Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 5. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 90-91-92-93-94-95-96-97-98-99 (Atatürk’ü Tanımak Teması)
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 90
KEŞİF YOLCULUĞU
Soru: Araştırmanız sonucunda ulaşıp sınıfa getirdiğiniz cepheden yazılmış mektubu arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Sevgili Kardeşim,
“Sabah güneşin doğmasıyla birlikte yüzlerce topun soğuk namlusundan müthiş seslerle çıkan mermilere asabiyetle yumruklarını sıkan askerin, düşman üzerine atılmak ve onları toprağa sermek için dört gözle bekletilen ileri hareketin emrini aldı. Gaziler’i takviyeye gidiyorduk.
İlderesi, düşmanın yüzlerce mermisinin düştüğü yer olup buradan geçmek biraz tehlikeli ise de düşmandan intikam için bütün bedenleri titreyen askerim, din kardeşlerine yetişmeye mani olan her şeye bir alaka bakışla fırlayarak ileri atıldılar.
Yol üzerinde her nasılsa düşman mermisinden ateş alan bir sandık cephane, yolu bütün bütün kapamış, dini, vatanı, milleti için yoldan geçmeye çırpınan bu Türk kalpleri, civardan tedarik ettiği kum torbalarını omuzlayarak yanan sandık üzerine hemen dördü birden atıldı. İki saniye sonra sandık, torbalar altında kalmış ve yolumuza mani olacak müşkülat ortadan kaldırılmıştı.
Bu dört askerin cesareti ve fedakârlığı sayesinde İlderesi yolu açıldı. Tam zamanında Gaziler’de bulunan silah arkadaşlarına yetişmek mümkün oldu ise de Ethem Onbaşı ismindeki nefer bu vazifeyi yerine getirirken sol kalçasından şarapnel misketiyle yaralanarak şu sözleri söyledi.
‘Bir senedir kullandığım silahımla hunhar düşmana bir kurşun atmadan hastaneye gidiyorum. Bari benim intikamımı siz alın’ diye ellerime kapandı ve sulu gözlerinden yaşlar akıtarak ayrıldı.”
Soru: Millî Mücadele’de yer alan askerlerimizin vatan sevgileri, vatana karşı duydukları sorumluluk ve özgürlüğe olan inançları mektuplarına nasıl yansımıştır? Sınıfla paylaşınız.
Cevap: Mektuplara baktığımızda hiç korkudan eser yoktur. Hep savaşın kazanılacağına dair kuvvetli bir inanç kendini gösterir. Düşman üzerine saldırmak için can atmaktadırlar. Düşmana mermi atamadan yararlandığı için üzülen askerlerimiz vardır. Mektuplarda askerlerimizin vatan için ortaya koydukları fedakârlıklar, canlarını hiçe saymaları kendini göstermektedir.
Metni okumadan önce 2. etkinliğin “a” bölümünü yapınız.
Okuduğunuz metnin cümlelerinde uygun biçimde durmayı, anlam bütünlüğü oluşturmayı, vurgu ve tonlamanın ne zaman değiştirileceğini göstermek için renklendirme yapılmıştır. Metnin renklendirilmiş bölümünü öğretmeninizin nasıl okuduğuna dikkat ediniz.
Öğretmeninizin ardından metni bir defa sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında aynı renk kelime, kelime grubu ve cümleleri renk değişimine kadar duraklamadan okuyunuz.
Renklendirilmiş bölümlere dikkat ederek metni sesli okuyunuz.
OĞLU HÜSEYİNDEN EMİNE AN AVA MEKTUPLAR
Mart 1920
Kıymetli Anacığım,
Evvela selam eder, senin ve Salih ağabeyimin ellerinden, kız kardeşimin gözlerinden hasretle öperim.
Sîzlerden ayrılalı bir aydan fazla oldu ama Basmane istasyonundaki anınız hep gözümün önünde. Küçük Nevreste’nin bir bana, birde kardeşim Haşana durup durup sarılması; Salih ağabeyimin hem gururlu, hem buruk bakışları; senin içine akıttığın gözyaşları hiç çıkmaz aklımdan anam.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 91
Kim bilir ne çok ağladın arkamızdan… Ama üzülme anam. Kadınlar, çocuklar vatansız kalmasın diye gidiyoruz cepheye. Hem en iyi sen bilirsin vatansızlığın acısını. Doğduğun, büyüdüğün topraklardan düşmanın zulmü sürmedi mi seni? Ananı, babanı, telli duvaklı gelin gittiğin kocanın mezarını bırakıp da gelmedin mi Manastır dan? Eteğinde dört küçük uşak; aç sefil, nasıl Selanik’e vardığımızı her anlatışında güzel gözlerin dolar. Biz küçüktük Haşanla, her şey oyun gibi gelirdi bize, korku nedir bilemezdik. Nevreste daha bebekti bizim gözümüzde. Ama Salih ağabeyim, o bir kaç günlük yolculukta koca bir adam oldu çıktı sanki. Birkaç günde on yıl büyüdü ağabeyim. Sana, bana, kardeşlerime sahip çıkma telaşı büyüttü onu Çanakkalede kaybettiği bacağından önce. Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa, sen ve kız kardeşim emin ellerdesiniz. Sen de içini rahat tut ana, bizler de bu peygamber ocağında, vatanımızı zalimlerden kurtaracağımız günü iple çekmekteyiz. Hele bir çıksınlar karşımıza, bizi yurdumuzdan edenlere Anadolu’yu yar etmeyeceğimizi göstereceğiz. Vatansız kalmayacak, garip kuşlar gibi ordan oraya savrulmayacak bizim evlatlarımız.
Basmane’den ayrılıp Uşak’a yol almaya başladıkça kış yeniden geldi sanki. Oysa İzmir’ de bahar çoktan yüzünü göstermiş, bademler çiçek açmaya başlamıştı bile. Geçtiğimiz her köy, her kasaba yokluk içinde. (…) Kış bir yandan, düşman bir yandan birlik olup kast etmişler sanki memlekete. Her istasyondan yeni erler ekleniyordu katarlarla bizim gibi. Üst baş perişan hepsinde, ama hepsinin yüreği vatan aşkıyla çarpar. Hepsinin gözleri ışıl ışıl, imanı tam. Ve her istasyonda gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar… Hür bir memlekette yaşama özlemiyle dolu, cepheye uğurluyorlar sevdiklerini. Kimi elindeki testiden ayran dağıtıyor askerlere, kimi kendi pişirdiği saç ekmeğini. Belki elindeki son unla yaptı o ekmeği ama olsun. “VATAN SAĞ OLSUN!”
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 92
diyor hepsi. Anadolu’nun bu cömert analarının doğurduğu Mehmetçiğin bileğini kimse bü- kemez ana, korkmayasın. Afyon İstasyonuna geldiğimizde trenden indik hepimiz. Afyonlular buraya “İzmir İstasyonu” derlermiş, duyunca çok hoşuma gitti. Burda hepimizi bölük bölük ayırdılar, Haşan başka bir bölüğe düştü. Onların birliği trenle yola devam edip Doğu Cephesine gidecekmiş. (…) Bizim birliği şimdilik İnönü’deki birliğe dahil ettiler. Her gün sabah ezanıyla birlikte talime başlıyor, yatsıya kadar çalışıyoruz. Hava çok soğuk, her yer diz boyu kar. Geceleri çadırın içi bile o kadar soğuk olur ki, cephedeki kardeşlerimiz şimdi ne yapıyordur diye düşünmekten uyku girmiyor gözüme. Komutanlarımız bize evlatları gibi düşkünler. Talimlerden kalan zamanı hep bizim aramızda dolaşarak, halimizi hatırımızı sorarak geçiyorlar. Yemeklerini bizimle yiyorlar. Yemek dediğimiz de ya tarhana çorbası ya mercimek. Yine de boğazımızdan bir lokma sıcak aş geçiyor ya, Allah ordumuza zeval vermesin. Bizi burdan daha içerilere sevk edeceklermiş ama ne zaman olacağı belli değil anacığım. Ne zaman sorsak “Yakında.” diyor komutanlar. İnşallah yakında vatanımızı kurtarmak için biz de üzerimize düşeni yapacağız. Benim için hiç kaygılanmayasın anacığım, içini ferah tut, oğlun yakında Türk askerleriyle beraber bayrağı Sarı kışla ya dikecek. Hepinize selam eder, senin ve ağabeyimin ellerinden, Nevreste’nin gözlerinden öperim.
Sağlıcakla kalın.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 93
1. ETKİNLİK
Soru: Metinden alınan aşağıdaki bölümde duraklamadan okunması gereken kelime veya kelime gruplarını örnekteki gibi belirleyiniz. Yaptığınız ayrıma dikkat ederek metni yeniden okuyunuz. Öğretmeninizin geri bildirimleriyle ayrımlarınızı gözden geçiriniz.
Nevrestedaha bebekti bizim gözümüzde. Ama Salih ağabeyim, o birkaç günlük yolculukta koca bir adam oldu çıktı sanki. Birkaç günde on yıl büyüdü ağabeyim. Sana, bana, kardeşlerine sahip çıkma telaşı büyüttü onu Çanakkale’de kaybettiği bacağından önce. Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa, sen ve kız kardeşim emin ellerdesiniz.
Cevap:
2. ETKİNLİK
Soru: Metnin başlığından ve görselinden hareketle içeriğini tahmin ediniz. Tahminlerinizi ve gerekçelerinizi aşağıya yazınız.
Cevap: Metnin başlığından ve görselinden hareketle metnin savaş için cepheye giden bir askerin ailesiyle mektuplaşması olduğunu düşünüyorum.
Soru: Metnin içeriğiyle ilgili tahminleriniz doğru çıktı mı? Tahminlerinizin doğru çıkıp çıkmamasında gerekçelerinizin etkisini yazınız.
Cevap: Evet metnin içeriğiyle ilgili tahminim doğru çıktı çünkü hem başlıkta hem de görsellerde mektup söz konusu.
3. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruların cevaplarını metinden hareketle defterinize yazınız.
Cevap:
Soru: Okuduğunuz mektup kime ve neden yazılmıştır?
Cevap: Okuduğumuz mektup asker Hüseyin’den annesine duygularını, düşüncelerini ve yaşadığı olaylarla ilgili bilgi vermek için yazılmıştır.
Soru: Hüseyin, hangi gerekçeyle cepheye gitme kararı almıştır?
Cevap: Hüseyin, cepheye kadınlar, çocuklar vatansız kalmasın diye, vatansız kalmak çok zor bir şey olduğu için ve Salih ağabeyi onların başın olduğundan dolayı emin ellerde oldukları için gitme kararı almıştır.
Soru: Hüseyin, annesine geçmişiyle ilgili neleri hatırlatmıştır?
Cevap: Hüseyin, annesine düşman zulmünden dolayı vatanını terk etmek zorunda kaldığı günleri hatırlatmıştır.
Soru: Hüseyin, ailesine ve vatanına bağlılığını nasıl ifade etmiştir?
Cevap: Ailesindeki büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öptüğünü söylüyor, Ayrılık anını unutamadığını söylüyor. Onlara üzülmemelerini tembihliyor. Annesinin ve ağabeyinin fedakârlıklarından bahsediyor. Vatanı düşmandan kurtarmak için sabırsızlandıklarını ifade ediyor. Vatansız kalmayacak, garip kuşlar gibi ordan oraya savrulmayacak bizim evlatlarımız, diyor.
Soru: Anadolu’daki anaların Millî Mücadeledeki rolü ve vatan sevgisi mektupta nasıl vurgulanmıştır?
Cevap: Kimi anaların elindeki testiden askerlere ayran dağıttığı, kiminin kendi pişirdiği saç ekmeğini dağıttığı söyleniyor. Belki elindeki son unla o ekmeği yaptığı ama hepsinin “VATAN SAĞ OLSUN!” dediği ifade ediliyor. Anadolu’nun bu cömert analarının doğurduğu Mehmetçiğin bileğini kimsenin bükemeyeceği vurgulanıyor.
Soru: Mektupta anlatılan olaylara dayanarak o dönemin koşulları hakkında neler söylenebilir?
Cevap: O dönemler gerçekten zor koşulların olduğu bir dönemdir. Ülke daha yeni 1.Dünya Savaşı’ndan çıkmış ve işgal edilmiştir. Ordu hem yorgundur hem de yeterli donanıma sahip değildir. Ülke maddi açıdan çok kötü durumdadır.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 94
4. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümleleri inceleyiniz.
• “Üst baş perişan hepsinde ama hepsinin yüreği vatan aşkıyla çarpar.” cümlesinde altı çizili “ama” kelimesi düşüncenin yönünü değiştirme işleviyle kullanılmıştır.
• “Hepsinin gözleri ışıl ışıl, imanı tam. Ve her istasyonda gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar…” cümlesinde altı çizili “ve” kelimesi ekleme işleviyle kullanılmıştır.
Soru: Okuduğunuz metindeki cümlelerde bulunan altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini aşağıda verilen işlevleriyle eşleştiriniz.
a. Seçenek belirtme b. Ekleme c. Zıtlık ç. Özetleme
Cevap:
Soru: Siz de metinden bu tür ifadelerin kullanıldığı cümleleri bulup işlevlerini belirterek aşağıya yazınız.
Cevap:
➢ Evvela selam eder, senin ve (ekleme) Salih ağabeyimin ellerinden, kız kardeşimin gözlerinden hasretle öperim.
➢ Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden (sebep) savaşa, sen ve kız kardeşim emin ellerdesiniz.
➢ Oysa (zıtlık)İzmir’ de bahar çoktan yüzünü göstermiş, bademler çiçek açmaya başlamıştı bile.
Soru: Aşağıdaki metinde altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini verilen anlamlarla eşleştiriniz.
a. Zıtlık b. Ekleme c. Sonuç bildirme ç. Örnekleme d. Vurgulama e. Ekleme
Cevap:
Soru: Siz de içinde geçiş ve bağlantı ifadelerini kullandığınız üç cümle yazınız.
Cevap:
➢ Şeftali ve kiraz en sevdiğim meyvelerdir.
➢ Kuzenim bize gelecekti ama son anda işi çıkmış.
➢ Doğal gaz faturası yüksek geldi çünkü hava çok soğuktu.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 95
5. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki görseli inceleyiniz ve metni okuyunuz.
CEPHEDEN MEKTUP
Hüseyin cephede bir ağacın altında dinlenmektedir. Elinde kâğıt ve kalem, anasına mektup yazmak niyetindedir. O sırada komutanı Hüseyin’e yaklaşır. Hüseyin, tam karşısına gelip duruncaya kadar onu fark etmez. Komutanını görür görmez ayağa fırlar ve selam verir:
— Emret komutanım!
— Hüseyin, evladım, ne yazıyorsun, şiir mi?
Cevap:
Soru: Öğretmeninizin size tanıyacağı süre zarfında yukarıda verilen metindeki karşılıklı konuşmanın devamını bir arkadaşınızla kurgulayınız. Kurguladığınız karşılıklı konuşmayı arkadaşınızla aşağıdaki yönergeler doğrultusunda sınıfta canlandırınız.
• Yeni öğrendiğiniz kelimeleri kullanmaya özen gösteriniz.
• Konuşmanızda uygun geçiş ve bağlantı ifadelerine yer veriniz.
• Konuşma sürecine uygun selam ve hitap ifadelerini kullanınız.
• Konuşmanızda uygun zamanda söz alıp vermeye özen gösteriniz.
• Karşılıklı konuşma sürecinde anlaşılmayan noktaları açıklığa kavuşturmak için soru sormaya özen gösteriniz.
• Canlandırmanızda konuşmanıza uygun yüz ifadelerini kullanınız ve arkadaşlarınızla göz teması kurunuz.
• Size sorulan soruları uygun biçimde cevaplayınız.
Cevap:
CEPHEDEN MEKTUP
Hüseyin cephede bir ağacın altında dinlenmektedir. Elinde kâğıt ve kalem, anasına mektup yazmak niyetindedir. O sırada komutanı Hüseyin’e yaklaşır. Hüseyin, tam karşısına gelip duruncaya kadar onu fark etmez. Komutanını görür görmez ayağa fırlar ve selam verir:
— Emret komutanım!
— Hüseyin, evladım, ne yazıyorsun, şiir mi?
— Mektup yazıyordum komutanım.
—Kime yazıyorsun?
— Anneme ve kardeşime komutanım.
— Ama “Muhtar Hüseyin’e” diye yazmışsın.
— Evet, öyle yazdım komutanım çünkü anamla kardeşimin okuması yok komutanım.
— Sen okuma yazmayı nasıl öğrendin?
— Hem kendim uğraştım hem de muhtar yardım etti komutanım.
— Aferin Hüseyin, mektubuna devam edebilirsin.
— Sağ ol komutanım!
Soru: Karşılıklı konuşmanızı yukarıdaki yönergelere uygun bir şekilde gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Cevap: Evet, karşılıklı konuşmamı yukarıdaki yönergelere uygun bir şekilde gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.
Soru: Anlatımınızda güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi belirleyiniz. Öğretmeninizin geri bildirimleriyle bu yönlerinizi sonraki etkinliklerde geliştirmeye çalışınız.
Cevap: El kol hareketlerimi daha abartısız kullanmam gerekiyor.
6. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki yarım bırakılmış ifadeleri inceleyiniz. Bunların bir anlam bütünlüğüne sahip olup olmadığını arkadaşlarınızla tartışınız.
Cevap: Bu ifadeler, bir yargı bildirmediği için anlam bütünlüğüne sahip değildir.
Milletimiz vatanını her durumda korumasını…
Türk milleti, azim ve kararlılıkla yıllar süren mücadelesini…
Vatan sevgisi bir milletin en güçlü…
Bayrağımızın gökyüzünde dalgalanması bağımsız olduğumuzun Çalışkan bireyler olarak vatanımıza borcumuzu…
Soru: Yukarıdaki yarım bırakılmış ifadeleri anlam bütünlüğü sağlayacak şekilde bağlamdan hareketle tamamlayınız.
Cevap:
➢ Milletimiz vatanını her durumda korumasını bilmiştir.
➢ Türk milleti, azim ve kararlılıkla yıllar süren mücadelesini kazanmıştır.
➢ Vatan sevgisi bir milletin en güçlüduygusu olmalıdır.
➢ Bayrağımızın gökyüzünde dalgalanması bağımsız olduğumuzun göstergesi olmuştur.
➢ Çalışkan bireyler olarak vatanımıza borcumuzu ödemeliyiz.
Soru: Cümleleri tamamlamak için yazdığınız kelimeler bir varlığı mı yoksa “işi, oluşu, hareketi” mi karşılıyor? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Cevap: Bu kelimeler bir iş, oluş, hareket karşılamaktadır. ”Bilmek, kazanmak, olmak, ödemek” sözcükleri bir varlığı karşılamaz yani isim olamaz.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 96
7. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki paragrafı inceleyiniz. Altı çizili kelimeleri isim ya da fiil olarak sınıflandırıp ilgili kutulara yazınız.
Salih ağabeyimin hem gururlu, hem buruk bakışları; senin içine akıttığın gözyaşları hiç çıkmaz aklımdan anam. Kim bilir ne çok ağladın arkamızdan… Ama üzülme anam. Kadınlar, çocuklar vatansız kalmasın diye gidiyoruz cepheye. Hem en iyi sen bilirsin vatansızlığın acısını. Doğduğun, büyüdüğün topraklardan düşmanın zulmü sürmedi mi seni? Ananı, babanı, telli duvaklı gelin gittiğin kocanın mezarını bırakıp da gelmedin mi Manastırdan? Eteğinde dört küçük uşak; aç sefil, nasıl Selanik’e vardığımızı her anlatışında güzel gözlerin dolar.
Cevap:
Soru: Fiiller kutusuna yazdığınız kelimeleri inceleyerek bu kelimelerin ortak özelliklerinin neler olduğunu düşününüz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Bu kelimeler bir iş, oluş, hareket bildirir ve cümledeki ana yargıyı oluşturur.
8. ETKİNLİK
Soru: Karekodu okutarak metni dikkatlice dinleyiniz.
Cevap: Metni dikkatlice dinledim.
Soru: Dinlediğiniz hikâyeden hareketle kadınların Millî Mücadele’ye ne gibi katkıları olduğunu önceki bilgilerinizden de yararlanarak söyleyiniz.
Cevap: Millî Mücadele’de kadınlar hem cephede düşmanla savaşmış hem de ordumuz için cephane üretimi ve üretilen cephanenin ordumuza ulaşması konularında büyük yararlar göstermişlerdir.
Soru: Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Dinlediğiniz metnin içeriğiyle uyumlu olan görseli işaretleyiniz.
Cevap:
Soru: İşaretlediğiniz görselin dinlediğiniz metnin içeriğiyle ilişkisini nasıl kurdunuz? Açıklayınız.
Cevap: Çünkü metinde bir kadın olan Şerife Bacı’dan ve onun hayvanlarla cephane taşımasından söz ediliyor, görselde de cephane taşıyan kadınlar görülüyor.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 97
9. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda bir metnin serim, düğüm, çözüm bölümleri verilmiştir. Bu bölümler neden bu şekilde adlandırılmıştır? Bölümleri okuyup inceleyerek fikirlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Ardından paragrafların karşısında bulunan soruları sözlü olarak cevaplayınız.
Cevap: Serim bölümünde, metinde anlatılacak olay, kişiler, yer ve zaman kısaca tanıtılır yani bunlar okuyucunun önüne serilir. Düğüm bölümünde olay merak edilecek hâle getirilir yani düğüm atılır. Çözüm bölümünde olay okuyucunun merakını giderecek şekilde sona erdirilir yani düğüm çözülür.
Ankara’da soğuk bir kış günüydü. Çocuklar, okul bahçesinde sıraya girmiş, heyecanla bekliyorlardı. Okulun düzenlediği geziyle Türkiye Büyük Millet Meclisine gideceklerdi. Nihayet, yolculuk bitip de Meclis’ten içeri girdiklerinde Ahmet, önce etrafını dikkatlice inceledi ve kendini âdeta bir zaman tüneline girmiş gibi hissetti. Sanki o anda Millî Mücadele yıllarına gitmişti ve takvimler 12 Mart 1921i gösteriyordu… Meclisin duvarlarında önce, “Kahraman Ordumuza” diyen güçlü
bir ses, sonra alkış sesleri yankılandı… Meclis kürsüsüne yaklaştıklarında, öğretmeninin sesiyle irkildi: “Üzerinde yaşadığımız toprakları kazanmak ve korumak için atalarımızın şehit ve gazi olduğu, milletimizin hep birlikte mücadele ettiği yıllardı.
Soru: Serim bölümünde olayın yer, zaman, kişi ya da kişilerine ilişkin bilgiler verilmiş midir? Bu bilgiler nelerdir?
Cevap: Evet verilmiştir. Zaman soğuk bir kış günü, yer Türkiye Büyük Millet Meclisi, kişiler ise öğrenciler, Ahmet ve öğretmendir.
Zamanla, milletçe yaptığımız bu mücadeleye bir marş yazılması ihtiyaç olmuştu. Bunun için, kazanana ödül verileceğinin duyurulduğu bir yarışma düzenlendi. İstiklal mücadelemizi ölümsüzleştirecek bir şiir aranıyordu. Mehmet Akif Ersoy ise, bu yarışmaya para ödüllü olduğu için katılmamıştı. Çünkü milletin ve ordumuzun içinden geçtiği zorlu süreci anlatan, millete adanacak bir şiiri para karşılığında yazmanın uygun olmadığını düşünüyordu.” Ahmet’in gözü bir kez daha bayrağımıza takıldı, duvarlarda ise İstiklal Marşımız yankılanmaya devam ediyordu. Gözleri doldu ve öğretmeninin sesini yeniden duydu: “Fakat dostları Akif’i, kazanırsa para ödülünü yardım olarak vermesi şartı ile yarışmaya katılmaya ikna etti. Oysaki böyle bir ödülü reddederken, Akif’in o günlerde sırtında paltosu yoktu. Soğuk kış günlerinde ceketle geziyor, kimi zaman da bir paltoyu birlikte kaldığı arkadaşıyla nöbetleşe kullanıyordu.”
Soru: Düğüm bölümünde okuyucuda merak uyandıran hangi ifadeler bulunmaktadır? Söyleyiniz.
Cevap: Düğüm bölümünde İstiklal Marşı yarışmasının sonucunun ne olacağını merak ediyoruz.
Mehmet Akif Ersoy, zorlu şartlarda Ankara Taceddin Dergâhında, İstiklal Marşını yazarken büyük duygu yoğunlukları yaşadı ve yazdığı şiir, Meclis’te ayakta dinlenerek ve her kıtası alkışlanarak Millî Marşımız olarak kabul edildi… Meclis’ten-çıktıklarında Ahmet, paltosuna sımsıkı sarılırken bir kez daha paltosu bile olmadığı hâlde vatanı için ödülü reddeden Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle ve minnetle andı. Zihninde İstiklal Marşımızın şu kıtaları vardı:
Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Soru: Düğüm bölümünde merak uyandıran hangi konular bu bölümde çözüme kavuşmuştur? Ahmet’in paltosuna sarılmasına neden olan olay nedir?
Cevap: Yarışmanın sonucunun ne olacağı çözüme kavuşmuştur. Ahmet, Mehmet Akif’in paltosu olmadığını bildiği ve bunun için duygulandığından dolayı paltosuna sarılmıştır. Belki de onun soğuk havaya nasıl dayandığını düşünüp üzülmüştür.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 9^8
10. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda verilen yönergelerden hareketle bir paragraf yazınız.
Serim bölümünü aşağıda verilen kişi, yer, zaman unsurlarına ve olay örgüsüne uygun olarak yazınız.
Yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatan yazınızda olağanüstü kişi ve varlıklara yer vermeyiniz.
Yeni öğrendiğiniz kelimeleri kullanmaya özen gösteriniz.
Kişiler: Öğretmen, Ali, Ali’nin babası Doktor Alper Bey, Zehra, Zehra’nın ninesi Ayşe nine, diğer öğrenciler
Yer: Sınıf, öğrencilerin evleri, otobüs
Zaman: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesi
Olaylar: Bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesi sınıf olarak Ankara’ya yapılacak geziyle ilgili öğretmenin öğrencileri bilgilendirmesi, gezi öncesi öğrencilerin aileleriyle bunu paylaşmaları ve yola çıkış için otobüsün kalkacağı yere gelinmesi.
Cevap:
ANITKABİR MACERASI
Sınıf arkadaşı olan Ali ve Zehra o gün çok mutluydular. Çünkü öğretmenleri sınıfta okul olarak 29 Ekim Cumhuriyet öncesinde Anıtkabir’e öğrenciler ve aileleriyle bir gezi düzenleneceğini söylemişti. Ali ve Zehra, bu geziye aileleriyle katılmak istiyordu. Başvuru belgelerini alıp eve gittiler. Ali’nin babası Doktor Alper Bey de buna sevinmişti çünkü ne zamandır Anıtkabir’e gitmek istiyordu. Hemen belgeleri doldurdular.
Bu arada Zehra da eve gitmiş ve geziyi ailesine anlatmıştı. Buna en çok sevinen Zehra’nın ninesi Ayşe Nine olmuştu çünkü daha önce Anıtkabir’e hiç gitmemişti. Onlar da belgeleri doldurdular.
Otobüs gece 02.00’de okulun önünden hareket edecekti. Ali ve Zehra da diğer öğrenciler gibi saat 01.30’da okulun önünde oldular. Otobüse binip hareket saatini beklemeye başladılar.
Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları Sayfa 99
Soru: Yazınızı tema sonundaki “Yazma Becerisi Öz Değerlendirme Ölçeği”ni kullanarak değerlendiriniz. Gelişmeye açık yönlerinizi belirleyiniz. Sonraki etkinliklerde bu yönlerinizi geliştirmeye çalışınız.
Cevap: Değerlendirmeyi sizler yapabilirsiniz.
BU GÖREV BİZİM
Soru: Atatürk’ün eğitime verdiği önemle ilgili erişim olanaklarınızı da göz önünde bulundurarak gelecek derse kadar uygun kaynaklardan belgesel, kısa film, çizgi film vb. materyallere yönelik bir araştırma yapınız. Araştırmaya başlamadan önce hangi bilgi kaynaklarını ve materyalleri kullanabileceğinizi ve bunlara nasıl ulaşabileceğinizi belirleyiniz.
> Belirlediğiniz materyal ve kaynakları; amaç, ilgi ve ihtiyaçlarınıza uygunluğu açısından değerlendiriniz. Gerekli durumda yeni kaynak ve materyallere ulaşabilirsiniz.
> Bu sürece yeniden başlayacak olsaydınız materyal ve kaynak seçimlerinize yönelik neleri değiştirmek veya korumak isterdiniz? Neden?
> Bu etkinlikte öğrendiklerinizden hareketle sonraki çalışma süreçlerine aktarmak istediklerinizi not alınız.
Cevap:
➢ Konuyla ilgili olarak EBA ve Youtube’da bulduğum kısa videoları izledim. Belirlediğim materyaller amacıma uygundu. Yeterli oldukları için yine bu kaynakları kullanırdım.
➢ Atatürk, eğitimde modernleşmeye önem vermiştir.
➢ Atatürk, eğitimde milli bir kimlik ve bilincin oluşturulmasına büyük önem vermiştir.
➢ Atatürk, toplumun geniş kesimlerinin eğitilmesi gerektiğini savunmuştur.
➢ Atatürk, eğitimde cinsiyet eşitliğini savunmuş ve kız çocuklarının eğitimine büyük önem vermiştir.
***Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar metni cevapları Sayfa (90-91-92-93-94-95-96-97-98-99) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap