir
Yapraklar sararsa da
Hüznü andırsa da
Türküsünü dinle rüzgârın
Uçan kuşlarla göçmesin umutların

Şiir dinletisinden sonra İpek, Seray, Nehir ve Asil’in annelerinin arasında şu konuşma geçmiştir:
Gülten Hanım: Benim çocuğumun okuduğu şiirde hüzün vardı.
Şükran Hanım: Benim çocuğum sonbahara duyulan sevgiyi anlattı bize.
Gülümser Hanım: Benim çocuğum, insanlara umut veren şiiri okudu.
Fatma Hanım: Benim çocuğumun şiirinde sonbaharın gelişiyle değişen tabiattan bahsediliyordu.

Soru: Verilen bilgilere göre aşağıdaki tabloyu doldurunuz.

Cevap:

Beyaz Gemi Metni Cevapları Sayfa 195

6. ETKİNLİK 

Soru: Doğanın korunmasına destek vermek amacıyla bir çevre vakfına üye olacağınızı hayal ediniz. Aşağıda verilen üye formunu, istenen bilgiler doğrultusunda doldurunuz.

Cevap:

Soru: Üye olduğunuz çevre vakfına bir arkadaşınızın da üye olmasını istediğinizi hayal ediniz. Aşağıdaki yazı alanına, arkadaşınızı bu konuda ikna etmek için bir e-posta yazınız.

Cevap:

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Soru: Geri dönüşümün doğa ve insanlar için önemini araştırınız

Cevap:

***Beyaz Gemi metni cevapları Sayfa (188-189-190-191-192-193-194-195) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap