Memleketin Hayatı Söz Konusu metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 8. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 47-48-49-50-51-52 (Millî Mücadele ve Atatürk Teması)
Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları

Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları (8. Sınıf Türkçe)
Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları Sayfa 47
TEMA ADI: Millî Mücadele ve Atatürk
METİN ADI: Memleketin Hayatı Söz Konusu
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: 1) Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili araştırdığınız anıyı arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
YARIŞTA İKİNCİ OLDUĞU AN
Mustafa Kemal, Şemsi Paşa Medresesi’nde öğrenim görürken okulda bir koşu yarışı düzenlenmişti. Yarışın önemi büyüktü çünkü birinci olan öğrenci, okulu başka okullar arasında yapılacak yarışta temsil edecekti.
Mustafa Kemal yarışa katılmış ve büyük bir hızla koşmaya başlamıştı. Tam öne geçmişken yolun kenarında bir yavru kuş gördü. Kuşun zarar görebileceğini düşünerek koşmayı bırakıp onun yanına gitti. Bu yüzden yarışı önde götürmesine rağmen geride kaldı ve ikinci oldu.
Yarışı kazanan öğrenci durumu öğretmenine anlatarak, “Eğer Mustafa Kemal kuşu kurtarmak için durmasaydı birinci o olurdu.” dedi. Bunun üzerine öğretmeni, Mustafa Kemal’in davranışındaki merhameti ve duyarlılığı görerek onu birinci ilan etti.
Bu olay, Mustafa Kemal’in daha çocukluk yıllarında bile kalbinin ne kadar temiz ve merhamet dolu olduğunu göstermektedir. O, yarışı ikinci bitirmiş olsa da vicdanı ve davranışıyla asıl birinciliği kazanmıştır.
Soru: 2) “Vatan sevgisi” ve “fedakârlık” arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız.
Cevap: Vatan sevgisi, gerektiğinde fedakârlık yapmayı gerektirir. İnsanlar vatanlarını korumak için canlarını, mallarını ve rahatlarını feda ederler. Fedakârlık olmadan vatan sevgisi gerçek olmaz.
Metni, noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz.
MEMLEKETİN HAYATI SÖZ KONUSU
Sakarya Savaşı’ndan hemen önceki günler…
Hazırlıklar yoğun bir şekilde sürdürülürken, alay komutanlarından birine tümen karargâhından gizli bir yazı geldi. Alay komutanı, telgrafı okuduktan sonra altındaki komutanlara şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Birkaç güne kadar alay yerleşim bölgemize keşif için büyük komutanlar geliyor… Onlara en iyi atları hazırlayacağız”
Bölükler en güzel, en acar atları seçtiler, hazırladılar.
Alay komutanının atı da en büyük komutan için ayrıldı.
Komutanlar birkaç gün sonra otomobillerle geldiler: Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 1. Tümen Komutanı Şükrü Naili Bey, 12. Tümen Komutanı Ali Hikmet Bey (Ayerdem)… Yanlarında kurmay subaylar ve onların emir subayları da vardı.
Atlara binip yakındaki bir tepeye çıktılar.
Saldırı ya da savunmanın en uygun koşulları ve olanakları arazi üstünde araştırılıyordu.
Askerî çalışmalarda hep yapıldığı gibi tepelerin konumu önce harita üzerinde değerlendirilecek, sonra yapılan bu değerlendirmelerin uygunluğu tepelere çıkılarak arazi üzerinde gözden geçirilecekti.
Haritalar yayıldı, tepelerin konumuna bakıldı. Haritalar üzerinde çalışmalar tamamlandıktan sonra Atatürk, başını kaldırıp çevresindeki tepelere baktı. Sonra da,
“Şu sivri tepeyi bulun haritada,” dedi.
Harita subayları hemen cevap verdi:
“Mangal Dağı Paşam!”
Tepeye bakmayı sürdüren Paşa,
“Çok mühim orası,” dedi. Sonra birden karar vererek,
“Oraya gidelim. Orası kilit noktasıdır, orayı bir görelim…”
Herkes haritaları toplamaya başladı.
Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları Sayfa 48
Komutanlar atlarına binerken Mustafa Kemal Paşa da alay komutanının ona ayırdığı beyaz atın yanına gitti. Sol ayağını üzengiye soktu, hayvanın dizginlerini topladı ama gözleri hâlâ çevredeki engebeli tepeleri tarıyordu. Kafasında bir plan kurmaya çalıştığı görülüyordu.
Bu düşünceli dalgınlık içinde eli, bir tutam yakalamak için atın yelesine uzandı ve üstüne atlamak için bir hareket yapmıştı ki, üstündeki giysiden “hışşşt…” diye bir ses çıktı.
Hiç alışık olmadığı bu sesten ürken at, birden sağa doğru sıçradı.
At sıçrarken, gözü hâlâ Mangal Dağı’nda olan Mustafa Kemal Paşa’nın bir ayağı da üzengideydi. At sağa gidince Paşa da sola doğru yıkıldı; kaburgasının üzerine yere düştü.
Kaburgası taşa çarpan Paşa baygınlık geçirdi. Komutanlar hemen atlarından indiler.
Fevzi Paşa’nın sesi duyuldu:
“Çabuk, bir matara su verin!…”
İsmet Paşa, telaşla koşarken, çevresindekilere sesleniyordu:
“Ne duruyorsunuz? Hemen bir doktor bulunuz!..”
En yakınında bulunan koruma subayı Üsteğmen Fahri Özdilek, seyis Yozgatlı Ahmet, alay karargâhından Kunduracı Ahmet, Mustafa Kemal Paşa’nın yanına koştular.
Üsteğmen, Paşa’nın göğsünü açtı, matarayla yüzüne su serpti… Yetişen alay doktoru, sıhhiye erlerine orada hemen basit bir sedye yaptırdı. Sedyeye uzatılan Paşa, dört yüz metre ilerdeki alay komutanının karargâhına taşınarak sedire uzatıldı.
Paşa’nın baş tarafındaki sandalyede Fevzi Paşa otururken, ayak ucuna da İsmet Paşa yerleşmişti. Alay doktoru sıhhiye erlerinin yardımıyla Paşa’nın fanilasını kaldırarak ilk muayeneyi yaptı. Eliyle epey yokladıktan sonra doktor,
“Çok emin olmamakla beraber kırık yok,” dedi. “Çatlak olabilir ama Paşamızın Mangal Dağı’na gitmesi uygun değil…”
Paşa, biraz sonra acı içinde kıvranarak kendine gelince bütün komutanların bakışları rahatladı. Koluna girilerek ayağa kaldırılan Paşa, kolunu güçlükle Eskişehir tarafına doğru kaldırarak, Yunan işgal güçlerinin kralı Konstantin’e seslendi:
“Ya sen ya ben Konstantin! Ya sen ya ben!”
Hemen Ankara Askerî Hastanesi’ne kaldırılan Mustafa Kemal’in kaburga kemiklerinde kırık olduğu görüldü. Ciğerleri zedeleyen kırıklar, soluk almasını zorlaştırıyordu.
Tedaviyi başlatan doktorlar, evinde dinlenmesi gerektiğini söyleyince, Mustafa Kemal şiddetle itiraz etti.
“Milletin bu ölüm kalım savaşında, benim kemiklerim söz konusu olur mu? Bunların ne önemi var? Benim kemiğimin çatladığı yerde Konstantin’in ordusu da kibiri de kırılacaktır… Cephede olmalıyım,” dedi.
Doktorlar uyarmak istedi:
“Paşam, hayatınız söz konusu…”
Acısı yüzünden okunan, alçılar içindeki Mustafa Kemal,
“Hayır,” dedi, “benim değil… memleketin hayatı söz konusu!”
Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları Sayfa 49
1. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinde geçen bazı kelimelerin anlamları aşağıda verilmiştir. Bu kelimeleri bularak örnekteki gibi bulmacanın ilgili bölümlerine yazınız.
1. Bir birlik veya kurumun, kumandan ile yardımcı şube ve bölümlerinden oluşan kuruluş. (karargah)
2. Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen. (plan)
3. Üzerinde savaşın sürdüğü bölge. (cephe)
4. Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, şart. (koşul)
5. Bir albayın komutası altında üç veya dört taburdan oluşan askerî birim. (alay)
6. İki merkez arasında, kararlaştırılmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir telekomünikasyon düzeni. (telgraf)
7. Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba, deri veya metalden yapılmış su kabı. (matara)
8. Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes. (kaburga)
9. Tugayla kolordu arasında yer alan birlik, fırka. (tümen)
10. Gemin uçlarına bağlanarak hayvanı yöneltmeye yarayan kayış. (dizgin)
Cevap:

Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları Sayfa 50
2. ETKİNLİK
Soru: A) Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle sözlü olarak cevaplayınız.
Soru: 1) Alay yerleşim bölgesine keşif için hangi komutanlar gelmiştir? Açıklayınız.
Cevap: Alay yerleşim bölgesine Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Şükrü Naili Bey ve Ali Hikmet Bey gelmiştir.
Soru: 2) Atatürk’ün “sivri tepe” diye adlandırdığı yer neresidir? Atatürk bu bölgeyi neden önemli bulmaktadır?
Cevap: Atatürk’ün “sivri tepe” dediği yer Mangal Dağı’dır. Çünkü burayı savaşın kilit noktası olarak görmüştür.
Soru: 3) Doktorlar Mustafa Kemal’in neden evinde dinlenmesi gerektiğini söylemişlerdir? Anlatınız.
Cevap: Doktorlar, Mustafa Kemal’in kaburgaları kırıldığı ve ciğerleri zedelendiği için dinlenmesi gerektiğini söylemişlerdir.
Soru: 4) Doktorların tavsiyesine Atatürk’ün cevabı ne olmuştur? Bu cevapla ilgili duygu ve düşünceleriniz nelerdir?
Cevap: Atatürk, “Benim değil, memleketin hayatı söz konusu!” diyerek cephede kalmak istemiştir. Bu söz, onun vatan sevgisini ve fedakârlığını gösterir, çok etkileyicidir.
Soru: 5) Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milleti için yaptığı fedakârlıklar nelerdir? Örnekler veriniz.
Cevap: Atatürk, hastayken bile cepheyi bırakmamış, milletin özgürlüğü için canını hiçe saymıştır. Çanakkale’de, Sakarya’da ve Kurtuluş Savaşı’nda büyük fedakârlıklar yapmıştır.
Soru: B) Okuduğunuz metni siz yazmış olsaydınız metne hangi başlığı seçerdiniz? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Ben olsaydım metne “Vatan İçin Fedakârlık” başlığını seçerdim. Çünkü metinde Mustafa Kemal’in kendi sağlığını hiçe sayıp vatanı düşünmesi anlatılıyor.
3. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki görselde Atatürk’ ün karakter özellikleriyle ilgili sözlü olmayan bazı mesajlar verilmiştir. Bu mesajlar hakkındaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Görselde Atatürk’ün ciddi ve kararlı bakışları dikkat çekiyor. Bu, onun sorumluluk sahibi, halkının sorunlarına duyarlı ve çözüm odaklı bir lider olduğunu gösteriyor. Ayrıca karşısındaki kişiyi dikkatle dinlemesi, onun halkına değer veren, saygılı ve anlayışlı bir kişiliğe sahip olduğunu yansıtıyor.
Memleketin Hayatı Söz Konusu Metni Cevapları Sayfa 51
4. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki yazının bazı bölümleri, tamamlamanız için yarım bırakılmıştır. Bu yazının başlığını, yarım bırakılan cümlelerini ve devamını tahmin ederek anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde metni tamamlayınız.
Cevap:
BAŞLIK: CEPHEYE GİTME ARZUSU
Gidenlerin arasında ben de olmalıydım, diye geçirdi içinden. Oğlu Yusuf’tan ne eksiğim var? Olsa olsa iki yaş büyüktür benden. Hem Muallim Asım’ın tertip ettiği koşu müsabakasında defalarca geçmişimdir Yusuf’u. Cepheye gitmeye gönüllü askerleri seçmek için köye gelen komutan, Yusuf’u seçti cepheye, bana ise göz ucuyla bakıp:
— Az daha ye de güçlen, sonra senin de zamanın gelecek, dedi.
İçim burkuldu ama yine de umudumu yitirmedim. Vatan için can vermek büyük bir şereftir. Gün gelecek ben de cepheye gidecek, milletim için savaşacaktım. O ana kadar çalışmalı, köyümde kalanlara yardım etmeli ve elimden geleni yapmalıydım. Çünkü vatan sevgisi sadece cephede değil, yaşadığımız her yerde gösterilmeliydi.
5. ETKİNLİK
Soru: Sakarya Savaşı ile ilgili “edu” ve “gov” uzantılı genel ağ adreslerinden bir araştırma yapınız. Araştırma sonucu elde ettiğiniz bilgileri sınıf panosunda arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
SAKARYA SAVAŞI
Sakarya Meydan Muharebesi, 23 Ağustos 1921’de başlayıp 13 Eylül 1921’de sona ermiştir. Bu savaş, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası olmuştur. Mustafa Kemal Paşa, bu savaş öncesinde “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” diyerek yeni bir savunma anlayışını ortaya koymuştur.
Sakarya Savaşı boyunca Türk ordusu, geri çekilerek düşmanı yıpratmış ve daha sonra büyük bir karşı saldırıyla üstünlük sağlamıştır. Bu savaşta milletimizin azmi ve fedakârlığı ön plana çıkmıştır. Yunan ordusu Sakarya’da yenilgiye uğrayarak geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Sakarya Zaferi, TBMM’nin ve Türk milletinin moralini yükseltmiş, Kurtuluş Savaşı’nın seyrini değiştirmiştir. Ardından Ankara Antlaşması imzalanmış ve Türk ordusu büyük taarruz için hazırlık yapmaya başlamıştır.
6. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda verilen cümlelerdeki nesnelerin altını çiziniz. Bulduğunuz nesnenin türünü belirleyerek cümle numarasını ilgili kutuya örnekteki gibi yazınız.
1. Bindiği atın üzerinden karşı tabyalara bıçak keskinliğindeki bakışlarını çevirmişti.
2. İçinde bitmez tükenmez bir bağımsızlık aşkı taşıyordu.
3. Görevli subaylar Mehmetçiklerin tüm hazırlıklarını gözden geçirecek.
4. Hayatın ne kadar kısa olduğunu akıllarına hiç getirmezler.
5. Buradan cepheye kadar engin dağlar, amansız akarsular aştılar.
6. Yağmurdan küf kokan çadırın içine girip eline eski bir matara aldı.
7. Gencecik insanlar, omuzlarında ve yüreklerinde vatanın bağımsızlık yükünü hissederler.
8. Karargâha karanlık çöktüğünde subaylar kırık masanın üzerinde gaz lambası yakıyorlardı.
9. Yavaşça yanıma sokularak elindeki ekmeğin yarısını bana uzattı.
10. Bulunduğu siperde tanımadığı biri onu çağırdı.
Cevap:

GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim alanındaki çalışmalarını araştırınız.
Cevap: Mustafa Kemal Atatürk, eğitimi milletin ilerlemesi için en önemli yol olarak görmüştür. Cumhuriyetin ilanından sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlanmıştır. Harf İnkılabı ile Latin alfabesi kabul edilmiş, okuma yazma kolaylaştırılmıştır. Millet Mektepleri açılarak halkın okuma yazma öğrenmesi sağlanmıştır. Üniversite reformlarıyla bilimsel ve çağdaş eğitim öne çıkarılmıştır. Ayrıca köylerde eğitim için Köy Enstitüleri’nin temeli onun düşünceleriyle atılmıştır. Atatürk, “En hakiki mürşit ilimdir.” sözüyle eğitime verdiği önemi göstermiştir.
***Memleketin Hayatı Söz Konusu metni cevapları Sayfa (47-48-49-50-51-52) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.















Yorum Yap