Çanakkale Seddülbahir Kahramanları metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 7. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 62-63-64-65-66-67 (Millî Mücadele ve Atatürk Teması)
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 62
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Soru: Çanakkale Savaşı kahramanlarının fedakârlıklarıyla ilgili yaptığınız araştırma sonucu elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Çanakkale Savaşı Kahramanlarının Fedakârlıkları
Çanakkale Savaşı, Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği en büyük mücadelelerden biridir. Askerlerimiz, imkânsız görünen bir zaferi inanç ve cesaretle kazanmıştır. Birçok asker, açlık ve cephanesizlik gibi zor koşullara rağmen düşmana karşı direnmiş ve vatanlarını savunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, özellikle 57. Alay gibi kahraman birlikler, son nefeslerine kadar savaşmış ve tarihe geçmiştir. Çanakkale Zaferi, bu fedakâr insanların sayesinde kazanılmıştır.
Soru: Çanakkale Türküsü’nü sınıfta arkadaşlarınızla seslendiriniz.
Cevap:
Çanakkale Türküsü
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale’den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah
Çanakkale’den çıktım başım selamet
Anafarta’ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah
Anonim
Metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli okuyunuz.
ÇANAKKALE SEDDÜLBAHİR KAHRAMANLARI
Bir Askerin Siperdeki İlk Gecesi Sevgili Kardeşim Müfit Necdet’e,
Başları göklere uzanmış, dağların üzerinde kartallar gibi uçuşan bulutlar, altın kurdelelerle işlenirken muhitin sükûn ve sükût ile titreyen kalbinde karanlıkları yaran, zulmetlere meydan okuyan bir seda yükseldi: “Silah başına!”
Bu emir birkaç şahısta, birkaç ağızda tekrar ederek yansıdı. Artık gölgeler dolaşıyor, fısıltılar çoğalıyor; bazen kısa, sert ve keskin emirler duyuluyordu. Mahmur gözler, arslan yürekler, cesur yiğitler karşılaştıkça bir nakarat gibi “Düşman taarruz ediyormuş!” deniliyor ve bu cümleyi hafif alaycı bir tebessüm takip ediyordu. Hiçbir yerde, hiçbir kimsede olağanüstülük, heyecan görülmüyordu. Ölüme gitmeye hazırlanan bu cesur kahramanlar üzerinde küçük bir tereddüt bile hissedilmiyordu. (…)
Çanakkale Kirte (Alçıtepe) Cephesi’nde savaşırken sol bacağını kaybeden Fransız Generali Guro, savaştan sonra Haziran 1930’da Atatürk’ün misafiri olarak Türkiye’ye gelip Atatürk’le görüşmüş, Çanakkale’deki Fransız Mezarlığı Abidesi’ni ziyaret etmiş, Türk Şehitliği’ne çelenk koymuştur. (…)
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 63
5 Haziran 1930’da Ankara Türk Ocağı’nı ziyareti sırasında burada Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından karşılanmıştır. Sohbet sırasında etrafında toplananlara şöyle demiştir: “Türklerle savaş yapmış olmam çok mert bir milleti yakından tanımama, sevmeme ve ona saygı duymama vesile oldu. Hiç unutmam, savaş sahasında dövüş bitmişti, yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Fransız ve Türk askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıp vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutamayacağım: Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri kendi gömleğini yırtmış onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla şöyle bir konuşma yaptık:
— Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun?
Mecalsiz hâldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:
— Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi, anlamadım ama herhâlde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok. İstedim ki o kurtulsun, anasının yanına dönsün.
Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada emir subayım Türk askerinin yakasını açtı. O anda gördüğüm manzaradan dolayı yanaklarımdan sızan yaşlarımın donduğunu hissettim. Çünkü Türk askerinin göğsünde bizim askerinkinden çok daha büyük bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı.” (…)
Komşusu Açken Tok Yatan Bizden Değildir
18 Mart akşamı, komutanı Manastırlı Yüzbaşı Hilmi Bey, Koca Seyit’i ödüllendirmek ister. İzinli olarak köyüne göndermek ister.
Seyit:
— Vatanım düşman saldırısı altındayken bu izni kabul edemem, diyerek geri çevirir.
Bunun üzerine Hilmi Bey, Seyit’i ikinci bir tayınla ödüllendirir. Akşam sofrada herkese birer,
Seyit’e iki tayın verilir. Sofrada birinci tayınlar yenilmiştir. Herkesin gözü Seyit’in ikinci tayının- dadır. Seyit, kendisine verilen ödül tayını yiyemez. Arkadaşlarına pay eder.
Hilmi Bey’e:
— Komutanım, arkadaşlarım sofradan aç kalkarken ben tok kalkamam. Ya hepimize ikişer tayın verin ya da bana verdiğiniz ikinci tayını kaldırın, der.
Bize Çanakkale Zaferi’ni kazandıran Türk askerinin böyle dayanışmasıdır. (…)
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 64
1. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki kelimeleri, karşılarındaki anlamlarla örnekteki gibi eşleştiriniz.
1. muhit
2. sükûn
3. sükût
4. taarruz
5. süngü
6. mecalsiz
7. vesile
8. hadise
9. tayın
Cevap:
Soru: Bu kelimelerden dilimize yabancı dillerden geçen beş tanesini seçiniz. Seçtiğiniz kelimelerin Türkçe karşılıklarını kullanarak aşağıdaki yazı alanına bir paragraflık metin yazınız.
Cevap: Bu sabah mahallemde büyük bir olay yaşandı. Herkes sessizlik içinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yakın çevredeki insanlar da bu duruma tanık oldu. Olayın çıkış nedeni ise bir yanlış anlaşılmaydı. Sonunda huzur sağlandı ve sakinlik geri geldi, herkes derin bir nefes aldı.
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 65
2. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
Soru: Metnin birinci bölümünde bahsedilen askerin siperdeki gözlemleri nelerdir? Anlatınız.
Cevap: Metnin birinci bölümünde bahsedilen asker, siperde gece boyunca çevresindeki sessizliği, gölgelerin dolaşmasını ve fısıltıların çoğalmasını gözlemlemiştir. Ayrıca askerler arasında düşmanın saldıracağı haberi alaycı bir tebessümle karşılanmıştır.
Soru: Düşman taarruz ediyormuş!” haberini alan askerlerin bunu alaycı bir tebessümle karşılamasını nasıl yorumluyorsunuz?
Cevap: Askerler, düşmanın taarruz edeceği haberini alaycı bir tebessümle karşılamıştır çünkü ölümle burun buruna oldukları hâlde korkusuz ve cesurdurlar. Savaşın zorluklarına alışmış, düşmana karşı güçlü bir inanç geliştirmişlerdir.
Soru: Fransız Generali Guro, Türkiye’ye niçin gelmiştir? Anlatınız.
Cevap: Fransız Generali Guro, Haziran 1930’da Atatürk’ün misafiri olarak Türkiye’ye gelmiştir. Çanakkale’deki Fransız Mezarlığı’nı ve Türk Şehitliği’ni ziyaret etmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirmiştir.
Soru: Fransız General’in Çanakkale Savaşı sırasında şahit olduğu ve unutamadığı olay nedir? Kısaca anlatınız.
Cevap: Fransız General’in Çanakkale Savaşı sırasında şahit olduğu unutamadığı olay, bir Türk askerinin göğsünde büyük bir süngü yarası olmasına rağmen yaralı bir Fransız askerine yardım etmesidir. Bu asil davranış karşısında General gözyaşlarına boğulmuştur.
Soru: Koca Seyit, komutanı tarafından nasıl ödüllendirilmiştir? Koca Seyit’in bu ödüle tepkisi ne olmuştur? Anlatınız.
Cevap: Koca Seyit, komutanı Manastırlı Yüzbaşı Hilmi Bey tarafından ikinci bir tayınla ödüllendirilmiştir. Ancak Seyit, arkadaşları açken kendisinin iki tayın yemesini kabul etmemiş, ikinci tayını arkadaşlarına pay etmiştir.
Soru: Sizce Türk askerini değerli kılan özellikler nelerdir? Açıklayınız.
Cevap: Türk askerini değerli kılan özellikler; cesaret, fedakârlık, mertlik ve yardımlaşma duygusudur. Türk askeri, vatanı ve milleti için korkusuzca mücadele ederken, insanlık ve vicdan değerlerini de her zaman ön planda tutmuştur.
3. ETKİNLİK
Soru: Çanakkale Savaşı yıllarında evladını cepheye gönderen bir ebeveyn olduğunuzu hayal ediniz. Aşağıya, cephedeki evladınıza hitaben bir mektup yazınız. Mektup türünün özelliklerine dikkat etmeyi unutmayınız.
Cevap:
Sevgili Evladım,
Cephedeki cesaretini duyduğumda gururla doluyorum. Senin gibi yürekli bir evladım olduğu için her gün şükrediyorum. Unutma ki bu vatanın her karış toprağı senin ve arkadaşlarının kahramanlıklarıyla savunuluyor. Burada herkes senin dönüşünü sabırsızlıkla bekliyor. Kendine iyi bak, dualarım seninle. Vatanı savunmak için orada olsan da, unutma ki evin seni bekliyor.
Sevgilerle,
Annen
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 66
4. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz metinden hareketle aşağıdaki cümleleri neden-sonuç ilişkisi oluşturacak şekilde tamamlayınız.
Cevap:
Fransız Genarali Guro Türklerle savaştığı için onları yakından tanıma fırsatı bulmuştu.
Türk askeri merhametli olduğu için Fransız askerine yardım etti.
Koca Seyit vatanını savunmak için izinli olarak köyüne gitmek istemedi.
5. ETKİNLİK
Soru: Aşağıda, 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın görseli yer almaktadır. Anıt ile ilgili bir araştırma yaparak elde edeceğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
15 Temmuz Şehitler Anıtı
15 Temmuz Şehitler Anıtı, Türkiye’nin demokrasi ve milli irade mücadelesini simgelemek amacıyla 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde şehit düşenler anısına yapılmıştır. Anıt, İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu Yakası girişinde yer alır. Anıtın kubbe şekli, birliği ve dayanışmayı temsil ederken, içindeki sekiz köşe yıldız İslam kültüründeki anlamlı sembollerden biridir. Anıt, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlüğe olan sarsılmaz inancını simgelemektedir.
Soru: “Şehitlik” kavramının sizde uyandırdığı duygu ve düşünceleri anlatan bir konuşma yapınız.
Cevap:
Şehitlik Konuşması
Şehitlik, vatan ve millet uğruna canını feda eden kahramanların unvanıdır. Şehitler, bağımsızlık ve özgürlük için en yüksek fedakârlığı gösteren insanlardır. Onların bu fedakârlığı sayesinde bizler bugün özgür ve bağımsız bir ülkede yaşıyoruz. Şehitlik kavramı bende büyük bir saygı ve minnettarlık duygusu uyandırıyor, çünkü onlar bu vatanın varlığı ve geleceği için canlarını feda ettiler. Onları her zaman rahmet ve minnetle anıyoruz.
Çanakkale Seddülbahir Kahramanları Metni Cevapları Sayfa 67
6. ETKİNLİK
Nergis ve Ferit adlı iki arkadaş, okullarından çıkarak önce aile sağlığı merkezine sonra müzeye, müzenin ardından da Şehitler Anıtı’na gideceklerdir. Nergis ve Ferit’in izlediği güzergâh şu şekildedir:
• Okuldan çıkıp ok yönünde ilerleyerek Altay Caddesi’ne çıkmışlar, caddeden Aile Sağlığı Merkezine doğru yürüyerek ikinci aradan sola dönüp Aile Sağlığı Merkezine ulaşmışlardır.
• Aile Sağlığı Merkezinden çıktıktan sonra sağa dönmüşler, Kahramanlar Caddesi’nden Pırlanta Sokak’a kadar yürüyüp tekrar sağa dönmüşlerdir. Pırlanta Sokak ile Cumhuriyet Cad- desi’nin kesiştiği yerde müzenin giriş kapısına ulaşmışlardır.
• Müzeden çıkarak sağa dönüp Gündoğan Caddesi’ne ulaşmışlar, sağdan ikinci araya dönerek Yağmur Sokağı’na kadar yürümüşlerdir. Yağmur Sokağı boyunca park yönünde ilerleyerek sokağın bittiği yerde sağa dönmüşler ve Şehitler Anıtı’nın park yönündeki giriş kapısına ulaşmışlardır.
Soru: Bu yönergelerden hareketle Nergis ve Ferit’in yürüdükleri güzergâhı aşağıdaki kroki üzerinde çizerek gösteriniz ve Şehitler Anıtı’nın bulunduğu yeri işaretleyiniz.
Cevap:
Soru: Nergis ve Ferit’i okuldan Şehitler Anıtı’na kadar farklı bir yoldan yürütünüz. Bu yolu arkadaşlarınıza anlatınız.
Cevap:
Nergis ve Ferit’i okuldan Şehitler Anıtı’na farklı bir yoldan şu şekilde yürütebiliriz:
- Okuldan çıktıktan sonra Cumhuriyet Caddesi‘ne doğru ilerlesinler. Bu caddede sola dönüp yürümeye devam etsinler.
- Cumhuriyet Caddesi’nden Pırlanta Sokak yerine Nehir Caddesi’ne dönsünler. Bu cadde boyunca dümdüz yürüsünler.
- Nehir Caddesi‘nden sonra Yağmur Sokak’a ulaşsınlar ve sokağın sonuna kadar ilerlesinler.
- Yağmur Sokağı’nın sonunda sağa dönerek Park yönüne ilerlesinler. Buradan Şehitler Anıtı’na ulaşacaklardır.
Bu yol, okuldan park yönüne giden farklı bir alternatif yol sunmaktadır.
GELECEK DERSE HAZIRLIK
Soru: TBMM’nin açılışının tarihimizdeki önemi ile ilgili bir araştırma yapınız.
Cevap:
TBMM’nin Açılışının Tarihimizdeki Önemi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde açılmıştır. Bu tarih, Türk milletinin egemenliğini eline aldığı ve bağımsızlık mücadelesine resmî olarak başladığı bir dönüm noktasıdır. TBMM’nin açılması, Kurtuluş Savaşı’nın yönetilmesi ve bağımsızlık hareketinin bir devlet düzenine kavuşması için atılan en önemli adımdır.
TBMM’nin açılması, milletin iradesinin temsil edildiği bir meclis olarak, halkın egemenliğini sağlamıştır. Aynı zamanda, Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle ifade ettiği gibi, monarşi ve saltanat döneminin sona erdiği, halkın kendi kendini yönetmeye başladığı yeni bir dönemin başlangıcıdır.
TBMM’nin açılması, bağımsızlık mücadelesinin hukukî ve siyasî altyapısını oluşturmuş, Kurtuluş Savaşı’na liderlik ederek zaferin kazanılmasını sağlamıştır. Bu nedenle 23 Nisan, Türkiye’de her yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmakta ve tarihimizdeki büyük bir devrimi simgelemektedir.
***Çanakkale Seddülbahir Kahramanları metni cevapları Sayfa (62-63-64-65-66-67) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yorum Yap