Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Okumak Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Okumak metni cevapları ve soruları, Özgün Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 77-78-79-80-81-82-83-84 (Okuma Kültürü Teması)

Okumak Metni Cevapları

Okumak Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Okumak Metni Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Okumak Metni Cevapları Sayfa 78

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Soru: Neden kitap okumanız gerektiğini hiç düşündünüz mü? Bu sorunun cevabını defterinize kısaca not alınız.

Cevap: Kitap okumak bize bilgi ve kültür kazandırır. Kitaplar, yeni bilgiler edinmemizi ve olaylara farklı bakış açıları geliştirmemizi sağlar. Bunun yanında okuduğumuz kitaplar, zihinsel gelişimimizi destekler. Kitap okumak, stresi azaltır, zihni dinlendirir ve stresten uzaklaşmamıza yardımcı olur.

Metni, türün özelliklerine göre okuyunuz.

OKUMAK
İnsanı insanlaştıran etkenler arasında okumanın büyük önemini kim yadsıyabilir? İyi ama ne anlayacağız okumak sözcüğünden? Harfleri belleyip kitap ya da gazete yapraklarına ister sesli ister sessiz, göz gezdirmeyi okuma sayacak mıyız? Makine gibi, papağan gibi okumaya okuma denebilir mi hiç?
Bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir okumak. Düşünceyi açtığı ve yargı yeteneğini geliştirdiği ölçüde yararlıdır, anlamlıdır. Bir seçim işidir her şeyden önce. Hiç kimse yazılanların tümünü okuyamayacağına göre sınırlıdır insanın alacağı yapıtlar ve yayınlar.
Okumanın ereği bilgi depolama değil de kafanın yargı gücünü artırmak ise insanın belirli sayıda yapıt çerçevesini aşamayacağı kesin. Bildiğimiz üzere eskiden, daha doğrusu kitap basma makinasının ortaya çıkışından önce öğretim ve öğrenim yazılı değil, sözlü idi. Öğretmen anlatır, söyler, öğrenci dinler, bellerdi. Söyleşi yoluyla düşünülürdü o zamanlar. Sokrates yazarak değil konuşarak kafaları açardı. (…) Eflatun ile Aristo (Aristo) konuşa konuşa yaydı düşüncelerini.
Bizde âşık denen saz şairleri yazılı değil sözlü eğitimle yetişmemiş miydi? Büyük âşıkların sonuncusu Veysel Şatıroğlu küçük yaşta kaybetmişti gözlerini. Ama kulaktan duyarak öğrendikleri üzerinde öylesine kafa yormuştu ki sadece güzel şiirler söylemekle kalmamış, son demlerine doğru televizyonda kendisine sorulan sorulara (…) olgun (…) yanıtlar vermişti.
Montesquieu (Montesku) der ki: “İnceleme ve araştırma benim için yaşamın kötü yanlarına karşı en etkin ilaç oldu. Bir saat okumakla gideremediğim üzüntüyü anımsamıyorum hiçbir zaman.” Her okuma tiryakisi için geçerli mi bu tutum bilmem.
Bir başka yanı da var okumanın. Sadece eskiler, klasikler mi okunacak? Yeniler, çağdaşlar

Okumak Metni Cevapları Sayfa 79

okunmayacak mı? Yalnız eskileri, klasikleri okuyarak çağımızdaki toplumların ve insanların sorunlarını kavrama olasılığı var mı? Sanmıyorum olduğunu. Ama unutmayalım ki çağdaş yazarın halisi yenilikler getiren yazardır. Yeniyi sezme, sezebilme ise ayrı bir yetenektir. Eskilerden, klasiklerden söz açmada üstün başarı gösteren nice ünlü eleştirici yaya kalmıştır yeniyi sezmede. Sainte-Beu- ve (Sent Böv) en ünlü örneğidir bu tür eleştirmenlerin. Charles Baudelaire (Çarls Bödler), Kötülük Çiçekleri üzerine bir övgü yazısı bekleye durduğu Sainte -Beu- ve’den aldığı, kısa ve kuru bir mektupta, sonradan büyük üne kavuşacak yapıtının yazın dünyası için Kamçatka’ya benzetildiğini görecekti. Çağdaşı Victor Hugo (Viktor Hü- go) ise Baudelaire’e ilettiği birkaç satırda “Sanata yeni bir ürperiş getirdiniz.” diyerek övüyordu Kötülük Çiçekleri şairini.
Peki insanoğlu yeni yazarları izleyebilir mi ömrünün sonuna dek. Yaşam uzunsa zorlaşıyor izlemek. Seksen sekiz yaşında gözlerini yuman Andre Gide (Anre Gid) son yıllarında şöyle yakınıyordu: “Artık yaşlandım galiba. Anlayamıyorum yeni yazarları.” On dokuzuncu yüzyılda Fransız Akademisine girmek amacı ile destek sağlamak üzere ziyaretine gelen bir yazara “Bayım, benim yaşa gelince okumaz insan, tekrar okur sadece” yanıtını vermiştir Royer Collard (Royır Kalırd).
Bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir dedim okumak. Öğrenmek, bilgi edinmek, haber almak için okumayı da sayabilecek miyiz bu tür okumaya? Sokamayacağız herhalde. Bu nedenle bir başkasının yardımı ve desteği ile duygulanarak düşünmedir okumak dersek daha doğru olacak belki de. Böylesine okumak kuru bir dinleyicilik değil, ikili bir söyleşidir. Bir diyalogdur. Yazar ile okur arasında çift yönlü bir duygu ve düşünce köprüsüdür. Bu köprü de her insanda belirli ve sayılı yazarlar için kurulabilir. Her yazar herkese seslenemediği gibi, herkes her yazarın sesini duyamaz. Ve Mallarme’nin (Melırmi) Deniz Mel- temi’nde düşlediği üzere kimse okuyamaz kitapların tümünü.
Hem önemli olan çok okumak, her şeyi okumak değil ki! Önemli olan seçkin ve belirli bazı yapıtları, üzerinde dura düşüne, kafamıza ve içimize sindire sindire, iliğini çıkara çıkara okumak.

Okumak Metni Cevapları Sayfa 80

1. ETKİNLİK

Soru: Metinden alınan aşağıdaki cümlelerde bazı kelimeler koyu yazılmıştır. Bu kelimelerin eş anlamlılarını bularak örnekteki gibi yeni cümleler kurunuz.

İnkar Etmek-Öğrenmek-Eser-Hayal Etmek-Amaç-Sızlanmak-Hedef

İnsanı insanlaştıran etkenler arasında okumanın büyük önemini kim yadsıyabilir?

  • Teyzemin üzerimdeki emeğini nasıl inkâr edebilirim?

Harfleri belleyip kitap ya da gazete yapraklarına ister sesli ister sessiz, göz gezdirmeyi okuma sayacak mıyız?

Cevap: Okuduğumuz kitaplar, bize hayatı öğretir.

Hiç kimse yazılanların tümünü okuyamayacağına göre sınırlıdır insanın ele alacağı yapıtlar ve yayınlar.

Cevap: Bu eser, yazarın gençlik yıllarını anlatıyor.

Okumanın ereği bilgi depolama değil de kafanın yargı gücünü artırmak ise insanın belirli sayıda yapıt çerçevesini aşamayacağı kesin.

Cevap: Bu seneki amacım her gün 20 sayfa kitap okumak.

Mallerme’nin Deniz Meltemi’nde düşlediği üzerine kimse okuyamaz kitapların tümünü.

Cevap: Kendimi gelecekte bir doktor olarak hayal ediyorum.

Seksen sekiz yaşında gözlerini yuman Andre Gide son yıllarında şöyle yakınıyordu.

Cevap: Kardeşim yaz boyunca sivrisineklerden sızlandı.

Okumak Metni Cevapları Sayfa 81

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

Cevap:

Soru: Yazar, okuma eylemini nasıl tanımlamıştır?

Cevap: Yazara göre okumak, bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir.

Soru: Yazarın “Okumanın ereği bilgi depolama değil de kafanın yargı gücünü artırmak ise insanın belirli sayıda yapıt çerçevesini aşamayacağı kesin.” cümlesinden hareketle okumanın temel amacını söyleyiniz.

Cevap: Okumaktaki amaç kuru kuru bilgi öğrenmek değil, kitaplardan aldıklarımızla kendi düşünce dünyamızı kurmak, hayatı anlayabilmektir. Bunu sağlayabilecek kitaplar ise sınırlı sayıdadır; bu, her kitabın yapabileceği bir şey değildir.

Soru: Metinde yazar, kendi düşüncelerinin inandırıcılığını artırmak için kimlerin sözlerini öne sürmüştür?

Cevap: Metinde yazar, kendi düşüncelerinin inandırıcılığını artırmak için Montesquieu, Victor Hugo, Andre Gide ve Royer Collard’ın sözlerini öne sürmüştür.

Soru: Yazarın klasik ve çağdaş olarak nitelendirdiği eserler hangileridir?

Cevap: Yazara göre klasik eserler, çağımızdaki toplumların ve insanların sorunlarını kavrama olasılığı olmayan eserlerdir. Çağdaş eserler ise yenilikler getiren yazarlardır.

Soru: Montesquieu’nun cümlesinde ne anlatılmak istenmektedir? Onun düşüncelerine katılıyor musunuz?

Cevap: Montesquieu bu cümlede okumanın üzüntülerini gideren bir ilaç gibi olduğunu, okumanın ortadan kaldırmadığı üzüntüsünün olmadığını söylemek istemiştir. Ben de bu söze katılıyorum. Canımın sıkkın olduğu zamanlarda kitap okumak bana da hep iyi gelmiştir. Sıkıntılarımı, üzüntülerimi unutturmuştur.

Soru: Metinden alınan “Her yazar herkese seslenemediği gibi, herkes her yazarın sesini duyamaz. Ve Mallarme’nin Deniz Meltemi’nde düşlediği üzere kimse okuyamaz kitapların tümünü.” cümlelerinde ne anlatılmaktadır? Açıklayınız.

Cevap: Bu cümlede, her yazarın herkese hitap edemeyeceği, çünkü her bireyin farklı bir duyarlılık ve anlayışa sahip olduğu vurgulanıyor. Herkesin her yazarı tam anlamıyla kavrayamayacağı, çünkü yazarların farklı üslup, tema ve anlatım biçimlerinin her okuyucunun algısına uymayabileceği belirtiliyor. Ayrıca, Stéphane Mallarmé’nin Deniz Meltemi şiirinden ilhamla, tüm kitapları okuyup anlamanın imkânsız olduğu ifade ediliyor. Yani, edebiyat dünyası çok geniştir ve her bireyin sınırlı algısı, bilgi birikimi ve deneyimi, tüm eserleri tam anlamıyla anlamasına bir engeldir. Bu da hem yazarlık hem de okurluk deneyiminde bir çeşit sınırlılık ve seçiciliği işaret eder.

3. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıya metinle ilgili iki soru yazınız ve bu soruları arkadaşlarınıza yöneltiniz.

Cevap:

Her yazarla her okur arasında bir köprü kurulabilmesi mümkün müdür?

Okumanın ereği yani amacı nedir?

4. ETKİNLİK 

Soru: Sohbet (söyleşi) türüyle ilgili aşağıda verilen ifadeler doğru ise yanındaki kutuya “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

  • Cevap:

1. (D) Samimi bir anlatım kullanılır.
2. (D) Devrik cümleler kurulabilir.
3. (Y) Yazar tüm fikirlerini kanıtlama yoluna gider.
4. (D) Sorulu cevaplı cümlelerle konuşma havası sezdirilir.
5. (Y) Belirli bir konu üzerine yazılır.

Okumak Metni Cevapları Sayfa 82

5. ETKİNLİK 

Soru: Metnin konusunu, ana fikrini ve yardımcı fikirlerini aşağıya yazınız.

Cevap:

Konu: Okumanın ne olduğu ve amaçları

Ana Fikir: Okumak sadece bilgi depolamak değil okunanlarla yeni düşüncelere ulaştıran seçkin eserleri bilinçli bir şekilde okumaktır.

Yardımcı Fikir: İnsanı insan yapan özelliklerden bir tanesinin de okumak olduğu inkâr edilemez.

Yardımcı Fikir: Okumak, bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir.

Yardımcı Fikir: Okumanın amacı bilgi depolama değil kafanın yargı gücünü artırmaktır.

Yardımcı Fikir: Yalnız eskileri, klasikleri okuyarak çağımızdaki toplumların ve insanların sorunlarını kavrama olasılığı yoktur.

6. ETKİNLİK 

Soru: Metne farklı başlıklar öneriniz.

Cevap: Doğru Okumak, Okumanın Amacı

7. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki cümlelerde hangi anlam ilişkisinin olduğunu tespit edip uygun kutucukla eşleştiriniz.

1. Okumak, düşünceyi açtığı ve yargı yeteneğini geliştirdiği ölçüde yararlıdır.
2. Hiç kimse yazılanların tümünü okuyamayacağına göre insanın ele alacağı yapıtlar sınırlı olmalıdır.
3. Haber almak için yapılan okuma, gerçek bir okuma mıdır?

Cevap:

Okumak Metni Cevapları Sayfa 83

8. ETKİNLİK 

Soru: Defterinize “Bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir okumak.” cümlesini açıklayan bir yazı yazınız.

Yazınızın giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinde neler anlatacağınızı önceden planlayınız. Yazınızı bu plan doğrultusunda oluşturunuz.
Yazınızda öne süreceğiniz fikirleri metin, grafik, animasyon, ses, müzik, video gibi kaynaklardan herhangi biri ile destekleyiniz.

Cevap:

Yazar-Okur İlişkisi

Okumak, çoğu zaman bireysel bir eylem olarak düşünülse de aslında çok daha derin ve kapsamlı bir süreci ifade eder. Okuma, yalnızca bir bilgi edinme değil, başkalarının düşünceleriyle buluşup onları kendi zihinsel süzgecimizden geçirme fırsatıdır. Tıpkı bir arkadaşla sohbet ederken yeni düşünceler geliştirdiğimiz gibi, okurken de yazarın rehberliğiyle yeni fikirler keşfederiz. Yazarın sunduğu düşünceler, okuyucunun dünyasında yeni kapılar açar ve daha önce düşünülmeyen bakış açılarını deneyimleme fırsatı sunar.

Bir kitabı okurken, yazarın bize sunduğu düşüncelerle karşılaşırız. Bu, başkalarının düşünce yapıları ve algılama biçimleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Okuma süreci, yazarın bir anlamda okuyucunun zihninde konuşmasına benzer. Bu, bir başkasının rehberliğiyle düşünmenin en somut örneklerinden biridir. Okuyucu, yazarın fikirlerini alır, ancak bu fikirler sadece yazarın düşündükleri olarak kalmaz; okuyucu bu düşünceler üzerinde kendi süzgecinden geçirir, yorumlar ve kendi bakış açısı ve fikirleriyle harmanlar. Bu süreç, pasif bir bilgi alma eylemi değil, aktif bir düşünme pratiğidir..

Sonuç olarak, okumak başkalarının düşüncelerine açılan bir pencere olduğu kadar, kendi iç dünyamızı da genişleten bir süreçtir. Bu nedenle, “Bir başkasının yardımı ve desteği ile düşünmedir okumak” ifadesi, okuma eyleminin esas doğasını çok iyi yansıtır. Yazarın fikirleri, okuyucunun zihninde yankı buldukça, bireysel düşünceler yeni anlamlar kazanır. Bu süreç, okumanın ne kadar derin ve etkili bir düşünme eylemi olduğunu gösterir.

9. ETKİNLİK 

Nasıl abur cubur yiyen, mide fesadına uğrarsa her eline geçen kitabı rastgele okuyan, sindirmeden okuyan kimse de giderek kafa fesadına uğrar. Uğraş dışındaki okumaktan beklenilen, usun işlemesi, duyguların incelip olgunlaşmasıdır. Okumaktan amaç; kendimizi, çevremizi, toplumumuzu ve evrendeki yerimizi kavramaktır.

Soru: Yukarıdaki paragraf, İhsan Akay’ın “Okumak” adlı metnindeki hangi paragrafla anlamca aynı doğrultudadır, açıklayarak iki yazarın “okumak” eylemine bakış açılarını karşılaştırınız.

Cevap: Yukarıdaki paragraf, İhsan Akay’ın “Okumak” adlı metnindeki üçüncü paragrafla anlamca aynı doğrultudadır. İki yazar da okuma eyleminde okurun seçici davranması gerektiği, önüne gelen her kitabı okumaması gerektiği düşüncesindedir. Okumanın, yaşadığımız zamana hitap etmesi, günümüz insanı ve toplumunu kavraması gerektiği görüşündedirler.

Soru: İhsan Akay’ın “çok okumak değil özümseyerek okumak” fikrine katılıyor musunuz? Fikirlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Evet, katılıyorum. Gerçekten önemli olan okunan sayfa sayısı değil okuma sonunda gösterdiğimiz ilerlemedir. Hayata ve olaylar bakışımızda meydana gelen değişimdir.

Soru: Sınıfta eleştirel konuşma yöntemini uygulayınız. (Bu yöntemde bir öğrencinin fikrini diğer bir öğrenci gerekçe sunarak eleştirmelidir.)

Cevap: Ne olursa olsun her türlü kitap okunmalıdır, diyen arkadaşıma katılmıyorum. Çünkü yaş seviyemize, algılama düzeyimize uygun olmayan kitapların bize faydasından çok zararı olabilir.

10. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda kutucuklar içerisinde verilen çekimli fiillerin yanına, bu fiilin aldığı kipin numarasını yazınız.

Cevap:

Okumak Metni Cevapları Sayfa 84

11. ETKİNLİK

Soru: Aşağıdaki duvar yazısını ve karikatürü inceleyiniz. Verdikleri mesajları altlarına yazınız.

Cevap:

Soru: İncelediğiniz karikatürden yola çıkarak, karikatüristin iletisini nasıl sunduğunu, çiziminde nelere dikkat ettiğini belirleyip aşağıya yazınız.

Cevap:Karikatürist iletisini çizgi ve yazı yoluyla sunmaktadır. Çok söz yoktur ama bu az sözle söylemek istediğini etkili bir şekilde dile getirmiştir. Karikatürdeki çocuğun okumak konusundaki bilinçsizliği yüzüne çok güzel yansıtılmıştır. Çünkü çocuk yaptığı işin gerçekten bir okuma olduğunu düşünmektedir.

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Soru: Sizi çok etkileyen (mutlu eden, hüzünlendiren, şaşırtan…) bir olayı şiirle anlatınız.

Cevap:

CANIM KEDİM

Çok istedim seni belki yıllarca
Anne dedim, bizim de olsa
Sevimli, küçücük bir kedimiz
O gelince şenlenir evimiz

Ama ne mümkün annemi ikna etmek
Ona tamam haydi bulun kediyi dedirtmek
Eve pislermiş, koltukları tırmalarmış
Ölse de eve bir kedi almazmış

Gel zaman git zaman bir şubat günü
Babam görmüş bahçede, onu soğuktan titrerken
Almış kucağına getirmiş eve
Annem temizlik yaparken

Aklı çıktı annemin kediyi evde görünce
Bende ise bayram havası
Zar zor ikna ettik annemi
Gittim aldım hemen bir kutu kedi maması

***Okumak metni cevapları Sayfa (77-78-79-80-81-82-83-84) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
love
1
unlike
1
angry
0
happy
0
clap
0
confused
0
sad

Yorum Yap