Dilek Kuşu Okuma Keyfi Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Dilek Kuşu Okuma Keyfi metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 5. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 182-183 (Duygularımı Tanıyorum Teması)

Dilek Kuşu Okuma Keyfi Metni Cevapları

Dilek Kuşu Okuma Keyfi Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Dilek Kuşu Okuma Keyfi Metni Cevapları Sayfa 182

DİLEK KUŞU

Bir varmış, bir yokmuş. Mutluluğun tarifi pek çokmuş ama tadını alabilen pek azmış. Fakirlik mutluluğun sadakası, zenginlik mutluluğun imtihanıymış. Ermek istersen mutluluğun sırrına, kulak ver hikmeti bol bu masala.
Zamanın birinde çok yoksul bir karı koca varmış. Bu çiftin başlarını sokacakları ne bir evleri ne damları ne bağları ne de bahçeleri varmış. Yazları açıkta dururlarmış, kışları da yağan yağmurun, karın soğuğundan korunmak için kendilerine yaptıkları bir ağaç kovuğunun içinde yaşarlarmış. Yaşarlarmış yaşamasına da öyle mutlu, öyle mutlularmış ki hayatlarında hiçbir şeyin eksik olduğunu düşünmezlermiş.
Günlerden bir gün gökyüzü kararmış. Ağaç kovuğunu çalı çırpı ile kapattıkları giriş fırtınayla açılıvermiş. Karı koca birbirine sarılıp korkuyla fırtınanın dinmesini beklemişler.
Derken fırtınanın dinmesi ile birlikte ağaç kovuğunun tepesinde daha önce hiç görmedikleri bir kuş ötmeye başlamış. Şöyle başlarını çıkarıp bir bakmışlar ki rengârenk kanatlarla güzel mi güzel bir kuş onlara bakıyormuş. Yağmurda ıslanmış ama tüylerindeki su damlaları kanatlarındaki renk ile parlıyormuş âdeta. Kuşu o küçücük ağaç kovuğundaki yuvalarına almışlar. Yem vermişler, sevmişler, okşamışlar sonra salıvermişler. Meğer bu kuş bir dilek kuşuymuş. Kuş uzaklaşmadan karşı dala konup dile gelmiş:
— Siz bana çok büyük iyilik ettiniz. Eğer benden bir dileğimiz olursa elinizi üç defa birbirine vurun. Ben hemen yardımınıza koşar, ne muradınız varsa yerine getiririm, demiş. Ardından uçup gözden uzaklaşıvermiş.

Dilek Kuşu Okuma Keyfi Metni Cevapları Sayfa 183

O güne kadar bir ihtiyaçları olduğunu hiç düşünmemiş olan karı koca acaba ne istesek diye düşünmeye başlamışlar. Sonra bakımlı bahçesi ve yiyeceklerle dolup taşan kileriyle çok güzel bir ev istemeye karar vermişler. Ellerini üç defa birbirine vurmuşlar ve rengârenk kanatlarını çırpa çırpa gelivermiş kuş:
— İsteğiniz gerçekleşecek, deyip oradan kaybolmuş.
Gerçekten de kısacık bir zamanda hayallerindeki her şeye kavuşmuşlar. Hatta hayallerin- dekinden bile güzeline… Yoksul karı koca çok mutlu olmuş. Ama gel zaman git zaman bu güzel evden sıkılmaya başlamışlar. Kadın kocasına:
— Şöyle güzel bir sarayımız olsa, hizmetkârlarımız olsa, bir isteğimiz var mı diye gözümüzün içine baksa, ipek elbiselerim, mücevherlerim olsa, demiş.
Karısını çok seven adam onu mutlu etmek için ellerini üç kez birbirine vurmuş. Dilek kuşu hemen pencerede belirivermiş:
— Tamam dileğiniz olacak ama dileklerinizin ihtiyacınız mı yoksa arzunuz mu olduğuna doğru karar verin. Yoksa ihtiyacınız olana da muhtaç olursunuz, demiş ve ortadan kaybolmuş.
Gerçekten kısa bir süre sonra güzel ev kaybolmuş karı koca kendilerini içinde kaybolacakları kadar büyük bir sarayda bulmuşlar. Hizmetkârları ne isteseler yapıyor ne dileseler önlerine geliyormuş.
Aradan ne kadar zaman geçmiş bilinmez. Kadın her şeye sahip olmasına rağmen mutsuzmuş. Çünkü kocası o ağaç kovuğunda her gün ona sarılarak uyurmuş eskiden. Ama şimdi av için gezmeye gidip günlerce gelmiyormuş. Birbirlerinin yüzünü görmeden, tebessüm dahi etmeden günler geçiyormuş. Kocası da gezmediği şehir kalmamasına rağmen saraya mutsuz dönüyormuş.
Bir gün sarayın bahçesinde otururken dilek kuşu süzüle süzüle bizim karı kocanın yanına gelmiş. Şaşırmışlar önce:
— Biz ellerimizi çırpmadık ki… Neden geldin, demişler.
Kuş, karı kocanın yüzüne bakmış:
— Bir isteğiniz olmadığına emin misiniz, demiş.
Kadın ve adam göz göze geldikten sonra:
— Aslında evet bir isteğimiz var, biz eskisi kadar mutlu olmak istiyoruz, demişler.
Dilek kuşu:
— Peki, sizi nasıl mutlu edebilirim, diye sormuş.
Kadın ve adam kısık bir sesle:
— Bilmiyoruz, demişler.
Kuş ise güzel sesiyle ötüp:
— Arzular böyledir. imkânları yokken insanlar her şeyle mutlu olabilir ama her şeye sahipken onları neyin mutlu edeceğini bilemezler. Peki, ben sizin dileğinizi biliyorum, onu yerine getireceğim demiş ve yine kaybolmuş.
Karı koca bir anda kendilerini ağaç kovuğunda bulmuşlar ama gözlerinin içi gülüyormuş. Birbirlerine eskisi gibi muhabbetle bakıyorlarmış. (…)
Gökten üç elma düşmüş biri anlatanın biri dinleyenin biri de mutluluğun kıymetini bilenlerin başına.

Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

***Dilek Kuşu Okuma Keyfi metni cevapları Sayfa (182-183) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.