Çocukluğum Bitti mi? Dinleme metni cevapları ve soruları, ADA Yayınları 4. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 36-37-38-39 (Çocuk Dünyası Teması)
Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları

Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları (4. Sınıf Türkçe)
Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları Sayfa 36
TEMA ADI: Çocuk Dünyası
METİN ADI: Çocukluğum Bitti mi? Dinleme
METNE HAZIRLIK
Soru: 1) Daha önce kütüphaneye gittiniz mi? Kütüphanede nasıl davranmanız gerektiğini biliyor musunuz? Açıklayınız.
Cevap: Evet, kütüphaneye gittim. Sessiz olmamız, kitaplara zarar vermememiz ve sırayla kitap almamız gerektiğini biliyorum.
Soru: 2) Sevdiğiniz yazarlar kimlerdir? Bu yazarların kitaplarından birini neden sevdiğinizi açıklayınız.
Cevap: Sevdiğim yazarlar arasında Ömer Seyfettin var. Onun hikâyelerini seviyorum çünkü akıcı, eğlenceli ve öğretici oluyor.
Metni dinlemeden önce aşağıdaki görselleri inceleyerek metnin konusunu tahmin ediniz. Tahmininizi 1. etkinliğe yazınız. Metni öğretmeninizin kontrolünde dikkatlice dinleyiniz.
Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları Sayfa 37
ÇOCUKLUĞUM BİTTİ Mİ?
Hep sormuşumdur kendime, çocukluğum ne zaman bitti, diye. Bir türlü yanıtını verememişimdir nedense. Belki de hâlâ bir yanım çocuk olduğundandır.
1960’ın 12 Şubat’ında almışım ilk soluğumu yaşamdan. Bebekliğimi bilemem ama sonrasında hep sessiz, içine kapanık bir çocuk olmuşum; bir de beş yaşında kayıtsız gittiğim okulda okumayı öğrenir öğrenmez kitaplarla dost… Unutmadan tost olduğumu da eklemeliyim; altı kardeşin baştan üçüncüsü olmam nedeniyle, hem aşağıdan hem yukardan sıkıştırılmış, bastırılmışım yani.
Aklımda kalan en önemli görüntü, şehir kütüphanesinde çalışan yaşlı görevlinin kucağında, üst raflardaki kitaplara ulaşmaya çalıştığıma özgüdür. Sanırım, o yıllarda bile kütüphanenin en sadık okuyucusuydum. Çoğu zaman masada uyur kalırdım da o amca uyandırır; elimdeki kitabı defterine kaydeder, ertesi gün geleceğimden emin olarak, gülümseyerek uğurlardı beni kapıdan.
O yıllarda, Andersen, Binbirgece Masalları; La Fontaine’in Fablleri, Jul Vernes’in ve Kemalettin Tuğcu’nun kitapları dışında pek çocuk kitabı yoktu okuyabileceğimiz. Televizyon, bilgisayar da yoktu. Bu yüzdendi belki de aym kitapları dönüp dönüp
yeniden okuduğumuz.
Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarını okurken ne çok ağlardım… Yine de haftalık harçlıklarımı biriktirir, her hafta bir kitabını almadan duramazdım onun. Kitapların sonunu kendime göre değiştirdiğimi bugün bile anımsıyorum.
Bir de masal analarımız vardı, sürekli bize masal anlatan. Anam da onlardan biriydi. İlkokul ikinci sınıftan başlayarak, onunla kilim dokudum; onun masallarını pek çok kez dinledim; onun türkü ve ağıtlarıyla büyüdüm. Kim derdi ki birgün, onun anlattığı masal ve öyküler benim çocuk yazınıma temel olacak?
Biraz büyüyüp de ilkokulu bitirince, kitap okumam engellenmeye başlandı babaannem tarafından. Elimde ne zaman bir kitap görse, “gene mi orman okuyorsun?” diyerek peşime düşerdi bahçede. Roman diyemezdi. Ona göre roman genç kızların ahlakını bozar, sevdiğine mektup yazmayı öğretirdi.
Onun da çözümünü bulmuştum ama ben; ders kitaplarının arasında okuyordum artık romanlarımı.
Ortaokulu bitirip de yatılı öğretmen lisesini kazanıncaya dek, tüm dünya klasiklerini okuyup bitirmiştim. Bir yandan da durmadan yazıyordum. İlk ödülümü de kendi yazdığım bir şiirle, ilkokul dördüncü sınıfta almıştım. Denizle gökyüzünün bakışmalarını ve renk benzerliklerini işlediğim bir şiirdi. Oysa, Afyon’un Emirdağ ilçesinde yaşıyordum; denizi, yalnızca okuduğum kitaplardan tanıyordum.
Öyle sokakta oyun oynayan bir çocuk olmadım ben. Okulda, ders aralarında ip atladığımızı, küçük lastik toplarla yakan top oynadığımızı anımsıyorum; bir de köşe kapmaca, saklambaç ve bezirgân oyunlarını… Yani, okulla sınırlıydı oyunlarım. Evde, ailemize yardım etmeli, üzerimize düşen işleri yapmalıydık. Bana da anamla birlikte kilim dokumak düşmüştü.
O yıllarda erken büyüdüm; büyümek zorunda kaldım belki de. İçimdeki çocuğu sonradan uyandırdım; otuzlu yaşlarımda… Şimdi yazdığım her masal, her öyküyle; okuduğum her çocuk kitabıyla yeniden canlanıyor o çocuk. Dünyaya sevgiyle, umutla bakıyor; bakmayı da sürdürecek.
1. ETKİNLİK
Soru: Metne ait görsellerden hareketle metnin konusunu tahmin ederek aşağıdaki yazma alanına yazınız.
Cevap: Resimlere bakarak metnin konusunun, bir öğrencinin çocukluk yıllarında kütüphanede kitap okuması, ödül alması, okulda oyun oynaması ve büyüyünce yazılar yazması olduğunu tahmin ediyorum.
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki kelimeleri metinden ve anlamlarından hareketle bulmacada uygun yere yazınız. Anlamını öğrendiğiniz kelimeleri sözlüğünüze yazınız.
YANIT-FABL-SOLUK-SADIK-HARÇLIK-BEZİRGÂN-YATILI-ÖYKÜ
1. Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden hikâye. (Fabl)
2. Alışverişte çok kâr amacı güden kimse. (Bezirgân)
3. Ufak tefek gereksinimler için harcanacak para. (Harçlık)
4. Bir soruya, bir isteğe, bir söz, bir davranış veya yazıya verilen karşılık. (Yanıt)
5. Ayrıntılarıyla anlatılan olay. (Öykü)
6. Geceleri de kalınıp yatılan. (Yatılı)
7. Dostluğu ve bağlılığı içten olan. (Sadık)
8. Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava. (Soluk)
Cevap:

Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları Sayfa 38
3. ETKİNLİK
Soru: Metnin konusunu ve ana fikrini aşağıdaki yazma alanına yazınız.
- Cevap:
✅Metnin Konusu: Yazarın çocukluk yılları, kitaplarla olan ilişkisi ve edebiyata yönelmesi.
✅Metnin Ana Fikri: Kitap okumak insanın hayatını zenginleştirir ve gelecekteki başarısına yön verir.
4. ETKİNLİK
Soru: Metinden hareketle aşağıdaki soruları sözlü olarak cevaplayınız
Cevap:
Soru: 1) Yazar çocukluğunda nasıl biridir?
Cevap: Sessiz, içine kapanık ve kitap okumayı seven biridir.
Soru: 2) Yazar okula kaç yaşında gidiyor?
Cevap: Beş yaşında okula gidiyor.
Soru: 3) Yazar kütüphanede neler yapıyor?
Cevap: Kitap okuyor, bazen uyuyakalıyor ve görevliden yardım alıyor.
Soru: 4) Yazar hangi kitapları okuyor?
Cevap: Andersen Masalları, Binbir Gece Masalları, La Fontaine, Jules Verne ve Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarını okuyor.
Soru: 5) Yazar ilk ödülünü kaçıncı sınıfta alıyor?
Cevap: İlkokul dördüncü sınıfta alıyor.
Soru: 6) Yazar okulda hangi oyunları oynuyor?
Cevap: İp atlama, yakan top, köşe kapmaca, saklambaç ve bezirgân oynuyor.
Soru: 7) Metni beğendiniz mi? Neden?
Cevap: Evet, beğendim çünkü kitapların ve çocukluğun önemini güzel bir şekilde anlatıyor.
5. ETKİNLİK
Soru: Dinlediğiniz metne farklı iki başlık önererek bu başlıkları, seçme nedenlerinizle birlikte aşağıdaki yazma alanına yazınız.
Cevap:
✅Birinci başlığım: Kitaplarla Büyüyen Çocuk
✅Seçme nedenim: Çünkü metinde yazarın çocukluğundan itibaren kitaplarla iç içe olduğu anlatılıyor.
✅İkinci başlığım: Çocukluğum ve Kitaplar
✅Seçme nedenim: Metin hem yazarın çocukluk anılarını hem de kitap sevgisini konu ediyor.
6. ETKİNLİK
Soru: Dinlediğiniz metne ait görselleri beğendiniz mi? Neden? Siz olsaydınız metin için hangi görselleri kullanırdınız? Nedenleriyle yazınız.
Cevap: Evet, görselleri beğendim çünkü metindeki konularla uyumluydu. Ben olsaydım kütüphanede kitap okuyan bir çocuk, masal anlatan bir anne ve ip atlayan çocukların resimlerini de koyardım. Çünkü bu görseller metinde anlatılanları daha iyi yansıtırdı.
Çocukluğum Bitti mi? Dinleme Metni Cevapları Sayfa 39
7. ETKİNLİK
Soru: Aile büyüklerinizin oynadıkları oyunlarla sizin oynadığınız oyunları karşılaştırarak bir konuşma yapınız. Konuşmanızda, “Sonraki Derse Hazırlık” aşamasında yaptığınız çalışmayı göz önünde bulundurunuz. Konuşmanızda oyunlarınızın benzer ve farklı özelliklerine örneklerle değininiz. Konuşmanızda beden dilinizi etkili bir şekilde kullanmaya ve konu dışına çıkmamaya özen gösteriniz.
Cevap:
OYUNLARIN NESİLLER ARASI FARKLARI
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlere aile büyüklerimizin oynadığı oyunlarla bizim oynadığımız oyunları karşılaştırmak istiyorum. Dedem bana çocukken misket oynadıklarını, saklambaç ve körebe gibi oyunlarla zaman geçirdiklerini anlattı. Anneannem ise ip atlama ve beştaş oyununu çok sevdiğini söyledi. Bu oyunların hepsi açık havada, sokakta arkadaşlarla oynanan oyunlardı.
Bizim oyunlarımız ise biraz farklı. Biz de saklambaç, ip atlama ve yakan top gibi oyunlar oynuyoruz. Ama günümüzde bilgisayar oyunları ve telefon oyunları da çok yaygın. Bu yüzden çoğu zaman dışarıda oynamak yerine ekran başında vakit geçiriyoruz.
Bence büyüklerimizin oyunları daha hareketli ve eğlenceli. Bizim oyunlarımızda ise teknoloji daha çok yer alıyor. Her iki dönemin oyunlarının da güzel yönleri var, ama birlikte oynanan oyunlar her zaman daha keyifli oluyor.
8. ETKİNLİK
Soru: Bir zaman makinesiyle geleceğe gittiğinizi düşününüz. Sizce gelecekteki çocuklar hangi oyunları oynuyor olabilirler? Hayal ediniz. Hayalinizi aşağıdaki yazma alanına yazınız. Metninize başlık koymayı unutmayınız. Metninizi bitirdikten sonra kontrol edip varsa yazım ve noktalama yanlışlarınızı düzeltiniz. Metninizi arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap:
GELECEKTEKİ OYUNLAR
Bir zaman makinesiyle geleceğe gittiğimi düşündüğümde, orada gördüğüm oyunlar beni çok şaşırtıyor. Gelecekteki çocukların oynadığı oyunlar bizimkilerden çok farklı. Onların oyun alanları artık sadece sokaklar ya da bahçeler değil, aynı zamanda gökyüzü ve sanal dünyalar oluyor. Örneğin uçan kaykaylarla havada yarış yapıyorlar. Gökyüzünde süzülen bu kaykaylarla çocuklar hem eğleniyor hem de hızla ilerleyerek heyecan dolu dakikalar yaşıyorlar.
Bir başka oyun da sanal gözlüklerle oynanıyor. Çocuklar gözlükleri taktıklarında kendilerini farklı dünyalarda buluyor. Uzayda gezegenler arasında koşuyor, denizlerin altında balıklarla yüzüyorlar. Ayrıca robotlarla oynanan oyunlar da çok yaygın. Çocuklar robotlarla saklambaç oynayabiliyor, hatta yarış yapabiliyor.
Gelecekteki oyunlar sadece eğlence değil, aynı zamanda öğrenme fırsatları da sunuyor. Çocuklar hem oyun oynuyor hem de yeni bilgiler öğreniyor. Böylece oyunlar daha faydalı hâle geliyor.
***Çocukluğum Bitti mi? Dinleme metni cevapları Sayfa (36-37-38-39) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.















Yorum Yap