Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 151 (2. Kitap) (Lider Ruhlar Teması)

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) Metni Cevapları

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) Metni Cevapları Sayfa 151

TEMA ADI: Lider Ruhlar 
METİN ADI: Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) 

NASREDDİN HOCA

Merhaba arkadaşlar, ben Nasreddin Hoca. Siz bana Nasreddin Dede de diyebilirsiniz. Çünkü ben sizleri torunum olarak görüyorum. Beni çok sevdiğinizi biliyorum. Ben de sizleri seviyorum. Hayatta olmasam da güzel dersler veren fıkralarımla sizlerle beraberim. Şayet, siz o fıkraları okur, hayata gülümseyerek bakar, çalışkan, başarılı, ahlaklı çocuklar olursanız ben de çok mutlu olacağım.

Ben gülerek doğmuşum!

1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde doğdum. Sonradan bu köye benim adımı verdiler. Annemin adı Sıdıka, babamın adı Abdullah’tır. Her çocuk ağlayarak doğarmış ya, bu benim için öyle olmamış. Ben ağlayarak değil gülerek doğmuşum. Hem de ne gülüş… Annem babam buna çok şaşırmışlar ama çok da sevinmişler.
İlk mektebi tamamladıktan sonra Sivrihisar’daki medreseye yazıldım. Ardından Konya’da eğitim gördüm. Babamın ölümünden sonra da köyümde imamlık, Sivrihisar medresesinde hocalık yaptım. Sonra evlendim, çocuklarım oldu. Ardından Akşehir’e yerleştim. Orada da hocalık ve kadılık yaptım. 1284’te Akşehir’de vefat ettim. Türbem de oradadır. Hepinizi ziyaretime bekliyorum.

Neler mi söyledim?

Yaşadığım zaman çok sıkıntılı bir zamandı. Savaşlar, işgaller, ekonomik sıkıntılar vardı. İnsanlar hayata küsmüş gibiydiler. Geleceğe dair umutları kaybolmuştu.
İşte bir hoca olarak bunları değiştirmek istedim. Halkın ve sosyal yaşamın içinde bulunduğum için sorunları biliyordum. Tembellik ve bilgisizlik vardı mesela. Hırsızlık, dilencilik, dedikodu çok artmıştı. İnsanlara doğrudan şöyle yapın, böyle yapmayın, demek olmazdı. Eğitici bir yol bulmalıydım.
Fıkralar anlatmam böyle başladı. Nerede içinde yanlışlık olan bir olay görsem hemen bunu fıkra haline getirip anlatıyordum. Bunlar, ilk bakışta komik sözlerdi. Bu yüzden dinleyenler kahkahalarla gülüyorlardı. Ama çok geçmeden “Hocamız bunu niye anlattı?” diye düşünmeye başlıyorlar ve bir ders çıkarıyorlardı.
Mesela Akşehir Gölü’ne yoğurt mayası dökerken beni görenler ne yaptığımı sorduklarında onlara “Göle maya çalıyorum.” demiştim. Tabii bu olacak bir şey değildi. Bu yüzden “Hocam göl maya tutar mı?” diye sormuşlardı. İşte tam sırasıydı ders vermek. Hemen “Ya tutarsa!” demiştim. Bunun anlamı “Hiçbir şartta umutsuz olmayın. Başarmak için her yolu deneyin.” demekti.
İşte her fıkranın böyle bir mesajı vardır. Sonra fıkralarım dünyanın dört bir yanına yayıldı. Bütün bir dünyanın ‘Nasreddin Ho- ca’sı oldum. Hâlâ da bu fıkralarla yaşamaya devam ediyorum.
Sizden beklentim şudur:
Bu fıkraları yaşatın. Hem okuyun hem de başkalarına anlatın ki hep sizlerle beraber olayım. Hem de herkes bunlardan bir ders çıkarsın. Anlayacağınız, gülerek düşünelim ve öğrenelim. Hepinizi çok seviyorum, hoşça kalın.

CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

***Okumak Gibisi Yok! (Nasreddin Hoca) metni cevapları Sayfa (151) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap