Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)

Tepedeki Yalnız Ağaç metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 138-139-140-141-142-143-144-145-146 (Duygular Teması)

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 139

TEMA ADI: Duygular 
METİN ADI: Tepedeki Yalnız Ağaç 

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Soru: 1) Doğanın duygularımız üzerindeki etkileri ile ilgili yaptığınız araştırma sonucu elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Doğa insanı rahatlatır ve stresini azaltır. Temiz hava, yeşillik ve kuş sesleri insanın ruhunu dinlendirir.

Soru: 2) Metnin başlığı ve görsellerinden hareketle konusunu tahmin ediniz.

Cevap: Görsellerde bir çocukla bir yetişkinin doğa hakkında konuştuğu, ardından çocuğun ağacı kucakladığı görülüyor. Metinde de Asım adlı çocuğun kurumuş bir ağacı yeniden canlandırmak istediği anlatılıyor. Doğayla bağ kurmanın insana umut, sevgi ve sorumluluk hissi verdiği vurgulanıyor.

Metni, noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz.

TEPEDEKİ YALNIZ AĞAÇ

(Asım ne köye ne de kente ait olabilmenin huzursuzluğuyla geçirmektedir günlerini. Çukurova’nın uçsuz bucaksız tarlalarında çocukluğunun peşinden koştuğu sırada kendini kurumuş bir ağacı bahar için cesaretlendirirken buluverir.)

Kıpırtısız bir halde, olduğum yerde durarak ağaca bakıyordum. Beklemediğim bir anda onu bu kadar yakından görmek beni şaşırtmıştı. Mümkün olursa onu ziyaret edebileceğimin sözünü vermiş, daha birkaç saat geçmeden soluğu yanında almıştım. Elbette bilinçsiz bir ziyaretti bu. Ağaç sanki beni çağırmış, zorla yanına getirmeyi başarmıştı. Ne ağacı olduğunu merak ettim. Adımımı attığım anda acıyla ayağımı geri çektim. Çakırdikenler tamamen aklımdan çıkmıştı. Ağacın etrafına bakarak onu ulaşabileceğim küçük bir patika aradım. Ancak yoktu. Çakırdikenlerin sarmadığı bir adımlık boşluk bile kalmamıştı. Çakırdikenlerle çevrelenmek bir bakıma bu yalnız ağacın kaderi olmuştu. Yanına kimse varamasın, oturup gövdesine yaslanmasın, bir damla su bile veremesin diye engellerle örülmüştü sanki.
Ne zamandır bir portakal ağacımın olmasını istiyordum. Belki başka tür meyveler veren bir ağaç da olabilirdi. Ama karşımdaki gibi kurumuş, ne ağacı olduğu bile belli olmayan bir ağaca sahip olmayı aklımdan hiç geçirmemiştim. Daha güzel bir ağacımın olmasını isterdim. Hem abimin söylediği gibi hayata tekrar tutunması mümkün olmayan, çoktan ölmüş bir ağaç olabilirdi.

Yine de zavallı ağacın haline üzülüyordum. Bu yalnız ağaca ulaşmak isteyen birinin öncelikle etrafındaki dikenlerden kurtulması, ağaca giden küçük bir patika açması gerekirdi. Bu dikenler öyle belaydı ki çıplak ayakları çizip kanatır, şalvar veya entarilere takılıp kumaşlarda küçük delikler açardı. Çakırdikenlerin olduğu yerde başka çiçek açmaz, toprak tohum tutmazdı. Ağacın tepede yalnız başına kalması, kuruyup çürümeye yüz tutması anlaşılmaz şey değildi. Çakırdikenleri sümüklüböceklerden başkası sevmezdi. Minicik beyaz kabuklarıyla çakırdikenlerin gövdelerine yapışıp kalır, sarı çiçekli dikenlere yer yer beyazlıklar hediye ederlerdi. Çakırdikenlerin bile bir seveni vardı fakat ağaç yapayalnızdı. “Zavallı ağaç,” diye fısıldadım.Gitmek istesem de ağacın yanına varamazdım. Adımlarım geri geri gitti. Uzaklaşmaya, bu ağacı hayatım boyunca hiç görmemiş olmaya meyilliydim. Bir ağaca sırt çevirmiş olmak vicdanımı sızlatsa bile daha güzel ağaçlara layık olduğumu düşünüyordum. Düşüncem belki bencilceydi fakat gerçek buydu. Arkamı dönmemle aniden birine çarpmam bir oldu. Korkuyla çekilince bu kez de dikenlerin arasında kaldım. Acıyla kendimi ileri attım. Dikenlerden bu kez kaçamamıştım.
Karşımda duran kişi, sakal ve bıyıkları yeni çıkmış genç bir erkekti. Taş çatlasa abilerimin yaşındaydı. Siması bu toprakların insanı olduğunu çağrıştırmıştı bende fakat

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 140

Köyden midir değil midir bilmiyordum. Elimden tutup beni dikenlerin içinden çıkardı.
“Seni izliyordum,” diye konuştu. “Dakikalardır şu ağaca bakıp duruyordun da merak ettim nedenini.”
Ağzımdan tek bir kelime bile çıkmadı. Kimdi bu adam? Köyde kendiliğinden benimle konuşmaya çalışan ilk kişiydi. Sessiz kaldığımı görünce konuşmaya devam etti.
“Nasıl da kurumuş değil mi?” Yeniden yeşerir mi dersin?”
Dilimi yutmuş gibiydim. Bir yabacıyla konuşmaya alışkın değildim. Üstelik kendi yaşıtlarım benimle konuşmazken abim yaşında birinin benimle diyalog kurma çabasına şaşırıyordum.
“Bu ağacı hatırlıyorum,” dedi ağacı gözleriyle süzerek. “Hiç yeşermedi, hiç çiçek açmadı, meyve vermedi. Kimse de gelip onu kesmedi ama. Bu ağacı kesmeye bile layık görmediler. Ne acı!” Bakışlarını ağaçtan bana çevirdi. Gözlerimin içine baktı. “Ne ağacı olduğunu biliyor musun?” diye sordu.
içine baktı. “Ne ağacı olduğunu biliyor musun?” diye sordu.
“Bilmiyorum,” diye kekeledim. “Portakal ağacı,” dedi gülerek.
“Portakal ağacı mı?” diye küçük bir çığlık kopardım.
Duyduklarıma inanamıyordum. Kurumuş, çürümek üzere olan bu yalnız ağaç gerçekten de bir portakal ağacı mıydı?
“Bu arsa boş. Kimseye ait değil,” diye konuştu.” Senin ağacın olmasını ister misin? Onu yeniden yeşertip çiçek açmasını, meyve vermesini sağlayabilir misin? Denemeye değer mi sence?” diye sordu.
Bu yabancı adam sanki zihnimi okuyordu. Bir portakal ağacımın olmasını istediğimi de nereden biliyordu? Her şeyimi bilen Rasim Abim bile bilmiyordu bunu.
“Siz kimsiniz?” diye sordum sonunda.
Tebessüm ederek cevapladı. Adı Cevahir’di. Köylümüzdü. Üniversite eğitimi için bulunduğu İstanbul’dan dönmüş, ailesini ziyarete gelmişti. O konuşurken üstünü başını inceliyor, onu daha yakından tanımaya çalışıyordum. Şehirdeki beyefendiler gibi giyinmişti. Üzerinde bembeyaz çiçekleri olan siyah bir gömlek, altında gri renkte İspanyol paça pantolonu vardı.
“Ben de Asım,” diyerek tanıttım kendimi.
Başımı okşayıp, “Amma da sarışınmışsın ha! Güneşte mi demlendin?” dedi gülerek. “Ne dersin Sarı? Kurtarabilecek miyiz şu güzelim ağacı?”

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 141

Sessiz kaldığımı görünce, “Ha, ne dersin?” diye sordu yeniden. Evet anlamında kafamı salladım.
“O halde yarın öğleden sonra gel de şu dikenlerin icabına bakalım. Saat tam birde burada olurum, şayet gelmezsen ben gelip seni bulurum,” dedikten sonra gülerek uzaklaştı.
Hayatıma ansızın giren bu davetsiz misafiri uzaklaşırken seyrettim. Ne kadar da güleç bir insandı. Kendimi yalnız, mutsuz hissederek kafamı kaldırmadan yürüyüp gelmiştim bu tepeye. Şimdi gökyüzüne bakıyor, gülümsüyordum. İyi duygulara ihtiyacımız vardı. Kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda gözümüze hiçbir şey güzel görünemezdi ki…
Utangaç bir tavırla gerisingeri ağaca döndüm. Biraz önce Cevahir Abi daha gelmemişken uzaklaşıp gidiyor, az kalsın bu zavallı ağacı kaderine terk ediyordum. Demek ki bir portakal ağacıydı. Şimdi ona bakarken bile nasıl da utanıyordum. Bugün bahçede gördüğüm bütün ağaçlar yemyeşildi. Hepsi de çiçeklenmiş ve meyve vermişti. Orada küçücük, mutlu bir orman oluşturmayı başarmışlardı. Fakat karşımdaki ağaç öyle bir durumdaydı ki bir portakal ağacına bile benzemiyordu.
Etrafındaki dikenler, ağacı bo- ğuyormuş gibi görünüyordu şimdi bana. Bir insanın kalbine ulaşmaya çalışırken de dikenler misali kötü duyguları aşmak gerekmez miydi? Zavallı oracıkta çakırdikenlerin maruz bırakacağı acıya aldırmadan yanına varabilecek birini arıyordu belki de. Kalbine ulaşılmasını bekliyordu.
Yanına gidip gövdesine dokunmak, çatlamış dallarını sevmek, onunla konuşmak istedim. Çakırdikenleri umursamadan koştum.
Ayağımdaki çizikleri çoktan hak etmiştim. Nihayet biricik ağacımın gövdesine sarıldım. Ona hasret kalmış gibi dakikalar boyunca ayrılmadım. Bu ağaç benim kalbimdi artık.
Onu kalbimde hissediyordum.
“Binlerce kez özür dilerim senden,” diye fısıldadım. “Sen benim biricik portakal ağacımsın. Ah. Ya da daha doğru bir deyişle, ben senin insanınım. Bundan sonra seninle biz arkadaşız ve hiç ayrılmayacağız.”

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 142

1. ETKİNLİK

Soru: A) Metinde geçen bazı kelimeler aşağıda verilmiştir. Kelimelerin anlamlarını tahmin ederek yanındaki sembolleri alttaki tabloda yer alan anlamlarla eşleştiriniz. Anlamın yanına uygun sembolü çiziniz.

Cevap:

Soru: B) Tahminlerinizi kelimelerin TDK Güncel Türkçe Sözlük’teki açıklamaları ile karşılaştırarak kontrol ediniz.

Cevap:

✅çakırdiken: Dikenli, sarı çiçekli bir bitki.
✅patika: İnsan veya hayvanların geçmesiyle oluşmuş dar yol.
✅şalvar: Belden büzülüp ayak bileklerine kadar genişçe inen giysi.
✅entari: Uzun, bol, genellikle kadınların giydiği elbise.
✅güleç: Yüzünden gülümseme eksik olmayan, neşeli.
✅sima: İnsan yüzü, çehre.
✅diyalog: Karşılıklı konuşma, söyleşi.

Soru: C) Anlamını bilmediğiniz başka kelimeler varsa bu kelimelerin anlamını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten araştırınız.

Cevap:

✅vicdan: Kişinin doğruyu yanlıştan ayırmasını sağlayan manevi güç.
✅sarkmak: Aşağı doğru uzanmak veya düşer gibi durmak.
✅ulaşmak: Bir yere varmak ya da erişmek.
✅yeşermek: Bitkilerin filizlenip yaprak vermesi.
✅cesaret: Korkusuzluk, yürek gücü.

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle sözlü olarak cevaplayınız.

Soru: 1) Asım, ağacı ilk gördüğünde nasıl bir manzara ile karşılaşmıştır? Açıklayınız.

Cevap: Asım, kurumuş ve dikenlerle çevrili yalnız bir ağaç görmüştür.

Soru: 2) Ağacın tepede yalnız başına olmasının nedenleri nelerdir?

Cevap: Ağacın çevresini saran çakırdikenler kimsenin yanına yaklaşmasına engel olmuştur.

Soru: 3) Cevahir, tepedeki ağacın portakal ağacı olduğunu söylediğinde Asım niçin şaşırmıştır?

Cevap: Çünkü kurumuş bir ağacın portakal ağacı olacağına hiç inanmamıştır.

Soru: 4) Cevahir, Asım’a hangi teklifte bulunmuştur?

Cevap: Cevahir, Asım’a ağacı birlikte yeşertmeyi teklif etmiştir.

Soru: 5) Cevahir’le tanıştıktan sonra Asım’ın duygu ve düşünceleri hangi yönde değişmiştir? Açıklayınız.

Cevap: Asım önce umutsuzken, Cevahir’le tanışınca umut ve sevgi dolu biri olmuştur.

Soru: 6) Ağacın çevresindeki dikenlerle gerçek yaşam arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır? Hayatınızdan örnekler vererek açıklayınız.

Cevap: Dikenler, hayatta karşımıza çıkan zorlukları simgeler; tıpkı bir hedefe ulaşmak için engelleri aşmamız gerektiği gibi.

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 143

3. ETKİNLİK 

Soru: A) Okulunuzdaki en yakın arkadaşınıza, başka bir şehre taşındığınızı düşünerek bir mektup yazınız. Mektubunuza uygun bir hitap ifadesiyle başlamaya ve mektubunuzda nezaket kurallarına uygun ifadeler kullanmaya özen gösteriniz.

Cevap:

Sevgili arkadaşım, Yeni bir şehre taşındım ve seni çok özledim. Burada her şey güzel ama seninle geçirdiğimiz günleri arıyorum. Okulum farklı, öğretmenler iyi ama eski sınıfımızın sıcaklığını bulamıyorum. Umarım sen de iyisindir ve derslerin güzel gidiyordur. Mektubumu bitirirken sana selamlarımı gönderiyorum. Kendine çok iyi bak, en kısa zamanda görüşmek üzere. Sevgiler, Asım

Soru: B) Mektubunuzu öğretmeninizin geri bildirimleri doğrultusunda yazım ve noktalama açısından düzenleyiniz.

Cevap: Mektubumu öğretmenimin geri bildirimleri doğrultusunda yazım ve noktalama açısından yeniden düzenledim.

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 144

4. ETKİNLİK 

Soru: A) Aşağıda, okuduğunuz metinden alınan bazı cümleler yer almaktadır. Bu cümlelerden hareketle Asım’ın duygu durumunu tahmin ederek duygu cetvelinde uygun gördüğünüz değeri işaretleyiniz.

Cevap:

Soru: B) “Duygu cetvelinde verilen durumlarda siz ne hissederdiniz?” sorusundan hareketle kendi duygularınızı da duygu cetvelinde farklı renkte bir kalemle işaretleyiniz.

Cevap: Ben olsaydım, Asım’ın yaşadığı duygulara benzer şekilde hissederdim.

1) Şaşırırdım.
2) Merak ederdim.
3) Üzülürdüm.
4) Mutlu olurdum.
5) Pişmanlık ve sevgi hissederdim.

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 145

Soru: C) Duygu cetvelinde yaptığınız işaretlemeleri aşağıda oluşturacağınız çizgi grafikle gösteriniz.

Cevap:

Soru: Ç) Grafiğinizi açıklayacağınız kısa bir konuşma yapınız.

Cevap: Grafiğe göre Asım da ben de duygularımızı yoğun yaşamışız. O şaşırmış, merak etmiş, üzülmüş ama sonunda umutlanmış. Ben olsaydım aynı şekilde hissettim, belki biraz daha güçlü duygularla davranırdım.

5. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki cümlelerin yüklemlerini belirleyiniz. Yüklemdeki fiillerin öznesine göre çatı özelliklerini tablodaki ilgili yere örnekteki gibi işaretleyiniz.

Cevap:

Tepedeki Yalnız Ağaç Metni Cevapları Sayfa 146

6. ETKİNLİK 

Burdur’da yaşayan Ebru Hanım, Karabük’teki arkadaşını ziyaret edecektir. Ebru Hanım’ın arkadaşı, Karabük’ün Eflani ilçesinde oturmaktadır. Burdur’dan Eflani’ye doğrudan giden bir araç olmadığı için Ebru Hanım otobüsle belli yerlerde aktarma yaparak yolculuğunu gerçekleştirecektir. Ebru Hanım’ın yapacağı yolculukla ilgili bilinenler şunlardır:
• Yolculuğun tamamı otobüsle yapılacaktır.
• Ebru Hanım önce Burdur’dan Ankara’ya, sonra Ankara’dan Karabük’e, ardından da Karabük’ten Eflani’ye gidecek bir otobüse binecektir.
• Burdur-Ankara arası yolculuk 6 saat, Ankara-Karabük arası yolculuk 3 saat, Karabük- Eflani arası yolculuk ise 1 saat sürmektedir.
• Ebru Hanım, 3 Haziran 2026 Pazartesi günü sabah saatlerinde yola çıkmayı planlamaktadır.

Soru: Aşağıdaki biletleri inceleyerek bu biletlerin üstündeki bilgilerden hareketle Ebru Hanım’ın yolculuğunu en kısa sürede tamamlayabilmesi için alabileceği biletleri belirleyiniz. Bu biletlerin numaralarını alttaki ilgili bölümlere yazınız.

Cevap:

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Soru: Daha önce okuduğunuz ve sizi duygulandıran bir şiiri arkadaşlarınızla paylaşmak üzere sınıfa getiriniz.

Cevap:

***Tepedeki Yalnız Ağaç metni cevapları Sayfa (138-139-140-141-142-143-144-145-146) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap