Mimar Sinan’la Bir Gün metni cevapları ve soruları, Anka Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 142-143-144-145-146-147-148-149-150 (Sanat Teması)
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 142
DÜŞÜNELİM-TARTIŞALIM
1. Sanat ne demektir?
Cevap: Sanat; duygu ve düşünceleri göze ve gönle hitap edecek şekilde söz, yazı, resim, heykel vb. ile ifade etme konusundaki yaratıcılık demektir.
2. Sanatla uğraşmak kişiye neler katar?
Cevap: Sanatla uğraşmak kişinin ufkunu genişletir. Bilgi ve becerilerini artırır. Kişinin öz güvenini artırır. Kendini ve duygularını tanımasını sağlar.
3. Bir ağaç ev tasarlasaydık bu nasıl bir ev olurdu?
Cevap: Ağaç ev tamamen doğal malzemeden yapılırdı. Bundan dolayı sağlıklı bir yapı olurdu. Ömrü diğer binalara göre daha uzun olurdu. Yazın daha serin kışın daha ılık olurdu.
Masalı noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz.
MİMAR SİNAN’LA BİR GÜN
Bir gün odamdaki pencereden göz kırpan yıldızları seyrederken bir güvercin içeri girdi ve avcuma kondu. Bu güzel güvercinin ağzında bir anahtar vardı, ayağında da bir kâğıt bağlıydı. Kâğıtta şöyle yazıyordu: “Nereye gitmek istiyorsun? Geçmişe mi? O zaman anahtarı eline al, gözlerini kapat ve hayal et.” O günden sonra anahtarla geçmişe pek çok yolculuk yaptım ve pek çok ünlü ile tanıştım. Süleymaniye Camii’ni görmek için tüm sınıf geziye gitmiştik. Ben bu muhteşem caminin mimarıyla tanışmak istiyordum. Bunun için anahtarım elimdeydi. Caminin avlusundan girer girmez bir köşeye çekildim, gözlerimi kapadım ve mırıldandım: “Mimar Sinan’ın yaşadığı zamana gitmek istiyorum.”. Gözlerimi tekrar açtığımda Süleymaniye Camii’nde artık yalnızdım. Mimar Sinan’la tanışmak için sabırsızlanıyordum. Heyecandan kalbim küt küt atıyordu. Buraya gelmeden önce hazırlık yapmış, Mimar Sinan ile ilgili notlar tutmuştum. Anahtarı cebime koyarken o notları buldum. Açıp tekrar okudum: “Mimar Sinan, 1490 yılında Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğmuştur. Asker olarak Belgrat ve Rodos seferlerine katılmıştır. 1538 yılında mimarbaşı olmuş ve bu görevini vefatına (1588) kadar sürdürmüştür. Koca Sinan mimarbaşı iken üç yüzün üzerinde eser inşa etmiştir. Bunlardan üçü çok önemlidir. Birincisi çıraklık eseri Şehzade Camii, İkincisi kalfalık eseri Süleymaniye Camii ve ustalık eseri Selimiye Camii.”
Notlarımı okurken önümde iki kişinin durduğunu fark etmedim. Neredeyse onlara çarpacaktım. Üzerlerindeki kıyafetlere bakılırsa galiba bunlar caminin yapımında çalışan işçilerdi. Aralarında konuştuklarını duydum:
– Mimar Sinan’ın işlerine akıl sır ermiyor.
– Niye?
– Niye olacak? Padişah efendimiz camiyi yapması için Mimar Sinan’a sekiz yıl vermiş. Ama o ne yaptı?
Sırtlarındaki çuvallarla bir süre durdular. Diğer işçi heyecan içinde aynı soruyu tekrarladı:
– Ne yaptı?
– Caminin temellerini atıp altı yıl bekledi. Sonra, iki yılda da bu koca camiyi bitirdi.
– Akıl alacak gibi değil.
– Kolay gelsin, diyerek sözlerini kestim. Ben Mimar Sinan’ı arıyorum da. Nerede bulabilirim?
İki işçi de beni tepeden tırnağa süzdü. Üzerimdeki kıyafetler onlara garip gelmişti sanırım.
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 143
– Mimarbaşımız içeride, dedikten sonra sırtlarındaki çuvallarla yanımdan uzaklaştılar.
İşçilerin yanımdan ayrılmasından sonra etrafı seyrederek camiye girdim. Caminin halıları daha seril- memişti. Gözlerim Mimar Sinan’ı aradı. Derken onu gördüm. Mihraba oturmuştu. (…) Sessizce yanına yaklaştım. Koca Sinan beni fark etti.
– Gel bakalım delikanlı, dedi. Otur yanıma.
“Ne kadar heybetli!” diye düşündüm. “Ancak böyle biri, böyle büyük bir cami yapabilir.” demekten kendimi alamadım. (…)
-Adın nedir?
– Murat, efendim.
– Burada ne arıyorsun Murat?
– Sizinle tanışmak için geldim. Bir de yaptığınız camiyi görmek için.
– Yani bizi kontrol etmeye geldin, dedi gülümseyerek.
Biz konuşurken içeri birileri girdi. (…) Uzun boylu bir adam seslendi:
– Koca Sinan!
Ses camide yankılandı.
– Buyurun Hünkarım?
Demek bu kişi, devrin padişahı Kanunî Sultan Süleyman’dı!
Mimar Sinan, padişahı selamladı, (…) Kanunî gülümseyerek elini Sinan’ın omzuna koydu.
– Kendin gibi koca bir cami yapmışsın Koca Sinan. Ulu devletimize böyle ulu bir cami yaraşır.
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 144
Mimar Sinan,
– Sağ olun hünkârım, dedi; eksik olmayın.
Kanunî’nin gidişi de gelişi gibi hızlı oldu.
Mimar Sinan bana dönerek:
– Madem buralara kadar geldin, sana camiyi gezdireyim, dedi.
Camide avizelere asılmış yumurtaya benzeyen şeyler dikkatimi çekmişti.
– Efendim, şu kocaman şeyler ne? Diye sordum. Yumurtaya benziyorlar.
– Doğru Murat. Onlar yumurta.
– Yumurta mı? Ama o kadar büyük yumurta olmaz ki!
– Bunlar deve kuşu yumurtası.
– Peki, deve kuşu yumurtalarını niçin camiye astınız?
– Örümceklerin gelmemesi için.
Mimar Sinan anlamadığımı fark etmişti: “Deve kuşu yumurtası olan yere örümcekler ağ örmez Murat. Cami de böylelikle kirlenmez.” diye açıkladı.
Mimar Sinan, giriş kapısının üstündeki bir odacığı gösterdi.
– Bak şurası da is odası.
– İs odası mı? O da ne?
– Camiyi aydınlatan mumların ve kandillerin çıkardığı is burada birikir. Biz de bu isten çok değerli bir mürekkep elde ederiz.
Mimar Sinan’ın her cümlesiyle şaşkınlığım biraz daha artıyordu. Birden aklıma işçilerden duyduklarım geldi.
– Efendim, caminin temellerini atıp niçin altı yıl beklediniz?
– Binalar da ağaçlara benzer Murat, dedi Mimar Sinan. Ağacı kökleri, yapıları da temelleri ayakta tutar.
Yaptığın binaların sağlam olmasını istiyorsan temellerini sağlam atmalısın. Ben altı yıl temellerin oturması için bekledim. Beklemeden camiyi yapsaydım, temeller oturunca cami çatlar ve en ufak sarsıntıda yıkılırdı. Ama şimdi kıyamete kadar dağ gibi dimdik duracak inşallah.
– Nasıl Mimarbaşı oldunuz?
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 145
– Hiç unutmam, Padişahımız Kanunî Sultan Süleyman ile savaşa gidiyorduk. Prut Nehri’nin üstüne köprü yapmamız gerekti. Üstelik zamanımız da çok azdı. Koca ordu fazla bekleyemezdi. Topların, at arabalarının bir an önce nehrin karşısına geçmesi gerekiyordu. Dedim ya! Ordu bekleyemezdi. Kanunî Sultan Süleyman, köprüyü yapma görevini bana verdi. O zamana kadar öğrendiğim bilgileri kullanarak on üç günde köprüyü tamamladım. Bu başarıda askerlerin payı da büyüktü elbette. Çünkü onlar da köprüyü tamamlamak için canla başla çalıştılar. Sanırım bu başarı padişahımızın dikkatini çekti. Bu sayede mimarbaşı oldum.
Mimar Sinan’la caminin içini gezmeyi bitirdik, sıra dışına gelmişti. Birlikte avluya çıktık.
– Efendim, mimar olmaya ne zaman karar verdiniz?
– Ben kendimi bildim bileli mimar olmak istiyordum. Çocukken köprüler, saraylar, camiler yapmayı hayal ederdim. Büyüyünce asker oldum. Çaldıran, Belgrat ve Rodos Seferlerine, Mohaç Meydan Savaşı’na katıldım. Pek çok yer dolaştım. Bu arada boş durmayıp gördüğüm yapıları inceledim. Gördüklerimden pek çok şey öğrendim Murat. Tabii, bir de çok çalıştım.
– Gittiğiniz en ilginç yer neresiydi?
Mimar Sinan hemen cevap verdi:
– Mısır! Yavuz Sultan Selim’le Mısır Seferi’ne katıldım. O günleri hiç unutamam. Kocaman bir ordu ile Sina Çölü’nü geçişimiz olağanüstüydü. Hiç kayıp vermeden çölü geçtik. Susuzlukla ve sıcakla mücadele ettik. Çok zor günlerdi. Bu zor günlerden sonra Mısır’ın fethi ordumuza nasip oldu. Orada bulunduğumuz sürede pek çok bina gezdim. Eskiden beri merak ettiğim Mısır piramitlerini gördüm. Çok etkileyiciydi. Mısırlı hükümdarlar için yapılan bu koca yapılar, çölün ortasında binlerce yıldır ayakta duruyordu. Görkemli birer dağ gibiydiler. Kendime söz verdim: “Benim yapacağım binalar da kıyamete kadar duracak!”
“Önce kendimle yarıştım. Yaptığım her eserin en iyi olması için çalıştım. Şimdi de bu camiyi bitirdim. Yakında ibadete açılacak. İnşallah daha iyisini de yapacağım. Başarmak istiyorsan kendinle yarışmalısın. En önemli yarış, kendinle olan… Sakın unutma.” dedi bana.
1. ETKİNLİK
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 146
Metinde kullanılan aşağıdaki kelimelerin anlamlarını sözlükten bulup boşluklara yazınız. Anlamlarını öğrendiğiniz bu kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Cevap:
MİMAR
- Sözlük Anlamı: Yapıları belirli ölçü ve kurallara göre tasarlayan kimse.
- Cümlem: İnşaata başlamak için mimarın projeyi bitirmesini bekliyoruz.
HEYBET
- Sözlük Anlamı: Korku ve saygı uyandıran görünüş.
- Cümlem: Padişahın heybeti herkeste bir saygı uyandırmıştı.
FETİH
- Sözlük Anlamı: Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma.
- Cümlem: İstanbul’un fethi yeni bir çağ başlatmıştır.
KANDİL
- Sözlük Anlamı: İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı.
- Cümlem: Kandilin yağı azaldığı için ışığı az yanıyordu.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki deyimlerin anlamlarını deyimler sözlüğünden bulunuz. Daha sonra bu deyimlerle birer cümle kurunuz.
Cevap:
Akıl sır ermemek: Bir işin niteliğini, gizli yönlerini anlayamamak.
- Cümle: Onun son zamanlarda yaptıklarına akıl sır erdiremiyorum.
Tepeden tırnağa süzmek: Herhangi bir sebeple birine dikkatlice bakmak
- Cümle: Kadın, ilk defa gördüğü çocuğu tepeden tırnağa süzdü.
Canını dişine takmak: Her tehlikeyi göze alarak işe girişmek, bütün gücünü harcayarak yapmak.
- Cümle: Okul takımına seçilebilmek için canını dişine takarak çalışıyordu.
Dikkat çekmek: İlgi toplamak
- Cümle: Yeni öğrenci sempatik hareketleriyle herkesin dikkatini çekmişti.
Boş durmamak: her zaman bir işle uğraşmak
- Cümle: Dayım hiç boş durmuyor, sürekli yapacak bir şeyler buluyordu.
3. ETKİNLİK
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 147
Metindeki kurgusal olaylar nelerdir? Yazınız.
Cevap:
Metindeki kurgusal olayları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Güvercinin Murat’a bir not getirmesi
- Murat’ın anahtarla geçmişe yolculuk yapması
- Murat’ın Mimar Sinan’ın yaşadığı zamana gitmesi
- Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’la Murat’ın yanına gelmesi
4. ETKİNLİK
Aşağıdaki kutucukları doldurunuz.
Cevap:
Okuduğum metin için benim önerdiğim başlık: Geçmişe Yolculuk
Metnin Konusu: Murat’ın geçmişe gidip Mimar Sinan’la kendisi ve mimarlıkla ilgili konuşması
Ana Düşüncesi: Bir insan başarılı olmak istiyorsa önce buna inanmalı ve kendisiyle yarışmalıdır.
Yazılma Amacı: Okuyucuyu bir olay içinde yaşatarak verilmek istenen mesajı ona ulaştırmak.
Metnin Özeti: Murat, bir güvercin tarafından kendisine getirilen bir anahtar ve notla geçmişe yolculuklar yapmaktadır. Bu defa da Mimar Sinan’ın yaşadığı zamana gidip onla görüşmüştür. İşçilere Mimar Sinan’ın nerede olduğunu sorup yanına gidiyor. Biraz sohbetten sonra Mimar Sinan, Murat’a camiyi gezdiriyor. Mimar Sinan ona kuş yumurtalarını, is odasını, caminin temeli atıldıktan sonra niçin altı yıl beklediğini anlatıyor. Savaş sırasında bir köprü yaptığını ve bundan sonra mimarbaşı olduğunu söylüyor. Mısır’dan ve piramitlerden çok etkilendiğini anlatıyor. Ve “Önce kendimle yarıştım. Yaptığım her eserin en iyi olması için çalıştım. Şimdi de bu camiyi bitirdim. Yakında ibadete açılacak. İnşallah daha iyisini de yapacağım. Başarmak istiyorsan kendinle yarışmalısın. En önemli yarış, kendinle olan… Sakın unutma.” şeklinde Murat’a öğüt veriyor.
5. ETKİNLİK
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 148
Aşağıdaki soruların cevaplarını yazınız.
Murat, neden Mimar Sinan’la tanışmak istemektedir?
Cevap: Çünkü onun yaptığı camiyi merak etmekte ve nasıl bu kadar büyük ve ünlü bir mimar olduğunu öğrenmek istemektedir.
Mimar Sinan, camiyi yapmaya başlamak için neden altı yıl beklemiştir? Mimar Sinan’ın yerinde olsaydınız caminin yapımı için altı yıl bekler miydiniz? Açıklayınız.
Cevap: Temelinin sağlam olup iyice oturması için 6 yıl beklemiş. Ben de yaptığım bir eserin daha sağlam olması için bu kadar bir süreyi beklerdim.
Camideki avizelere neden deve kuşu yumurtası asılmıştır?
Cevap: Örümcek ağı olup cami kirlenmesin diye asılmıştır.
Mimar Sinan başarısını neye borçludur?
Cevap: Mimar Sinan başarısını her eserinin en iyi eseri olması için çalışmasına ve kendisiyle yarışmasına borçludur.
Mimar Sinan, Murat’a neler öğütlemiştir?
Cevap: En önemli yarışın kendisiyle olan yarış olduğunu, başarmak için kendisiyle yarışmasını öğütlemiştir.
6. ETKİNLİK
Mimar Sinan, nasıl bir kişiliğe sahiptir ve kültürümüze ne gibi katkılar sağlamıştır? Aşağıdaki boşluğa yazınız.
Cevap: Mimar Sinan, metinden de anlaşılabileceği gibi sürekli daha iyinin peşinden koşan, bunun için kendisiyle yarışan birisidir. Yaptığı eserlerle kültür dünyamıza mükemmel ürünler kazandırmıştır. O zamanların teknolojisiyle nasıl bu kadar mükemmel camiler, köprüler yaptığı hâlâ hayranlık uyandırmaktadır.
7. ETKİNLİK
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 149
Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Ardından doğru-yanlış tablosunu doldurunuz.
I. Metin
Bir gün odamdaki pencereden, göz kırpan yıldızları seyrederken bir güvercin içeri girdi ve avcuma kondu. Bu güzel güvercinin ağzında bir anahtar vardı ayağında da bir kâğıt bağlıydı.Kâğıtta şöyle yazıyordu: “Nereye gitmek istiyorsun? Geçmişe mi? O zaman anahtarı eline al, gözlerini kapat ve hayal et.” O günden sonra anahtarla geçmişe pek çok yolculuk yaptım ve pek çok ünlü ile tanıştım. Süleymaniye Camii’ni görmek için tüm sınıf geziye gitmiştik. Ben bu muhteşem caminin mimarıyla tanışmak istiyordum. Bunun için anahtarım elimdeydi. Caminin avlusundan girer girmez bir köşeye çekildim, gözlerimi kapadım ve mırıldandım: “Mimar Sinan’ın yaşadığı zamana gitmek istiyorum.” Gözlerimi tekrar açtığımda Süleymaniye Camii’nde artık yalnızdım.
II. Metin
Ünlü anıtlarımızın en görkemlilerinden biridir Süleymaniye Camisi. İstanbul’da Süleymaniye semtinde bulunan cami, Boğaz’a ve Haliç’e bakan yüksek bir tepenin üstündedir. Liman yönünden İstanbul’a gelen herkesin ilk bakışta gözüne çarpacak bir çekiciliğe sahiptir. İnce uzun dört minaresiyle öteki yapılardan hemen ayrılır. Süleymaniye’nin dört minaresi, Kanunî Sultan Süleyman’ın İstanbul’un alınışından sonraki dördüncü padişah oluşunu anlatır. İki minaredeki üçer, öteki ikisindeki ikişer şerefeden toplam on şerefe ise yine Kanunî’nin Osmanlı padişahlarından onuncusu olduğunu belirtir.
Cevap:
İkinci metin bilgilendirici bir yazıdan alınmıştır. (D)
İlk metinde kurguya dayalı anlatım vardır. (D)
İki metin de okuyucuya bir şeyler öğretmeyi hedeflemektedir. (Y)
İki metinde de kurguya dayalı anlatım vardır. (Y)
Her iki metnin kahramanları da hayali kişilerdir. (Y)
İki metnin de konusu aynıdır. (D)
8. ETKİNLİK
Mimar Sinan’la Bir Gün Metni Cevapları Sayfa 150
Aşağıdaki renkli yazılmış kelimelerin ortak özelliği nedir? Verdiğiniz cevabın altına iki örnek de siz yazınız.
Kırtasiyeye gittim çünkü defter almam gerekiyordu.
Ekim ayını yarıladık fakat hava hâlâ soğumadı.
Size gelirim ama öncelikle ödevlerimi bitirmem gerekiyor.
Dün gece az uyudum. Buna rağmen kendimi dinç hissediyorum.
Onun fikirlerine saygı duyuyorum ancak ben onun gibi düşünmüyorum.
Onarın ya size gelirim ya teyzeme giderim.
Günlerdir ders çalışıyor ne kitap okuyor.
Sınavdan iyi not aldı. Demek ki iyi çalışmış.
Sinemadan çıktım ve hemen eve gittim.
Oraya alıştı ki artık şikâyet etmiyor.
Cevap:
➢ Gelecektim ama trafiğe takıldım.
➢ Uzun saçı seviyorum fakat sıcaklarda rahatsız ediyor.
9. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerden edat içerenlerin başındaki kutucuğa “E”; bağlaç içerenlerin başındaki kutucuğa “B”, ünlem içerenlerin başındaki kutucuğa “Ü” yazınız.
Cevap:
Rafları benim yaptığım gibi dizersen daha düzenli olur. (E)
Ödevimi bitiremediğim için akşama kadar evden çıkamadım. (E)
Sana e-posta atamadım çünkü bilgisayarım bozuldu. (B)
Annem yemeğin dibinin tuttuğunu fark edince “Eyvah!” diye bağırdı. (Ü)
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! (Ü)
Sana bunu anlatamam çünkü ablam bunu kimseye söylememem gerektiğini söyledi. (B)
Kadın, çocuklara “Hişt! Sessiz olun bakalım.” dedi. (Ü)
***Mimar Sinan’la Bir Gün metni cevapları Sayfa (142-143-144-145-146-147-148-149-150) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
çok iyi
çok iyi
Gerçekten çok güzel ve anlamlı hikaye bütün sayfaları araştırdım hiçbirini anlamadım ama buna girer girmez anladım çok teşekür ederim