İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 124-125-126-127-128-129-130-131 (Erdemler Teması)
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 124
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: İyilik ve yardımlaşma ile ilgili araştırdığınız haber metnini arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Soru: Başlık ve görsellerden hareketle metnin konusunu tahmin ediniz.
Cevap: Başlık ve görsellere bakarak, metnin iyilik, yardımlaşma ve paylaşma konularını işlediğini tahmin ediyorum. Görsellerdeki aile ve yardımlaşma sahneleri, destek olmanın ve paylaşmanın önemini vurguluyor.
İNSANLIK GELİP ÇALAR KAPINIZI
Sonbahar gelmiş, serin günlerin kapısı açılmıştı. Ah, sonbahar! Ah, karlı kış günleri!.. Herkesin bir özlemi vardır, benimki de bunlar işte. Ağaçların yaprakları sararıyor yine bir uçtan. Dökülmüş sarı yapraklar, sabah çiyleri içinde ıslak ıslak… Elmalar kızarmış, ayvalar sararmış, cevizlerin yeşil kabuğu çatlamaya başlamıştı.
Okullar açılmıştı, evet. Çocuklar o serin sabahlarda gözlerini ovalayarak uyanıyor, akşamdan hazır ettikleri çantalarını omuzlayarak okulun yolunu tutuyor.
Anıl, ortaokula başladı bu yıl. Anıl kim mi? Evin küçük oğlu. Yeni okul ona yeni sorumluluklar yüklemiş olmalı ki daha bir coşkulu bu yıl, daha çok çalışıyor. Anlamadığı kimi derslerine arkadaşlarıyla birlikte hazırlanıyor. Bunun için dışarıda arkadaşlarıyla buluşuyor bazen.
Annesi, Anıl’ın evde çalışmasını, arkadaşlarıyla çalışacaksa onları da eve çağırmasını istiyor. Her anne gibi titiz ve duyarlı Bilge Hanım. Dışarıda kimlerle görüştüğünü, neler konuştuklarını, ne yiyip içtiklerini bilmek istiyor. Bu yüzden eğer birlikte çalışacaksa arkadaşlarını eve çağırmasını öğütlüyor.
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 125
Akıllı çocuktur Anıl. Annesinin sözünü dinleyerek birlikte matematik çalıştığı arkadaşını eve getirmeye başladı. Arkadaşını eve çağırdığı için Bilge Hanım’ın artık içi rahat. Çocuklar ders çalışırken onlara yiyecek içecek hazırlıyor. Söz arasında, oğlunun arkadaşına sorular soruyor. Onun ailesi hakkında belli etmeden bilgi alıyor.
Çocuğun adı Kadir. Biraz çekingen, biraz mahcup… Önüne konan tabağa uzanmakta ikircikli davranıyor. Ama Kadir cin gibi bir çocuk. Matematik problemi çözerken kendine güveni tam. Bilge Hanım da farkında bunun. Onun, Anıl’la birlikte çalışmasından memnun. Bu nedenle olacak, ona da kendi çocuğuna gösterdiği özeni gösteriyor.
Havaların serin gitmesine karşın Kadir’in üstünde ince bir gömlekle kumaşı solgun bir ceket var. Belli ki ailesi yoksul, çocuklarına mevsime uygun yeni giysiler alacak paraları yok. Havaların daha da soğuyacağı günlerse uzakta değil.
Bilge Hanım’ın gözünden kaçmadı bu durum. Aklından, giysi dolabında bekleyen şeyleri geçirdi. Kadir için Anıl’ın bir gömleğini ve onun üstüne giyeceği yün kazağını çıkardı. Bir kez daha gözden geçirdi söküğü olmasın diye. Bunları bir torbaya yerleştirdi. Sonra yine bir ara, mutfaktan hazırladığı tereyağlı, reçelli ekmek dilimlerini götürme bahanesiyle yanlarına uğradı. Çocuklar da tam bu sırada derse ara vermişti. Ekmek dilimlerini iştahla yerlerken onlarla konuşmaya başladı. Konuşma arasında Kadir’in babasının hasta olduğunu, çalışamadığını öğrendi. Çocuk bu durumu anlatırken sıkılıyordu. Bilge Hanım onu daha fazla sıkmamak için konuyu değiştirdi. Sonra da masadaki boş tabağı alarak odadan çıktı. İşte o zaman beni anımsadı Bilge Hanım, kocasının nice zamandır gözünden düşmüş olan eski paltosunu.
Dolabı açtı, bulunduğum askıdan kendisine gülümsediğimi anlamış gibi elini uzatıp kumaşımı okşadı. Vedalaşmak üzere olduğumuzu hemen, o an anladım! Devetüyü rengi, bir zamanlar pek modaydı. Birazcık solgun dursam da sapasağlamdım. Daha kaç kışa dayanabilirdim? Ah, dilim olsa da anlatabilseydim bunu onlara!
Bilge Hanım hâlden anlar biriydi. Beni büsbütün gözden çıkarıp atmamış, bugünler için saklamıştı. Askıdan alındım. Dürülüp paketlendim, bir başka torbaya yerleştirildim. Çocukların dersi bittiğinde Bilge Hanım, Kadir’e sevecenlikle seslendi: “Çocuğum, bunları senin için hazırladım. Önümüzde soğuk günler var. Anıl da senin kardeşin sayılır. Kardeşler birbirinin giysisini giyebilir. Bu büyük paket de baban için. Umarım beğenir. Selamlarımızla birlikte götür kendisine. Eğer iki paketi taşımak zor olacaksa Anıl sana yardım etsin. Eve kadar taşır.” Kadir çocukça bir mutlulukla, “Taşırım ben!” dedi. “Anıl yorulmasın.” Çantasını sırtına astı, iki eline birer paket aldı, birlikte çıktık.
Ben paketin içinde yeni sahibime doğru giderken enikonu coşkuluydum! Paketten kolumu çıkarıp salladım ama kimse görmedi bunu.
“Sizinle güzel zamanlarımız oldu. Birlikte ne zor kışlar, ne soğuklar geçirdik. El üstünde tutardınız beni. Doğrusu ben de bütün sıcaklığımla sarılırdım sahibime. Dışarıdan gelince özenle çıkarılır, askıya asılırdım. Mutlu bir yuvanın sıcaklığıyla kurur, yeniden sahibimin sırtına geçeceğim sabahı beklerdim. Şimdi bana gereksinim duyan başka bir
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 126
cana sarılıp onu ısıtmaya gidiyorum. Çok mutluyum! Hoşça kalın eski dostlarım.” Böyle seslene- bilmeyi ne çok isterdim, bilemezsiniz.
Yeni evimi, yeni sahibimi yadırgadım diyemem. Ama bu denli sevinç kaynağı olacağımı, doğrusu ya, düşünmemiştim. Bu kadar önemseneceğimi… Yoksul bir evin insanları arasındaydım şimdi. Yeni sahibimin palto alacak parası yoktu anlaşılan.
Sanki yıllarca yolumu gözlemiş gibi özlemle tuttu beni. Kadir’in annesi ve iki kardeşinin hayranlık dolu bakışları altında sırtına geçirdi. İki eliyle sıvazladı iki yandan. “Ne kadar güzel bir kumaş!” dedi. “Üstünden yağ gibi kayıyor insanın eli.” Övülmek hoşuma gitmişti, gözlerimi yumdum mutlulukla. İki yakamı bir araya getirerek sarındı. “İçim ısındı!” diye açıkladı. “Gönderenler dert görmesin.”
Ellerini tutamıyordu sanki, sürekli okşuyordu havımı. Bu okşayışla duygularını anlatmış oluyordu. Derken elini cebime soktu. O an anımsadım ben de cebimde saklı duran küçük paketi. Yeniden hayata katılmanın sevinciyle unutmuştum. Yeni sahibim merak içinde, cebimdeki pa-
ketçiği çıkardı. Kâğıt sargıyı açtı. Bir çift burma bilezik ışıltıyla çıktı ortaya. Kırçıl sakalları uzamış zayıf adam, avucunda tuttuğu bileziklere donuk gözlerle bakıyordu öyle.
Kadir’in, annesinin ve kardeşlerinin bakışları da adamın avucunda tuttuğu altın bileziklere kilitlenmiş gibiydi. Herkes şaşkınlık içindeydi. Sevinsinler mi, üzülsünler mi bilemiyorlardı. Kadir’in babasının az önceki sevinci uçup gitmişti. “Bunu sahibine geri götürmeli.” dedi. “Belli ki unutmuşlar.”
Kadir’in annesi “Belki de bize yardım etmek istemişlerdir.” diye iyimser bir açıklama getirmek istedi. Ama Kadir’in babası kararlıydı: “Olmaz öyle şey! Yardım olsun diye eski paltonun cebine altın bilezik koyup göndermez kimse. Unutkanlıkla gelmiş bu bilezikler. Yazık, kolay kazanılmıyor para. Hayır işlediklerine pişman etmeyelim bu insanları. Kendileri istemek durumunda kalırlarsa bize utanmak düşer. Hemen, bugün geri götüreceğiz. Hadi oğlum, düş önüme, arkadaşının evine kadar gidelim! Hem de bu güzel giyecekler için teşekkür etmiş oluruz.”
Kadir’le babası, Anıllara gitmek üzere çıktı. Yeni sahibimi daha ilk günden sevmiştim. Değerbilir insandı. Onunla mutlu geçireceğimiz bir kış vardı şimdi önümüzde. Diyeceğim, umudunuzu hiç yitirmeyin. Umut ettiğiniz şey, beklenmedik bir zamanda gelip çalar kapınızı.
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 127
1. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinde geçen bazı kelimelerin anlamları aşağıda verilmiştir. Bu anlamlardan ve bulmacadaki ipuçlarından hareketle bulmacayı doldurunuz.
Cevap:
Soru: Bulmacadaki numaralanmış kutulardan hareketle aşağıdaki şifreyi çözünüz.
Cevap: İYİLİK OLSUN
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 128
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
Cevap:
Soru: Bilge Hanım, Anıl’ın arkadaşlarıyla evde ders çalışmasını neden istiyor? Açıklayınız.
Cevap: Bilge Hanım, oğlunun kimlerle arkadaşlık ettiğini ve neler yaptığını bilmek istediği için Anıl’ın evde ders çalışmasını istiyor. Böylece, onu daha yakından takip edebiliyor.
Soru: Bilge Hanım, Kadir’e yardım etmek için ne yapmıştır? Siz onun bu davranışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Bilge Hanım, Kadir’e yardım etmek için Anıl’ın eski kıyafetlerini ve kocasının paltosunu vermiştir. Bu davranışı, yardımsever ve duyarlı bir insan olduğunu gösteriyor; çok olumlu bir hareket.
Soru: Metinde hangi varlık kişileştirilmiştir? Örneklerle açıklayınız.
Cevap: Metinde eski palto kişileştirilmiştir. Palto, duygularını ifade eden bir varlık gibi anlatılmış ve sahibine bağlılığını dile getirmiştir.
Soru: Kadir’in babası paltonun cebinde ne bulmuştur? Bu durum karşısında nasıl davranmıştır?
Cevap: Kadir’in babası, paltonun cebinde bir çift altın bilezik bulmuştur. Bu durumu yanlışlıkla olduğunu düşünerek bilezikleri geri vermeye karar vermiştir.
Soru: Metinde sizi en çok etkileyen bölüm hangisidir? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Beni en çok etkileyen bölüm, Kadir’in babasının dürüstçe bilezikleri geri vermeye karar vermesidir. Bu davranış, dürüstlük ve onurun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Soru: İnsanlara yardım ettiğinizde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Örneklerle açıklayınız.
Cevap: İnsanlara yardım ettiğimde kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Örneğin, ihtiyaç sahibi birine yardım ettiğimde onun mutluluğunu görmek, benim için büyük bir sevinç kaynağı oluyor.
Soru: Okuduğunuz metnin anlatım biçimi nedir? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Metnin anlatım biçimi öyküleyicidir. Olaylar, belirli bir sırayla anlatılmış ve karakterlerin yaşadıkları duygulara yer verilmiştir.
3. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki hikâye haritasını okuduğunuz metinden hareketle doldurunuz.
Cevap:
➢ Kahramanlar: Bilge Hanım, Anıl, Kadir, Kadir’in babası.
➢ Zaman: Sonbahar ve kış mevsimi.
➢ Yer: Bilge Hanım’ın evi, Kadir’in evi, mahalle.
➢ Anlatıcı: Üçüncü şahıs anlatıcı (palto aracılığıyla kişileştirilmiş anlatım).
➢ Olay: Bilge Hanım, oğlu Anıl’ın arkadaşı Kadir’e yardıma muhtaç olduğunu fark ederek ona kıyafet ve eski bir palto verir. Kadir’in babası, paltonun cebinde unutulmuş altın bilezikleri bulur ve dürüstçe geri vermeye karar verir.
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 129
Soru: Metindeki yardımcı fikirleri aşağıya yazınız.
Cevap:
Metindeki yardımcı fikirler:
- Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek, hem yardım edenin hem de yardım alanın mutluluğunu artırır.
- Dürüstlük, zor durumlarda bile doğru olanı yapmayı gerektirir ve değerli bir erdemdir.
- Eski eşyalar bile başkaları için değerli olabilir, paylaşmak önemlidir.
- Ailelerin çocukları üzerinde gözetimi, onların doğru arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olur.
- Yardımlaşma ve paylaşma, toplumsal dayanışmayı güçlendirir.
4. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda verilen özelliklerden Kadir’e ait olanların numaralarını tablonun altına yazınız.
1 Çekingen bir çocuktur.
2 Yoksul bir aileye sahiptir.
6 Arkadaşlarını rakip olarak görür.
7 Ders çalışmaktan hoşlanmaz.
3 Bencil ve hırçındır.
4 Derslerinde başarılıdır.
8 Utangaç bir çocuktur.
9 Sorumluluk duygusu zayıftır.
5 Büyüklerine saygı göstermez.
10 Düşünceli ve sevecendir.
Cevap:
Soru: En iyi arkadaşınızın kişisel özelliklerini anlatacağınız kısa bir konuşma yapınız. Konuşmanızda beden dilinizi etkili şekilde kullanmaya dikkat ediniz.
5. ETKİNLİK
Soru: “Hikâye Unsurları” isimli elektronik içeriği yapınız.
Cevap: Keyifli bir kitap sohbeti başlığını seçtim ve bununla ilgili bir konuşma hazırladım.
GERÇEK DOSTLUĞUN GÜCÜ
En iyi arkadaşımın en belirgin özelliği dürüstlüğü ve samimiyetidir. Her zaman doğruyu söylemekten çekinmez, bu da ona olan güvenimi artırır. Aynı zamanda, çok anlayışlı ve hoşgörülüdür. Sorunlarımı rahatça paylaşabilirim çünkü beni gerçekten dinler ve destek olur. Neşeli ve enerjik bir yapısı var, bu yüzden zor zamanlarda bile beni güldürebilir. Ayrıca, çok yardımseverdir; ihtiyacım olduğunda her zaman yanımdadır. Onunla vakit geçirmek bana huzur ve mutluluk verir. İyi bir dostun insanın hayatındaki önemini her gün bana hatırlatır. Onunla geçirdiğim zaman, gerçek dostluğun ne kadar değerli olduğunu gösterir.
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 130
6. ETKİNLİK
Soru: Paltonun Kadirlerin evine ulaşmasından sonraki bölümü Kadir’in babasının ağzından yeniden yazınız.
Cevap: Oğlum Kadir eve geldiğinde, elinde iki büyük paket vardı. Bilge Hanım’ın gönderdiği paltoyu büyük bir merakla giydim. Sanki yıllardır beklediğim bir dostu kucaklar gibiydim; sırtımı ısıttı, içimi ferahlattı. Cebine elimi attığımda, küçük bir paketi hissettim. Çıkardığımda ise bir çift altın bilezikle karşılaştım. O an şaşkınlık içinde kaldım. Bu bilezikler belli ki yanlışlıkla cebinde kalmıştı. Hemen kararımı verdim: Bilezikleri geri götürmeliydik. Bilge Hanım ve ailesi, yardım etmek isteseler bile, böyle bir şeyi yapmazlardı. Oğlumla birlikte Bilge Hanım’ın evine gidip bilezikleri geri vereceğiz. Doğru olan buydu; dürüstlük her şeyden önemliydi.
İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı Metni Cevapları Sayfa 131
7. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Anlam kayması olan cümlenin başındaki kutuyu çarpı (X) ile örnekteki gibi işaretleyiniz.
Cevap:
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: Kanaat ile ilgili atasözleri araştırınız.
Cevap:
Kanaat ile ilgili atasözleri ve anlamları:
“Kanaat eden, hiç fakirlik çekmez.”
➢ Azla yetinmeyi bilen kişi, yoksulluk hissetmez.
“Kanaat karın doyurur, hırs cepten doyurur.”
➢ Azla yetinmek insanı mutlu eder, aşırı hırs ise insanı mutsuzluğa sürükler.
“Azıcık aşım, dertsiz başım.”
➢ Elindekiyle yetinmek, büyük sorunlardan uzak kalmayı sağlar.
“Gönül zenginliği, mal zenginliğinden iyidir.”
➢ İç huzuru ve gönül zenginliği, maddi zenginlikten daha değerlidir.
“Tok gözlü olan, zengin sayılır.”
➢ İhtiyaçlarını aza indirip doyum sağlayan kişi, gerçek zenginliği yakalar.
***İnsanlık Gelip Çalar Kapınızı metni cevapları Sayfa (124-125-126-127-128-129-130-131) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap