Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Büyük Gün Metni Cevapları

Büyük Gün metni cevapları ve soruları, Özgün Matbaacılık 4. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 98-99-100-101-102-103-104 ( Teması)

Büyük Gün Metni Cevapları

Büyük Gün Metni Cevapları

Büyük Gün Metni Cevapları

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 98

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Bir araç kullanarak uçmayı başaran insanlarla ilgili araştırma sonuçlarınızı sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Hasan Çelebi, 4. Murat’ın kızı Kaya Sultan’ın doğduğu gece Sarayburnu’ndaki şenlikler sırasında uçma denemesini gerçekleştirdi. Uçağın ilk mucitleri Orville ve Wilbur Wright kardeşlerdir. 9. yüzyılda, Córdoba’lı Abbas İbn Firnas ilk uçan planörleri yapmış olarak bilinirler.


BÜYÜK GÜN

Sonunda beklenen gün gelmiş. O salı sabahı, pırıl pırıl bir güne uyanmış Ahmet. (…) Kanatlarını yüklenip sessizce yola çıkmış. Kuleye ulaşmış, sonra da merdivenleri tırmanıp üst balkona çıkmış. Önce Boğaz tarafından gelen tertemiz havayı derin derin içine çekmiş. Gökyüzüne bakmış, kuşlar az sonra olup biteceklerden habersiz, her günkü gibi uçuyorlarmış. “Birazdan şaşırtacağım sizi.” diyerek gülümsemiş Ahmet. Böyle şakalar yapıp bir yandan da heyecanını yenmeye çalışıyormuş. Nasıl heyecanlanmasın ki! Kanatlarını bir kez daha kontrol etmiş. Rüzgârın hızını ölçmeye çalışmış ve deneyi gerçekleştirmek için çok uygun bir hava olduğuna karar vermiş. Gözlerini kısıp denizin öte yakasındaki kıyıyı görmeye çalışmış. (…) Bu sırada kule dibinde insanlar toplanmaya başlamışlar. Meraklılar bir yandan birbirlerine laf yetiştirmeye çalışırlarken bir yandan da kulenin balkonuna bakıyorlarmış. Hezar- fen’i orada, söz verdiği yerde görenler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlarmış.

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 99

Hezarfen, heyecanının üstesinden gelmiş. Kanatlarını özenle sırtına geçirmiş. Aşağıda toplanan insanlara bir kez daha bakmış, “Bütün İstanbul burada toplanmış.” diye mırıldanmış. (…) Hezarfen’i izleyenler yalnızca kule altına toplanan kalabalıkla sınırlı değilmiş. Kulenin karşısında kalan sarayın denize bakan büyük bahçesinde, olacakları merakla bekleyen iki kişi daha varmış: Sultan Murat ve Sadrazam Sefer Ağa…

Hezarfen sonunda kule balkonunun demirlerine tırmanmış. Gövdesini boşluğa bırakmadan önce soluğunu son bir kez tutmuş, gözlerini yummuş ve yavaşça mırıldanmış: “Allah’ım! Sana sığındım. Mahcup etme beni.” Bunları söyledikten sonra da balkon demirini tutmakta olan ellerini serbest bırakmış. Aşağıda toplanan kalabalıktan büyük bir uğultu yükselmiş o anda:

“Atladı… Atladı…”
“Gerçekten de boşluğa bıraktı kendini.” Hezarfen havada önce bir iki çırpınmış. İlk şaşkınlığı geçince de kanatlarını kontrol etmeyi başarmış. Bu şaşkınlık sırasında bir parça yere yaklaşmış ama panik yapmamış. Kanatlarını dengelemesinin ardından gökyüzüne doğru yeniden süzülmüş. Tıpkı bir güvercin gibi kanat çırpabiliyormuş şimdi. Daha sonra rüzgârı arkasına almış ve yönünü denize doğru çevirmiş. Artık esmekte olan rüzgâr, kanatlarının yoldaşı olmuş. Kule dibinde toplananlar nefeslerini tutmuş onu izliyorlarmış: “Başardı. Uçmayı başardı. Gördünüz mü?”
“Bu Hezarfen, becerikli bir cambazmış meğerse.”

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 100

“Bakın bakın. Şimdi de kanat çırparak denizin üstüne doğru ilerliyor.” “Daha neler göreceğiz bakalım!” “Gövdesi iri bir kuşa benziyor.” Beklenenin tersine, Hezarfen Ahmet Efendi’nin gövdesi yere çakılmamış. Hezarfen’in kendisi bile kanatları rahatlıkla hareket ettirmesine şaşıyormuş. “Düşündüğüm gibi, tam da düşündüğüm gibi.” diyerek gülümsemiş. “Allah’ım, beni utandırmadın.” Ardından büyük camilerin gümüş kubbelerine doğru yönlendirmiş kendini. Bu görkemli yapıtların hemen ardından deniz başlıyormuş. Ak köpükleriyle sanki kendini selamlamaktaymış mavi deniz, “Haydi yolun açık olsun bakalım kuş adam.” diye sesleniyormuş ona dalgalar. Boğaz’ın sakin ve huzurlu kuşları, karabataklar, leylekler, martılar aralarına birdenbire karışan bu davetsiz konuğu biraz merak, biraz da şaşkınlıkla izliyormuş.

Sonunda Ahmet, kendisini izleyenlerin şaşkın bakışları arasında Üsküdar Meydanı’ndaki büyük caminin avlusuna inivermiş. Koca İstanbul’da sanki bir ağızdan tutulmakta olan derin soluk, o anda bırakılmış. Herkes rahatlamış. İnsanoğlu büyük bir sınavı daha başarıyla tamamlamış. Bilim, bir kez daha gücünü kanıtlamış.

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 101

1. ETKİNLİK

Metinde geçen aşağıdaki kelimelerin ve kelime gruplarının anlamını önce tahmin ediniz. Daha sonra bu kelimelerin ve kelime gruplarının anlamını sözlükten bularak yazınız.

Cevap:

laf yetiştirmek:

tahminim: birilerine devamlı söz söylemek
sözlük anlamı: birine karşı söylenen olumsuz bir sözü ona iletmek, laf taşımak.

yoldaş:

tahminim: aynı uğurda mücadele veren kişiler
sözlük anlamı: yola birlikte gidenlerden birine göre öteki, her biri, yol arkadaşı.

kubbe:

tahminim: mimaride tepede yapılan bir bina kapatma modeli
sözlük anlamı: genellikle yarımküre biçiminde olan yapı örtüsü.

mahcup etmek:

tahminim: utandırma duygusunu yaşatmak
sözlük anlamı: Utandırmak.

2. ETKİNLİK

1. Hezarfen Ahmet Çelebi uçmak için nereden atlamış?

Cevap: Galata Kulesi’ne çıkmıştır.

2. Hezarfen Ahmet Çelebi uçarken neye benzetilmiş?

Cevap: Hezarfen uçarken onu görenler onu gövdesi iri bir kuşa benzetmişler.

3. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçması o dönemde nasıl karşılanmış?

Cevap: O dönem insanı uçmayı ya da bilimsel çalışmaları anlayamadıkları için elbette şaşkınlıkla karşılamışlar.

b. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kanat takarak yaşadığı uçma deneyimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Aşağıya yazınız.

Cevap: İnsanoğlu doğa ile hep yarış halindedir. Her zaman merakının sonucunda bilimsel araştırmalar yapmış ve kendi sınırlarını zorlamıştır. Burada bir insanın uçma deneyimi çalışmalarını ve azmini görürüz. Bu bende büyük bir saygı uyandırmaktadır.

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 102

3. ETKİNLİK

Aşağıya metinle ilgili üç soru ve bu soruların cevaplarını yazınız.

Cevap:

Soru 1: Hezarfen nereden uçmuştur?
Cevap 1: Galata Kulesi’nden.

Soru 2: Padişah da onu izlemiş midir?
Cevap 2: Evet. O dönemin padişahı 4. Murat da izlemiştir.

Soru 3: Hezarfen uçarken devamlı ne diliyormuş?
Cevap 3: Allah’ım beni utandırma diyormuş.

4. ETKİNLİK

Aşağıya, metnin içeriğine uygun farklı bir başlık yazınız.

Cevap: UÇAN ADAM: HEZARFEN

5. ETKİNLİK

Sizce Hezarfen Ahmet Çelebi’yi böyle büyük bir başarıya götüren ne gibi kişilik özellikleri vardı? Örnekteki gibi yazınız.

Cevap: Hezarfen Ahmet Çelebi hem büyük bir bilim adamı hem de iyi bir araştırmacıdır. O meraklı, araştırmacı, iyi gözlem yapan, okur-yazar biridir. Sabırlı bir insandır. Çalışkandır. Hesaplıdır. Bu gibi özellikleri onu başarıya götürmüştür.

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 103

6. ETKİNLİK

Aşağıya, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kişisel başarısını değerlendiren bir paragraf yazınız. Yazdıklarınızı dil bilgisi ve anlatım yönünden kontrol etmeyi unutmayınız.

Cevap: Hezarfen sadece bir mucit ya da meraklı değildir. O bence bugünkü teknolojik gelişmelerin habercisi büyük bir bilim insanıdır. Onun uçma hevesi sadece bir merak değil aynı zamanda büyük bir tutkudur. O gökyüzünde uçan kuşları günlerce aylarca gözlemiş, sabırla çalışmış defalarca denemeler yapmış ve sonunda başarıya ulaşmıştır.

7. ETKİNLİK

Hezarfen Ahmet Çelebi’nin büyük başarısından sonra dönemin padişahı Sultan Murat onu huzuruna çağırır. Hezarfen Ahmet Çelebi ile Sultan Murat sizce neler konuşmuş olabilirler? Aşağıya yazınız.

Cevap:

Sultan Murat: Söyle bakalım Hezarfen nedir bu işin aslı?
Hezarfen
: Padişahım işin sırrı çok çalışmakta. Çok emek vermekte.
Sultan Murat: Peki sen ne gibi emekler verdin?
Hezarfen
: Ben her gün bıkmadan usanmadan gözlem yaptım. Kuşları araştırdım. Çok denedim çok yoruldum ama değdi.
Sultan Murat: Peki uçabilmek nasıl bir duygu?
Hezarfen
: Bence gökyüzü bir cennet. Bu yüzden uçmak aslında cennette gezinmek gibi.
Sultan Murat: Peki hiç korkmadın mı?
Hezarfen
: Ben yalnızca Allah’tan korkarım.
Sultan Murat: Peki benden ne dilersin?
Hezarfen
: Sizden çalışmalarıma destek olmanızdan başka bir şey istemem.

Büyük Gün Metni Cevapları Sayfa 104

8. ETKİNLİK

Metinde geçen kelimeleri düşünerek aşağıdaki kelime duvarını doldurunuz.

Cevap:

9. ETKİNLİK

a. Aşağıdaki metinde yer alan kutucukların içine uygun noktalama işaretlerini yazınız.

Cevap:

Boğaz (‘) da karabataklar (,) leylekler (,) martılar uçuşuyordu (.) Arala (-) rına birdenbire karışan bu davetsiz konuğu fark edince önce şaşırdılar (.) Sonra biraz merakla (,) biraz da şaşkınlıkla Hezarfen (‘) i izlemeye başladı (-) lar Bu sırada Galata Kulesi (‘) nin çevresi çocuklarla gençlerle yaşlı (-) larla doldu (.) Kule dibinde toplananlar nefeslerini tutmuş onu izliyorlardı (.) Hezarfen uçmayı başardığında halk sevinçle bağırmaya başladı (.) (“) Başardı (.) Uçmayı başardı (!) Gördünüz mü (?)

b. Yukarıda kullandığınız noktalama işaretlerinin adlarını söyleyip neden bu noktalama işaretlerini kullandığınızı açıklayınız.

Cevap: Yukarıda kullandığım noktalama işaretleri; kesme işareti, virgül, nokta, kısa çizgi, konuşma çizgisi , tırnak işareti, soru işareti ve ünlem koydum. Cümle sonları için nokta, cümle eğer bitmemiş ve bir şeyler sıralanıyorsa virgül, şaşırma varsa ünlem, soru varsa soru işareti, konuşma olan yerde tırnak işareti ve konuşma çizgisi, kelimenin yarım kalıp alt satıra geçildiği yerde ise” kısa çizgi” koydum.

SONRAKİ METNE HAZIRLIK

“Altın Yumurtlayan Tavuk” masalını dergilerden, kitaplardan ve internetten araştırıp okuyunuz.

Cevap: Altın Yumurtlayan Tavuk Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanlarda bir vakit şirin bir köyde yoksul bir köylü çiftçi yaşarmış. Bu çiftçi tavukları çok severmiş, her gün tavukları beslermiş ama bir tavuğu varmış ki çok özelmiş. Özelliği ise altın yumurtluyor olmasıymış, çiftçi her gün altından olan yumurtayı şehre götürüp kuyumcuda bozdururmuş.

Bu böyle giderken yoksul çiftçi giderek zenginleşmeye başlamış, zenginleştikçe çiftçi değişmiş artık para kazanıp geçinmek için çalışmaya gerek duymuyormuş. Çiftçi her gün altın yumurtlayan tavuğun yumurtasını satarak geçiniyormuş. Çok geçmeden çiftçi gereksiz şeylere harcamaya başlamış bu parayı ve bir süre sonra yetmemeye başlamış.

Çiftçi artık tavuğu sevip okşamıyor ona eskisi kadar değer verip sevmiyormuş. Çiftçi zamanla tavuğun karnında bir hazine olduğunu düşünmeye başlamış. Eğer tavuğu kesip karnındaki hazineyi alırsa ömür boyu zengin yaşayacağını düşünmüş.

Çiftçi aç gözlü olmaya başlamış ve bir gün elinde bir bıçak ile kümese girmiş. Tavuk çiftçiyi öyle görünce kaçmaya başlamış. Çiftçi kararlıymış, tavuğu yakalamış ve anında kesmiş. Hemen tavuğun karnını kesip merak için karnına bakmış ama bir de ne görsün? Tavuğun karnı ne altın doluymuş ne de hazine varmış. Aç gözlülük yaptığını o anda anlamış ve pişman olmuş. Fakat tavuk öldüğü için iş işten geçmiş.

***Büyük Gün metni cevapları (Sayfa 98-99-100-101-102-103-104) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
35
clap
5
love
4
happy
4
unlike
3
angry
2
sad
1
confused

9 Yorum

Yorum Yap