Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma metni cevapları ve soruları, Özgün Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 99-100-101 (Okuma Kültürü Teması)
Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma Metni Cevapları
Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma Metni Cevapları Sayfa 99
LÜTFEN SÜLEYMAN’IN YANAĞINDAN MAKAS ALMAYIN!
Ben kitap okumayı seviyorum. Hem de çok. Babam, benim bir kitap kurdu olduğumu söylüyor.
Gözlüklü bir kurt. Ben bugüne kadar hiç kitap kurdu görmedim. Nasıl olduklarını çok merak ediyorum. Hayvanlar ansiklopedisine baktım. Orada kitap kurdu diye bir şey yok. Arkadaşım Süleyman, bunu babamın uydurduğunu söylüyor. Çünkü o da bugüne kadar hiç kitap kurdu görmemiş. Süleyman da çok kitap okuyor. Belki kitap kurtları bizim okuduğumuz türde kitaplardan hoşlanmıyorlardır.
Ben bitirdikten sonra okuduğum bütün kitapları Süleyman’a ödünç veriyorum. Süleyman benden alır almaz kitapları önce tertemiz olduğuna inanana kadar siliyor, ondan sonra okuyor. Ama o kitaplarına bile dokundurtmuyor. Kitaplarından birinin resimlerine bakmak istediğimde uzaktan tutup gösteriyor. Süleyman, benim kitapları çok kötü okuduğumu söylüyor. Benim okuduğum kitapların sayfalarının uçları kıvrık kıvrık oluyormuş. Ciltleri ayrılıyormuş. Süleyman, kitaplarının hırpalanmasından nefret eder. O çok titizdir zaten. Birisi onun yanağından makas alsa, hemen koşup yüzünü yıkar. Elleri yıkanmaktan kıpkırmızıdır her zaman. Dışarıdan asla asla simit almaz, şişeden ya da kutudan kola içmez. (…)
Annesi, bu titizliğine bir çare bulsun diye onu doktora götüreceğini söylüyor ama Süleyman bunu kabul etmiyor. “Benimki titizlik değil, normal davranış. (…)” diyor. Bazen kafam karışıyor, neyin doğru olduğuna bir türlü karar veremiyorum. Süleyman’ın doğru olduğunu düşündüğüm zamanlarda ben de durmadan ellerimi yıkıyorum. Ama sonra bunu çok sıkıcı ve saçma buluyorum.
Sınıfta çocuklar Süleyman’ın bu huyunu bildikleri için durmadan ona şaka yapıyorlar. Biz sınıfta Süleyman’la yan yana oturuyoruz. Ders zili çaldığında herkes sırasına koşarken çocuklardan biri gelip Süleyman’ın yanağından makas alıveriyor. O zaman ben ne kadar engel olmaya çalışsam da o tuvalete yüzünü yıkamaya koşuyor. Bu yüzden derslere hep öğretmenden sonra giriyor. Buna önceleri öğretmen çok kızıyordu. Sebebini öğrendikten sonra, Süleyman’a değil ona bu şakayı yapanlara kızıyor artık. Söylendiğine göre o da biraz titizmiş. Titiz insan bir başka titizin hâlinden anlarmış.
(…)
Süleyman’la hemen hemen her konuda iyi anlaşıyoruz. Ama en iyi anlaştığımız konu kitaplar. Kitaplarımızı Enver Amca’nın dükkânından alıyoruz. Enver Amcanın kocaman bir dükkânı var. İçi de tıklım tıklım eski ve yeni kitaplarla dolu. Süleyman eski kitapların yanına pek sokulmuyor. “Kim bilir onlara kaç kişinin eli değmiştir.” diyor. “Bakalım bu kitaplara dokunmadan önce ellerini yıkadılar mı?”
Benim için eski fark etmiyor. Hepsini karıştırıyorum. Enver Amca (…) bana, “Çocuk, o kitapları deşip durma.” diyor. “Senin arkadan dağıttığın kitapları toplayacağım diye canım çıkıyor. Her kitap alışımızda, “Artık çocuklar kitap okumuyor, başıma da dert olmuyor derken, siz nereden çıktınız bilmem,” diye söyleniyor, önceleri onun çatık kaşlarından ve söylenmelerinden çok korkardık ama artık alıştık, korkmuyoruz.
Süleyman’ın aylardır istediği bir kitabı Enver Amca sonunda bulmuş. Kitabı basan yayınevi birkaç yıl önce kapandığı için kitabı bulmak çok zormuş. Enver Amca, dükkâna gittiğimizde kitabı masanın çekmecesinden çıkartıp, “Sonunda buldum işte,” diyerek Süleyman’a uzattı. “Bir daha piyasada koiay-
Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma Metni Cevapları Sayfa 100
ca bulunan kitapları oku, beni böyle yorma. Sana bu kitabı bulmak için harcadığım zamanda en az beş yüz sayfa okurdum.” Enver Amca çok kitap okuyor.
Süleyman’a vermeden önce kitabı bir bezle sildi. Enver Amca verdiği bütün kitapları önce temiz bezle siliyor. Bunu sanki bütün müşterilerine yapıyormuş gibi davranıyor ama ben yapmadığını biliyorum. Çünkü yanımda Süleyman olmadığı zamanlarda bana verdiği kitapları hiç silmiyor. Süleyman, kitabın temizliğine emin olduktan sonra kitabı eline aldı. Çok sevinmişti. Dükkândaki bütün diğer kitapları unutup, elindeki kitabı karıştırmaya başladı. Tam o sırada kapı açıldı ve içeri küçük bir kız girdi. Enver Amca, “Başımdaki iki tanesi yetmezmiş gibi bir de bu üçüncüsü çıktı,” diye homurdandı. Kız buna hiç aldırmadı. Dün Enver Amca’dan aldığı kitap bitmiş, bir yenisini arıyormuş. Enver Amca o kitabın çok kalın olduğunu söyledi. “Bu kadar çabuk bitirebilmek için atlayarak okumuş olmalısın.” Kız, atlamadığını söyledi. O çok hızlı okuyormuş. Enver Amca, “O zaman okuduklarından hiçbir şey anlamı- yorsundur. Okuduğunu anlamazsan da okumuş sayılmazsın,” dedi bu sefer de. Kız itiraz etti. Hem çok hızlı okuyup okuduğunun da her kelimesini anlıyormuş. Bunu bize göstermek için yanında duran Süleyman’ın elinden kitabı kaptığı gibi okumaya başladı. Süleyman kitabının hiç beklemediği bir anda elinden alınmasına çok şaşırdı. O kadar şaşırdı ki hiçbir şey yapamadı.
Kız gerçekten çok hızlı okuyordu. Bir sayfayı çok kısa bir süre okuduktan sonra birden okumasını kesip, heyecanla kitabın kapağını çevirip ismine baktı. Nefesini tutarak, “Bitmeyecek Öykü,” dedi. “Ben de bunu arayıp duruyordum. Küçükten okumuştum. Sonra onu bir arkadaşıma ödünç verdim. O da kaybetti. O günden beri de onu arıyorum.” Süleyman, (..), “O kitap benim,” dedi. Kız, böylesine kaba bir davranıştan hiç etkilenmemiş görünüyordu. Okuduktan sonra bu kitabı kendisine ödünç verip, ver-
Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma Metni Cevapları Sayfa 101
neyeceğini sordu. Süleyman, “Hayır, vermem,” dedi. Sonra da bana dönüp kitabı kızın elinden almanı söyledi. Anlamıştım, kitabı ben alıp bir bezle tertemiz yapana kadar silmeden Süleyman ona dokun- nayacaktı. Ama kız Süleyman’ın titizliğini bilmediği için, “Neden sen almıyorsun? Kitap senin değil mi?” jiye sordu saf saf. Süleyman, “Ben başkasının dokunduğu bir kitabı ellemem,” dedi. Sesinde herkesin ie böyle yapması gerekiyormuş gibi bir hava vardı. (…) Kız, Süleyman’ın bu tersliğine aldırmadı. Ayak- arının ucuna kalkarak ellerini Süleyman’ın burnunun hizasına yükseltti. “Bak ellerim temiz. (…).” Sonra da Süleyman’ın yanıtını beklemeden kitabı Süleyman’ın eline tutuşturdu. “Şimdi al kitabını.” Süleyman, 3İindeki kitabı yere bırakmakla, bana vermek arasında bir süre bocalayarak öylece kaldı. Kız “Ne oldu? Değişen bir şey var mı? Kitap, aynı kitap.” dedi. “Ona matbaacısı, dağıtımcısı, satıcısı, daha bilmediğimiz kaç kişi dokunuyor. Bir de ben dokunmuşum ne fark eder?”
Süleyman, ona cevap vermedi ama kitabı da elinden bırakmadı. Kız raftan kendine bir kitap bularak, parasını ödedi ve çıktı. Çıkarken de Süleyman’a dönüp, “Çabuk oku. Birkaç gün sonra o kitabı senden ödünç alacağım.” dedi. Eve dönerken Süleyman benimle hiç konuşmadı.
“Bitmeyecek Öykü”yü ben de okudum. Çünkü artık Süleyman bana kitaplarını ödünç veriyor. Tabii cildini bozmamamı ve dikkatli okumamı belki on kere söyledikten sonra. Ama hâlâ yanağından makas alındığında gidip yüzünü yıkamaktan vazgeçmiyor.
Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır
***Lütfen Süleyman’ın Yanağından Makas Almayın! Serbest Okuma metni cevapları Sayfa (99-100-101) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap