Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

Nasreddin Hoca Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Nasreddin Hoca metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 5. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 12-13-14-15-16-17-18-19-20-21 (Geleneklerimiz Teması)

Nasreddin Hoca Metni Cevapları

Nasreddin Hoca Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Nasreddin Hoca Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 12

KEŞİF YOLCULUĞU

Soru: Nasrettin Hoca hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:  Nasrettin Hoca, Türk halk kültüründe önemli bir figürdür ve genellikle mizahi hikâyeleri ve fıkralarıyla tanınır. 13. yüzyılda yaşadığı düşünülen Hoca, hem bilge hem de komik bir kişilik olarak, toplumsal sorunları zekice ve eğlenceli bir şekilde ele alır. Fıkralarında çoğunlukla sıradan insanları ve günlük yaşamı konu alır, bu sayede ders verici bir üslup geliştirir. Nasrettin Hoca’nın hikâyeleri, Türk edebiyatında ve halk kültüründe derin bir etki bırakmış, nesiller boyu aktarılmıştır. Mizah anlayışı ve derin yaşam bilgeliği, onu Türk kültürünün simgelerinden biri haline getirmiştir.

Soru: Öğrendiğiniz fıkrayı sınıfta arkadaşlarınıza anlatınız.

Cevap:

Ben Zaten İnecektim Fıkrası

Günün birinde Hoca Efendi pazara gitmek için eşeğine biner ve yola koyulur. Bir süre gittikten sonra eşek huysuzlanır ve ardından hoplayıp zıplamaya başlar. Derken Nasreddin Hoca da eşekten düşüverir. Düşer düşmesine de çevresine toplanan çocuklar toplu hâlde bağırmaya başlarlar: “Nasreddin Hoca eşekten düştü, Nasreddin Hoca eşekten düştü.” Hoca, şöyle bir sağına soluna baktıktan sonra büyüklerden kimselerin olmadığını görünce eşe dosta rezil olmamak için; “Çocuklar, eşekten düşmedim, ben zaten eşekten inecektim.” deyiverir.

NASREDDİN HOCA

Merhaba arkadaşlar, ben Nasreddin Hoca. Siz bana Nasreddin Dede de diyebilirsiniz. Çünkü ben sizleri torunum olarak görüyorum. Beni çok sevdiğinizi biliyorum. Ben de sizleri seviyorum. Hayatta olmasam da güzel dersler veren fıkralarımla sîzlerle beraberim. Şayet siz o fıkraları okur, hayata gülümseyerek bakar, çalışkan, başarılı, ahlaklı çocuklar olursanız ben de çok mutlu olacağım.
Ben gülerek doğmuşum!
1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde doğdum. Sonradan bu köye benim adımı verdiler. Annemin adı Sıdıka, babamın adı Abdullah’tır. Her çocuk ağlayarak doğarmış ya, bu benim için öyle olmamış. Ben ağlayarak değil gülerek doğmuşum. Hem de ne gülüş… Annem babam buna çok şaşırmışlar ama çok da sevinmişler.
İlk mektebi tamamladıktan sonra Sivrihisar’daki medreseye yazıldım. Ardından Konya’da eğitim gördüm. Babamın ölümünden sonra ise köyümde imamlık, Sivrihisar medresesinde

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 13

hocalık yaptım. Sonra evlendim, çocuklarım oldu. Ardından Akşehir’e yerleştim. Orada da hocalık ve kadılık yaptım. 1284’te Akşehir’de vefat ettim. Türbem de oradadır. Hepinizi ziyaretime bekliyorum.
Neler mi söyledim?
Yaşadığım zaman çok sıkıntılı bir zamandı. Savaşlar, işgaller, ekonomik sıkıntılar vardı. İnsanlar hayata küsmüş gibiydiler. Geleceğe dair umutları kaybolmuştu.
İşte bir hoca olarak bunları değiştirmek istedim. Halkın ve sosyal yaşamın içinde bulunduğum için sorunları biliyordum. Tembellik ve bilgisizlik vardı mesela. Hırsızlık, dilencilik, dedikodu çok artmıştı.
İnsanlara doğrudan şöyle yapın, böyle yapmayın, demek olmazdı. Eğitici bir yol bulmalıydım.
Fıkralar anlatmam böyle başladı. Nerede içinde yanlışlık olan bir olay görsem hemen bunu fıkra hâline getirip anlatıyordum. Bunlar, ilk bakışta komik sözlerdi. Bu yüzden dinleyenler kahkahalarla gülüyorlardı. Ama çok geçmeden “Hocamız bunu niye anlattı?” diye düşünmeye başlıyorlar ve bir ders çıkarıyorlardı.
Mesela Akşehir Gölüne yoğurt mayası dökerken beni görenler ne yaptığımı sorduklarında onlara “Göle maya çalıyorum.” demiştim. Tabii bu olacak bir şey değildi. Bu yüzden “Hocam, göl maya tutar mı?” diye sormuşlardı. İşte tam sırasıydı ders vermek. Hemen “Ya tutarsa!” demiştim.
Bunun anlamı “Hiçbir şartta umutsuz olmayın. Başarmak için her yolu deneyin.” demekti.
İşte her fıkramın böyle bir mesajı vardır. Sonra fıkralarım dünyanın dört bir yanına yayıldı. Bütün bir dünyanın ‘Nasreddin Hocası oldum. Hâlâ da bu fıkralarla yaşamaya devam ediyorum.
Sizden beklentim şudur:
Bu fıkraları yaşatın. Hem okuyun hem de başkalarına anlatın ki hep sîzlerle beraber olayım. Hem de herkes bunlardan bir ders çıkarsın. Anlayacağınız, gülerek düşünelim ve öğrenelim. Hepinizi çok seviyorum, hoşça kalın.

Soru: Okuma sürecinizi tema sonundaki “Okuma Becerisi Öz Değerlendirme Ölçeği’ni kullanarak değerlendiriniz.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 14

1. ETKİNLİK

Soru: Aşağıda verilen karşılıklı konuşmadaki boşlukları yönergeler doğrultusunda tamamlayınız.

Cümlelerin konusunu ve içeriğini inceleyiniz.
Cevap olarak yazacağınız cümleleri belirleyiniz.
Konuyla ilgili yorum ve değerlendirmelerinizi de katarak karşılıklı konuşmayı tamamlayınız.

Cevap:

Merhaba! Bugün Nasrettin Hocanın fıkralarından birini işledik. Fıkralarının ne kadar komik ve ilginç olduklarını fark ettim. Sen ne düşünüyorsun?
Merhaba! Ben de çok sevdim. Nasrettin Hoca gerçekten çok zeki bir adammış. Peki, sence fıkralarının önemi nedir?

Cevap: Bence Nasrettin Hoca, fıkralarıyla insanlara ince mesajlar, dersler veriyor. Bunun için bu fıkralar önemlidir. Mesela “Parayı Veren Düdüğü Çalar” fıkrasında hak ve adalet vurgusu yapılmaktadır.

Evet, haklısın. Ben de o fıkrayı çok seviyorum. Hoca, komik hikâyeler anlatarak güldürüyor, düşündürüyor ve insanlara doğru yolu gösteriyor. Bu yüzden herkes onu çok seviyor.
Ayrıca Nasrettin Hocanın fıkraları topluma da çok şey öğretiyor, insanlar, bu fıkraları dinleyerek nasıl daha iyi insan olabileceklerini -dürüst olmayı, çalışkan olmayı ve kimseyi aldatmamayı- öğreniyorlar.

Cevap: Ayrıca Nasrettin Hoca fıkraları bizim sözlü kültürümüzün de önemli bir parçasıdır. Fıkralarda kültürümüze ait unsurlar da kendini göstermektedir.

Aynen öyle. Nasrettin Hocanın fıkraları, bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Fıkralarıyla hem eğleniyoruz hem de öğreniyoruz. Onun fıkralarını hep anlatmalıyız ki Nasrettin Hoca unutulmasın.

Cevap: Bence de Nasrettin Hoca’yı unutturmamamız lazım. Onu tanıtan çizgi filmler yapılmalı, tiyatro eserleri ve sinema filmleri çekilmelidir. Bu sayede onu daima yaşatmalıyız.

Kesinlikle! Nasrettin Hocanın fıkralarıyla gülmek, düşünmek ve öğrenmek çok güzel! Onun öğrettiklerini hep hatırlamalıyız.

Cevap: Evet, onun torunları olarak bu büyük mirası biz de sonraki nesillere ulaştırmalıyız.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 15

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruların cevaplarını metinden hareketle defterinize yazınız.

Cevap:

Soru: Mutlu olmak için Nasrettin Hoca çocuklardan neler yapmalarını istemektedir?

Cevap:  Nasrettin Hoca mutlu olmak için çocukların fıkraları okuyup hayata gülümseyerek bakmalarını, çalışkan, başarılı, ahlaklı çocuklar olmalarını istiyor.

Soru: Nasrettin Hocanın yaşadığı dönemde hangi sorunlar vardı?

Cevap: Nasrettin Hoca’nın yaşadığı dönemde savaşlar, işgaller, ekonomik sıkıntılar vardı. İnsanlar hayata küsmüş gibiydiler. Geleceğe dair umutları kaybolmuştu.

Soru: Bu sorunların çözümü için Nasrettin Hoca nasıl bir yol bulmuştur? Bu çözüm yoluyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Nasrettin Hoca, bu sorunların çözümü için eğitici bir yol bulmuştur. Fıkralar anlatmaya başlamıştır. Nerede içinde yanlışlık olan bir olay görse hemen bunu fıkra hâline getirip anlatıyordu. Bu, bence gayet mantıklı bir çözüm yoludur. İnsanları doğrudan belirtmeden, mesajlarını genele yayarak vermesi çok akıllıcadır.

Soru: Nasrettin Hoca fıkralarının dünyaya yayılmasının sebebi ne olabilir? Söyleyiniz.

Cevap: Nasrettin Hoca fıkralarının dünyaya yayılmasının sebebi verdiği mesajların tüm insanlığı ilgilendirmesi yani evrensel olması olabilir.

Soru: Nasrettin Hocaya bir soru sorma imkânınız olsaydı ne sorardınız?

Cevap: Bu geniş bilgi birikimi ve hazır cevaplılığı nasıl kazandığını sormak isterdim.

3. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda verilen durumlarda yaşananları metinden ve önceki bilgilerinizden yola çıkarak ilgili yerlere yazınız.

Cevap:

Fıkralarını İlk Anlattığında Yaşanan Durum: İnsanlar fıkraları komik görüp kahkahalarla gülüyorlar.

Fıkralarını Anlattıktan Sonra Yaşanan Durum: Nasrettin Hoca’nın fıkrayı niçin anlattığını düşünüp bir ders çıkarıyorlar.

4. ETKİNLİK 

Soru: Okuduğunuz metnin içeriğini en iyi yansıtan kelime ve kelime grupları hangileridir? Aşağıya yazınız.

Cevap: Nasrettin Hoca, fıkra, komik, gülmek, eğiticilik, ders çıkarmak.

Soru: Sadece yazdığınız kelimelerden hareketle metnin içeriği tahmin edilebilir mi? Nedenleriyle söyleyiniz.

Cevap: Anahtar kelimeler, bir metnin konusunu veren, metinde en çok geçen ve en önemli kelimeler olduğu için sadece bu kelimelerden hareketle metnin içeriği tahmin edilebilir.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 16

5. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki paragrafı koyu harflerle yazılan kelime gruplarına dikkat ederek okuyunuz.

Nasrettin Hoca, Türk halk kültürünün en renkli karakterlerinden biridir. Yaşadığı dönemin sorunlarını nükteli hikâyecikler aracılığıyla aktararak insanlara yol göstermiştir. Fıkraları içinde derin bir mesaj barındırırken aynı zamanda hazırcevap kişiliğiyle bizleri gülümsetir. O, bilgelik dolu öğütleriyle insanların kalbinde taht kurmuştur.

Cevap: Metni dikkatli bir şekilde okudum.

Soru: Bu kelime gruplarının sadece son kelimesini kullanarak paragrafı örnekteki gibi tekrar yazınız.

Nasrettin Hoca, Türk halk kültürünün. karakterlerinden biridir

Cevap:

Soru: Paragrafı tekrar yazdığınızda paragrafta anlam olarak nasıl bir değişim oldu? Açıklayınız.

Cevap: Paragrafları tekrar yazdığımda varlıkların çeşitli özelliklerini veren kelime ve kelime grupları metinden çıkmış oldu. Daha düz bir anlatım oldu.

6. ETKİNLİK 

Soru: Metinden alınan aşağıdaki cümleleri ilgili kavramlarla eşleştiriniz. Boşta kalan seçenekte Nasrettin Hoca sizden ne yapmanızı beklemektedir? Söyleyiniz.

ÇÖZÜM ODAKLILIK-DUYARLILIK-AZİM VE KARARLILIK-BAĞIMSIZLIK

Cevap:

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 17

7. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi”nden alınmış bazı unsurlar verilmiştir. Listedeki bu unsurlarla ilgili verilen bilgilerden doğru olanların başına (D), yanlış olanların başına (Y) yazınız.

Cevap:

1. () Meddahlık Geleneği (2008)
2. () Mevlevi Sema Törenleri (2008)
3. () Karagöz (2009)
4. () Türk Kahvesi ve Geleneği (2013)
5. () Ebru: Türk Kâğıt Süsleme Sanatı (2014)
6. () Geleneksel Çini Sanatı (2016)
7. () Geleneksel Türk Okçuluğu (2019)
8. () Minyatür Sanatı (Azerbaycan, İran ve Özbekistan ile Ortak Dosya) (2020)
9. () Dede Korkut-Korkut Ata Mirası: Kültürü, Efsaneleri ve Müziği (Azerbaycan ve Kazakistan ile Ortak Dosya, 2018)
10. () Nasrettin Hoca/Molla Nesreddin/Molla Ependi/Apendi/Afendi Kozhanasyr Fıkra Anlatma Geleneği (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ile ortak dosya, 2022)

Soru: “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi”ndeki “Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneğinin farklı adlarla ifade edilmesinin sebebi nedir? Listedeki farklı ülkelerde “Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneğinin aynı içerikte olmasının sebebi nedir? Düşüncelerinizi gerekçelendirerek söyleyiniz.

Cevap: “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi”ndeki “Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneğinin farklı adlarla ifade edilmesinin sebebi bu ülkelerde Türkçenin farklı şivelerinin konuşuluyor olması ve fıkraların sözlü ürünler olması olabilir. Listedeki farklı ülkelerde “Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneğinin aynı içerikte olmasının sebebi bu ülkelerin hepsinde Türkçenin konuşuluyor olması olabilir.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 18

8. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda verilen cümleleri inceleyiniz. Karşılaştırılanlar ile karşılaştırma yönünü örnekteki gibi yazınız.

Cevap:

9. ETKİNLİK 

Soru: Odasını toplamak istemediği için ipe un serip annesini oyalıyordu.” cümlesindeki “ipe un sermek” deyimi hangi anlamı vermek için kullanılmıştır? Arkadaşlarınızla tartışınız.

Cevap: Odasını toplamak istemediği için ipe un serip annesini oyalıyordu.” cümlesindeki “ipe un sermek” deyimi geçersiz birtakım nedenler ileri sürerek istenilen işi yapmaktan kaçınmak anlamında kullanılmıştır.

Soru: Aşağıdaki Nasrettin Hoca fıkrasını okuyunuz.

HANIM İPE UN SERMİŞ
Günün birinde komşularından biri Nasreddin Hocadan çamaşır ipini ister. Komşunun tavrı Nasreddin Hocanın hiç hoşuna gitmez, çünkü komşu aldığı emaneti geri vermeyen biridir.
Hoca;
“Komşucuğum, biraz bekle; ben ipi bulayım.” der.
Bir süre sonra Hoca kapıda görünür.
“Vallahi komşum, bizim hanım ipe un sermiş.”
Bu cevaba şaşıran komşu kızgınlığını gizleyemez ve;
“Yahu Hoca Efendi; alay mı ediyorsun sen, hiç ipe un serilir mi?” der.
Hoca adamı umursamayan bir tavırla cevap verir:
“Ee!.. İnsanın canı vermek istemeyince ipine un da serer, buğday da…”

Cevap: Nasrettin Hoca fıkrasını dikkatlice okudum.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 19

Soru: Okuduğunuz fıkradaki sorunun çözümüne yönelik aşağıdaki yönergeler doğrultusunda bir konuşma yapınız.

Cevap: Ben mavi şapkayı seçiyorum.

• Okuduğunuz fıkradaki sorunu belirleyiniz.
• Sorunu kendi cümlelerinizle özetleyiniz.
• Hangi renk şapkaya göre düşüncelerinizi ifade edeceğinizi seçiniz.
• Gözlem, anı, deneyimlerinizden de yararlanarak soruna Nasrettin Hocanın çözümünden farklı çözümler üretiniz.
• Ürettiğiniz çözümlerden en uygun olanını akıl yürüterek belirleyiniz.
• Çözüm sonrası değerlendirmenizi sözlü olarak ifade ediniz

Soru: Arkadaşlarınızdan birinin konuşmasını aşağıdaki “Akran Değerlendirme Ölçeği”nde verilen ölçütlere göre değerlendiriniz.

Cevap:

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 20

10. ETKİNLİK 

Soru: Karekodu okutarak çoklu ortamı izleyiniz.

Cevap:

Soru: İzlediğinizi değerlendirmek üzere aşağıdaki ölçütlerden birini belirleyiniz.

Toplumsal Değerler Ölçütü: Hikâyede vurgulanan toplumsal değerler
Kahramanlık Ölçütü: Hikâyedeki kahramanlık öğeleri

Cevap: Toplumsal değerler ölçütünü seçiyorum.

Soru: Belirlediğiniz ölçütle ilgili bilgileri bulmak için metni inceleyiniz. İnceleme yaparken aşağıdaki sorulara cevap arayınız.

Cevap: Metni sorulara cevap verebilmek için dikkatlice dinledim.

Soru: Hangi olaylar ve karakterler belirlediğiniz ölçütle ilgilidir?

Cevap:

Metindeki toplumsal değerler şunlardır:

  • Yılda bir defa toy adlı eğlencenin düzenlenmesi
  • Çocuklara gelenek ve göreneklerin öğretilmesi
  • Çocuk sahibi olmamanın kişileri üzmesi
  • Dileğin yerine gelmesi için açları doyurmak, fakirleri giydirmek, borcu olanın borcunu ödemek ve Allah’a dua etmek
  • Doğumu kutlamak
  • Çocuklara bir kahramanlık gösterene kadar ad verilmemesi, kahramanlık sonrası Dede Korkut’un çocuğa ad vermesi

Soru: Bu olaylar ve karakterler ölçütü nasıl yansıtmaktadır?

Cevap: Bu olay ve karakterler, toplumsal değerleri somut bir şekilde yansıtmakta ve örneklendirmektedir.

Soru: Yaptığınız inceleme sonucunda ulaştığınız bilgileri belirlediğiniz ölçütle karşılaştırınız. Karşılaştırma yaparken aşağıdaki adımları izleyiniz.

Hikâyedeki olayları ve karakterleri belirlediğiniz ölçüt açısından değerlendiriniz.
Ölçütünüzü yansıtan ve yansıtmayan yönleri belirleyiniz.

Cevap: Hikâyedeki olay ve kişiler toplumsal değerleri yansıttı ve bu değerlere birer örnek oldu.

Soru: Karşılaştırma sonucunda elde ettiğiniz bilgilerden hareketle bir sonuca ulaşınız. Ulaştığınız sonuca göre aşağıdaki sorular çerçevesinde bir konuşma yapınız.

Cevap: Edebî eserler, içinden çıktığı toplumun toplumsal değerlerini, kültürünü ortaya koyar. Dede Korkut Hikâyeleri de sözlü edebî ürünlerimizdendir topluma ait unsurları yansıtmaktadır. Dönemin gelenekleri ve kültürü bu hikâyeye de yansımıştır. Türklerin misafirperverliği, cömertliği, kahramanlığı, gelenek ve göreneklerine bağlılığı, yaşça büyüklere saygısı bu hikâyede de kendini göstermektedir.

Soru: Hikâye belirlediğiniz ölçüte uygun mu?

Cevap: Evet, uygun.

Soru: Hikâye ölçütünüzün önemini ve doğruluğunu destekliyor mu?

Cevap: Evet, destekliyor.

Soru: Ölçütünüz hikâyeyi daha iyi anlamanızı sağladı mı?

Cevap: Evet, sağladı.

11. ETKİNLİK

Soru: Dede Korkut’la ilgili aşağıdaki paragrafı okuyunuz.

DEDE KORKUT

Dede Korkut, Türk edebiyatının en önemli ve eski eserlerinden biri olan “Dede Korkut Hikâyeleri’nin bilge anlatıcısıdır. Oğuz Türklerinin destansı kahramanlık hikâyelerini anlatan Dede Korkut, aynı zamanda Türk kültürünün, geleneklerinin ve değerlerinin de taşıyıcısıdır. Dede Korkut, hikâyelerinde cesaret, sadakat, aile bağları ve adalet gibi evrensel temaları işlerken aynı zamanda Türk milletinin tarihsel yaşam biçimini, inançlarını ve sosyal yapısını da yansıtır. Hikâyelerdeki kahramanlar, zorluklar karşısında gösterdikleri dirayet ve erdemleriyle okuyuculara ilham verir. “Dede Korkut Hikâyeleri”, günümüzde de Türk kültürünün ve edebiyatının temel taşlarından biri olarak değerini korumakta ve nesilden nesile aktarılmaya devam etmektedir.

Cevap: Paragrafı dikkatlice okudum.

Nasreddin Hoca Metni Cevapları Sayfa 21

Soru: Okuduğunuz “Nasreddin Hoca” metni ile “Dede Korkutla ilgili paragraftaki bilgilerden hareketle Türk kültürünün iki önemli ismini aşağıdaki yönergeler doğrultusunda karşılaştırdığınız bir yazı yazınız.

Yazınızın amacı, hedef kitlesi, yazma aracı ve ortamını belirleyiniz.
Nasrettin Hoca ve Dede Korkutun özelliklerini belirleyiniz.
Bunların benzerlik ve farklılıklarına yazınızda yer veriniz.
Benzerlik ve farklılıklardan hareketle yorum, değerlendirme ve düşüncelere yazınızda yer veriniz.
Yazınızda yazım ve noktalama kurallarını uygulayınız.
Yazınıza başlık koymayı unutmayınız.

Cevap:

NASRETTİN HOCA 

Nasrettin Hoca ve Dede Korkut, Türk edebiyatında önemli isimlerdir ve her ikisi de halk kültürünün önemli temsilcileridir. Ancak, karakterleri, hikâyeleri ve işlevleri bakımından bazı benzerlikler ve farklılıklar gösterirler.

İki isim de halk kültürünü temsil eder, ahlaki dersler verir ve sözlü ürünlerde geçer.

Hikâye anlatım tarzı olarak Nasrettin Hoca’nın hikâyeleri genellikle kısa ve mizahi iken, Dede Korkut’un hikâyeleri destansı ve uzun anlatımlardır. Karakterler açısından baktığımızda Nasrettin Hoca, zekâ ve kurnazlıkla öne çıkarken, Dede Korkut kahramanlık ve geleneksel değerlerle tanınır.

Soru: Yazma sürecinizi tema sonundaki “Yazma Becerisi Öz Değerlendirme Ölçeği”ni kullanarak değerlendiriniz.

Cevap: Ölçeği siz kendiniz doldurabilirsiniz.

BU GÖREV BİZİM

Soru: Bayram geleneklerimiz hakkında araştırma yapınız.

Araştırmanızın amacını, neye ihtiyacınız olduğunu ve bilgiye nasıl erişeceğinizi düşünerek bir yol horitosı oluşturunuz. Araştırmanızda genel ağ, sözlük, sosyal ağ ve kaynak kitapları kullanarak konuyla ilgili metin, belgesel, kısa film, çizgi film vb. okuma ve dinleme-izlemeye uygun kaynaklar belirleyiniz.
Amacınıza ulaşıncaya kadar seçtikleriniz üzerinde değişim ve düzenlemeler yapınız.
Belirlediğiniz kaynakları amaç, ilgi ve ihtiyaçlarınıza uygun luğu açısından değerlendiriniz. Gerekli durumda yeni kay nak ve materyallere ulaşabilirsiniz.
Bu etkinlikte öğrendiklerinizden hareketle sonraki çalışma süreçlerine aktarmak istediklerinizi not alınız.

Cevap:

Bayram, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan özel günlerden biridir. Türkiye’de iki ana bayram vardır: Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı. Her iki bayramın da kendine özgü gelenekleri bulunmaktadır.

Ramazan Bayramı Gelenekleri:

  • Bayram Namazı: Bayram sabahı, camilerde bayram namazı kılınır. Bu, toplumun bir araya geldiği önemli bir etkinliktir.
  • Ziyaretler: Aile büyükleri, akrabalar ve komşular ziyaret edilir. Bu ziyaretlerde sevgi ve saygı ön plandadır.
  • Şeker ve İkramlar: Bayramda genellikle çocuklara şeker verilir. Ayrıca, misafirlere çeşitli ikramlar sunulur.
  • Hediyeleşme: Bayramda birbirine hediyeler verilmesi yaygındır. Bu, dostluk ve bağlılığı pekiştirir.
  • Mezar ziyaretleri: Geçmişte vefat edenler anılır, dualar edilir.

Kurban Bayramı Gelenekleri:

  • Kurban Kesimi: Kurban Bayramı’nın en önemli işi kurban kesmektir. Bu, ailelerin veya toplulukların paylaşımını simgeler.
  • Bayram Namazı: Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi, Kurban Bayramı’nda da sabah namazı kılınır.
  • Paylaşma ve Dayanışma: Kesilen kurbanın etinin, ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, yardımlaşmanın önemini vurgular.
  • Aile Ziyaretleri: Aile üyeleri birbirini ziyaret eder, birlikte yemek yenir.
  • Geleneksel Yemekler: Kurban Bayramı’nda özel yemekler hazırlanır. Özellikle et yemekleri ön plandadır.

Genel Gelenekler:

  • Bayramlaşma: Bayram günlerinde insanları bir araya getiren en önemli geleneklerden biri bayramlaşmadır. El öpme, sarılma gibi davranışlar, sevgi ve saygıyı pekiştirir; el öpen çocuklara para verilir.
  • Kıyafet: Bayramlarda yeni veya özel kıyafetler yani bayramlık giyilmesi yaygındır. Bu, bayramın coşkusunu artırır.
  • Bayramlar, sadece dini bir anlam taşımakla kalmayıp, sosyal bağların güçlenmesine, paylaşımın artmasına ve kültürel değerlerin yaşatılmasına olanak tanır. Bu gelenekler, Türk toplumunun bir arada olmasını sağlayan önemli unsurlardır.

***Nasreddin Hoca metni cevapları Sayfa (12-13-14-15-16-17-18-19-20-21) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.

Türkçe Ders Kitabı Cevapları
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap