Yerin Dayanılmaz Çekiciliği metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 90-91-92-93-94-95-96-97 (Bilim ve Teknoloji Teması)
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 90
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: Araştırdığınız “bilim” konulu vecizeleri arkadaşlarınızla paylaşarak bu vecizeler üzerinde tartışınız.
Cevap: Sevgili arkadaşlar, araştırdığım bilim konulu vecizeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Örneğin, Galileo’nun “Bilim, gerçeğin daima en büyük savunucusudur.” sözü, bilimin daima doğruyu arama çabasında olduğunu ifade ediyor. Einstein’ın “Bilim, düzenli bilgiye ulaşma yolunda aklın ve mantığın rehberliğidir.” sözü ise bilimsel düşüncenin mantığa dayalı olduğunu vurguluyor. Bu vecizeler, bilimin insan hayatında ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Tartışmamızda, bu vecizeler doğrultusunda bilimin neden her zaman gerçeği bulmaya çalıştığını ve aklın rehberliğinin neden önemli olduğunu değerlendirebiliriz.
Bilim konulu vecizeler:
- “Bilim, gerçeğin daima en büyük savunucusudur.” – Galileo Galilei
- “Bilim, düzenli bilgiye ulaşma yolunda aklın ve mantığın rehberliğidir.” – Albert Einstein
- “Bilimin amacı, insana gerçeği öğretmek ve onu özgür kılmaktır.” – Bertrand Russell
- “Bilim, bilgiye giden en doğru yoldur.” – Isaac Newton
- “Bilim her zaman hatalarla başlar, fakat sonunda gerçeklere ulaşır.” – Jules Verne
Soru: Metnin görsellerinden ve başlığından hareketle konusunu tahmin ederek arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Metnin görselleri ve başlığından hareketle, yer çekimi ve onun yaşamımızdaki önemi üzerine bir içerik olduğunu tahmin ediyorum. Görsellerde Newton’ın yer çekimi kanunu üzerine yaptığı keşif, astronot ve yer çekimsiz ortam gibi unsurlar yer alıyor. Bu da metnin yer çekimi yasasının keşfi, etkileri ve bu yasanın yokluğunun hayatımızı nasıl etkileyeceğine dair bir tartışma sunduğunu düşündürüyor.
Tarık USLU (1974-…)
Çeşitli dergi ve yayınevlerinde çalıştı. Editör olarak görev yaptı. Çocuklara yönelik eğitim ve bilim içerikli birçok kitabı bulunmaktadır. Bazı eserleri: Şu Acayip Yeryüzü, Bilim Öyküleri…
YERİN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ
Daldan Bir Elma Düştü ve…
Newton (Nivtın) çiftlikte geçirdiği günlerden birinde kitaplarını da yanına alarak bir elma ağacının altında oturdu. O sırada ağacın dallarından birinden bir elma düştü. Pek çok insan için -kafalarına düşmediği sürece- sıradan ve önemsiz görünen bu olay Newton’ın zihninde birtakım şimşeklerin çakmasına sebep oldu. Yıllardır düşünüp durduğu bazı sorulara cevap bulmuştu.
Yer, her şeyi çekmekteydi. Daha doğrusu cisimler birbirlerini kütleleriyle ve aralarındaki mesafeyle ilişkili bir şekilde çekmekteydi. Bu, kâinattaki her bir atom ve her bir yıldız için geçerli bir kanundu. Cisimler birbirine ne kadar yakınsa çekim kuvveti de o kadar büyüyordu ve kütlesi büyük olan cismin çekim gücü de büyük oluyordu. Kâinat yaratılırken bu kanunla yaratılmıştı. Hem yeryüzünün hem de gökyüzünün en büyük sırlarından biriydi bu.
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 91
Büyük küçük her şey görünmez bir iple birbirine bağlıydı sanki. Böylece Dünya ve öteki gezegenler Güneş’in etrafından ayrılamıyorlardı. Ay da Dünya’ya bu görünmez iplerle bağlıydı ve Samanyolu’ndaki bütün yıldızlar, uzaydaki bütün galaksiler hep bu çekim kanunu ile birbirlerine tutturulmuşlardı. Her şeyde böyle bir birlik vardı. (…)
Gelelim Yer Çekiminin Faydalarına
Yer çekimi kanununun keşfedilmesiyle birlikte insanların Dünya’nın yuvarlaklığına dair inançları arttı. Çünkü alt taraftaki insanların, denizlerin ve hayvanların nasıl olup da boşluğa saçılmadığı artık anlaşılır -daha doğrusu anlaşılmasa da kabul edilebilir- bir şeydi.
Elbette yer çekiminin faydaları bunlardan ibaret değil. Onun ne kadar büyük bir nimet olduğunu -tüm öteki önemli şeyler gibi- yitirdiğimizde çok daha iyi anlarız. Uzay istasyonlarında aylarca yaşamak zorunda kalan astronotların yer çekimsiz ortamda ne tür zorluklar çektiğini biliyor musunuz? (…)
Yer Bizi Çekmese!
Ah, keşke yer bizi çekmese de şöyle kollarımızı iki yana açıp kuşlar gibi uçabilsek! Bir zıpla- sak ve apartmanların üzerinden geçip gitsek. Yer çekimi olmasa hayat kim bilir ne kadar eğlenceli olurdu değil mi? Astronotlar gibi havada döner dururduk. Hiçbir zaman düşmezdik. Dizlerimiz yara olmaz; başımızın, kaşımızın yarılmasından korkmadan istediğimiz yerden atlardık. Hoplardık, zıplardık, kim bilir nasıl eğlenirdik, değil mi?
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 92
Değil elbette! Hem de hiç değil! (…) Mesela bir sabah uyandığımızda yerin artık hiçbir şeyi çekmediğini, o eski çekiciliğini yitirdiğini hayal edelim ve bakalım bizi sandığımız gibi eğlenceli bir hayat bekliyor mu görelim.
Yer çekiminin kalkmasıyla birlikte tıpkı bir sinek gibi odanın tavanına yapışırdın. Hem de yatağınla birlikte. Kafanı tavana çarptığın için büyük ihtimalle uyanırdın. Evet, başın biraz acıdı ama neticede şu an uçuyorsun işte! Bu her şeye değer değil mi? Ama dur bir dakika! Sadece sen uçmuyorsun. Masan, masanın üzerindeki kâğıtlar, kalem kutun, kalem kutundaki tüm kalemler, gece geç saatlere kadar bitirmek için çalıştığın kompozisyon ödevin bile odanın içinde uçuyor. Bütün bunları bir araya toplaman gerekiyor. En azından ödevini.
“Canım, ortalık biraz dağılmışsa ne olmuş?” diyorsan problem yok. Zaten senin odan her zaman biraz dağınık olurdu değil mi? Bu sefer biraz fazla dağınık o kadar. Yalnız keşke mürekkep şişesinin kapağını yatmadan kapatmış olsaydın. Ortalık fena battı çünkü. Yüz milyonlarca küçük mavi damla, odanın içinde uçuşuyor ve dokunduğu her şeyi boyuyor. Banyoya gidip yüzüne bir bak istersen. İyi de nasıl?
Odanın ortasında bir takla atarak kapının kolunu tutmayı becerdin. Bu arada masa lamban kafana çarptı. İki sivri uçlu kalemle göz göze geldin. Halıya dolandın, ayağın masaya çarptı. Yirmi kadar küçük mürekkep damlası yuttun. Nasıl, havada takla atmak acayip eğlenceli değil mi? Odanın kapısını nihayet açtın. Seninle birlikte terliklerin de çıktı. Tabii, ayağının altında değil; kafanın üstünde. Olamaz! (…)
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 93
1. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinden alınmış bazı kelimelerin anlamları aşağıda verilmiştir. Kelimelerin anlamlarını okuyunuz.
1. Milyarlarca yıldızdan, yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş, Samanyolu gibi bağımsız uzay adası, gök ada.
2. Doğada element, bileşik veya bunların karışımları hâlinde bulunan, kütlesi ve ağırlığı olan, duyularla algılanabilen şey.
3. Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
4. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği.
5. Uzay gemisini uzayda yöneten kimse, uzay adamı.
6. Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, acıklı.
7. Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, sonuç.
8. Gök varlıklarının bütünü, cihan, âlem, evren.
Soru: Aşağıda bazı harfleri verilen kelimeler yer almaktadır. Yukarıdaki anlamlardan hareketle bu kelimeleri bularak aşağıya yazınız. Kelimeleri, anlamların numaralarıyla örnekteki gibi eşleştiriniz.
Cevap:
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 94
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
Cevap:
Soru: Newton, yer çekimi kanununu nasıl keşfetmiştir? Anlatınız.
Cevap: Newton, yer çekimi kanununu, bir elma ağacının altında otururken bir elmanın yere düşmesi olayı üzerine düşünerek keşfetmiştir. Bu olay onun zihninde şimşeklerin çakmasına neden olmuş ve cisimlerin birbirlerini kütleleriyle çektiğini fark etmiştir.
Soru: Metinde yer çekimi kanunuyla ilgili hangi bilgiler yer almaktadır? Örneklerle açıklayınız.
Cevap: Metinde yer çekimi kanununun cisimlerin birbirini kütleleri ve aralarındaki mesafe ile ilişkili olarak çektiği bilgisi yer almaktadır. Örneğin, gezegenlerin Güneş’in etrafında dönmesi ve Ay’ın Dünya’ya bağlı kalması bu çekim kuvvetiyle açıklanmaktadır.
Soru: Yer çekimi kanununun keşfedilmesi ne gibi sonuçlar ortaya çıkarmıştır? Açıklayınız.
Cevap: Yer çekimi kanununun keşfedilmesiyle birlikte, insanların Dünya’nın yuvarlaklığına dair inançları artmış ve alt taraftaki insanların boşluğa düşmediği anlaşılmıştır. Ayrıca bu kanun, evrendeki cisimlerin hareketlerini anlamamıza yardımcı olmuştur.
Soru: Yer çekiminin Dünya ve insanlara faydaları nelerdir? Anlatınız.
Cevap: Yer çekimi Dünya’daki her şeyin yerinde kalmasını sağlar, insanların, hayvanların, suyun ve cisimlerin boşluğa fırlamasını engeller. Ayrıca, yer çekimi sayesinde insan vücudu düzgün çalışır ve hareket kabiliyetimiz dengede kalır.
Soru: Metindeki “Yer Bizi Çekmese!” başlıklı bölümde beğendiğiniz ifadeler hangileridir? Nedenleriyle açıklayınız
Cevap: “Yer Bizi Çekmese!” başlıklı bölümde beğendiğim ifade, “Sadece sen uçmuyorsun, masan, kalemlerin, kompozisyon ödevin bile odanın içinde uçuyor.” ifadesidir. Bu ifade, yer çekimsiz ortamın günlük hayatımızda ne kadar kaos yaratacağını eğlenceli bir dille anlatıyor.
3. ETKİNLİK
Soru: Yazar “Yer Bizi Çekmese!” başlıklı bölümde yer çekimsiz bir günü anlatmaktadır. Bu bölümün devamını hayal ederek aşağıya yazınız.
Odanın kapısını nihayet açtın. Seninle birlikte terliklerin de çıktı. Tabii, ayağının altında değil; kafanın üstünde. Olamaz!
Cevap: Kapıdan dışarı adım atmaya çalıştığında havada süzüldüğünü fark ettin. Koridor boyunca uçarken duvarlara çarpmamak için çırpınıp duruyordun. Bu sırada yan odadaki eşyalar da havada uçuşuyordu, kitaplar, oyuncaklar her yerdeydi. Mutfaktan gelen yemek kokusunu hissettin, ama masadaki tabaklar bile havada süzülüyordu. Buzdolabının kapağı açılmış ve içindeki yiyecekler mutfağın ortasında dönüyordu. Her şey bir kaos halindeydi, ama o kadar eğlenceliydi ki bir an bile paniklemiyordun. Yine de, yer çekiminin olmamasının ne kadar zorlayıcı olduğunu yavaş yavaş anlamaya başladın.
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 95
4. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki gazete haberlerini, önemli bulduğunuz yerlerin altını çizerek okuyunuz.
Soru: Gazete haberlerinde okuduklarınızdan hareketle aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Cevap:
Soru: Okuduğunuz gazete haberlerindeki farklı bakış açıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi açıkladığınız eleştirel bir konuşma yapınız.
Cevap:
Gazete haberlerinde farklı bakış açılarını incelediğimizde, ilk gazete yazısında, göz sağlığıyla ilgili yaygın inanışların yanlış olduğu vurgulanıyor. Yazar, kitap okumanın, televizyon seyretmenin veya bilgisayar oyunu oynamanın gözlere ciddi zarar vermediğini, aksine uzun süreli odaklanmanın geçici bir zorlanmaya yol açtığını savunuyor. Bu, toplumda yerleşmiş olan yanlış inanışları düzeltmeye yönelik önemli bir yaklaşım.
İkinci gazete yazısında ise bilgisayar görme sendromu ele alınıyor ve bu hastalığın belirtileri ile neden olduğu uzun vadeli göz sağlığı problemlerine dikkat çekiliyor. Bilgisayar kullanımının artmasıyla birlikte bu sorunun yaygınlaşması ve ihmal edildiğinde ciddi sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
Her iki yazı da göz sağlığı üzerine yoğunlaşmış, ancak biri yanlış bilgileri düzeltmeye çalışırken, diğeri modern bir hastalığın tehlikelerini öne çıkarıyor. Bu çeşitlilik, konuya farklı açılardan bakmamızı sağlıyor ve göz sağlığı hakkında daha bilinçli olmamıza yardımcı oluyor.
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 96
5. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda bazı gözlük çeşitleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Bu bilgileri, noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz.
Monokl
18 ve 19. yüzyıllarda, henüz saplı gözlükler geliştirilmeden önce kullanılan tek camlı bir gözlük tipiydi. Daire biçimli bir mercek camı ve çerçeveden oluşurdu. Kullanıcı, bu çerçeveye bağlı olan ipi boynuna geçirirdi. Gözlük, göz çukurunun çevresine yerleştirilip kullanılırdı.
Güneş Tutulması Gözlüğü
Güneş’e çıplak gözle bakmak, gözlerimizin zarar görmesine yol açar. Tam Güneş tutulması sırasında Ay, kısa bir süreliğine Güneş’in önünü kapatır. Bu sırada çok özel filtreler kullanılarak yapılmış bu gözlüklerle gözlem yapılabilir.
Laboratuvar Gözlüğü
Araştırma laboratuvarlarındaki çalışmalar sırasında kullanılan gözlüklerdir. Bu gözlükler, üzerinde çalışılan sıvıların göze sıçrama olasılığına karşı kullanılır. Gözleri gazlardan ve tozdan da korur.
Soru: Bir mucit olsaydınız nasıl bir gözlük icat etmek isterdiniz? Aşağıdaki yönergeleri izleyerek formu doldurup icadınızın resmini çiziniz.
Cevap:
Yerin Dayanılmaz Çekiciliği Metni Cevapları Sayfa 97
6. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki cümlelerde yer alan çekimli fiillerin altını çiziniz. Bu fiillerin hangi haber kipiyle çekimlendiğini bularak cümlenin karşısındaki ilgili bölüme örnekteki gibi yazınız.
Cevap:
7. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Anlam kayması olanların başındaki kutuyu çarpı (X) ile işaretleyiniz.
Cevap:
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: Bilgisayarın tarihçesini araştırınız.
Cevap: Bilgisayarın tarihçesi 19. yüzyılda Charles Babbage’in “Analitik Makine” adlı tasarımıyla başlar. Bu makine, modern bilgisayarların öncüsü olarak kabul edilir. 20. yüzyılda ise ilk elektronik bilgisayar ENIAC, 1946 yılında ABD’de tanıtılmıştır. Bu devasa bilgisayar, sadece basit hesaplamalar yapabiliyor ve büyük bir alana ihtiyaç duyuyordu. Zamanla transistörlerin icadıyla bilgisayarlar küçüldü ve daha güçlü hale geldi. 1970’lerde kişisel bilgisayarlar piyasaya sürülerek, bilgisayar kullanımı yaygınlaştı ve günümüzde her evde bulunabilecek hale geldi.
***Yerin Dayanılmaz Çekiciliği metni cevapları Sayfa (90-91-92-93-94-95-96-97) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap