Kastamonulu Şerife Bacı metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 58-59-60-61-62-63-64-65 (Millî Mücadele ve Atatürk Teması)
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 58
HAZIRLIK
Soru: Aşağıdaki dörtlükle ilgili duygu ve düşüncelerinizi açıklayınız.
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Cevap: Bizim şu an üzerinde yaşadığımız topraklar rastgele kazanılmış yerler değildir. On binlerce şehit şu an huzur içinde yaşadığımız toprakların altında yatmaktadır. Bu vatan bize onlardan emanet kalmıştır. Bu sebeple bu toprakların asıl sahipleri sonsuza kadar canlarını vatan için veren şehitlerimiz olacaktır.
Soru: Vatanımızı sevdiğimizi nasıl, hangi davranışlarla gösterebiliriz? Açıklayınız.
Cevap: Vatanımızı sevdiğimizi öncelikle çok çalışarak gösterebiliriz. Vatan sevgimizi sözle, sloganla değil onun için bir şeyler yaparak, üreterek, ülkemizin gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesini sağlamak için çabalamak şeklinde ortaya koyabiliriz. Bunun için de çok okumalıyız. Hem sosyal bilimlerde hem fen bilimlerinde donanımlı insan yetiştirmeliyiz. Kültür seviyesi yüksek, medeni insanlar olmalı ve çocuklarımızı da bu şekilde yetiştirmeliyiz. Ancak bunu yapabilirsek sonrasında çevremizi temiz tutmalıyız, elektriği suyu boşa harcamamalıyız, yerlere çöp atmamalıyız gibi şeylere sıra gelir. Zaten medeni insan da bunları zaten yapmaz ve her yere de bu gibi durumlarla ilgili uyarı levhaları asılmaz.
Metni, noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz.
KASTAMONULU ŞERİFE BACI
Millî Mücadele başladığında vatanını seven herkes, elinden ne geliyorsa yapmaya başlamıştı. (…)
1921 yılının Aralık ayıydı. Şerife Bacı kağnısıyla İnebolu’dan Kastamonu Kışlasına doğru yol alıyordu. Onun gibi birçok kadın kağnılarının yanında yürüyordu.
Hava bazen tipiye dönüyor, bazen lapa lapa kar yağıyordu. Bazen de kuru bir soğuk, kağnıları çekmekte olan zayıf ineklerin, öküzlerin, atların ve kafilede yer alan kadınların nefeslerini kesiyordu.
Bu durumda yürümek çok zorlaşıyordu. Boğulacak gibi oluyorlardı ama gayret ediyorlardı. Çünkü vatan zor durumdaydı. Askerlere cephane gerekliydi. Cephaneleri mutlaka Kastamonu Kışlasına getirmeliydiler.
Bütün bunları düşününce gayrete geliyorlar, buz tutan yollarda kafileler hâlinde ilerlemeye çalışıyorlardı. Dağlık ve ormanlık yollardan geçerken kurtların seslerini duyuyor, kendilerine saldırmalarından korkuyorlardı.
Cephaneler, sabahın erken vakitlerinde kağnılara yükleniyordu. Kağnılar yüklerini alınca hiç beklemeden yola koyuluyorlardı. Beklemek, boşuna zaman kaybetmek demekti.
Şerife Bacı, öküzlerinin önünde duruyor; onların yüzünü, sırtını sıvazlıyordu. Kaç gündür yeteri kadar beslenememişlerdi. Saman bulmak kolay değildi. (…)
Şerife Bacı sırtına bağladığı bebeğinin ağlamasıyla telaşlandı. Hemen onu alıp kuytu bir köşede emzirdikten sonra sıkıca örttü. Onu tekrar arkasına bağlayıp öküzlerinin başına geçti. Bu arada cephane taşıyan askerlerden biri seslendi.
– Şerife Bacı, cephaneler tamamdır. Yola çıkabilirsin!
– Tamam yiğidim! Kendim için bir şey istemiyorum ama şu öküzlerime bir avuç saman verebilir misin?
– Hiç saman yok. Ama yine de bir bakayım.
Asker uzaklaştı. Şerife Bacı üzgün ve çaresiz gözlerle öküzlerine baktı. (…)
Yanına gelen asker ona iki avuç saman verdi. Şunu söylemeyi de unutmadı.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 59
– Fazla oyalanmadan yola çık. Hava sertleşiyor.
– Haklısın. Haydi bakalım, kalın sağlıcakla. (…)
Öküzlerin yularlarını topladı. Kızına ninni söyleyerek öküzlerin önüne düşüp yola koyuldu. (…)
Şerife Bacı bazen öküzleriyle konuşuyor, bazen de sırtındaki bebeğine ninni söylüyordu. Hava gittikçe sertleşiyordu. Çok geçmeden de tipi başladı.
Arabanın tekerlekleri bazen çamura ve kara saplanıyordu. Zaten güçsüz kuvvetsiz kalan öküzler, bunun üzerine hemen duruyorlardı.
Şerife Bacı bu sefer öküzlerin yularlarını çekiyor, arabanın arkasına geçip arabayı itmeye çalışıyordu. Saatlerce süren uğraştan sonra arabayı saplandığı çamurdan kurtarıyordu. Fakat bu ona çok zaman kaybettiriyordu. (…)
Akşam karanlığı çökmek üzereyken tipi yavaş yavaş dinmeye başladı. Fakat havanın ısısı iyice azaldı. Yerdeki kar dondu. Kağnıların tekerlekleri kalın buz tabakalarının üzerinde sağa sola kayıyordu. Öküzlerin de yürümesi çok zorlaşmıştı. (…)
Yolun her yeri buz tutmuştu. Hele hele Şerife Bacı’nın giydiği çarıklar iyice sertleşmişti. Ayakları sızlıyordu. “Donuyor muyum ne?” diye düşündü. “Burada donarsam kurtlara yem olurum. Allah korusun! Yavrum ne olur? Mermiler, toplar tüfekler ne olur? Ne pahasına olursa olsun gayret etmeliyim. Hiç olmazsa şafak sökene dek yürümeliyim. Kızım ne hâlde acaba?”
Şerife Bacı cephane sandıklarının arasına yatırdığı kızını kucağına aldı. Soğuk yanaklarına sıcacık bir öpücük kondurduktan sonra kızını cephane sandıklarının, top mermilerinin arasına yatırdı tekrar. (…)
Tipi durmuş ve hava açmıştı. Ortalık iyice aydınlanmıştı. Çok uzaktaki Kastamonu Kışlasının bacalarından tüten duman görülebiliyordu.
Şerife Bacı dumanı görünce gülümsedi.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 60
– “Geliyoruz. İyice yaklaştık.” dedi.
Biraz dinlendi. Son bir avuç samanı da öküzlerinin arasında paylaştırdı. (…) Ne zamandan beri üzerinde hissettiği uyuşukluk, bütün bedenine yayılmıştı. “Yorganı örtünsem belki ısınırım.” diye düşündü. Ama cephaneler ne olacaktı? Cephaneler soğuktan bozulursa, ne olacaktı? Bu zorlu yolculuğu boşuna yapmış olacaktı. Vazgeçti. “Hayır!” dedi içinden. “O yorganı örtünmeyeceğim. O yorgan askerlerimizin dört gözle beklediği mermilerin, silahların üzerinde duracak. Bebeğimin üzerinde duracak. Böylece kurtuluş ümidimiz içimizde canlanacak. Varsın bedenim donsun.”
Kağnısına tutundu. Bebeğini okşadı. Son bir gayretle cephanelerin üzerindeki yorganı düzeltti. Elinde sopası öylece kalakaldı. Şerife Bacı soğuğun getirdiği uykuya yenik düşmüştü. Şerife Bacı son kez nefes alırken birkaç kar tanesi yüzüne düştü. Bu kar tanelerini yüzünü okşayan meleklere benzetti, gülümsedi.
Kastamonu Kışlasındaki nöbetçinin gözü bir türlü ilerlemeyen kağnıdaydı. Oysaki geceleyin bütün kağnılar kışlaya ulaşmıştı. Ama bu kağnı olduğu yerde durdukça nöbetçinin merakı da artıyordu. Bu kağnı neden ilerlemiyordu? Gözlerini ayırmadan kağnıyı gözetliyordu. Sonra hızla içeriye koştu.
– Rıfat Çavuş’um!
– Bir şey mi oldu?
– Çavuş’um, şurada, tepeye yakın yerde bir kağnı saatlerden beri duruyor. Gidip bakılsa iyi olur.
– Öyle mi? Sen bana Cemil Çavuş’u çağır:
Cemil Çavuş ile Rıfat Çavuş kışladan çıkarak kağnıya doğru koşmaya başladılar. Onlar da merak içindeydiler. Acaba bu kağnı niye ilerlemiyordu?
(…)
Arabaya yaklaştıkça bir kadının yüklerin üzerine dayanmış öylece ayakta durduğunu gördüler.
İyice yaklaştıklarında;
– Ne oldu bacım? dedi Rıfat Çavuş.
Ses gelmedi. Bu kez Cemil Çavuş seslendi.
– Bacım bir şey mi oldu?
Yine ses yoktu. Şerife Bacı’nın kirpikleri kaşları buz tutmuş, kaskatı kesilen çarıkları yere yapışmıştı.
– Donmuş ama belki kurtarabiliriz.
-Çok geç Çavuş’um. Nabzı atmıyor baksana.
İki çavuş âdeta yıkılmıştı.
– Haydi, onu arabaya yatıralım da kışlaya çekelim kağnıyı.
Şerife Bacı’yı boylu boyunca yatırdılar. Öküzlere “Gâh!” dediler. Ama öküzler kıpırdamıyordu.
– Çavuş’um, bunlar da donmuş.
– Ne yapacağız?
– Her zaman ne yapıyorsak onu yapacağız.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 61
– Öküzlerin yerine biz boyunduruğu boynumuza geçirip kışlaya gideceğiz.
İki çavuş öküzleri boyunduruktan çıkardılar. Kendileri onların yerlerine geçtiler ve kağnıyı ağır ağır çekmeye başladılar. Kışlaya girecekleri sırada bir bebek ağlamasıyla irkildiler.
– Bir bebek sesi?
– Yorganın altından geliyor.
– Durma, yürü! Kışlada bakarız. Yavrucak da anası gibi donmasın.
– Bacım, keşke şu yorganı cephanelere değil de kendine örtseydin ya, dedi Rıfat Çavuş gözlerinden yaşlar dökülürken.
– O kendisine yakışanı yapmış arkadaş. Cephaneler bozulmasın diye yorganı onların üstüne örtmüş. İşte Türk kadınının fedakârlığı…
Araba kışladan içeri girince yorganın altındaki bebek hemen içeriye alındı. Kendisine süt verildi. (…)
Kışla Komutanı Miralay Osman Bey, Şerife Bacı’nın yanına geldi. Hemen saygı duruşunda bulundu. Gözyaşları içinde şu konuşmayı yaptı:
-Türk kadını, dünyada emsali bulunmayan kahraman anadır. Öyle bir anadır ki tarihte nice kahramanlar, cihangirler doğurmuştur. Arkadaşlar, Millî Mücadele’yi kazanacağımızın en büyük işareti bu. Biri şehit anası, diğeri de daha bebekken gazi olan yavrusu. (…)
Askerlerin omuzlarında taşınan Şerife Bacı son yolculuğuna çıkıyordu.
Hava soğuktu. Tipi yeniden başlamıştı. Şerife Bacı’nın yüzündeki tebessüm ise sıcacıktı.
İsmail BİLGİN (1964-…)
Gelibolu’nun Evreşe bucağında doğdu. Daha çok yakın tarih konularını, özellikle de 1. Dünya Savaşı dönemini ele alan eserlerle çocuklarda tarih bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak için tarihî hikâyeler ve gençlik romanları yazdı ve yazmaya devam ediyor.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 62
1. ETKİNLİK
Soru: Metindeki anlamını bilmediğiniz sözcükleri tablodaki ilgili yere yazınız.
Soru: Bu sözcüklerin anlamlarını, metnin / cümlenin bağlamından hareketle tahmin etmeye çalışarak tahminlerinizi tablodaki ilgili yere yazınız.
Soru: Ardından bu sözcüklerin anlamlarını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten öğrenerek tablodaki ilgili yere yazınız.
Soru: Anlamını doğru tahmin ettiğiniz sözcüklerin altındaki kutuya “✓” işareti koyunuz.
Cevap:
Soru: Bu sözcüklerin her biri ile birer cümle kurunuz. Cümleleri defterinize yazınız. Sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap:
Kışla: Askerler kışlanın ortasında toplandılar.
Kağnı: Ben küçükken dedem tarlayı kağnıyla sürerdi.
Sıvazlamak: Öğretmen, Ali’nin sırtını sevgiyle sıvazladı.
Yular: Babam, huysuz atı yularından tutarak ahıra soktu.
Nabız: Sıcaktan bayılan kadının hemen nabzını kontrol ettiler.
Boyunduruk: Tarlayı sürmek için öküzleri boyundurukla kağnıya bağladık.
Miralay: Miralay Ahmet Paşa, askerler tarafından çok sevilirdi.
Emsal: Kurtuluş Savaşı dünyada emsali olmayan bir zaferdir.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 63
2. ETKİNLİK
Soru: Metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Cevap:
Soru: Şerife Bacı nereye ulaşmak istemektedir?
Cevap: Şerife Bacı, cephaneleri teslim etmek için Kastamonu Kışlası’na ulaşmak istemektedir.
Soru: Şerife Bacı hangi zorluklarla karşılaşmaktadır?
Cevap: Şerife Bacı kış mevsiminin olumsuz şartlarıyla, kar, tipi ve soğukla karşılaşmaktadır. Kar, çamur ve buzdan dolayı kağnısını yürütmekte zorlanmaktadır. Öküzlerin samanı çok azdır, hayvanlar çok acıkmış ve yorulmuştur. Cephaneleri ve bebeğini soğuktan koruması gerekmektedir.
Soru: Metinde anlatılan zorlu şartlara rağmen Şerife Bacı neden pes etmemiştir?
Cevap: Şerife Bacı vatan savunması için cephanelerin kışlaya ulaşması gerektiğini bildiği için pes etmemiştir.
Soru: Şerife Bacı neden kendini değil de cephane sandıklarını korumuştur?
Cevap: Şerife Bacı, götürdüğü cephanelerin vatan savunması için önemini bilmektedir; bundan dolayı kendisini değil cephane sandıklarını korumuştur.
Soru: Şerife Bacı’nın yaptığı fedakârlıklar sizi nasıl etkiledi? Duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Şerife Bacı’nın vatanın savunulabilmesi amacıyla kendi canını feda etmesi beni çok duygulandırdı ve vatanımızın hangi zor şartlar altında kurtarıldığı konusunda daha da bilinçlenmemi sağladı.
3. ETKİNLİK
Soru: Metnin konusu ve ana fikrini belirleyerek uygun yere yazınız.
Cevap:
Soru: Metnin konusu nedir?
Cevap: Metnin konusu kışlaya zor şartlar altında cephane taşıyan bir Anadolu kadınının yaşadıkları ve acı bir şekilde şehit olmasıdır.
Soru: Metnin ana fikri nedir?
Cevap: Metnin ana fikri, şartlar ne olursa olsun vatan için her türlü fedakarlığın yapılması gerektiğidir.
4. ETKİNLİK
Soru: Metindeki hikâye unsurlarını belirlemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Cevap:
Soru: “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metinde anlatılan olay nedir?
Cevap: Metinde anlatılan olay, Şerife Bacı’nın türlü zorluklara rağmen taşıdığı cephaneyi Kastamonu Kışlası’na ulaştırmak için çabalaması ve donarak şehit olmasıdır.
Soru: “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metinde anlatılan olay, yaşanması mümkün olan, gerçek hayatta yaşanabilecek bir olay mıdır? Açıklayınız.
Cevap: Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metinde anlatılan olay yaşanması mümkün olan hatta Kurtuluş Savaşımız sırasında pek çok örnekleri yaşanmış olan bir olaydır.
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 64
Soru: “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metnin kahramanları kimlerdir?
Cevap: Kastamonulu Şerife Bacı adlı metnin kahramanları Şerife Bacı, Şerife Bacı’ya yola çıkma zamanının geldiğini söyleyen asker, Şerife Bacı’nın bebeği, Şerife Bacı’nın hareket etmediğini gören nöbetçi asker, Rıfat Çavuş ve Cemil Çavuş’tur.
Soru: “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metinde, olayın / olayların yaşandığı yer ya da yerlerle ilgili bilgilere yer verilmiş midir? Açıklayınız.
Cevap: Kastamonulu Şerife Bacı adlı metinde, olayın / olayların yaşandığı yer ya da yerlerle ilgili bilgilere yer verilmiştir. Olay, İnebolu ile Kastamonu arasındaki yoldur. Bu yol dağlık ve ormanlıktır, zor kış şartları yaşanmaktadır. Metnin son bölümü Kastamonu Kışlası’nda geçmektedir.
Soru: “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metinde, olayın / olayların yaşandığı zamanla ilgili bilgilere yer verilmiş midir? Açıklayınız.
Cevap: Kastamonulu Şerife Bacı adlı metinde, olayın / olayların yaşandığı zamanla ilgili bilgilere yer verilmiştir. Zaman 1921 yılı Aralık ayı, Milli Mücadele’nin başladığı zamanlardır.
Olmuş ya da olması mümkün olayları yer, zaman, kişi unsurlarına dayanarak fazla ayrıntıya girmeden anlatan kısa, edebî metinlere hikâye (öykü) denir. “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metnin türü de hikâyedir.
Okuyucunun bir olay içinde yaşatılmaya çalışıldığı, olayların birbiri üzerine geliştiği, zamanın durmadan geçtiği ve olayı yaşayan kişilere ve olayın yaşandığı yer ya da yerlere yer verildiği metinlere öyküleyici metin denir. Hikâye, roman, destan, efsane, masal, fabl türündeki metinler öyküleyici metinlerdir. “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metin, türü hikâye olan öyküleyici bir metindir.
5. ETKİNLİK
Soru: Metindeki kişi sayısı kadar arkadaşınızın bulunduğu gruplar oluşturunuz ve aranızda rol dağılımı yapınız. Metni canlandırmaya hazırlanınız. Canlandırmanızı gerçekleştiriniz. En iyi canlandırma yapan grubu öğretmeninizin rehberliğinde belirleyiniz.
Cevap: Sınıf içi yapılması gereken bir etkinlik.
6. ETKİNLİK
Soru: Şerife Bacı başta olmak üzere bütün Millî Mücadele kahramanlarına bir teşekkür konuşması metni hazırlayınız. Yazdığınız metinden hareketle, karşınızda o kahramanlar varmışçasına konuşmanızı gerçekleştiriniz.
Cevap:
Aziz Kahramanlarımız,
Bugün bağımsız ve özgür bir ülkede huzur içinde yaşıyorsak, bu, sizin cesaretiniz, fedakârlığınız ve azminiz sayesindedir. Sizler, vatan topraklarımızı işgalden kurtarmak, milletimizin haysiyetini ve onurunu korumak için canınızı hiçe sayarak mücadele ettiniz. Her biriniz, yüreklerinizde taşıdığınız vatan sevgisi ve millet aşkıyla destanlar yazdınız.
Milli Mücadele döneminde, zorluklar ve imkânsızlıklar içinde dahi asla pes etmediniz. Vatanımızın bağımsızlığına olan inancınız, milletimizin birlik ve beraberliği için gösterdiğiniz çaba, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Uğruna savaştığınız özgürlük ve bağımsızlık meşalesi, bizlere rehberlik ediyor ve yolumuzu aydınlatıyor.
Sizler sadece birer asker, komutan ya da sivil direnişçi değildiniz; sizler, Türk milletinin özgürlüğe olan sarsılmaz inancının, bağımsızlık için verdiği mücadelenin sembolleriydiniz. Gözlerinizi kırpmadan cepheye koşarken, bizlere bu toprakların nasıl vatan olduğunu öğrettiniz. Her birinizin adı, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmıştır.
Bugün, sizlerin bize emanet ettiği bu kutsal vatanı korumak ve yüceltmek, bizlerin en büyük sorumluluğudur. Sizlerin fedakârlıklarını asla unutmayacak, gelecek nesillere bu mücadeleyi ve gösterdiğiniz kahramanlığı anlatmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımıza en derin minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhlarınız şad, mekânlarınız cennet olsun. Emanetiniz, bu topraklarda sonsuza dek hür ve bağımsız olarak dalgalanacaktır.
Saygı ve minnetle…
Kastamonulu Şerife Bacı Metni Cevapları Sayfa 65
7. ETKİNLİK
Soru: İstediğiniz konuda bilgilendirici bir metin yazınız. Metninize uygun bir başlık bulunuz.
Cevap:
Dijital Güvenlik: İnternette Nasıl Güvende Kalınır?
Günümüzde internet, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Çoğu insan işlerini, eğitimlerini, alışverişlerini ve hatta sosyal yaşamlarını internet üzerinden sürdürüyor. Ancak internetin sunduğu bu kolaylıklar, beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Kişisel bilgilerinizi korumak ve dijital ortamda güvenliğinizi sağlamak, günümüz dünyasında büyük önem taşıyor. İnternette güvende kalmak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar olarak şunları sıralayabiliriz:
- Güçlü Parolalar Kullanın
- İki Faktörlü Kimlik Doğrulama Kullanın
- Güncel Yazılımlar Kullanın
- Güvenilir Ağları Kullanın
- Kişisel Bilgilerinizi Koruyun
- Şüpheli Bağlantılara Tıklamaktan Kaçının
- Antivirüs Yazılımı Kullanın
- Çevrimiçi Alışverişte Dikkatli Olun
Sonuç olarak dijital dünyada güvende kalmak, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde önemlidir. Yukarıdaki öneriler, interneti güvenli bir şekilde kullanmanıza yardımcı olabilir. Dijital güvenlik, sürekli dikkat ve bilinç gerektiren bir süreçtir; bu yüzden güvenlik önlemlerini ciddiye almak ve düzenli olarak uygulamak, uzun vadede büyük fark yaratabilir.
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: Atatürk’ün katıldığı savaşlar hakkında bir araştırma yapınız. Bu konuyla ilgili resim ve fotoğraflar toplayınız. Elde ettiğiniz bilgiler ve görselleri kullanarak sınıfta bir sunum gerçekleştireceksiniz. Bunun için evde prova yapınız.
Cevap:
Atatürk’ün katıldığı önemli savaşlar şunlardır:
- Trablusgarp Savaşı (1911-1912): Mustafa Kemal, İtalyan işgaline karşı direniş örgütleyerek Trablusgarp’ta halkı savunmaya hazırladı. Burada halkın yanında aktif rol aldı ve bu, onun askeri ve liderlik yeteneklerini geliştirdi.
- Balkan Savaşları (1912-1913): Mustafa Kemal, Balkan Savaşları sırasında Çanakkale ve Gelibolu’da görev yaptı. Savaşın ardından Sofya’da askeri ataşe olarak görevlendirildi.
- Çanakkale Savaşı (1915): 1. Dünya Savaşı sırasında, Anafartalar Grup Komutanı olarak büyük başarılar kazandı. Çanakkale’deki zaferi, onun ulusal kahraman olarak tanınmasını sağladı.
- Kafkasya Cephesi (1916-1917): Doğu Anadolu’da Ruslara karşı başarılı savunma ve karşı taarruzlar düzenledi. Muş ve Bitlis’i düşman işgalinden kurtardı.
- Suriye-Filistin Cephesi (1917-1918): 7. Ordu Komutanı olarak, İngilizlere karşı savaşmış ancak Osmanlı ordusu Filistin’de yenilgiye uğramıştır. Atatürk, bu cephede askerî stratejileri ile dikkat çekmiştir.
- Kurtuluş Savaşı (1919-1923): Millî Mücadele’nin önderi olarak önce Anadolu’ya geçti, ardından Sakarya Meydan Muharebesi (1921) ve Büyük Taarruz (1922) gibi savaşlarda zafer kazandı. Bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna yol açtı.
Atatürk, bu savaşlardaki başarılarıyla modern Türkiye’nin kurucusu ve önderi olmuştur.
***Kastamonulu Şerife Bacı metni cevapları Sayfa (58-59-60-61-62-63-64-65) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap