Oduncunun Eşeği metni cevapları ve soruları, Özgün Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 122-123-124-125-126-127-128-129 (Erdemler Teması)
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 122
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: Kanaat hakkında söylenmiş atasözü, deyim ve özdeyişleri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Kanaat ile ilgili atasözü, deyim ve özdeyişler
- Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
- Kanaatte izzet, tamahta zillet vardır
- Azıcık aşım, kaygısız başım.
- Kanaat, tükenmez hazinedir.
- Bir başa bir göz yeter.
- Elinde olandan memnun ol, insan her şeyde birinci olamaz. Ezop
- “Şüpheli şeylerden sakın, insanların en abidi olursun. Kanaatkar ol, insanların en şükredeni sayılırsın. Kendin için sevdiğini başkaları için de sev ki, mü’min olursun.” Hz Muhammed
- Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı. Hz. Mevlana
ODUNCUMUN EŞEĞİ
Bir oduncunun çelimsiz mi çelimsiz bir eşeği vardı. Oduncu yoksul olduğundan eşeği de doğru dürüst beslenemiyor, gün geçtikçe zayıflıyordu. Üstelik hiç dinlenemiyor, ormandan şehre odun taşımaktan yorgun düşüyordu. Kendi karnını güçlükle doyuran sahibi, eşeğin hâline hiç aldırmıyordu.
Bir gün eşeğiyle oduna giderken padişahın seyisine rastladı. Seyis, padişahın sarayında atların bakımından sorumluydu. Oduncu seyisi tanıyordu. Selâmlaştılar. Seyis, eşeğin hâline acımıştı.
– Bu zavallının hâli nedir böyle, diye sordu.
– Tek nedeni benim yoksulluğum, dedi oduncu. Ben karnımı zor doyuruyorum zaten.
Seyis, hem oduncuya yardım etmek hem de eşeği bu durumdan kurtarmak istiyordu.
– Sen onu birkaç günlüğüne bana ver de padişahın ahırında beslenip biraz kendine gelsin, dedi.
Oduncu bu teklife sevinmişti. “Hem eşek biraz güçlenir hem de belki padişahtan bana biraz yardım gelir.” diye düşünüp eşeği seyise teslim etti.
Seyis, eşeği padişahın ahırına götürdü. Temiz ve bakımlı ahıra giren eşek çevresine bakındı. Çevresinde bir sürü bakımlı, semiz ve genç görünümlü atlar vardı. Yemleri ve suları zamanında geliyordu.
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 123
Onların hâline imrendi.
Çelimsiz eşek bir onların bakımlı hâline, bir de kendinin zavallı hâline bakarak iç geçirdi. Sonra da başını yukarı kaldırıp şöyle dua etti: “Yüce Rabbim, eşeğim eşek olmasına ama ben de senin kulunum. Böyle çelimsiz ve güçsüz oluşum niçin?”
O gece eşeğin gözüne uyku girmedi. Böyle bir yere geldiği için şükretmek yerine, kendini atlarla karşılaştırıp şimdiye kadarki durumundan kendi kendine dert yanıyordu. “Bu atlar hiç yük taşımıyorlar. Yiyip içip yatıyorlar. Üstelik biz eşeklerden daha güçlüler. (…)”
Ertesi gün ahırda bir hareketlilik başladı. Savaş zamanı gelmişti. Eşeğin, savaşın ne olduğundan haberi yoktu. Şaşkınlık içinde olan bitenleri izliyordu. Atlar eyerlendi ve birer birer ahırdan çıkarıldı. Sonunda eşek ahırda yalnız kalmıştı.
Aradan uzun bir zaman geçti. Savaş bitmişti. Atlar yorgun argın geri döndüler. Her yanları yara bere içindeydi. Atların ayakları sıkıca bağlandı. Nalbantlar sıra sıra dizilip atların yaralarını temizlemeye başladılar. Neşterlerle atların yaralarını yarıp savaşta saplanan ok uçlarını çıkarıyorlardı. Eşek, savaşın ne olduğunu o zaman anlamıştı. “Rabbim!” dedi. “Ben bu yoksulluk ve güçsüzlüğe razıyım. Yeter ki savaş ve huzursuzluktan uzak kalayım!”
İnsanlar, başkalarının yaşantılarının iyi yanlarını görüp onlara imrenirler. Oysa her insanın yaşantısının güzel yanları olduğu gibi, zor ve kötü yanları da olabilir. Önemli olan yaşantımızdaki güzellikleri iyi değerlendirmektir.
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 124
1. ETKİNLİK
Soru: Aşağıya, metnin hikâye unsurlarını yazınız.
Cevap:
➢ Olay örgüsü: Eşeğin, sahibinin yoksulluğundan dolayı bakımsız kalması, padişahın seyisinin eşeği ahıra götürmesi, eşeğin atlara özenmesi ve kendi durumuna üzülmesi, atların savaşa gidip savaştan yara bere içinde dönmeleri, eşeğin hâline şükretmesi.
➢ Şahıs ve varlık kadrosu: Eşek, eşeğin sahibi olan oduncu, padişahın seyisi ve atı, ahırdaki atlar, atları tedavi edenler.
➢ Mekan: Orman, padişahın ahırı.
➢ Zaman: Net değildir, metin “bir gün” diye başlatılmıştır. “O gece, ertesi gün, aradan uzun bir zaman geçti o zaman” gibi ifadeler zamanla ilgilidir.
➢ Anlatıcı: Üçüncü kişi.
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki paragrafı okuyunuz. Paragrafta geçen hangi kelimeler kanaat kelimesiyle karşıt çağrışımlar içermektedir? İşaretleyiniz.
Kanaat, kişinin elindekine razı olması, başkasının elinde olan şeylere göz dikmemesi şeklinde tanımlanabilir. Kanaatkâr olma, insanın huzurlu olmasını sağlayan bir erdemdir. Tamah sahibi birinin mutlu olduğu görülmüş müdür? Ancak bir konuya açıklık getirelim: Elimizdekilerle yetinmek, tembellik edebileceğimiz, yerimizde sayabileceğimiz anlamına gelmesin. İnsan çok çalışmalı, yücelmeli, başarmalı ancak kendisinden üstün birini gördüğünde ya da çalışmasına rağmen bir şeyi elde edemediğinde kıskançlığa, hırsa, öfkeye kapılmamalı! İşte kanaatli olmaktan maksat budur.
Cevap: Tamah, tembellik, kıskançlık, hırs, öfke.
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 125
3. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruları, metne göre cevaplayınız.
Cevap:
Soru: Oduncunun eşeği neden çelimsiz ve güçsüzdür?
Cevap: Eşek, oduncu yoksul olduğundan doğru dürüst beslenemediği, dinlenemediği, ormandan şehre odun taşımaktan yorgun düştüğü için çelimsiz ve güçsüzdür.
Soru: Seyis, oduncunun eşeğini neden sarayın ahırına götürmek istemiştir?
Cevap: Seyis, hem oduncuya yardım etmek hem de eşeği bu durumdan kurtarmak, eşeğin biraz beslenip kendine gelmesi için sarayın ahırına götürmek istemiştir.
Soru: Eşek, padişahın ahırındaki atlara niçin imrenmiştir?
Cevap: Atlar bakımlı, semiz ve genç göründükleri, yemleri ve suları zamanında geldiği için imrenmiştir.
Soru: Padişahın ahırından atların birer birer eyerlenip çıkarılmasının sebebi nedir?
Cevap: Padişahın ahırından atların birer birer eyerlenip çıkarılmasının sebebi savaştır.
Soru: Eşek, atların hangi durumunu görünce onlara özenmekten vazgeçmiştir?
Cevap: Eşek, atların savaştan sonraki bitkin ve yara bere içinde dönünce onlara özenmekten vazgeçmiştir.
Soru: Eşeğin “Ben bu yoksulluk ve güçsüzlüğe razıyım. Yeter ki savaş ve huzursuzluktan uzak kalayım!” cümlesi ile okura hangi mesaj verilmek istenmektedir?
Cevap: Hayatta ne kadar zorluklar, imkânsızlıklar olsa da bunların hepsi savaşa göre daha kolay şeylerdir. Savaş zamanında insanlar normal zamanlarda şikâyet ettikleri şeylere bile razı gelmektedir.
4. ETKİNLİK
Soru: Metinden alınan aşağıdaki cümleleri gerçek ve kurgusal oluşlarına göre örnekteki gibi değerlendiriniz.
Cevap:
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 126
5. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda karışık bir şekilde verilen olayları okuduğunuz metnin mantık akışına göre sıralayınız.
Cevap:
6. ETKİNLİK
Soru: Çelimsiz eşek bir onların bakımlı hâline, bir de kendinin zavallı hâline bakarak iç geçirdi. Sonra da başını yukarı kaldırıp şöyle dua etti: “Yüce Rabbim, eşeğim eşek olmasına ama ben de senin kulunum. Böyle çelimsiz ve güçsüz oluşum niçin?” Metinden alınan yukarıdaki paragrafta hangi söz sanatlarının kullanıldığını belirleyip bu söz sanatlarını açıklayınız.
Cevap: Burada eşek aynı bir insan gibi düşünülmüş, konuşturulmuş ve dua etmiştir. Bu sebeple burada kişileştirme ve konuşturma sanatları vardır.
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 127
7. ETKİNLİK
“En büyük hazine kanaatkar olmaktır, sonra sağlık ve çalışkanlık oldu mu, yaşamak için yeter bunlar.”
Soru: Goethe’nin yukarıdaki sözünü açıklayan bir yazı yazınız. Yazınızda anlatım biçimlerinden yararlanınız. Kanaat ile ilgili bulduğunuz atasözü, deyim ve özdeyişlerden yararlanarak anlatımınızı zenginleşti- rebilirsiniz.
Cevap:
“En büyük hazine kanaatkar olmaktır, sonra sağlık ve çalışkanlık oldu mu, yaşamak için yeter bunlar.” cümlesi, hayatın gerçek zenginliğinin maddi varlıklar değil, sağlık ve çalışkanlık gibi değerlerin yattığını vurgulayan derin bir anlam taşır.
Kanaatkâr olmak, sahip olduğumuz şeylerle yetinmek ve onları değerli görmek demektir. Modern dünyada sıkça karşılaştığımız tüketim odaklı yaşam tarzı, bireyleri sürekli daha fazlasını istemeye yönlendirirken, kanaat etmenin getirdiği huzur ve mutluluk çoğu zaman göz ardı edilir. Kanaatkâr insanlar, sahip olduklarıyla mutlu olmayı bilirler ve bu sayede bir huzur yaşarlar.
Sağlık ise yaşamın temel taşlarından biridir. Sağlıklı olmak, sadece bedensel değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal sağlık anlamına gelir. Sağlık, hayatın sunduğu fırsatları değerlendirmek ve hayatta kalmak için gereklidir. İyi bir sağlık durumu, kişinin hayata daha pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmasına olanak tanır.
Çalışkanlık ise hedeflere ulaşmanın ve hayatta kalmanın en önemli unsurlarından biridir. Emek vermeden elde edilen başarılar geçici olabilir; oysa çalışkanlık, bireyin yeteneklerini geliştirmesine, deneyim kazanmasına ve sonunda başarıya ulaşmasına yardımcı olur. Çalışkan insanlar, karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelerek daha dirençli ve güçlü hale gelirler.
Sonuç olarak, bu cümle, hayatta gerçek anlamda zengin olmanın, mutluluğun ve tatminin, kanaat, sağlık ve çalışkanlık gibi değerlere bağlı olduğunu belirtir. Bu unsurlar bir araya geldiğinde, yaşamı daha anlamlı kılan ve insana huzur veren bir tablo ortaya çıkar. Gerçek hazineler, dışsal faktörler değil, içsel zenginliklerdir.
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 128
8. ETKİNLİK
Soru: Metinden alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılmış fiilleri yapılarına göre inceleyip uygun çuvallara yerleştiriniz.
Oduncu yoksul olduğundan doğru dürüst beslenemiyor.
Bir gün eşeğiyle oduna giderken padişahın seyisine rastladı.
Bu zavallının hâli nedir böyle, diye sordu.
Ben karnımı zor doyuruyorum zaten.
Hem eşek biraz güçlenir.
Eşeği seyise teslim etti.
Sen onu birkaç günlüğüne bana ver.
Temiz ve bakımlı ahıra giren eşek çevresine bakındı.
Ormandan şehre odun taşımaktan yorgun düşüyor.
Cevap:
Oduncunun Eşeği Metni Cevapları Sayfa 129
9. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki metin, Agatha Christie’nin (Agata Kirişti) “Tuhaf Bir Şaka” adlı dedektif öyküsünün özetidir. Bir dedektif olduğunuzu hayal ediniz. Özetteki ipuçlarını takip ederek Mathew (Metyuv) amcanın mirasının nerede olduğunu bulmaya çalışınız. Cevaplarınızı bir kâğıda yazarak önceden hazırlanmış bir kutunun içerisine atınız.
Charmiarı Stroud (Şarmıyın Sitroud) ve Edward Rossiter (Edvırd Rösitır) evlenmek isteyen ancak maddi durumları buna yetmeyen iki gençtir. Bu gençler Mathew amcanın yanında kalırlar ve onun işlerini yaparlar. Mathew amca çok zengin, şakacı ve yaşlı bir adamdır. Gençlere mirasını bırakacağını söyler. Mat- hew amca, sizler artık çok iyi durumda olacaksınız, deyip göz kırparak ölür. İki gence mirasının nerede olduğunu söylemez. İki genç yaşlı adamın parasını bulmak için şunları yapar:
İki dönümlük bir yer kazılır.
Her önemli ağacın dibi kazılır.
Eski tahta valizlere ve sandıklara bakılır.
Taşlar yerlerinden sökülerek yerlere bakılır. Bodruma bakılır.
Duvarda gizli bölme var mı diye duvar incelenir. Gizli çekmecesi olma ihtimali olan antikalara bakılır. Mutfaktaki bir yığın kâğıtlar ve faturalar incelenir. Kütüphanedeki tüm kitaplar karıştırılır.
Charmian Stroud ve Edward Rossiter, Mathew amcanın mirasını bulmak için Miss Marple (Mis Marpıl) adlı dedektifi tutarlar. Dedektif evde bir incelemeye girişir:
Masanın gizli bölmesinin içinde bir gizli bölme daha bulur.
Bu bölmeden aşk mektupları ve yemek tarifi çıkar.
Aşk mektuplarının zarfları çok eski olmasına rağmen mektuptaki yazılar çok yenidir. Zarftaki pullar da çok eski tarihlidir. (Örneğin bir pul 1851 senesine aittir.)
Yemek tarifi ıspanaklı jambon tarifidir.
Mathew amcanın mirası bu sayılan yerlerden hangisindedir? Tahmin ediniz.
Cevap: Bence mektup zarflarının eski yazının yeni olmasından hareketle miras mektuplarda.
***Oduncunun Eşeği metni cevapları Sayfa (122-123-124-125-126-127-128-129) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Cevapları soru şeklinde yazılmış türkçe kitabı hiç bir sorunun cevabı yok 4 tema neden