Türk Plastik Sanatları metni cevapları ve soruları, Hecce Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 90-91-92-93-94-95-96-97 (Millî Kültürümüz Teması)
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 90
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Türk sanatları denilince aklınıza hangi sanat türleri geliyor? Bunlarla ilgili bilgilerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Günümüzde Türk sanatlarına örnek olarak Türk mimarisi, çinicilik, hat sanatı, kilim ve halı dokuma verilebilir.
Metindeki önemli bilgi, düşünce ve alayları daha sonra hatırlamak amacıyla metni not alarak okuma stratejisine uygun şekilde okuyunuz. Bunun için metni türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında metinde önemli gördüğünüz bölümleri defterinize not ediniz. Okumanın ardından notlarınız arkadaşlarınızın notlarıyla karşılaştırınız.
Cevap: Bu etkinliği ders sırasında sizler yapmalısınız.
Türk Plastik Sanatları
Türkler dil, edebiyat ve musiki gibi katı veya yumuşak maddeye de çok güzel şekiller vermişlerdir. Bugün hâlâ en güzel örnekleri Türkiye’de dokunan halı atın ehlileştirilmesi* gibi bir Türk icadıdır. Bize binlerce yıl önceki hâlis Türk atlı-göçebe medeniyetinden miras kalmıştır. Dede Korkut Hikâyeleri eski Türklerin toylarında yere binlerce halı serildiğinden bahseder. Halı tek başına değildir. Erleri iyi kılıç kullanan Türk kadınları da çok güzel nakışlar yaparlar, dikiş dikerler. Anadolu Türk köylüsünün, yörüğünün günlük hayatında kullandığı çoraplar, kuşaklar, elbiseler, başlıklar, heybeler, örtüler, askılar bugün Avrupa müzelerini ve zenginlerin lüks salonlarını süslüyor.
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 91
Türkler yumuşak maddenin yanısıra katı maddeyi de işlemişlerdir. Ruslar ve diğer Batıklar araştırma yaptıkları eski Hun mezarlarında yüzlerce madenî* süs eşyası bulmuşlardır. Türkler bunlarda kendilerini çok ilgilendiren hayvan figürleri işlemişlerdir. Sanat tarihinde Türklere has olan bu hayvan figürlü eşya “hayvan üslubu” diye anılır. Türkler yerleşik medeniyete geçince, bu medeniyetin temeli olan katı maddeyi, taşı, tahtayı, camı, çiniyi daha büyük bir zevkle işlemişlerdir. Katı madde çıkardığı güçlük dolayısıyla sanatçıya büyük bir güç kazandırır. İslâmiyet’i kabul eden ve şehir kuran Türkler, dünyanın en güzel mabetlerini, çeşmelerini, saraylarını, konaklarını, yalılarını inşa etmişlerdir.
İstanbul’da fetihten sonra Türklerin vücuda getirdikleri eski eserleri gören yerli, yabancı herkes, onlara hayran olmaktan kendini alamaz. Bütün eski Türk şehirleri, bu nevi sanat eserleri ve yapılarla dolu idi. Avrupalıların yaptıkları gravürler bu yüksek sanat zevkinin kasabalara, hatta köylere kadar yayılmış olduğunu gösteriyor. Bu eserlerden pek büyük bir kısmı yanmış, yıkılmış, kaybolmuş, yabancıya gitmiştir. Türkler eskiden sanat eserlerinin bakımı ve korunması için vakıflar tesis etmişlerdi. Zamanla maalesef bu vakıflar da bozulmuştur.
Bugün yapılacak şey, Türkiye’de Türklere ait sanat eserlerinin il il, ilçe ilçe en küçük parçasına varıncaya kadar tespiti ve korunmasıdır. Korumanın en tesirli vasıtası, bütün vatandaşlara bunların bizim için taşıdıkları değer ve mânâyı öğretmektir. Bu da okullarda olur. Millî Eğitim Temel Kanunu, Türk kültür eserlerinin mânâ ve değerinin “Türk milletinin bütün fertlerine öğretilmesini” emrediyor. Vatan çıplak topraktan ibaret değildir. Bir milletin asıl vatanı yarattığı kültür eserleridir. Zira onun ruhu, tarihi, hâtırası, zevki, yaratma gücü, tabiata ait olan çıplak toprakta değil, onun üzerinde yarattığı eserlerde görülür.
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 92
Öğrenciler, çocuklara ve gençlere has o taze tecessüsleri, dikkatleri ve enerjileri ile bulundukları yöredeki tarihî eserlerin kâşifi olabilecekleri gibi koruyucusu da olabilirler. Yeter ki onlara bu şuur verilsin ve yol gösterilsin. Her okulun Türk sanat eserlerinin resimlerini, planlarını, maketlerini gösteren müzeleri olmalıdır. Bu müzelerin bir kısmı, okulun bulunduğu şehir veya semtteki eski eserlere tahsis edilmelidir. Vatandaşların ellerinde bulunan tarihî eşyalar ve kitaplarla resimler okul müzelerinde muhafaza edilebilir. Sanat tarihi öğretmenleri öğrencilerine araştırma zevkiyle beraber koruma terbiyesi de vermelidirler. Öğrencilere tarihî eserleri korumanın vatanı korumak kadar önemli olduğu öğretilmelidir.
Tanpınar “Bursa’da Zaman” şiirinde: Bir zafer müjdesi burda her isim diye haykırır. Bizim için eskiden kalma bütün güzel eserler birer “zafer müjdesi”dir. Zira onlarda bizim geçmişimiz kadar geleceğimiz de gizlidir. Onlara eski, ölü maddî şekiller gözüyle değil de yarının sanat eserlerinin tohumu gibi bakmasını bilmeliyiz. Bu eserlerden hareket edilerek yeni yeni eserler vücuda getirilebilir. Avrupalılar bizim eserlerimizdeki motifleri kullanarak modalar icat etmişlerdir. Okullarda sanat tarihi, resim ve heykel derslerinde hem eski Türk sanat eserlerinin kopyaları yaptırılmalı, hem de onlardan ilham alan yeni eserler vücuda getirilmesi teşvik edilmelidir. Plastik sanat eserlerini incelemenin en pratik yolu onların benzerini yapmaktır. Eski Türk hatlarından birisini olduğu gibi kopya edebilen, onların kıvrımlarını, ölçülerini de öğrenmiş olur. Böyle bir çıraklıktan geçmeden usta olunamaz. Okul müzeleri, öğrencilerin boş vakitlerini güzel eserler kopya ederek veya incelemeler yaparak değerlendirdikleri atölyeler olmalıdır.
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 93
Eski medeniyetler güzel eserlerin binlerce defa tekrarlarına dayanır. Eski Türk şehirlerinde en güzel cami, mezar taşı, mihrap, şadırvan, sebil, kemer vesair eşya şekilleri, malzeme, hacim değiştirilerek binlerce, on binlerce defa tekrarlanmıştır. Kültürün bir mânâsı da çoğalmak demektir. Aşı veya ilâç yapmak için “mikrop kültürü” yapılır. En güzel sanat eseri modellerinin çoğaltılması da bir kültür çalışmasıdır. Nasıl büyük musikişinasların eserleri, bir model olarak icra edilmek suretiyle tekrarlanıyorsa, güzel bir hat, bir desen, bir motif de kopya edilerek çoğaltılabilir. El, gözden daha iyi bir anlam ve öğrenme vasıtasıdır.
Aynı model kopya edilirken mizaçlar, kabiliyetler arasındaki farklar da belirtilir. Her öğrenci okul müzesinde kopya ettiği veya geliştirdiği eski bir hat, desen veya motifi odasının duvarına assa veya bayram tebriki olarak arkadaşlarına yollasa fena mı olur? Edebiyat ve musiki eserlerini memleket sathına yaymak kolaydır. Kitap ve plak bu işi çok iyi görür. Tüıklerin yarattıkları sanat eserlerini de fotoğraf vasıtasıyla çoğaltabiliriz. Fakat bazı sanat okullarında görüldüğü gibi, bahçede küçük bir Sultan Ahmet çeşmesi yapmak çok daha tesirlidir.
Yeni okullar, devlet daireleri, müzeler, hattâ evler inşa olunurken neden eski Türk sanat eserlerinden istifade edilmiyor? Bunun sebebi onların bilinmemesi, yapacak ustaların bulunmaması ve muhayyilenin bu modeller üzerinde çalıştırılmamasıdır. Öğrencilere ilkokuldan itibaren Türk sanat eserleri öğretilmiş olsaydı, onlar bunun zevkine varırlar, hayatta da onları ararlar, bulurlar, korurlar ve yaratırlardı.
Mehmet KAPLAN (1915-1986)
Eskişehir’in Sivrihisar kasabasında doğdu. 1935 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydoldu. 1939 yılında asistan adayı olarak akademik hayata başladı. Millî Eğitim Bakanlığının yetmişli yılların hemen başında ilk örnekleri verilen 1000 Temel Eser dizisinin de mimarı olmuştur denebilir. Özellikle yeni kuşaklar için edebiyat, düşünce alanlarında temel metinlerin sadeleştirilmesinde katkıda bulunmuştur. Mehmet Kaplan devletin çeşitli kuramları tarafından oluşturulan komisyonlarda görev alarak kültür, dil ve edebiyat alanlarında üstün hizmetlerde bulunmuştur.
1. ETKİNLİK
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 94
Okuduğunuz metindeki anlamım bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap:
Kelime/Kelime Grubu: mihrap
Tahminî Anlamı: camilerde bulunan bir bölüm
Cümlem: Caminin mihrabı zarar görmüş.
Kelime/Kelime Grubu: şadırvan
Tahminî Anlamı: Eskiden su içmek için inşa edilen kısım.
Cümlem: Şadırvandan sular akıyordu.
Kelime/Kelime Grubu: muhayyile
Tahminî Anlamı: Hayal kurmak
Cümlem: Muhayyilesi almıyordu bu olanları
Kelime/Kelime Grubu: plak
Tahminî Anlamı: Eskiden müzik dinlemek için kullanılan bir tür disk
Cümlem: Eski plakta çalan şarkılar hüzün doluydu.
Kelime/Kelime Grubu: hacim
Tahminî Anlamı: Yüzeyde yer kaplayan yer.
Cümlem: Çok hacimli bir evdi.
Kelime/Kelime Grubu: aşı
Tahminî Anlamı: Hastalıklardan korunmak amacıyla yapılan insanı koruyan tedavi yöntemi
Cümlem: Dün son aşımı da vurulmuştum.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki sorulan metne göre cevaplayınız.
1. Hayvan figürlü eserler hangi adla anılmaktadır?
Cevap: Sanat tarihinde Türklere has olan bu hayvan figürlü eşya “hayvan üslubu” diye anılır.
2. Türkler yerleşik hayata geçtiklerinde sanat anlayışlarında ne gibi bir değişiklik olmuştur?
Cevap: Türkler yerleşik medeniyete geçince, bu medeniyetin temeli olan katı maddeyi, taşı, tahtayı, camı, çiniyi daha büyük bir zevkle işlemişlerdir. Katı madde çıkardığı güçlük dolayısıyla sanatçıya büyük bir güç kazandırır. İslâmiyet’i kabul eden ve şehir kuran Türkler, dünyanın en güzel mabetlerini, çeşmelerini, saraylarını, konaklarını, yalılarını inşa etmişlerdir.
3. Yazar neden tarihî eserleri korumanın vatanı korumak kadar önemli olduğunu söylemektedir?
Cevap: Çünkü tarihi eserler bizim kültürümüzü yansıtır. Onlar bizlere geçmişin geleceğe gidecek miraslarıdır. Bu nedenle onlara gözümüz gibi bakmalı onları korumalıyız. Millet bilinci ve hafızası için bunu yapmak zorunluluktur.
4. Okuduğunuz metinden Türk plastik sanatları ile ilgili neler öğrendiniz? Açıklayınız.
Cevap: Türklerin göçebe iken sonrasında da yerleşik hayata geçtikten sonra sanat ürünleri alanında neler ürettikleri bu ürünlerin sanatların ne olduğunu öğrendim.
5. Millî Eğitim Temel Kanunu’nun, Türk kültür eserlerinin mana ve değerinin Türk milletinin bütün fertlerine öğretilmesini istemesinin nedeni ne olabilir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Cevap: Sözlü olarak ifade etmek gerekirse geçmişten bizlere miras kalan yüksek kültür örneği sanat eserlerinde bizlere ait has özellikler, bizleri anlatan değerli motifler ve el emekleri vardır. Bu bakımdan bütün bu özelliklerin bütün fertlere öğretilmesi, okutulması büyük önem taşır.
3. ETKİNLİK
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 95
Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Cevap:
Metnin Konusu: Türklerin maddi ve manevi kültürlerin göçebe ve yerleşik hayat dönemlerindeki üretimlerinin önemi.
Metnin Ana Fikri: Türklerin çok önemli şaheserler yaratmaları
4. ETKİNLİK
Cümlelerin altını çizmek, kelimeleri koyu veya italik yazmak, renklendirmek, farklı punto ya da font kullanmak metindeki önemli bölümleri vurgulamak için başvurulan yöntemlerdir. Okuduğunuz metinde bazı cümleler koyu, bazıları ise altı çizili şekilde yazılmıştır. Sizce bu bölümler dışında metindeki hangi bölümler koyu ya da altı çizili şekilde yazılmalıydı? Metnin üzerinde işaretleyerek gösteriniz.
Cevap: Benim için metnin önemli olan kısımları şu şekildedir:
İstanbul’da fetihten sonra Türklerin vücuda getirdikleri eski eserleri gören yerli, yabancı herkes, onlara hayran olmaktan kendini alamaz.
Türkler yerleşik medeniyete geçince, bu medeniyetin temeli olan katı maddeyi, taşı, tahtayı, camı, çiniyi daha büyük bir zevkle işlemişlerdir
5. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri öğelerine ayırınız.
Aşı veya ilâç yapmak için mikrop kültürü yapılır.
Cevap: Edat tümleci / nesne / yüklem
• Bu eserlerden pek büyük bir kısmı yanmış, yıkılmış, kaybolmuş, yabancıya gitmiştir.
Cevap: özne / yüklem
• Her okulun Türk sanat eserlerinin resimlerini, planlarını, maketlerini gösteren müzeleri olmalıdır.
Cevap: Özne / yüklem
• Bu eserlerden hareket edilerek yeni yeni eserler vücuda getirilebilir.
Cevap: Zarf tümleci / özne / yüklem
• Avrupalılar bizim eserlerimizdeki motifleri kullanarak modalar icat etmişlerdir.
Cevap: özne / zarf tümleci / nesne / yüklem
• Plastik sanat eserlerini incelemenin en pratik yolu onların benzerini yapmaktır.
Cevap: özne / nesne / yüklem
• En güzel sanat eseri modellerinin çoğaltılması da bir kültür çalışmasıdır.
Cevap: özne / yüklem
6. ETKİNLİK
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 96
a) Eline kalemini aldı.
b) Ali okula gidiyor.
Yukarıdaki cümlelerden hangisinin nesne aldığını belirleyiniz.
Aşağıdaki cümlelerden hangileri nesne almıştır? Cümlelerin nesnelerini yanlarına yazınız.
Cevap: a şıkkı Ali kalemini aldı cümlesinde kalemini kelimesi belirtili nesnedir.
Aşağıdaki cümlelerden hangileri nesne almıştır? Cümlelerin nesnelerini yanlarına yazınız.
Cevap:
Malım yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür:
Akılsız başın cezasını ayak çeker:
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar: Kimi: doğru söyleyeni belirtili nesnedir
Evdeki hesap çarşıya uymaz:
Burası yemek kokuyor:
İlkbaharda bitkiler yeşerir:
Yalnızlığıma doğru yürüyorum:
Size verdiğim etkinliği yapmalısınız: neyi : verdiğim etkinliği belirtili nesne
Bu akşam şehre dönüyormuş:
Cümledeki nesnelerin cümlenin anlamını nasıl etkilediğini aşağıya yazınız.
Cevap: Bu cümlelerde nesne eylemden etkilenen varlığı öznenin yaptığı işten dolaylı ya da dolaysız etkilenen şeyi gösterir.
7. ETKİNLİK
a) Geziye gitti.
b) Geziye gidildi.
Yukarıdaki cümlelerde bulunan fiillerin altlarını çiziniz. Fiiller arasındaki farkı söyleyiniz. Hangi cümlede işi yapan bellidir? Söyleyiniz.
Aşağıdaki fiilleri cümle içinde kullanınız.
Cevap: a şıkkındaki geziye gitti cümlesindeki gitti yükleminde işi yapan bellidir. O üçüncü kişi tarafından yapılmıştır. Ama ikinci cümlede işi yapan öznenin kim olduğu belli değildir.
Aşağıdaki fiilleri cümle içinde kullanınız.
Cevap:
yaz-: Ona mektup yazdım
sev-: Onu çok seviyorum.
oku-: İnsan her daim okumalıdır.
bil-: İnsan her şeyi bilemez.
bak-: Ona öyle bakamazdım.
başla-: Onunla aşk konuşmalarımız başladı.
Türk Plastik Sanatları Metni Cevapları Sayfa 97
Aşağıdaki fiillerin kök ya da gövdelerine -(i)l veya -(i)n eklerinden birini ekleyerek cümle içinde kullanınız.
Cevap:
yaz-: Onun için yazı çok kıymetliydi.
sev-: Ahmet’in anne sevgisi çok değerlidir.
oku-: Ayşe için o kitabı okuyuşu önemliydi.
bil-: İnsanın her daim kendini bilmesi vazgeçilmezidir.
bak-: Onun bakışını sevdi.
başla-: Okula başlamasını geciktirdi.
Fiiller ek aldıktan sonra cümlelerde anlam bakımından nasıl bir farklılık oluşmuştur? Aşağıya yazınız.
Cevap: İlkinde fiil iken cümlelerdeki görevlerden sonra nesne görevini üstlendiler.
8. ETKİNLİK
Sınıfınızda “tarihî eserlerimizi korumak” konulu bir konuşma yapınız. Konuşmanızda yaratıcı konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için bir önceki arkadaşınızın anlattıklarını dikkatlice dinleyiniz. Arkadaşlarınızın söylediklerinden hareketle konuşarak konuya farklı bir bakış açısı geliştirerek konuşmanızı tamamlayınız. Konuşmalarınızda yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz.
Cevap: TARİHİ ESERLERİMİZİ KORUMAK ADLI KONUŞMA METNİ ÖRNEĞİ
Değerli dinleyiciler,
İnsan ancak yaşadığı kültürü bilir, ona sahip çıkarsa gelecek güzel aydın günlere kavuşabilir. Bunun için de tarihini tarihi kültür ve mirasını tanımalı ona sahip çıkmalıdır. Çevrenizdeki eserleri tanıyınız, onları koruyunuz. Çünkü onlarda size ait motifler, izler yaşantılar bulacaksınız. Bu nedenle unutulmamalıdır ki tarih bilinci olmayan millet özgürlüğünü kaybetmeye mahkumdur.
9. ETKİNLİK
Okuduğunuz metindeki yazarın “Yatan çıplak topraktan ibaret değildir. Bir milletin asıl vatanı yarattığı kültür eserleridir.” sözünden hareketle defterinize “kelime ve kavram havuzundan seçerek yazma” yöntemini kullanarak hikâye edici veya bilgilendirici bir metin yazınız. Bu amaçla konuyla ilgili aklınıza gelen kelime ve kelime gruplarını kâğıtlara yazınız. Arkadaşlarınızın yazdığı kâğıtlarla kendi kâğıtlarınızı bir masada toplayarak kavram havuzu oluşturunuz. Metninizi oluşturduğunuz kavram havuzundan yararlanarak yazınız. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarım düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap: VATAN ÇIPLAK TOPRAKTAN İBARET DEĞİLDİR BAŞLIKLI BİR METİN ÖRNEĞİ
Vatan sıradan bir toprak veya etrafı dikenli tellerle duvarlarla çevrili bir yer değildir. Vatan içinde yaşayan insanların hep birlikte ürettikleri maddi ve manevi her türlü birikimle vatan olmuş bir yerdir. Kutsaldır. Vatan olmadan kimse huzur bulamaz. Çünkü vatan güvenli bir yaşam, huzurlu paylaşımlar ve gelecek nesiller demektir. Vatan toprağı bizlere emanettir ve vatanı koruma yolunda en büyük çabamız eğitim bilim olmalıdır.
***Türk Plastik Sanatları metni cevapları Sayfa (90-91-92-93-94-95-96-97) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Ya neden metnin özeti de çıkmıyor . Bize özeti lazım nolur hemen özetide yazın.
Cok guzel bir pırogram