7. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 6. Ünite Sayfa 7 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
7. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 6. Ünite Sayfa 7
KABAK ÇEKİRDEKÇİ
(…) Fazlıpaşa akşamla siner, çekilirken garip, ince bir ses hâkim bir hüzün bir perdesiyle bu sessizliği yırtar gibi çınlatırdı: ”Kaaabaak çekirdeği taaaze taaaze yenir…” İçimdeki akşam manzaraları ve hayatı bu sese bir parça olarak katıldı. Bir gün aynı yokuşta yaşayan küçük yeğenim bana dedi ki: “Eski gazeteleri bana verir misiniz, teyze?” Yeğenimi tuhaf bir merakla süzdüm. Kitaplarıyla pek dost olmayan bu vahşi ruhlu küçük kızın eski gazete merakı bana bir muamma gibi göründü. “Ne yapacaksın kızım?”
Karşıda uzun minderde, o da akşam gölgelerinin içinde bir kedi gibi toplanmış oturuyordu. Simsiyah gözlerinin ateşinden, sorumdan hoşlanmadığını anladım. “İsmail Hakkı Bey’e vereceğim.” Kendisi için bir şey ister görünmekten ürken kibirli, başıboş bir ruhu vardı ve onun için hemen cevap vermişti. “İsmail Hakkı Bey kim?” “Kabak çekirdekçi!” Hemen, “O adam mı?” diyecektim fakat yeğenimin gözündeki merak ve meydan okuyan öfkeli bekleyiş karşısında sustum. Demek, o sesin bir vücudu vardı ve küçük yeğenimin hayatında önemli bir rolü olan bir insandı. “O, senin ahbabın mı?” Başını gururla salladı. Anladım ki bu bir şahsiyet, ahbaplığı küçük yeğenimin ruhuna gurur veren bir sima. Fazlıpaşa Yokuşu çocuklar dünyasındaki ünlü kişilerden biri. Onu ürkütmeden karanlıkta tatlı tatlı konuşmak yolunu hazırlıyordum. “Gazeteleri ne yapacak? Kabak çekirdeği mi saracak?” Yanaklarından alev çıkararak başladı. Siyah gözleri eğlenip eğlenmediğimi anlamak için yüzüme batıp çıkıyordu. Ben, yüzümde tabii bir tebessüm gölgesi bile bulundurmayacak kadar ciddi olmuştum. “Gazeteleri okumak için ister. O vaktiyle kâtipmiş, kadro haricî olmuş, burada evi varmış, satmış, Karagümrük’e taşınmış. Kimseden bir şey istemez ama gazeteye dayanamıyor. Hele okula giden küçük bir kızı var; o olmasa kendi gazetesini de alır, bu kadar uzaklara da kabak çekirdeği satmaya gelmez. Hep sıkıntıyı onu okula göndermek için çekiyor.” Boğazında bir yumruyla durdu: “Bir gün ona vermek için gündeliklerimden biriktirdim, sakladım.” “Aldı mı?”
Yüzüme bir tuhaf baktı. Galiba gözlerinde yaş vardı. ”Kızım bu parayı niçin veriyorsun, kabak çekirdeği parasını verdin.” dedi. Sonra parayı avucuma tekrar koydu. ”Sakın bir daha bir şey almadan kimseye para verme, vermek de almak da çok ayıptır.” dedi.
Yeğenim çok üzgündü. “Darıldı diye o kadar korktum ki… Ama ertesi akşam yine bizim kapının önünde durdu, benimle konuştu. Eski gazeteler varsa okuyacağını söyledi. Kapının önünde gazın altında gazeteyi okuyup gidiyor. Şimdi beni çok seviyor ve her akşam kızını anlatıyor.”
Cevap:
***7. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları MEB Yayınları 6. Ünite Sayfa 7 hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap