Aşağıdaki hikâyeyi duygu, düşünce ve olayların gelişimine göre kendi cümlelerinizle tamamlayınız. Metni tamamlarken uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanınız. Hikâyeyi tamamlarken yazım kılavuzundan yararlanmayı unutmayınız. Tamamladığınız bu hikâyeyi sosyal medyada paylaşıp takipçilerinize hikâyenin ana fikrini sorunuz. ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

6. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları Ekoyay Yayınları
Aşağıdaki hikâyeyi duygu, düşünce ve olayların gelişimine göre kendi cümlelerinizle tamamlayınız. Metni tamamlarken uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanınız. Hikâyeyi tamamlarken yazım kılavuzundan yararlanmayı unutmayınız. Tamamladığınız bu hikâyeyi sosyal medyada paylaşıp takipçilerinize hikâyenin ana fikrini sorunuz.
Aşağıdaki hikâyeyi duygu, düşünce ve olayların gelişimine göre kendi cümlelerinizle tamamlayınız. Metni tamamlarken uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanınız. Hikâyeyi tamamlarken yazım kılavuzundan yararlanmayı unutmayınız. Tamamladığınız bu hikâyeyi sosyal medyada paylaşıp takipçilerinize hikâyenin ana fikrini sorunuz.
SU SESİ
Bu minik çeşmeyi vaktiyle bir sahibülhayrat1 bodur minareli mescidin bahçe duvarına yaptırıvermiş.
İnsanın az, suyun bol olduğu zamanlar… Yıllar yılı mescidin cemaati, mahalle sakinleri, genç ihtiyar, çoluk çocuk, suyunu içip sahibülhayrata dua etmiş. Garibe, yolcuya su vermiş minik çeşme; küçümen yalağından sokak köpekleri, kurt kuş, börtü böcek faydalanmış.
Yalak ayağından çıkan su bir ark ile mescit duvarının altından geçip küçük bahçedeki dutları, mürdüm eriklerini, zerdali ve leylakları suluyormuş. Duvar dibindeki otların kuytuluğuna bir kirpi ailesi yuva kurmuş.
Tunç lüleden gürül gürül, serin serin akıyormuş su. Minik çeşmenin duası, bu su sesi kisvesinde2 geceler boyu sürer, fecirle3 birlikte buna bülbüllerin ahengi4 katılırmış.
Zamanla insan çoğalmış, su azalmış. Sağdan soldan her ne kadar “Suya dizgin vurulmaz arkadaş.” itirazları yükselse de tunç lüleyi çıkarıp yerine bir musluk takmışlar. Böylece su, etrafına kümelenen kalabalık tarafından daha bir itinayla5 kullanılmaya başlanmış; ihtiyacı olan kabını doldurmak için bazen sırasını bekler olmuş.
Varsın beklesin.
Yine o minik çeşme, o mahalle halkının ve o yana yolu düşen garibin, yolcunun kurumuş dudaklarına şifa oluyormuş ya…
Zaman da su misali akıp gidiyor güya.
İnsanlar iyice çoğalmış.
Nerde çokluk orda güzellik hani.
Bir gün çiğ süt emmiş birisi çeşmenin tunç musluğunu çalıp satmış.
“Kim bu namert?” diye mahalle halkı çok aramış, bulamamış. İşin kötüsü, mertlik elden çıkıp namerdin sayısı artıvermiş.
Çeşmeye musluk dayanmıyormuş. Çalan çalana. Derken işi kökten çözmeyi seven birileri, lüleye bir tahta kazık çakıp çeşmeyi battal6 hâle sokmuşlar.
Suyun sesi kesilmiş; börtü böceğin, garibin, yolcunun boynu bükülmüş.
Cevat işte tam bu sırada devreye giriyor. Aslında çulsuzun teki, altıüstü bir berber kalfası.
(…)
Mustafa Kutlu
Hüzün ve Tesadüf
İyilik Üzerine Metni Cevapları Sayfa 132
Hikâyenin Devamı
Cevap:
(örnek)
Cevat demiş “Ben takarım musluğu. Varsın çalsınlar. Yeter ki suyumuz kesilmesin, mahallemizin üzerinden dua eksik kalmasın.”
Mahalleli böyle başa çıkılmaz demiş. Senin ne kadar paran var ki her musluk çalındığında yenisini takasın? Ne yaptılarsa Cevat’ı vaz geçirememişler. Musluklar çalınıyor, Cevat yenisini takıyormuş.
Bu böyle devam etmiş. Cevat hiç geri adım atmamış. Su kamaya devam etmiş. Cevat da akan su için yapılan duanın kesilmemesinden duyduğu huzur ile ömrü boyunca vicdanı rahat ve mutlu günler geçirmiş.
***6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları Ekoyay Yayınları Sayfa 131 hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap