Güz Patikaları Metni Cevapları

METNE HAZIRLANALIM
Soru: Bir geziye çıkmadan önce gideceğiniz yer hakkında araştırma yapmanın size neler kazandırabileceğini açıklayınız.

Cevap:

Soru: Yaşadığınız yerin tarihî ve doğal güzellikleri nelerdir?

Cevap:

Soru: Abant Gölü’nün yerini sınıfa getirdiğiniz Türkiye fiziki haritasında gösteriniz.

Cevap:

Okuyalım

Soru: Güz Patikaları” adlı metni sessiz okuyunuz. Metinde önemli gördüğünüz yerleri not alınız ve aldığınız notları arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

GÜZ PATİKALARI

İlk keşfimdi Abant, ilk göz ağrım... Zümrüt yeşili ormanlarla kaplı Bolu Dağı’nda yükselirken çocukça bir sevinç kaplamıştı içimi. Ciğerlerime, orman nemiyle harmanlanmış nefes kesen bir koku dolmuştu. OsmanlI saraylarına giren ziyaretçilerin genizleri yanarmış ya çiçek kokusundan, Bolu da öyle karşılamıştı beni. Genzim yanmıştı yeşilin kokusundan. Sabahın ilk saatlerinde, köy minibüslerinin bekleştiği garajın çay ocağında sıcacık bir bardak çayla dindirmiştim titrememi. Gün ışırken hareket eden minibüs beni Abant Gölü’ne getirmişti nihayet. Araçtan inip göl kıyısına yaklaştığımda bu sefer heyecandan bacaklarım titriyordu. Dağları saran ormanların ortasında masmavi gölün büyüsüne kapılıp gitmiştim. Göl kıyısında turlayan faytonların sesi, cıvıl cıvıl kuş sesleri öylesine sarmıştı ki beni.

O gün, siyah iri benekleri, gümüş gibi parlayan pullarıyla ilk alabalığımı tutmuştum Abant’tan. Göl yüzeyinde her esintiyle dans eden beyaz nilüferleri ilk burada görmüştüm, ilk çadırımı kurmuştum kıyısına. İlk yalnız gecemi geçirmiştim kamp ateşinin başında. Sabah köylülerden aldığım beyaz peynir ve yaban çileği reçelini sıcacık köy ekmeğine katık etmiştim. Tatlı suya dalıp akvaryum kadar temiz

sularını, balıklarını izlemiştim Abant’ın. Sonrasında da arkası kesilmedi Abant ziyaretlerimin. Her defasında benim için yeni olan bir köşesini keşfettim mavi gölün. Bu defa sonbaharın renkleriyle harmanlanmış ormanda birkaç gün geçirerek yaylalarını keşfetmekti amacım.
Mavi Gölün Yaylaları
Sabahın ilk ışıklarıyla ulaşmıştım mavi gölün kıyısına. Koyu yeşil köknarların arasına serpilmiş kayın ağaçları, yavaş yavaş düşen, sağa sola uçuşan yapraklar, hüznü ve sevinci aynı anda yaşatıyor insana. Abant güzün renklerine bezeniyor...
Samat, Abant’ın en tanınmış yaylası. Bakkalı, ahşap camisi, kimi ağaçtan kimi briketten yapılmış evleriyle küçük, şirin bir köyü andırıyor. Göle yakın olması nedeniyle faytonculuk ek bir uğraş olmuş Samatlılar için. Bu yüzden, kışı burada geçirenler de oluyor. Buz gibi kaynak suyuyla susuzluğumu giderip kâh kestirme patikayı kâh yolu takip ederek yirmi dakikalık bir yürüyüşle civardaki büyük yaylalardan Bulanık’a ulaşıyorum. Yaylada hummalı bir faaliyet: Ormandan kesilen kerestelik ağaçların artıkları köylülere dağıtılmış, onlar da odunlarını traktörlere yükleyip evlerine taşımakla meşgul. Diğer tarafta bir koyun sürüsü ağır ağır hareket ediyor...
Yağmur Eşliğinde Derin Bir Uyku
Bulanık, Samat, Dereköy Yaylaları Mudurnu’nun köylerine bağlı üç yayla. Yaz aylarında yaylalarda otlatılan sürüler kışa doğru yavaş yavaş köylere iniyor, yaylalar sessiz ve serin bir mevsim için yalnız kalıyor. Bu civardaki en yüksek tepeye kurulu televizyon vericisinin hemen aşağısında Dereköy Yaylası yer alıyor. Koyun yetiştiriciliği, çevredeki bütün yaylalarda olduğu gibi Dereköy- lülerin de en önemli geçim kaynağı.
Saatin oldukça ilerlediğini fark edince tekrar tepeye yönelip gün batımını seyretmek üzere zirvedeki yerimi alıyorum. Karşımda Bolu Dağlarından gelen, güneşin kızıla boyadığı büyük bulut kütleleri, bendi yıkılmış baraj gibi dağların üzerinden aşağıya, Mudurnu Ovası’na akıyor. Gecenin karanlık perdesi çekilip gösterinin sona ermesiyle fenerimin ışığında geldiğim yoldan Bulanık’a geri dönüyorum. Sabahki hareketten eser yok, yayla âdeta terk edilmiş gibi. Daha önce sırt çantamı koyduğum yayla evinin bahçesine çadırımı kurduktan sonra gökte asılı kandiller gibi göz kırpan yıldızları seyrederek tatlı yorgunluğuma teslim oluyorum. Köpekler ve ara sıra öten puhu kuşları, çekirgelerin sesleriyle birlikte geceyi daha da unutulmaz kılmaya başlıyor. Biranda boğuk bir kurt uluması yankılanıyor dağlarda. Uluma tüm seslere bir anda son veriyor. Artık gecenin tek sesi kamp ateşinde çıtırdayan odunlarınki. Kapkara yağmur bulutları yıldızları örttüğünde çadıra girip uykuya dalmanın vakti de geliyor. Az sonra yağmurun eşliğinde derin bir uykuya dalıyorum.
Beyaz Şapkalı Hoş Kokulu Mantarlar
Sabah, soğuk ve sisli bir güne uyanıyorum. Bugünkü hedefimse Sinekli ve Sakarca yaylaları. Abant Gölü’ne hiç uğramadan, orman içerisinden giden kestirme bir patikayı tarif ediyor yolda karşılaştığım bir dede, yabani mantarlardan toplarken. Hangi mantarlardan topladığını soruyorum. “Bak, bu kanlıca.” diyor, hafif turuncu bir mantarı göstererek. “Pek hoş kokar, su kenarlarındaki kayın ağaçlarının altında bulursun onları.” Hafif bir turunçgil kokusu geliyor mantarlardan. Rengi ve kokusuyla nefis görünüyorlar...
Bulanık ve Samat yaylalarından gelen suların oluşturduğu dereyi takip eden patikadan ilerliyorum. Ağaçların arasındaki en hafif çıtırtıyı bile kaçırmamak için çaba sarf etmeme rağmen, ormanın derinliklerinden gelen birkaç dal kırılmasından başka bir şey duyulmuyor. Geyiklerin

yaşam alanlarından olan Abant ormanlarında onlardan birini görebilmeyi öyle çok istiyorum ki. Köylüler en fazla geyiğin bu civarda dolaştığını söylemişti oysa. Geyikleri göremedim. Ama yol kenarındaki taşların arasından başını çıkarmış mantarları kaçırmıyor gözlerim. Beyaz uzun şapkalı pösteki mantarları yaylada yaşayanların da tükettiği bir mantar türü. Akşam yemeği için hemen onlardan topluyorum.
Abant Yaylaları Kışı Bekliyor
Yirmi beş dakika boyunca orman içerisinde, sürekli yükselerek ulaştığım büyük düzlüğün sonunda Sinekli Yaylası kendini gösteriyor. Yaylada kimseler kalmamış, sonbaharın hüzünlü sarı rengi kaplamış her yanı. Boş evleri yalnızlığıyla baş başa bırakıp ormanda ilerlemeye devam ediyorum. Yol boyunca uzanan dere kıyısında da kanlıca mantarlarıyla karşılaşıyorum. Akşama közde mantar ziyafeti bekliyor beni.
Yürümeye devam ederken taş çeşme kesiyor yolumu. Susuzluğumu lezzetli kaynak suyuyla dindiriyorum. On beş dakika daha patikayı takip ederek civardaki en güzel manzaralı, Düzce üzerinden araçla da ulaşılabilen yaylaya, Sakarca’ya ulaşıyorum. Dağın sırtına yaslanmış yayladan Abant Gölü, Samat ve Bulanık yaylaları kendini gösteriyor.
Gün batınımda ormanların arasından süzülen güneşin soluk ışıkları etraftaki dağları âdeta yangın yerine çeviriyor. Güneşin toz pembesine bulanarak koyu bir sis yükseliyor. Ömrünü doldurmuş güz yaprakları, birer birer toprağa düşüyor. Sonbahar kızılın, sarının rengine buluyor Abant dağlarını, yaylalarını. Mavi gölün yaylaları beyaz örtüye bürünmek için gün saymaya başlıyor yavaş yavaş...
Sözcük Çalışması
Soru: Aşağıdaki bulmacayı çözünüz. Renklendirilmiş kutucuklarda yer alan harfleri sırasıyla aşağıdaki kutucuklara yazınız. Bulduğunuz sözcüğü bir cümle içinde kullanınız.
Cevap:

1. Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, keçi yolu, yolak. ()
2. Tek körüklü, dört tekerlekli, genellikle çift atlı binek arabası. ()
3. Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri. ()
4. Yöre. ()
5. Sıkı, yoğun, hararetli. ()
6. Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set. ()
7. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent. ()
8. Baykuşgillerden, orman, dağ ve kayalıklarda yaşayan, uzunluğu yaklaşık 65 cm, sırtı koyu kahverengi bir kuş türü. ()
9. Alışılanın dışında kısa olan (yol). ()
10. Küçük kor parçası. ()

Soru: Okuduğunuz metinde geçen anlamını bilmediğiniz sözcük veya sözcük gruplarının anlamlarını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten öğrenerek oluşturduğunuz sözlüğe yazınız.
Anlayalım, Yorumlayalım
Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

Soru: 1) Yazar, gezisini nereye yapıyor?

Cevap:

Soru: 2) Yazar, Abant’a bu kez hangi amaçla gitmiştir?

Cevap:

Soru: 3) Abant Gölü’ne ulaşan yazar hangi duyguları yaşıyor?

Cevap:

Soru: 4) Dereköylülerin geçim kaynağı nedir?

Cevap:

Soru: 5) Yolda karşılaştığı bir dedeyle yazar ne konuşuyor?

Cevap:

Soru: 6) Yazarın en son ulaştığı yer neresidir?

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde yazarın hangi duyulardan (görme, işitme, tatma, koklama, dokunma) yararlandığını noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Dağları saran ormanların ortasında masmavi gölün büyüsüne kapılıp gitmiştim. ()
Göl kıyısında faytonların sesi, cıvıl cıvıl kuş sesleri öylesine sarmıştı ki beni. ()
Susuzluğumu lezzetli kaynak suyuyla dindiriyorum. ()
Hafif bir turunçgii kokusu geliyor mantarlardan. ()
Sabah, soğuk bir güne uyanıyorum. ()

Soru: Aşağıdaki yargılardan öznel olanların başına “Ö”, nesnel olanların başına “N” yazınız. Kutucuklardaki harflere göre okuduğunuz metinden birer örnek cümle de siz yazınız.

Cevap:

() Zümrüt yeşili ormanlarla kaplı Bolu Dağı’nda yükselirken çocukça bir sevinç kaplamıştı içimi.
() Bulanık, Samat, Dereköy Yaylaları Mudurnu’nun köylerine bağlı üç yayla.
() Geyikleri göremedim.
() Mavi gölün yaylaları beyaz örtüye bürünmek için gün saymaya başlıyor yavaş yavaş...
(Ö) ...
(N) ...

Soru: Okuduğunuz metinde aşağıdaki özelliklerden hangileri bulunmaktadır? İlgili kutucukları işaretleyiniz.

Cevap:

Yazar, gezip gördüğü yerler hakkında bilgi verir. ()
Yazar, izlenimlerini okuyucunun çeşitli duyularına seslenerek anlatır. ()
Yazar, olağanüstü olaylara yer verir. ()
Metinde anlatılanlar kurgu değil, gerçektir. ()
Yazar, düşüncelerini kanıtlamaya çalışır. ()

Soru: Yukarıda işaretlediğiniz özelliklere göre okuduğunuz metnin türü hangisi olabilir? İlgili kutucuğu işaretleyiniz.

Cevap:

Hikâye ()
Masal ()
Gezi Yazısı ()
Anı ()

Soru: Aşağıda bir gezi yazısından alınan bölümler karışık olarak verilmiştir. Bu bölümleri anlatımın akışına uygun olarak numaralandırınız.

Cevap:

Hamilton Adası’na Cennet Adası diyenler çok. Doğrusu şu dillere destan olan cenneti bizler de merak etmeye başladık. ()
Otelimiz çok güzel. Pasifik Okyanusu uzanıyor önümüzde. ()
Uçaktan inince gözlerimizi dört açıp cenneti aramaya başladık. Ada, gerçekten tropik bitkilerle bezenmiş. Çok güzel, çok görkemli oteller yapılmış buraya. Yüzme havuzları, tenis kortları, sağlık ve jimnastik merkezleri, restoranlar, çarşılarla büyük bir tatil köyü. ()
Hamilton Adası, ana karaya yakın bir konumda. Birçok adacıktan oluşuyor. Havaalanı da bu adalardan birinin üstüne yapılmış. ()
Ne var ki güneşi görmek olanaksız. Yağmur yağdı yağacak. ()

Söz Varlığımız
Soru: “Güz Patikaları” adlı metinde yazar, anlatımı somutlaştırmak ve güçlendirmek için benzetmeler kullanmıştır. Aşağıda verilenlerin neye benzetildiklerini noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Kaynak suyu...
Bulut kütleleri...
Yıldızlar...

Soru: Okuduğunuz metinde koyu yazılmış sözcükleri inceleyiniz. Bu sözcüklerden hangilerinin başına “benim, onun, onların” ifadelerinden birinin getirilebileceğini söyleyiniz.

Adların kime ya da neye ait olduğunu belirtmek için kullanılan eklere iyelik ekleri denir. İyelik ekleri çekim ekidir. Eklendikleri sözcüklerde “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” kişi zamirlerinin yerini tutar.

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan eklerin hangi kişi zamirlerini karşıladığını belirleyerek örnekteki gibi eşleştiriniz.

Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyiniz ve 3. tekil kişi iyelik ekiyle belirtme hâl eki (-i) arasındaki ayrıma dikkat ediniz.

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcüklere gelen eklerden hangilerinin iyelik, hangilerinin hâl eki olduğunu noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Silgin az önce şurada değil miydi?...
Şiiri bir de sen okur musun?...
Tek hayali iyi bir oyuncu olmaktı...
Elbiseleri ona küçük gelmeye başlamıştı...
Koyunları yaylaya götürdü...
Okulumuz teneffüslerde çocuk bahçesine dönerdi...

Konuşalım, Anlatalım
Soru: Aşağıdaki fotoğrafları inceleyiniz. Bu fotoğrafların ülkemizde nerelere ait olabileceğini tahmin ediniz. Tahminlerinizi fotoğrafların altlarına yazarak bu fotoğrafların sizde uyandırdığı hayalleri, duyguları, düşünceleri ve izlenimleri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Düşünelim, Yazalım
Soru: Aşağıdaki broşürde Nemrut Dağı ve özellikleri anlatılmıştır. Siz de gezip gördüğünüz bir yeri benzer bir broşür hazırlayarak sınıf arkadaşlarınıza tanıtınız. Tanıttığınız yeri gezerken ihtiyaç duyulabilecek eşyaları da broşürünüzde belirtmeyi unutmayınız.

Nemrut Dağı 2.150 m yüksekliktedir.
Dünyanın sekizinci harikası olarak bilinmektedir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
Doğu ile Batı kültürlerinin kesiştiği bir noktada yer almaktadır. Dünyada güneşin doğuşunun ve batışının en güzel izlendiği yerdir. Heykeller, kireç taşı bloklarından yapılmıştır.
Heykellerin bazıları insan yüzü, bazıları ise hayvan başı şeklindedir.

Cevap:
ARAŞTIRALIM HAZIRLANALIM 
Soru: Yaşadığınız çevreyi gözlemleyiniz ve bu bölgedeki çevre sorunlarım belirleyiniz.

Cevap:

Soru: Sınıfınıza çarpık kentleşme, çevre kirliliği, çevrenin korunmasıyla ilgili görseller ve afişler getiriniz.

Cevap:
***Güz Patikaları metni cevapları Sayfa (175-176-177-178-179-180-181-182-183) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Güz Patikaları Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Güz Patikaları metni cevapları ve soruları, Yıldırım Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 175-176-177-178-179-180-181-182-183 (Doğa ve Evren Teması)

Güz Patikaları Metni Cevapları

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 176

METNE HAZIRLANALIM

Soru: Bir geziye çıkmadan önce gideceğiniz yer hakkında araştırma yapmanın size neler kazandırabileceğini açıklayınız.

Cevap:

Soru: Yaşadığınız yerin tarihî ve doğal güzellikleri nelerdir?

Cevap:

Soru: Abant Gölü’nün yerini sınıfa getirdiğiniz Türkiye fiziki haritasında gösteriniz.

Cevap:

Okuyalım

Soru: Güz Patikaları” adlı metni sessiz okuyunuz. Metinde önemli gördüğünüz yerleri not alınız ve aldığınız notları arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

GÜZ PATİKALARI

İlk keşfimdi Abant, ilk göz ağrım… Zümrüt yeşili ormanlarla kaplı Bolu Dağı’nda yükselirken çocukça bir sevinç kaplamıştı içimi. Ciğerlerime, orman nemiyle harmanlanmış nefes kesen bir koku dolmuştu. OsmanlI saraylarına giren ziyaretçilerin genizleri yanarmış ya çiçek kokusundan, Bolu da öyle karşılamıştı beni. Genzim yanmıştı yeşilin kokusundan. Sabahın ilk saatlerinde, köy minibüslerinin bekleştiği garajın çay ocağında sıcacık bir bardak çayla dindirmiştim titrememi. Gün ışırken hareket eden minibüs beni Abant Gölü’ne getirmişti nihayet. Araçtan inip göl kıyısına yaklaştığımda bu sefer heyecandan bacaklarım titriyordu. Dağları saran ormanların ortasında masmavi gölün büyüsüne kapılıp gitmiştim. Göl kıyısında turlayan faytonların sesi, cıvıl cıvıl kuş sesleri öylesine sarmıştı ki beni.

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 177

sularını, balıklarını izlemiştim Abant’ın. Sonrasında da arkası kesilmedi Abant ziyaretlerimin. Her defasında benim için yeni olan bir köşesini keşfettim mavi gölün. Bu defa sonbaharın renkleriyle harmanlanmış ormanda birkaç gün geçirerek yaylalarını keşfetmekti amacım.
Mavi Gölün Yaylaları
Sabahın ilk ışıklarıyla ulaşmıştım mavi gölün kıyısına. Koyu yeşil köknarların arasına serpilmiş kayın ağaçları, yavaş yavaş düşen, sağa sola uçuşan yapraklar, hüznü ve sevinci aynı anda yaşatıyor insana. Abant güzün renklerine bezeniyor…
Samat, Abant’ın en tanınmış yaylası. Bakkalı, ahşap camisi, kimi ağaçtan kimi briketten yapılmış evleriyle küçük, şirin bir köyü andırıyor. Göle yakın olması nedeniyle faytonculuk ek bir uğraş olmuş Samatlılar için. Bu yüzden, kışı burada geçirenler de oluyor. Buz gibi kaynak suyuyla susuzluğumu giderip kâh kestirme patikayı kâh yolu takip ederek yirmi dakikalık bir yürüyüşle civardaki büyük yaylalardan Bulanık’a ulaşıyorum. Yaylada hummalı bir faaliyet: Ormandan kesilen kerestelik ağaçların artıkları köylülere dağıtılmış, onlar da odunlarını traktörlere yükleyip evlerine taşımakla meşgul. Diğer tarafta bir koyun sürüsü ağır ağır hareket ediyor…
Yağmur Eşliğinde Derin Bir Uyku
Bulanık, Samat, Dereköy Yaylaları Mudurnu’nun köylerine bağlı üç yayla. Yaz aylarında yaylalarda otlatılan sürüler kışa doğru yavaş yavaş köylere iniyor, yaylalar sessiz ve serin bir mevsim için yalnız kalıyor. Bu civardaki en yüksek tepeye kurulu televizyon vericisinin hemen aşağısında Dereköy Yaylası yer alıyor. Koyun yetiştiriciliği, çevredeki bütün yaylalarda olduğu gibi Dereköy- lülerin de en önemli geçim kaynağı.
Saatin oldukça ilerlediğini fark edince tekrar tepeye yönelip gün batımını seyretmek üzere zirvedeki yerimi alıyorum. Karşımda Bolu Dağlarından gelen, güneşin kızıla boyadığı büyük bulut kütleleri, bendi yıkılmış baraj gibi dağların üzerinden aşağıya, Mudurnu Ovası’na akıyor. Gecenin karanlık perdesi çekilip gösterinin sona ermesiyle fenerimin ışığında geldiğim yoldan Bulanık’a geri dönüyorum. Sabahki hareketten eser yok, yayla âdeta terk edilmiş gibi. Daha önce sırt çantamı koyduğum yayla evinin bahçesine çadırımı kurduktan sonra gökte asılı kandiller gibi göz kırpan yıldızları seyrederek tatlı yorgunluğuma teslim oluyorum. Köpekler ve ara sıra öten puhu kuşları, çekirgelerin sesleriyle birlikte geceyi daha da unutulmaz kılmaya başlıyor. Biranda boğuk bir kurt uluması yankılanıyor dağlarda. Uluma tüm seslere bir anda son veriyor. Artık gecenin tek sesi kamp ateşinde çıtırdayan odunlarınki. Kapkara yağmur bulutları yıldızları örttüğünde çadıra girip uykuya dalmanın vakti de geliyor. Az sonra yağmurun eşliğinde derin bir uykuya dalıyorum.
Beyaz Şapkalı Hoş Kokulu Mantarlar
Sabah, soğuk ve sisli bir güne uyanıyorum. Bugünkü hedefimse Sinekli ve Sakarca yaylaları. Abant Gölü’ne hiç uğramadan, orman içerisinden giden kestirme bir patikayı tarif ediyor yolda karşılaştığım bir dede, yabani mantarlardan toplarken. Hangi mantarlardan topladığını soruyorum. “Bak, bu kanlıca.” diyor, hafif turuncu bir mantarı göstererek. “Pek hoş kokar, su kenarlarındaki kayın ağaçlarının altında bulursun onları.” Hafif bir turunçgil kokusu geliyor mantarlardan. Rengi ve kokusuyla nefis görünüyorlar…
Bulanık ve Samat yaylalarından gelen suların oluşturduğu dereyi takip eden patikadan ilerliyorum. Ağaçların arasındaki en hafif çıtırtıyı bile kaçırmamak için çaba sarf etmeme rağmen, ormanın derinliklerinden gelen birkaç dal kırılmasından başka bir şey duyulmuyor. Geyiklerin

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 178

Sözcük Çalışması

Soru: Aşağıdaki bulmacayı çözünüz. Renklendirilmiş kutucuklarda yer alan harfleri sırasıyla aşağıdaki kutucuklara yazınız. Bulduğunuz sözcüğü bir cümle içinde kullanınız.

Cevap:

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 179

1. Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, keçi yolu, yolak. ()
2. Tek körüklü, dört tekerlekli, genellikle çift atlı binek arabası. ()
3. Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri. ()
4. Yöre. ()
5. Sıkı, yoğun, hararetli. ()
6. Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set. ()
7. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent. ()
8. Baykuşgillerden, orman, dağ ve kayalıklarda yaşayan, uzunluğu yaklaşık 65 cm, sırtı koyu kahverengi bir kuş türü. ()
9. Alışılanın dışında kısa olan (yol). ()
10. Küçük kor parçası. ()

Soru: Okuduğunuz metinde geçen anlamını bilmediğiniz sözcük veya sözcük gruplarının anlamlarını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten öğrenerek oluşturduğunuz sözlüğe yazınız.

Anlayalım, Yorumlayalım

Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.

Soru: 1) Yazar, gezisini nereye yapıyor?

Cevap:

Soru: 2) Yazar, Abant’a bu kez hangi amaçla gitmiştir?

Cevap:

Soru: 3) Abant Gölü’ne ulaşan yazar hangi duyguları yaşıyor?

Cevap:

Soru: 4) Dereköylülerin geçim kaynağı nedir?

Cevap:

Soru: 5) Yolda karşılaştığı bir dedeyle yazar ne konuşuyor?

Cevap:

Soru: 6) Yazarın en son ulaştığı yer neresidir?

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde yazarın hangi duyulardan (görme, işitme, tatma, koklama, dokunma) yararlandığını noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Dağları saran ormanların ortasında masmavi gölün büyüsüne kapılıp gitmiştim. ()
Göl kıyısında faytonların sesi, cıvıl cıvıl kuş sesleri öylesine sarmıştı ki beni. ()
Susuzluğumu lezzetli kaynak suyuyla dindiriyorum. ()
Hafif bir turunçgii kokusu geliyor mantarlardan. ()
Sabah, soğuk bir güne uyanıyorum. ()

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 180

Cevap:

Soru: Okuduğunuz metinde aşağıdaki özelliklerden hangileri bulunmaktadır? İlgili kutucukları işaretleyiniz.

Cevap:

Yazar, gezip gördüğü yerler hakkında bilgi verir. ()
Yazar, izlenimlerini okuyucunun çeşitli duyularına seslenerek anlatır. ()
Yazar, olağanüstü olaylara yer verir. ()
Metinde anlatılanlar kurgu değil, gerçektir. ()
Yazar, düşüncelerini kanıtlamaya çalışır. ()

Soru: Yukarıda işaretlediğiniz özelliklere göre okuduğunuz metnin türü hangisi olabilir? İlgili kutucuğu işaretleyiniz.

Cevap:

Hikâye ()
Masal ()
Gezi Yazısı ()
Anı ()

Soru: Aşağıda bir gezi yazısından alınan bölümler karışık olarak verilmiştir. Bu bölümleri anlatımın akışına uygun olarak numaralandırınız.

Cevap:

Hamilton Adası’na Cennet Adası diyenler çok. Doğrusu şu dillere destan olan cenneti bizler de merak etmeye başladık. ()
Otelimiz çok güzel. Pasifik Okyanusu uzanıyor önümüzde. ()
Uçaktan inince gözlerimizi dört açıp cenneti aramaya başladık. Ada, gerçekten tropik bitkilerle bezenmiş. Çok güzel, çok görkemli oteller yapılmış buraya. Yüzme havuzları, tenis kortları, sağlık ve jimnastik merkezleri, restoranlar, çarşılarla büyük bir tatil köyü. ()
Hamilton Adası, ana karaya yakın bir konumda. Birçok adacıktan oluşuyor. Havaalanı da bu adalardan birinin üstüne yapılmış. ()
Ne var ki güneşi görmek olanaksız. Yağmur yağdı yağacak. ()

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 181

Söz Varlığımız

Soru: “Güz Patikaları” adlı metinde yazar, anlatımı somutlaştırmak ve güçlendirmek için benzetmeler kullanmıştır. Aşağıda verilenlerin neye benzetildiklerini noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Kaynak suyu…
Bulut kütleleri…
Yıldızlar…

Soru: Okuduğunuz metinde koyu yazılmış sözcükleri inceleyiniz. Bu sözcüklerden hangilerinin başına “benim, onun, onların” ifadelerinden birinin getirilebileceğini söyleyiniz.

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan eklerin hangi kişi zamirlerini karşıladığını belirleyerek örnekteki gibi eşleştiriniz.

Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyiniz ve 3. tekil kişi iyelik ekiyle belirtme hâl eki (-i) arasındaki ayrıma dikkat ediniz.

Cevap:

Soru: Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcüklere gelen eklerden hangilerinin iyelik, hangilerinin hâl eki olduğunu noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Silgin az önce şurada değil miydi?…
Şiiri bir de sen okur musun?…
Tek hayali iyi bir oyuncu olmaktı…
Elbiseleri ona küçük gelmeye başlamıştı…
Koyunları yaylaya götürdü…
Okulumuz teneffüslerde çocuk bahçesine dönerdi…

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 182

Konuşalım, Anlatalım

Soru: Aşağıdaki fotoğrafları inceleyiniz. Bu fotoğrafların ülkemizde nerelere ait olabileceğini tahmin ediniz. Tahminlerinizi fotoğrafların altlarına yazarak bu fotoğrafların sizde uyandırdığı hayalleri, duyguları, düşünceleri ve izlenimleri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Güz Patikaları Metni Cevapları Sayfa 183

Düşünelim, Yazalım

Soru: Aşağıdaki broşürde Nemrut Dağı ve özellikleri anlatılmıştır. Siz de gezip gördüğünüz bir yeri benzer bir broşür hazırlayarak sınıf arkadaşlarınıza tanıtınız. Tanıttığınız yeri gezerken ihtiyaç duyulabilecek eşyaları da broşürünüzde belirtmeyi unutmayınız.

Nemrut Dağı 2.150 m yüksekliktedir.
Dünyanın sekizinci harikası olarak bilinmektedir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Doğu ile Batı kültürlerinin kesiştiği bir noktada yer almaktadır. Dünyada güneşin doğuşunun ve batışının en güzel izlendiği yerdir. Heykeller, kireç taşı bloklarından yapılmıştır.
Heykellerin bazıları insan yüzü, bazıları ise hayvan başı şeklindedir.

Cevap:

ARAŞTIRALIM HAZIRLANALIM

Soru: Yaşadığınız çevreyi gözlemleyiniz ve bu bölgedeki çevre sorunlarım belirleyiniz.

Cevap:

Soru: Sınıfınıza çarpık kentleşme, çevre kirliliği, çevrenin korunmasıyla ilgili görseller ve afişler getiriniz.

Cevap:

***Güz Patikaları metni cevapları Sayfa (175-176-177-178-179-180-181-182-183) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!