Öyle Denmez metni cevapları ve soruları, Anka Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 119-120-121-122-123-124-125-126-127-128-129 (Millî Kültürümüz Teması)
Öyle Denmez Metni Cevapları
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 119
DÜŞÜNELİM-TARTIŞALIM
1. “Zengin kültüre sahibiz.” cümlesiyle anlatılmak istenen ne olabilir?
Cevap: Yani geleneklerimiz, göreneklerimiz, yemek kültürümüz, giyim kuşamımız, müziklerimiz, halk oyunlarımız çok sayıda ve çeşit çeşittir denmek istenmiş olabilir.
2. Öğrendiğiniz tekerlemeleri ve bilmeceleri arkadaşlarınız ile paylaşınız.
Cevap:
Bilmeceler:
Uzundur ip değil ısırır köpek değil. (Yılan)
İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim. (Testere)
Dalda durur, elde durmaz. (Kuş)
Tekerlemeler:
Şemsi Paşa Pasajı’nda sesi büzüşesiceler.
Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak sarımsaklamasak da mı saklasak.
Dal sarkar kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar.
3. Deyimler veya atasözleri ile ilgili sessiz sinema oynayınız.
Cevap: Bu etkinliği sınıfta arkadaşlarınızla yapabilirsiniz.
4. Karagöz ve Hacivat hakkında neler biliyorsunuz?
Cevap: Karagöz ve Hacivat geleneksel tiyatro türlerimizden olan Karagöz’ün iki ana karakteridir. Hacivat biraz daha akıllı, okumuş birisidir; Karagöz ise okuma yazması olmayan, söylenenleri yanlış anlayan komik birisidir.
5. Nezaket nedir? Nazik insan nasıl olur?
Cevap: Nezaket, başkalarına karşı saygılı ve kibar davranmak; naziklik demektir. Mesela bir yere girerken başkasına yol vererek, insanlara kibar ve yardımsever davranarak, insanlara gülümseyerek, bir şey isterken “lütfen” diyerek, başkası konuşurken onu sözünü kesmeden dinleyerek nazik insan olabiliriz.
EBA adresinden ya da dinleme izleme cd’nizden “Karagöz ile Hacivat” adlı videoyu izleyerek bilgi edininiz.
Cevap: EBA adresinden “Karagöz ile Hacivat” adlı videoyu izleyebilirsiniz.
Metni dramatize ederek okuyunuz.
ÖYLE DENMEZ
HACİVAT – Akşam şerifler hayır olsun!
KARAGÖZ – Bugün gidemem.
HACİVAT – Nereye?
KARAGÖZ – Bahşiş dağıtılan yere.
HACİVAT – Ben sana bahşiş dedim mi? KARAGÖZ – Ben de sana hediye dedim mi? HACİVAT – Safa geldin.
KARAGÖZ – Evde unuttum.
HACİVAT – Neyi?
KARAGÖZ – Sopayı.
HACİVAT – Ben sana sopa dedim mi?
KARAGÖZ – Ben de sana çelik-çomak dedim mi? HACİVAT – Aman efendim, her ne hâl ise! Başıma bir fes almıştım da gelirken yorgunluk atmak üzere Karagöz’üme uğrayım demiştim.
KARAGÖZ – Ne yapayım fes aldıysan?
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 120
HACİVAT – Öyle mi derler?
KARAGÖZ – Ya nasıl derler?
HACİVAT – “Güle güle başında paralansın!” demek yok mu?
KARAGÖZ – Güle güle başında paralansın!
HACİVAT – Haa, aferin, işte öyle demeli yaa! Derken efendim, onun üzerine evde odun bitmiş, “Biraz odun al.” dediler, Odunkapısı’na gidip beş on çeki odun aldım.
KARAGÖZ – Güle güle başında paralansın!
HACİVAT – Sus! Bu fes değil, odun aldım, odun.
KARAGÖZ – Güle güle başında paralansın!
HACİVAT – Öyle demezler.
KARAGÖZ – Ne bileyim, sen öğrettin.
HACİVAT – O fese göreydi.
KARAGÖZ – Ey, ne deyim?
HACİVAT – “Güle güle yak, otur da külüne bak!” demek yok mu?
KARAGÖZ – Yok yok, var mı? Güle güle yak, otur da külüne bak!
HACİVAT – Haa, aferin, işte şöyle söyle!
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 121
KARAGÖZ – Güle güle yak, otur da külüne bak!
HACİVAT – Derken efendim, geçen günkü yağmur, malum ya, evin kiremitleri filan kırılmış, bütün yağmur evin içine akmış; bari bir iki dülger çağırayım da hem kiremitleri hem de yıkık bazı yerlerini yaptırayım, dedim; evi bir güzelce tamir ettirdim.
KARAGÖZ – Güle güle yak, otur da külüne bak!
HACİVAT – Bu ev! Yeni tamir ettirdim daha.
KARAGÖZ – Güle güle yak, otur da külüne bak!
HACİVAT – Yazık değil mi?
KARAGÖZ – Güle güle yak, otur da külüne bak!
HACİVAT – Öyle denmez.
KARAGÖZ – Ya ne denir?
HACİVAT – “Oh oh, maşallah, pek memnun oldum! Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!” demek istemez mi?
KARAGÖZ – İs… is… ister… şey… Oh oh, maşallah, pek memnun oldum! Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 122
HACİVAT – Sonra, birader, borçlunun biri, “Hacivat zenginleşmiş, evi yaptırıyor.” deyip para almaya gelir; benim de param bitmiş olduğundan borçluyla boğaz boğaza kavga ederiz; sonra dava edip bizi hapse atarlar.
KARAGÖZ – Oh oh, maşallah, pek memnun oldum! Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!
HACİVAT – Birader, yazık değil mi?
KARAGÖZ – Oh oh, maşallah, pek memnun oldum! Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!
HACİVAT – Öyle demezler.
KARAGÖZ – Ya nasıl derler? Ne bileyim ben, sen öğrettin.
HACİVAT – Ben öğrettiysem ev için öğrettim; buna da öyle mi derler?
KARAGÖZ – Ne derler?
HACİVAT – “İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah yakında ötekini de çıkarırlar!”
KARAGÖZ – İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah yakında ötekini de çıkarırlar!
HACİVAT – Haa! Sonra, Karagöz, neyse, biz bununla iyice uğraşırız, neyse bizi hapisten çıkarırlar; ben o sevinçle koşa koşa eve gelirken fırıncının biri fırından ekmek çıkarıyormuş, aceleyle küreğin sapı bi gözüme dokunup gözümün biri çıkmaz mı?
KARAGÖZ – İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah yakında ötekini de çıkarırlar!
HACİVAT – Öteki de mi çıksın?
KARAGÖZ – İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah ötekini de çıkarırlar!
HACİVAT – “İnşallah şifa bulursunuz, yakında hiç görmemişe dönersiniz!” demek yok mudur?
KARAGÖZ – İnşallah şifa bulursunuz, yakında hiç görmemişe dönersiniz!
HACİVAT – Memnun oldum, efendim, memnun!
KARAGÖZ – Ben de maymun oldum, efendim, maymun!
HACİVAT – Maymun değil, memnun!
KARAGÖZ – O ne demek?
HACİVAT – “Sevindim, haz ettim.” demek.
KARAGÖZ – Öyle desene ya! “Somun oldum, limon oldum.” deyip dururuyorsun.
HACİVAT – Hay terbiyesiz hay! Seni validen terbiye etmedi mi?
KARAGÖZ – Etti.
HACİVAT – Böyle mi etti?
KARAGÖZ – Yoo! Geçen gün mutfakta idim; bir yumurta, iki de limon sıkıp birbirine karıştırdı, sonra başıma döküp güzelce beni bir terbiyeledi.
1. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 123
Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili deyimlerin hangi anlamlarda kullanıldıklarını belirleyiniz.
a. Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!
Cevap: Yani Allah size sağlık, afiyet, uzun ömür versin; evinizde mutlu bir şekilde yaşayın demek olabilir.
b. İstediği okula kaydolunca ağzı kulaklarına vardı.
Cevap: Bu deyim çok sevinmek anlamındadır.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
1. Karagöz ve Hacivat arasındaki problem nedir?
Cevap: Karagöz ve Hacivat arasındaki problem, Karagöz’ün Hacivat’a kaba davranması ve onun dediklerini yanlış anlamasıdır.
2. Karagöz Hacivat’a nasıl davranmaktadır? Doğrusu nasıl olmalıdır?
Cevap: Karagöz, Hacivat’a biraz kaba davranmaktadır. Onun dediklerini yanlış anlıyor veya anlamazdan geliyor. Bunu metnin sonunda Hacivat’ın “Annen seni terbiye etmedi mi?” sorusuna verdiği cevaptan da anlayabiliriz.
3. Çevrenizde Karagöz’e ya da Hacivat’a benzeyen insanlar var mı? Başkalarına nasıl davranıyorlar.
Cevap: Çevremde bu şekilde kaba davrananlar, başkalarıyla dalga geçmeye çalışan insanlar var.
4. Karagöz ile Hacivat’ın karakter özellikleri nelerdir?
Cevap: Karagöz kaba bir insandır. Hacivat’ı sürekli uğraştırmaktadır. Sanki onla dalga geçer gibidir. Hacivat ise her şeye rağmen Karagöz’e sabreden, ona doğruları öğretmekte ısrar eden biridir.
5. Peki ya siz Karagöz mü yoksa Hacivat mısınız? Neden?
Cevap: Ben Karagöz değil Hacivat’ım çünkü ben insanlara kaba davranmamaya, nazik olmaya çalışırım. İnsanlarla dalga geçmeye çalışmam. Hacivat gibi sabırlıyımdır ve insanlara doğruyu öğretmek isterim.
3. ETKİNLİK
Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki yargılardan doğru olanların önüne “D”, yanlış olanların önüne “Y” yazınız.
Cevap:
Metnin içeriği ile başlığı uyumludur. (D)
Karagöz ve Hacivat yanlış anlamadan kaynaklanan iletişim problemi yaşamaktadır. (D)
Doğru yerde doğru kelimeleri kullanmak insanlarla iletişim problemleri yaşamamızı önler. (D)
Yeni bir eşya alan arkadaşımıza “Geçmiş olsun.” deriz. (Y)
Çalışırken gördüğümüz birine “Kolay gelsin.” deriz. (D)
Sabah karşılaştığımız insanlara “Günaydın” deriz. (D)
Yemek yiyen bir tanıdığımızı gördüğümüzde “İyi akşamlar.” deriz. (Y)
Yeni bir giysi almış arkadaşımıza “Afiyet olsun.” deriz. (Y)
4. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 124
Karagöz ve Hacivat’ın kişisel özellikleri nelerdir? Metinden hareketle belirleyiniz ve aşağıya yazınız.
Cevap:
5. ETKİNLİK
Aşağıdaki görsellerin hangi sanat dallarıyla ilgili olduklarını altlarındaki boşluklara yazınız.
Cevap:
6. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 125
Aşağıdaki görselleri yorumlayınız ve bize vermek istedikleri iletileri belirleyip açıklayınız.
Cevap:
7. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 126
Aşağıdaki afişi inceleyiniz ve soruları cevaplayınız.
1. Bu afişin amacı nedir?
Cevap: Bu afişin amacı, yapılacak Karagöz Hacivat oyununu duyurmaktır.
2. Afişteki duyuruyu kim yapabilir?
Cevap: Afişteki duyuruyu Gördes Belediyesi yapmıştır. Bunun için belediye hoparlörü kullanılmış olabilir.
3. Bu duyuruyu eğer biz yapmış olsaydık nasıl yapardık?
Cevap: Biz bu duyuruyu internet aracılığıyla, sosyal medyayı kullanarak yapabilirdik.
4. Duyuruda neden tarih yazılmış?
Cevap: Duyuruda tarih yazılmasaydı etkinliğin ne zaman yapılacağı belli olmazdı, onun için tarih yazılmıştır.
5. Bu tür bir etkinliğin ücretsiz yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Katılımın daha çok olması için bu etkinliğin ücretsiz yapılmasını çok doğru buluyorum.
6. Afişi hazırlayan, yazının rengini ve büyüklüğünü farklılaştırarak görseldeki dikkat unsurunu amacı doğrultusunda kullanmış. Afişte en çok dikkat çeken nedir?
Cevap: Bence afişte en çok dikkat eden unsur, etkinliğin ücretsiz yapılacağının belirtildiği yerdir.
Eğer bir belediye başkanı olsaydınız kültürünüzü tanıtmak adına başka ne tür etkinlikler yapardınız? Yaptığınız etkinliklerin duyurularında nasıl bir yol izlerdiniz? Etkinliklerden birinin duyuru metninim aşağıda verilmiş bölüme yazınız.
Cevap: Bir belediye başkanı olsaydım kültürümüzü tanıtmak için halk oyunu etkinliği düzenleyebilirdim. Bu etkinliğin duyurusunu yol kenarlarındaki panolardaki afişlerle, cep telefonlarına gönderilen kısa mesajlarla ve sosyal medya aracılığıyla yapardım.
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 127
9. ETKİNLİK
YANKI
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarken birden oğlan takılıp düşüyor ve canı yanıp “AHHHHH!” diye bağırıyor. İleride bir dağın tepesinden “AHHHHH!” diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor. Merak ediyor ve “SEN KİMSİN?” diye bağırıyor. Aldığı cevap “SEN KİMSİN?” oluyor. Aldığı cevaba kızıp “SEN BİR KORKAKSIN!” diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses “SEN BİR KORKAKSIN!” diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp “BABA NE OLUYOR BÖYLE?” diye soruyor. “OĞLUM” diyor adam, “DİNLE VE ÖĞREN!” ve dağa dönüp “SANA HAYRANIM!” diye bağırıyor. Gelen cevap “SANA HAYRANIM!” oluyor. Baba tekrar bağırıyor, “SEN MUHTEŞEMSİN!”. Gelen cevap “SEN MUHTEŞEMSİN!”. Oğlan çok şaşırıyor, ama hâlen ne olduğunu anlayamıyor. Babası açıklamasını yapıyor. “İnsanlar buna “yankı” derler, ama aslında bu “yaşanırdır. Yaşam daima sana verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman, daha çok sev. Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol. Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir.” Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.
1. Hikâyede tamamı “büyük harfler” ile yazılı olan bölümler ne anlatmak istiyor?
Cevap: Vurgulanmak istenen sözler büyük harfle yazılmıştır.
2. Hikâyenin iletisi (ana düşüncesi) nedir?
Cevap: Metinde geçen “Yaşam sana daima verdiklerini geri verir. Yaşam, yaptığımız davranışların aynısıdır. Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarımızın bir yansımasıdır.” ifadeleri metnin ana düşüncesidir.
3. Hikâyede birbiriyle çelişen ifadeler var mı? Açıklayınız.
Cevap: Metinde birbiriyle çelişen ifadeler yoktur.
10. ETKİNLİK
Aşağıdaki görseli “Yankı” hikâyesinden anladıklarınızla bağdaştırarak yorumlayınız. Siz aynada neler görüyorsunuz? Arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap: Metinde de bahsedildiği gibi görselde aynaya bakan kişi hayata olumlu bakmaktadır. Kendine güvenen birisidir ve kendisini de aynada başarılı, mutlu bir şekilde görmektedir.
11. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 128
“Öyle Denmez” metninde hangi cümlelerin sonunda ünlem kullanılmıştır? Ünlem kullanılan cümleleri aşağıya yazınız.
Cevap:
Öyle Denmez metninde kullanılan ünlemler:
- Akşam şerifler hayır olsun!
- Aman efendim, her ne hâl ise!
- Güle güle başında paralansın!
- Haa, aferin, işte öyle demeli yaa!
- Güle güle yak, otur da külüne bak!
- Haa, aferin, işte şöyle söyle!
- Bu ev!
- Oh oh, maşallah, pek memnun oldum!
- Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!”
- “İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah yakında ötekini de çıkarırlar!”
- Haa!
- İnşallah şifa bulursunuz, yakında hiç görmemişe dönersiniz!
- Memnun oldum, efendim, memnun!
- Ben de maymun oldum, efendim, maymun!
- Maymun değil, memnun!
- Hay terbiyesiz hay
Bulduğunuz cümlelerde ünlemin hangi işlevlerde kullanıldığını verilen ifadelerden belirleyiniz.
1. “Şaşma, anımsama, sevinme, üzülme, kızma, acıma” gibi duyguları güçlendirir.
Cevap:
“Şaşma, anımsama, sevinme, üzülme, kızma, acıma”
- Aman efendim, her ne hâl ise!
- Güle güle başında paralansın!
- Haa, aferin, işte öyle demeli yaa!
- Güle güle yak, otur da külüne bak!
- Haa, aferin, işte şöyle söyle!
- Bu ev!
- Oh oh, maşallah, pek memnun oldum!
- Güle güle oturunuz, içinde hiç eksik olmayınız!”
- Haa!
- Memnun oldum, efendim, memnun!
- Hay terbiyesiz hay!
- Ben de maymun oldum, efendim, maymun!
2. “Özlem, istek, acıma, üzüntü” anlatır.
Cevap:
“Özlem, istek, acıma, üzüntü”
- “İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarır, siz merak etmeyin; inşallah yakında ötekini de çıkarırlar!”
- İnşallah şifa bulursunuz, yakında hiç görmemişe dönersiniz!
3. Hitap ve seslenme ifadesi olarak kullanılan kelimeler:
Cevap:
“Hitap ve seslenme ifadesi”
- Akşam şerifler hayır olsun!
4. Kabul veya ret ifade eden kelimeler:
Cevap:
“Kabul veya ret ifadesi”
- Maymun değil, memnun!
12. ETKİNLİK
Öyle Denmez Metni Cevapları Sayfa 129
Okuduğunuz hikâyeden hareketle aynı konu ve ana düşünce etrafında kendi hikâyenizi oluşturunuz.
Cevap:
Olay Örgüsü:
- Tüm arkadaşlarının köprüden atlayabilmesi ama Ahmet’in atlayamaması
- Ahmet’in kendisiyle ilgili söylenenleri duyup annesiyle konuşmaları
- Annesinin Ahmet’e “Ben bunu yaparım.” dersen köprüden atlayabilirsin deyip onu içindeki gücün farkına vardırması.
- Ahmet ve arkadaşlarının köprüye gidip diğer çocukların dereye atlamaları
- Herkes tam gidecekken Ahmet’in “Ben yaparım.” deyip köprüden atlamayı başarması ve arkadaşlarının Ahmet’i tebrik etmeleri sonra da evlerine gitmeleri.
Zaman: Bahar mevsimi
Yer: Dere, köprü ve Ahmetlerin evi
Kişi ve Varlık Kadrosu: Ahmet, Ahmet’in arkadaşları ve Ahmet’in annesi
Benim Hikâyem:
BEN YAPARIM
Ahmet diye bir çocuk varmış. Boylu poslu, mahallenin en fizikli çocuklarından biriymiş. Ahmet ve arkadaşları bahar mevsiminde gezmeye çıktıkları zaman derenin üstündeki köprüden dereye atlamaya bayılırlarmış. Tüm çocuklar köprüden dereye atlayabiliyormuş hatta aralarındaki en kısa ve zayıf olanlardan Ali bile dereye atlayabiliyormuş. Ama Ahmet hep “Ben buradan dereye atlayamam.” diyormuş, köprüden dereye atlayamadan eve geliyormuş. Diğer çocuklar Ahmet için “Hem aramızdaki en boylu poslu olan hem de dereye atlayamayan tek kişi.” diyorlarmış. Ahmet bunu duymuş ve annesine anlatmış. Annesi de Ahmet’e “Oğlum! Aradığın güç içinde. Sen eğer ‘Ben bunu yaparım!’ dersen ancak köprüden atlayabilirsin, önce senin kendine güvenmen gerek.” demiş. Ahmet annesinin dediklerinden çok etkilenmiş ve “Ben yaparım, ben yaparım!” diyerek uyumuş. Ertesi gün Ahmet ve arkadaşları yine dereye atlamak için köprüye gitmişler. Tüm çocuklar dereye atlamışlar ve artık eve gitmek üzere hazırlanırlarken birden Ahmet’in köprünün üstünde “Ben yaparım!” diye bağırdığını görmüşler. Hepsi hayret ve merak içinde kalmış ve gerilerden koşarak gelen Ahmet hop diye köprüden dereye atlamış. Tüm arkadaşları Ahmet’i tebrik etmiş ve hep beraber eve gelmişler.
SONRAKİ METNE HAZIRLIK
Nasreddin Hoca ve Akşehir hakkında araştırma yapınız.
Cevap: Nasreddin Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 1208 yılında doğmuştur. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlenmiştir. Ardından Akşehir’e göç etmiş, burada kadılık yapmış ve 1284 yılında ölmüştür. İnce zekâlı, hazır cevap kişiliğinin yansıması olan mizahi fıkralarıyla bilinir.
***Öyle Denmez metni cevapları Sayfa (119-120-121-122-123-124-125-126-127-128-129) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Allah razı olsun çok işime yaradı
İşime yaradı
Çok işime yaradı