Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme (7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları)

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme cevapları ve soruları, Özgün Yayınları 7. sınıf Türkçe ders kitabı Sayfa 70-71-72-73

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme (7. Sınıf Türkçe Özgün Yayınları)

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme Cevapları Sayfa 70

Düğün, onun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde. Ata, ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk sıra ile diziliverdi. Sevecen bakışlarını sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu. Elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı.
Çocuğun arkasında yer alan ve annesi ile babası olduğu belli olan çifte yavaşça seslendi:
— Öpeyim mi?
Herkesi derinden duygulandıran bu isteği anne ve babanın nasıl yerinde bir saygı ile karşıladıkları kestirilebilir.
Atatürk, çocuğu iki eli ile kaldırdı. Öptü ve yere bıraktı. Fakat sahne bununla kapanmış olmadı.
Uyanık ve duygulu çocuk,
— Ben de öpeyim. Ne olursunuz Atatürk, ben de sizi öpeyim, diye direndi.
Atatürk, belki de hiç ummadığı hâlde kendisine babalık mutluluğu tattıran bu içten davranışı, çocuğu bir daha yerden alarak yüzüne yaklaştırmakla karşıladı.
Bilmiyorum, halk bu dokunaklı sahneyi, yaşlı gözlerle, alkışlarla kutlarken o çelik iradeli insanın da iki damla gözyaşını tutmadığını görebilmiş miydi?

Aşağıdaki sorulan metne göre yanıtlayınız.

1. Metnin türü nedir? Niçin?

Cevap: Metnin türü anıdır. Yazar, yaşadığı ya da tanık olduğu bir olayı anlatmıştır.

2. Metnin konusu ve ana fikri nedir?

Cevap: Mustafa Kemal’in Çocuk Sevgisidir.

3. Metne uygun başlık ne olabilir?

Cevap: Mustafa Kemal Atatürk ve Çocuklar’dır.

4. Metinde Atatürk’ün hangi kişilik özelliklerine değinilmiştir?

Cevap: Metinde Atatürk’ün çocuk sevgisini, millet sevgisini ve alçak gönüllüğünü görebiliriz.

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme Cevapları Sayfa 71

Atatürk’ün aşağıdaki sözlerini ilgili olduğu konularla eşleştiriniz.

Cevap:

Ç. Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

Cevap:

(D) 1. Dilek kipleri eklendikleri fiillere zaman anlamı katmaz.
(D) 2. Bağlaç olan ki “sanki, oysaki, mademki, belki, hâlbuki, çünkü, meğerki” sözcüklerinde kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır.
(Y) 3. Bir kişinin başından geçen ya da tanık olduğu olayların anlatıldığı yazı türüne hikâye (öykü) denir.
(Y) 4. “Okuduğumuz her kitap hayatımıza ışık tutar.” cümlesinde “ışık” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır.
(D) 5. “1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım.” cümlesinde altı çizili fiil haber kipiyle çekimlenmiştir.
(D) 6. Bir cümlede özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır.

D. Aşağıdaki soruların doğru yanıtlarını işaretleyiniz.

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ki”nin yazımında yanlışlık yapılmıştır?
A) Tam oturacaktım ki kapı çaldı.
B) Her şeyi anlatsın ki ona yardımcı olabilelim.
C) Önümüzde ki hafta Ankara’da kitap fuarı açılacak.
D) Dilimizdeki yozlaşmanın en temel sebebi yanlış kullanımlardır.

Cevap: C

Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme Cevapları Sayfa 72

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetme yapılmıştır?
A) Bayrağımız gururlu bir şekilde dalgalanıyor.
B) Kut’ül Amâre’de askerlerimiz aslan gibi mücadele etmiştir.
C) Türkiye gibi şanlı bir tarihi olan başka ülke yoktur.
D) Vatan toprağı dile gelse nasıl anlatırdı Çanakkale Zaferi’ni?

Cevap: B

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili fiil haber kipiyle çekimlenmemiştir?
A) Bir an olsun yanımızdan ayrılmadı.
B) Yarışmada dereceye girenlere ödülleri verilecek.
C) Yaşlı adam her gün bu parka gelip kuşlara yem verir.
D) Başarılı olmak istiyorsanız düzenli çalışmalısınız.

Cevap: D

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi amaç-sonuç anlamı taşımaktadır?
A) Aradan uzun yıllar geçtiği için komşumuzu tanıyamadım.
B) Cumhuriyet Bayramı’nda konuşma yapmak için hazırlanıyor.
C) Düzenli olarak spor yaptığından sağlık sorunları yaşamadığını söyledi.
D) Kalp çarpıntılarının nedeni kahveyi fazla tüketmesiymiş.

Cevap: B

5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili fiillerden hangisi farklı kişi ile çekimlenmiştir?
A) Farklılıkların hayatımıza renk kattığını öğrendik.
B) Konuklarımızı bahçe kapısının önünde karşılayalım.
C) Öğretmeninizden izin alarak konuşmaya başlamalısınız.
D) Dalgaların kıyıya hırçınca vuruşunu dinliyoruz.

Cevap: C

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dilek anlamı taşıyan bir fiil kullanılmıştır?
A) Sonbaharda göçmen kuşlar başka diyarlara uçuyor.
B) Zamanın hızla geçtiğini takvim yapraklarından anlarız.
C) Ne mücadelelerle kazanıldı bu vatan toprağı.
D) Engeller karşısında umutsuzluğa kapılmadan ilerleyelim.

Cevap: D

SONRAKİ METNE HAZIRLIK

“Jean De La Fontaine (Jan Dö La Fonten)” ve “Ezop” hakkında araştırma yapınız. La Fontaine’in bir fablını, arkadaşlarınıza anlatmak üzere okuyunuz.

Cevap: Jean de La Fontaine, Fransız şair ve yazar. Yazdığı fabl eserleri ile tanınmıştır. Bir söylentiye göre Trakya’da doğmuş, bir süre köle olarak Samos adasında yaşamış, azat edilince birçok yolculuk yapmış, Delphoi’ye yaptığı yolculuk sırasında bir cinayete kurban gitmiştir. Ancak Ezop’un bugünkü Emirdağ yakınlarında ki Amorium kentinde doğup büyüdüğü de dile getirilmektedir.

YENGEÇ İLE YILAN

Bir zamanlar, bir yılan ile yengeç bir derede karşılaşmışlar. Yengeç pek iyi niyetliymiş. Yılanla dostluk kurup iyi geçinmek istiyormuş, yılana karşı hiç de kötü düşüncelere sahip değilmiş; ama yılan bu.. Hiç rahat durur mu? Hep sinsi sinsi düşünceler içerisinde;

– “Bir fırsat bulsam da bu yengeci soksam!” diye düşünürmüş.

Yengeç yılanın sinsi sinsi düşündüğünü görünce:

– “Yahu ne sinsi sinsi düşünüyorsun. Bırak şu kötü huyunu, sen de diğer dostlarına karşı doğru ve emin ol.” diye nasihatlerde bulunmuşsa da yıl hiç oralı olmamış. Yengeç de bakmış ki yılanın söz dinlediği yok. İlk fırsatta gelip onu sokacak, yılanın gece uyumasını beklemiş.

Yılan uyuyunca hemen boğazına bir ısırık atıp yılanı oracıkta öldürüvermiş. Yılan oracıkta boylu boyuna upuzun bir şekilde yattığını görünce;

– “Bu saatten sonra istediğin kadar doğru ol, neye yarar ki! Bir defa öldün artık. Keşke sözlerimi iyice dinleseydin, doğru olmak için çabalasaydın!” demiş.

İşte böyledir, yaşamları boyunca çevresindekilere kötülük edenler, ölüp gittiklerinde herkese iyilik etmiş olurlar ama öldükten sonra bu iyiliğin bir anlamı kalmıyor…

***Milli Mücadele ve Atatürk Tema Sonu Değerlendirme cevapları (Sayfa 70-71-72-73) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.7

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
clap
6
angry
3
unlike
2
confused
2
sad
1
happy
1
love

10 Yorum

Yorum Yap