Anılar İçinde Bir Anı metni cevapları ve soruları, Yıldırım Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 256-257-258-259-260-261-262-263-264 (Duygular Teması)
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 256
METNE HAZIRLANALIM
Soru: Bir arkadaşınızın üzgün olduğunu görünce ona nasıl davranırsınız?
Cevap:
Soru: Üzgün olduğunuzda arkadaşlarınızın size nasıl davranmasını istersiniz?
Cevap:
Soru: Aşağıdaki özdeyişlerle ilgili duygu ve düşüncelerinizi açıklayınız.
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez. Sadece bugünün gücünü tüketir.
Küçük üzüntüler sineklere benzer, biraz hareket ve biraz eylemle onları kovabiliriz.
Cevap:
Soru: Anılar İçinde Bir Anı” adlı metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Metni okurken aşağıdaki soruların cevaplarını bulmaya çalışınız. Bulduğunuz cevapları defterinize yazınız.
Cevap:
Soru: Metinde geçen kişiler kimlerdir?
Cevap:
Soru: Olaylar nerede ve ne zaman geçmektedir?
Cevap:
Soru: Giriş, gelişme ve sonuç bölümünden yararlanarak defterinize okuduğunuz metnin özetini çıkarınız.
Cevap:
Soru: Okumanız bittikten sonra giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin özetini bir ya da iki cümleyle yeniden ifade ediniz. Bu cümleleri birleştirerek anlam bütünlüğünü bozmadan tek bir paragrafa dönüştürünüz.
Cevap:
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 257
ANILAR İÇİNDE BİR ANI
Sürdürmekte olduğum yaşam çabası, çocukluğumu, belleğimin ta derinliklerine itti sanıyordum. Çocukluğumla ilgili bir yazı istenince şöyle bir düşündüm. Gördüm ki o günler, hemen yakınlarda. Açık seçik, pırıl pırıl, aranıp anılmayı bekleyip duruyorlar. Kimi sevinç yüklü kimi buruk anılar, itişip kakışarak “Beni yaz, beni yaz!..” diye başıma üşüştüler.
Dışarıda kar yağıyor. Yoldan, irili ufaklı çocuklar geçiyor. Kiminin sırtı pek, karnı tok. Kimilerinin belki karınları tok ama sırtları yalın kat. Yürürken büzülüp tortop olmalarından belli, üşüyorlar. Nedense çocuklar çok üşür. Küçükken ben de çok üşürdüm. Bir kış günü…
Evet, anılar içinde bir anı var ki onu yazmanın tam yeri.
Biz o sıra, doğduğum yer olan Emet kasabasında yaşıyorduk. Ben henüz okula başlamamıştım. İkinci Dünya Savaşı sürüyordu. Türkiye’miz, savaşa girmedi. Ama savaşın soluğu ensemizde. Kıtlık kasırgası, özellikle yoksul evlerdeki insanların iliklerine işliyor. (…) Gün boyu yumruk kadar somunla doymak zorundayız. (…) Kundura öyle pahalı ki!.. Çay, şeker, lüks tüketim sayılıyor. Kısacası, yarı aç yarı tok büyümeye çabalıyoruz.
Bu patırtıda üst baş o denli önemli değil. Büyüklerin giysileri bozulup küçüklere uyduruluyor. Ama kundura işi zor. Büyüklerin ayakkabıları biz çocuklara uyar mı? Bilirsiniz, kışın ellerle ayaklar nasıl
üşür!.. Eller cebe, koltuk altlarına filan sokulur. Ama ayaklar çaresizdir. Soğuktan korunmak için su geçirmeyen ayakkabı ister. Yün çorap gerekir.
Benim ham koyun yününden örülme yün çoraplarım var. Ama ayakkabılarım su alıyor. Onarılamayacak kadar da eskimişler. Karda üç beş adım yürüdüm mü içleri vıcık vıcık oluyor. Karlı bir gün, yine sokağa çıktım. Arkadaşlarımla koşuşup oynadım. Sonra ağlaya ağlaya eve döndüm. Çoraplarım sırılsıklam. Ayaklarım mosmor olmuş. Bıçakla kesilip de üstüne tuz basılmış yara gibi sızlıyor.
Annem işte o gün müjdeyi verdi. Bayramda bana lastikle lapçın alınacaktı. Öyle bir sevindim ki!.. Artık bayramı iple
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 258
çekiyordum. Günler de bitmek bilmiyor. O güne dek hiç lastik lapçın giymemiştim. Ama arkadaşlarımın çoğunun lastik lapçını vardı. Lapçın, yumuşak deriden dikilme çorap. Şimdilerde giyilen yarım konçlu botlara benziyor. Ama altında kösele taban yok.
Lapçın, yataktan kalkınca yün çorabın üstüne giyiliyor. Gün boyu ayakta kalıyor. Herkesin dediğine göre ayakları çok sıcak tutuyor. Sokağa çıkarken lapçının üstüne kara lastikten yapılma ayakkabı giyiliyor. Bunların altları tırtırlı. Karda istediğin kadar koş, hiç kaymıyor. Eh, böylesine kat kat giyilince insanın ayağına su geçer mi? Oynarken ayaklar morarıp sızlar mı? Elbette hayır!
“Bana bayramda lapçın alınacak.” haberini önüme gelene yaydım. Bunu söylerken lastik lapçınları giymişçesine sevinip göneniyordum. Arife günü lastik lapçınlarım alındı. Bayram sabahı, erkenden kalktım. Hemen yün çoraplarımın üstüne lapçınlarımı geçirdim. Çiçekli pazenden yapılma entarimle yün hırkamı ve başlığımı giydim. Sıra lastiklere geldi. Onları giyinmeme annem yardım etti. Her şey tam olunca öylesine sevindim ki!.. Sokağa çıkmak için sabırsızlanıyordum. Önce evcek aile büyüklerine el öpmeye gittik. Sonra kapı önünde arkadaşlarıma katıldım. O zaman bizim oralarda kış çok sert geçerdi. Kar, aylarca yerden kalkmaz, saçaklarda baston gibi buzlar eksik olmazdı.
Lastik lapçınlarım var ya! Ayak değmemiş karlı yerlere atlıyorum. Karın içinde, suda çırpınan ördekler gibi coşkuyla debeleniyorum. Arkadan az ötede oluşmuş çamurun gözüne giriyorum. Yerler vıcık vıcık. Ama ayaklarım kupkuru. Kasabada âdettir: Bayram günleri, çocuklar uzak yakın komşu ayrımı yapmadan her kapıyı çalarlar. Evin büyükleri onlara iğde, kuru üzüm, kavrulmuş nohut, patlamış mısır, mendil verirler. Ben de el öpmeci çocuklara katıldım. Hep birlikte ev ev gezdik. Evlere girerken lastiklerimizi dışarıda çıkarıyorduk. Bu sırada aklım hep dışarıda kalıyordu. Bu yüzden, çokluk kapı ağzına dikiliyordum. El öpüp bayramlıklarımızı aldıktan sonra hemen kendimi dışarı atıyor, lastiklerimi ayağıma geçiriyordum. Gün batımına doğru yorgun argın evlerimize dağıldık. Kapı önünde lastiklerimi çıkarıyordum. Birden başımdan aşağıya kaynar sular boşandı, lastiğimin biri yoktu. Fener yakıldı. Sokakta gün boyu gezip oynadığım yerler arandı. Girip çıktığım evlere lastiğim soruldu. Yok, yok, yok!
O bir günlük sevinç böylece kursağımda kaldı. Yeniden bir çift lastik almamız olanaksızdı.
Tek lastikle de sokağa çıkamazdım. İster istemez, kışı eski ayakkabılarımla geçirdim. Baharda annem, lapçınlarımı sokakta giymemi istedi. Gelecek kışa küçüleceklerdi, annemin bu isteğini sevinçle yerine getirdim. Lapçınlarımla sokağa çıktım. Ne var ki bizim oralarda çorap yerine giyilen lapçınla sokağa çıkılmıyordu. Arkadaşlarım benimle öyle bir eğlendiler ki!.. Ağlaya ağlaya eve döndüm. Bir daha da onları giymedim.
Sahi, o lapçınlara ne oldu acaba? Sonradan bunu, anneme sormayı hiç akıl etmedim. Şimdi de soramam. Çünkü artık annem yok.
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 259
Sözcük Çalışması
Soru: Aşağıda harfleri karışık olarak verilen sözcükleri anlamlarından yararlanarak bulunuz.
Cevap:
Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek. ()
Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse). ()
Yuvarlak ve şişkin ekmek. ()
Kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü. ()
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün. ()
Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez. ()
Anlayalım, Yorumlayalım
Soru: Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Cevap:
Soru: 1) Metinde geçen olayı anlatan kimdir, olayla ilişkisi nedir?
Cevap:
Soru: 2) Yazarı çocukluğunda hangi haber çok sevindirmiştir?
Cevap:
Soru: 3) Yazar, lastik lapçın alındıktan sonra bayramı nasıl geçirmiştir? Sizce lastik lapçın alınmasaydı bayramı nasıl geçirirdi?
Cevap:
Soru: 4) Yazar akşamüzeri kapıda lastiklerini çıkarırken neyi fark etmiştir? Bu durum yazarı nasıl etkilemiştir?
Cevap:
Soru: 5) Lapçınlarıyla sokağa çıkan yazara arkadaşları nasıl davranmıştır? Yazar arkadaşlarının davranışlarından nasıl etkilenmiştir?
Cevap:
Soru: Metindeki küçük kız siz olsaydınız arkadaşlarınızın alaycı tavrı karşısında neler hissederdiniz? Bu tavır karşısında sizin tepkiniz nasıl olurdu?
Cevap:
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 260
Soru: Küçük kızın arkadaşlarından biri siz olsaydınız ona nasıl davranırdınız? Açıklayınız.
Cevap:
Soru: Aşağıdaki cümlelerden hangilerinde duygu belirten ifadeler vardır? Bu ifadelerin yer aldığı cümlelerin başındaki kutucukları işaretleyiniz.
Cevap:
Bilirsiniz, kışın ellerle ayaklar nasıl üşür!.. ()
Ayaklarım mosmor olmuş. ()
Herkesin dediğine göre ayakları çok sıcak tutuyor. ()
Artık bayramı iple çekiyordum. ()
Lastik lapçınlarım var ya! ()
Sokağa çıkmak için sabırsızlanıyordum. ()
Birden başımdan aşağıya kaynar sular boşandı, lastiğimin biri yoktu. ()
Girip çıktığım evlere lastiğim soruldu. Yok, yok, yok! ()
Ağlaya ağlaya eve döndüm. ()
Soru: Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” kutucuğunu işaretleyiniz.
Cevap:
1. () Yazar, yıllar önce başından geçen, unutamadığı bir olayı anlatmıştır.
2. () Metinde daha çok nesnel ifadeler kullanılmıştır.
3. () Metinde duygu belirten ifadelere yer verilmiştir.
4. () Metnin konusu bayram sevincidir.
5. () Konuşma cümlelerine yer verilmiştir.
6. () Metinde sade, açık, anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 261
Soru: Çocuk ve gençlik edebiyatının dur durak bilmeksizin üreten usta kalemi Gülten Dayıoğlu’nu tanıyor muyuz?
On beş yaşındayken ilk hikayesi Afyonkarahisar’ın yerel bir gazetesinde (1950) yayımlanmıştır.
Eserleri, eğitim fakültelerinde yüksek lisans ve doktora tezlerine konu olmaktadır.
İstanbul’da Atatürk Kız Lisesini bitirdikten sonra bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyup dışarıdan sınavlara girerek ilkokul öğretmeni olmuştur.
Ayrıca yayımlanmış ve yayıma hazır, yirmiyi aşkın radyo ve televizyon oyunu vardır.
On beş yıllık hizmetten sonra 1977 yılında öğretmenlikten ayrılmış ve tüm zamanını yazı çalışmalarına ayırmıştır.
Eserlerinin bir bölümü, çeşitli kurumlarca ödüllendirilmiş, bir bölümü de yabancı dillere çevrilmiştir.
Eserleri, çocuk ve gençlik düzeyine göre hazırlanmış öykü ve romanlarla gezi kitaplarından oluşmaktadır.
Cevap:
Soru: Bu metinden hareketle Gülten Dayıoğlu’yta ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? İlgili kutucuğu işaretleyiniz.
Cevap:
Yazma çalışmalarına ilk gençlik döneminde başlamıştır. ()
Anadolu’nun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmıştır. ()
Radyo ve televizyon oyunları çocuklara yöneliktir. ()
Yazar hâlen yazmayı sürdürmektedir. ()
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 262
Söz Varlığımız
Soru: Arkadaşlarım benimle öyle bir eğlendiler ki!..” cümlesinde geçen “eğlenmek” sözcüğünün anlamı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? İşaretleyiniz.
Cevap:
Düğünde herkes eğlenirken o sessizce oturuyordu. ()
Babamı beklerken kitap okuyarak eğlendim. ()
İzmir’e giderken dedesini de ziyaret etmek için iki gün Pamukkale’de eğlenmiş. ()
Kardeşim, sorduğum sorulara için için gülüp benimle eğlendi. ()
Soru: Aşağıdaki ifadeleri “iple çekmek, aklı kalmak, başından aşağı kaynar sular dökülmek” deyimlerinden uygun olanları kullanarak tamamlayınız.
Cevap:
Bütün gün çalıştığım için…
Kedimin kaybolduğunu duyunca…
Kütüphanede gördüğüm o kitapta…
Soru: Aşağıdaki cümlelerde hangi sözcükler bir duyguyu anlatmaktadır? Bu sözcüklerin altını çiziniz.
Cevap:
• Vah vah, küçük kızın bu durumuna çok üzüldüm!
• Ah! Akşamdan beri dişim ağrıyor.
• Uf, ayağımı masaya çarptım!
• Aman Hacivat! Hemen gidelim.
Etkinlikteki cümlelerde geçen “ah, uf, vah vah, aman” sözcükleri çeşitli duyguları anlatmaktadır. Şaşma, sevinç, korku, öfke, özlem, acıma vb. duyguları anlatmaya yarayan bu sözcüklere ünlem denir.
Ünlem ifadesinden hemen sonra ya da cümlenin sonunda ünlem işareti kullanılır.
Soru: Aşağıdaki kutucuklara korku ve acıma duygularını ifade eden birer cümle yazınız.
Cevap:
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 263
Soru: Aşağıdaki cümlelerde geçen ünlemlerin altını çiziniz. Bu ünlemlerin cümleye kattığı anlamları örnekteki gibi yazınız.
şaşkınlık-usanç-isteklendirme-özlem-korku-sevinç-acınma-beğenme-yakınma-acıma-seslenme-küçümseme
Cevap:
Ah çocuğum ah! Gözümüzün önünde eriyip gidiyor. (acınma)
Hey arkadaşım! Sen de bizimle gelir misin? ()
Ha gayret! Akşama kalmaz, bitiririz bu işi. ()
Ay, şu ağacın arkasında biri var! ()
Oh! Ne güzel bir gün, ne güzel bir dünya! ()
Aferin çocuklar! Çok güzel bir sunum hazırlamışsınız. ()
Hey gidi eski günler hey! Nasıl da geçip gitti su gibi. ()
Of, her gün aynı koşturmaca! ()
Sabahtan beri ha bire söyleniyor! ()
Vay dostum! Hangi rüzgâr attı seni buraya? ()
Yazık, bu soğukta kedileri dışarıda bırakamazsınız! ()
Soru: Aşağıda verilen cümleleri kutucuklardaki sözcük gruplarının uygun olanlarıyla tamamlayınız.
yorgun argın-irili ufaklı-ister istemez-vıcık vıcık-teke tek-ağlaya ağlaya-uzak yakın
Cevap:
Tamircinin elleri…yağ olmuş.
Arkadaşımla vedalaştıktan sonra…eve döndüm.
Bölgenin turistik yerlerini…demeden gezdiler.
Uzun bir yolculuktan sonra eve…geldi.
Oyun oynarken annesi çağırınca…eve gitti.
O gün dere kenarından…taşlar toplamıştık.
Anılar İçinde Bir Anı Metni Cevapları Sayfa 264
Konuşalım, Anlatalım
Soru: Okuduğunuz hikâyede sizi duygusal olarak etkileyen bir olay ya da kişi var mı? Bu olaydan ya da kişiden niçin etkilendiğinizi açıklayan bir konuşma yapınız. Konuşma sırasında sözcükleri anlamlarına uygun kullanmaya ve yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş sözcüklerin Türkçelerini tercih etmeye özen gösteriniz.
Cevap:
Soru: Sınıfta gerekli hazırlıkları yaparak duygularla ilgili ezberlediğiniz şiir, özdeyiş, şarkı ve türkülerden oluşan dinletiyi sununuz. Bir arkadaşınızı grup sözcüsü olarak belirleyiniz. Bu arkadaşınız konuyla ilgili kısa bir başlangıç konuşması yaparak grubunuzu tanıtabilir.
Şiirleri ve özdeyişleri fon müziği eşliğinde okuyabilirsiniz.
Cevap:
Düşünelim, Yazalım
Soru: Aşağıdaki kutucuklarda verilen unsurlardan seçim yaparak defterinize bir hikâye yazma çalışması yapınız.
Cevap:
ARAŞTIRALIM HAZIRLANALIM
Soru: Sınıfa karton, makas ve yapıştırıcı getiriniz
Cevap:
***Anılar İçinde Bir Anı metni cevapları Sayfa (256-257-258-259-260-261-262-263-264) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap