Çerçi Bekir metni cevapları ve soruları, Özgün Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 114-115-116-117-118-119-120-121 (Erdemler Teması)
Çerçi Bekir Metni Cevapları
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 114
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: Görsellerinden ve başlığından hareketle okuyacağınız metnin konusunu tahmin ediniz.
Cevap: Görsellerden hareketle metnin çocukların harçlıklarıyla işlerine yaramayan oyuncaklar değil de kitap almaları olduğunu tahmin ediyorum.
Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz.
ÇERÇİ BEKİR
Bir cumartesi günüydü. Her zaman olduğu gibi Çerçi Bekir’in yeri göğü inleten sesiyle uyandım, “Akide şekeri!.. Kuru üzüm!.. Leblebi!.. Mantar tabancaları!.. DüdükleeerL Çatapatlar!..” diye bağırıyordu. Gözlerimi ovuşturarak yatağımdan fırladım. Ceketimi yatağın yanı başındaki sandalyeye asmıştım. Bal rengi gömleğim ve çoraplarım da katladığım gibi duruyordu. Oldum olası böyle yapardım. Akşam yatarken giysilerimi dağınık hâlde bırakmak âdetim değildi. Ninem kazandırmıştı bu alışkanlığı… Daha küçücük bir çocukken, pijama ve çoraplarımı tekmeleye tekmeleye ayağımdan çıkartıp bir kenara fırlattığımı gören ninem, beni bir güzel payladıktan sonra,
— Topla şu giysilerini ve güzelce katla, diye çıkışırdı. (…)
Çoraplarımı giyerken Çerçi Bekir’in sesi yeniden yankılandı: “Akide şekeri!.. Kuru ÜzüüümL Elimi pantolonumun cebine sokup babamın verdiği madenî paraları yokladım. Hepsi de yerinde duruyordu. Tamı tamına yüz yirmi kuruş… İki tane ellilik, iki tane de onluk.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 115
Annemin, “Kahvaltı yapmayacak mısın?” sorusuna aldırmadan, köy kahvesinin bulunduğu yere doğru koştum. Kahveye yaklaşınca paraları avucuma alıp şıkır şıkır sallamaya başladım. Çerçi Bekir, her zaman olduğu gibi, sergisini naylon bir örtünün üzerine yaymıştı. Topu topu üç beş çeşidi geçmeyen yiyecek maddelerinin üzerini, toz konmasın diye, ince bir tülbentle örtmüştü. Ama benim asıl ilgimi çeken şeyler, cam kapaklı tahta kutunun içerisindeydi. Örneğin mantar tabancaları, çatapatlar, renkli balonlar, kamış kavallar, bir üfleyişte dokuz ses çıkartan plastik mızıkalar…
Çerçi Bekir, eşeğini kahvenin arkasındaki demir halkaya bağlamaya çalışırken köyün çocukları serginin çevresini sarmaya başladılar. Paraları olsun veya olmasın, cam kapaklı kutunun içini her çocuk görmek isterdi. Ama Çerçi Bekir’i asıl ilgilendiren şey paraydı. Öyle kurnaz bir bakışı vardı ki hangimizin gerçek alıcı, hangimizin meraklı olduğunu şıp diye anlardı. (…)
Benim cebimde param vardı ama ne alacağıma bir türlü karar veremiyordum. Ayrıca öğretmenimizin hafta içerisinde söylediği sözler hep aklıma takılıyordu: “Yok düdükmüş, mantar tabancasıymış. Başka şey bilmez misiniz siz? Bunlar hep para tuzağı. Harçlığınızı biriktirip güzel kitaplar alsanız olmaz mı?”
Hem bunları düşünüyor hem de elimdeki paraları havaya atıp tutuyordum. Çerçi’nin gözü hep bendeydi. Bir ara, avucumdaki bozuk paralardan biri yere düştü. Üstelik yuvarlana yuvarlana adamın önüne kadar gitti. Çerçi Bekir’in hâlini bir görmeliydiniz… Hemen kaptı parayı, sonra bana dönüp:
— Ne istiyorsun? dedi. Akide şekeri mi, leblebi mi?
— Hayır, ikisini de istemiyorum.
— Öyleyse kuru üzüm.
— Hayır, kuru üzüm de istemiyorum.
—Anlaşıldı, senin derdin mantar tabancası. O zaman daha para vereceksin.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 116
Adama bak.” diye geçirdim içimden. “(…) İlle de bir şey satacak.” Sonra bütün cesaretimi toplayıp:
— Ben hiçbir şey almak istemiyorum, dedim. Paranın elimden düştüğünü sen de biliyorsun. Ver onu geri.
Çerçi Bekir, arsız arsız sırıttıktan sonra parayı geri vermek zorunda kaldı.
— Bundan sonra paralarımı biriktirip kitap alacağım, diyerek geri geri çekildim. Çerçi Bekir, yine kurnaz kurnaz güldü:
— Onun da kolayına bakarız evlat!
Söylediğinden pek bir şey anlamamıştım. Babamın verdiği para, hafta boyunca yine cebimde kaldı. Fakat öbür cumartesi ilginç bir şey oldu. Belki inanmayacaksınız ama Çerçi Bekir’in sergisinde bir yığın öykü kitabı gördüm. Gerçi eski püskü şeylerdi ama yine de sevdim. Öğretmenimi çağırıp gösterdim. Bana tam altı tane kitap seçti. Paramın hepsini seve seve verdim. Çerçi’nin yanından ayrılırken öğretmenim kulağıma eğilip şöyle fısıldadı:
“Aferin sana, bu gidişle Çerçi Bekir’i kitapçı Bekir yapacaksın. Hiç düşündün mü? Alışveriş dünyası hep böyledir. Bütün satıcıları alıcılar yönlendirir… Kötülük isteyenler çoğaldıkça kötülük satıcıları, iyilik isteyenler çoğaldıkça da iyilik satıcıları artar.”
Öğretmenim çok haklıydı. Onu bugün daha iyi anlıyorum.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 117
1. ETKİNLİK
Soru: Metinde geçen aşağıdaki kelimelerin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Sonra bu kelimelerin anlamını sozluk.gov.tr adresinden bulup yazınız. Tahminlerinizle sözlük anlamlarını karşılaştırınız.
Cevap:
akide
- Tahminim: Bir tür şeker.
- Sözlük Anlamı: Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker; akide şekeri.
çerçi
- Tahminim: El arabasında bir şeyler satan seyyar satıcı.
- Sözlük Anlamı: Köy, pazar vb. yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse.
mantar tabancası
- Tahminim: Bir tür oyuncak tabanca.
- Sözlük Anlamı: Borusunun ucuna içi barutlu mantar takılarak patlatılan, tabanca biçiminde bir tür çocuk oyuncağı.
çatapat
- Tahminim: Duvara sürterek ya da taşla vurarak kıvılcım çıkartan bir çocuk oyuncağı.
- Sözlük Anlamı: Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde “çat pat” diye patlayan bir eğlence fişeği; çatpat, çıtpıt.
âdet
- Tahminim: Alışkanlık.
- Sözlük Anlamı: Bir davranışı alışkanlık hâline getirme.
çıkışmak
- Tahminim: Terslemek.
- Sözlük Anlamı: Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak.
kaval
- Tahminim: Genellikle çobanların çaldığı bir müzik aleti.
- Sözlük Anlamı: Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı.
mızıka
- Tahminim: Üflemeli bir çalgı.
- Sözlük Anlamı: Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı.
kurnaz
- Tahminim: Uyanık.
- Sözlük Anlamı: Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren.
aklına takmak
- Tahminim: Bir şeyi yapmayı kafaya koymak.
- Sözlük Anlamı: Sürekli olarak bir şeyi düşünmek, bir düşünceye saplanıp kalmak.
sergi
- Tahminim: Satış yapılan yer.
- Sözlük Anlamı: Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 118
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda metinde geçen bazı cümlelere yer verilmiştir. Bu cümleleri metne bakarak tamamlayınız.
Cevap:
Her zaman olduğu gibi Çerçi Bekir’in yeri göğü inleten sesiyle uyandım.
Öyle kurnaz bir bakışı vardı ki hangimiz gerçek alıcı hangimiz meraklı olduğunu şıp diye anlardı.
Ayrıca öğretmenimiz hafta içerisinde söylediği sözler hep aklıma takılıyordu.
Başka bir şey bilmez misiniz? Bunlar hep para tuzağı.
Sonra bütün cesaretimi toplayıp
-Ben hiçbir şey almak istemiyorum dedim.
Soru: Bu cümlelerdeki deyimleri kullanarak aşağıya yeni cümleler yazınız.
Cevap:
Cümlelerim:
- Golden sonra taraftarların sesi yeri göğü inletti.
- Kardeşim masum masum yanıma gelince ne demek istediğini şıp diye anladım.
- Ne zaman ders çalışmak istemesem dedemin sözleri aklıma takılıyordu.
- Sosyal medyadaki yalan reklamlara aldanmamak lazım, hepsi para tuzağı.
- Çocuk, cesaretini toplayıp kendini denize attı.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 119
3. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
Cevap:
Soru: Metinde bahsi geçen çocuk, cumartesi günleri nasıl uyanmaktadır?
Cevap: Metinde bahsi geçen çocuk Çerçi Bekir’in yeri göğü inleten sesiyle uyanmaktadır.
Soru: Çerçi Bekir’in sergisinde hangi ürünler vardır?
Cevap: Çerçi Bekir’in sergisinde akide şekeri, kuru üzüm, leblebi, mantar tabancası, düdük, çatapat, balon, kaval, mızıka vardır.
Soru: Metnin başkahramanının olumlu hangi yönlerine değinilmektedir?
Cevap: Ceketini sandalyeye asması, gömlek ve çorabını katlaması, giysilerini dağınık hâlde bırakmaması.
Soru: Çerçi Bekir’in metinde hangi özelliklerinden bahsedilmektedir?
Cevap: Parayı seven, kurnaz birisidir. Kimin gerçek alıcı olduğunu hemen anlar.
Soru: Öykünün başkahramanı, Çerçi Bekir’den neden bir şeyler alamamıştır?
Cevap: Çünkü aklına öğretmeninin dedikleri gelmiştir. Öğretmenleri, paralarıyla gereksiz şeyler değil kitap almalarını istemişti.
Soru: Çerçi Bekir’in haftaya cumartesi köye kitaplarla gelmesini alıcı-satıcı ilişkisi üzerinden değerlendiriniz.
Cevap: Satıcı, alıcının isteklerine göre sattığı ürünleri değiştirmektedir. Alıcının talepleri hangi yöndeyse satıcı da ona göre ürünler getirmektedir.
4. ETKİNLİK
Soru: Harçlık biriktirmenin faydaları hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz. Bu faydaları aşağıdaki kavram haritasına yerleştiriniz.
Cevap:
Kavram Haritası:
- Tasarruf alışkanlığı kazandırır.
- Aile bütçesine katkı sağlar.
- Parayı kullanma becerisi kazandırır.
- Kendine güven kazandırır.
- Hedef belirleme becerisi kazandırır.
- Acil durumlara hazırlıklı olunur.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 120
5. ETKİNLİK
Soru: “Bütün satıcıları alıcılar yönlendirir… Kötülük isteyenler çoğaldıkça kötülük satıcıları, iyilik isteyenler çoğaldıkça da iyilik satıcıları artar ” Okuduğunuz öyküde geçen öğretmenin söylediği söz hakkında bir yazı yazınız. Yazınızda günlük hayattan örneklere yer veriniz.
Cevap:
İyilik ve Kötülük Pazarında Seçimlerimiz
“Bütün satıcıları alıcılar yönlendirir… Kötülük isteyenler çoğaldıkça kötülük satıcıları, iyilik isteyenler çoğaldıkça da iyilik satıcıları artar.” Bu cümle, toplumların ekonomik ve sosyal yapısında derin bir gerçekliği ifade eder. İnsanların talepleri, piyasada sunulan ürün ve hizmetlerin yönünü belirler. Yani, bir toplumda neyin arzulandığı, o toplumun değer yargılarını yansıtır.
Kötülük arayışında olan bireylerin sayısının artması, bu tür ürün ve hizmetlerin çoğalmasına yol açar. Örneğin, şiddet içeren medya içerikleri, bağımlılık yapıcı ürünler veya ahlaki değerlere zarar veren davranışlar, bu talebin sonucunda piyasada yer bulur. Bu durum, toplumun genel moral yapısını olumsuz etkileyerek, bireyler arasında güvenin azalmasına neden olur.
Diğer yandan, iyilik arayışında olanların çoğalması, toplumsal dayanışmayı, yardımlaşmayı ve pozitif değerleri artırır. Bu durum, sosyal projeler, sürdürülebilir ürünler ve etik tüketim gibi alanlarda gelişmelere yol açar. İyilik isteyen bireyler, toplumda daha sağlıklı ve huzurlu bir ortam yaratmak için çaba gösterir.
Sonuç olarak, bireylerin seçimleri, sadece kendi yaşamlarını değil, aynı zamanda içinde bulundukları toplumu da şekillendirir. İyilik ve kötülüğün bu karşılıklı etkileşimi, bir ayna gibi, bireylerin ve toplumların neyi değerli gördüğünü gözler önüne serer. Kendi tercihlerimizle bu dengeyi etkileme gücüne sahibiz. Bu nedenle, hangi türden satıcıların artmasını istediğimize karar vermek, hepimizin sorumluluğundadır.
Çerçi Bekir Metni Cevapları Sayfa 121
6. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan fiillerin yapısını belirleyerek örnekteki gibi işaretleyiniz.
Cevap:
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: “Kanaat” kelimesinin anlamını araştırınız. Kanaat ile ilgili atasözü, deyim ve özdeyişlerden birkaçını bulup defterinize not alınız.
Cevap: Kanaat: Elindekinden hoşnut olma durumu, yeter bulma, fazlasını istememe, yetinme
Kanaat ile ilgili atasözü, deyim ve özdeyişler
- Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
- Kanaatte izzet, tamahta zillet vardır
- Azıcık aşım, kaygısız başım.
- Kanaat, tükenmez hazinedir.
- Bir başa bir göz yeter.
- Elinde olandan memnun ol, insan her şeyde birinci olamaz. Ezop
- “Şüpheli şeylerden sakın, insanların en abidi olursun. Kanaatkar ol, insanların en şükredeni sayılırsın. Kendin için sevdiğini başkaları için de sev ki, mü’min olursun.” Hz Muhammed
- Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı. Hz. Mevlana
***Çerçi Bekir metni cevapları Sayfa (114-115-116-117-118-119-120-121) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap