Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 52-53-54-55-56-57 (Millî Mücadele ve Atatürk Teması)

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 52

HAZIRLIK

Soru: Mustafa Kemal Atatürk’ün aşağıdaki özdeyişiyle ilgili duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

Cevap: Türk milleti tarih boyunca vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkmış, asla başka milletlerin egemenliği, esareti altına girmemiştir. Bunun için elinden ne geliyorsa yapmış, vatanını korumuştur. Mesela Çanakkale Savaşı zamanında tüm öğrencileri cephede olduğu için bazı okullar mezun verememiş, Kurtuluş Savaşı’nda parası olan parasını, hayvanı olan hayvanını vermiş ve ordumuz ihtiyaçlarını gidermiştir. Söz konusu vatan toprağı olduğunda geride kalan her şeyi önemsiz detaylar olarak görmüş ve Atatürk’ün bu sözünü bizzat yaşayarak göstermiştir.

Soru: Mustafa Kemal Atatürk’ün başardıkları düşünüldüğünde onun hangi kişilik özelliklerine sahip olduğu söylenebilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Mustafa Kemal Atatürk’ün başardıkları düşünüldüğünde onun bir kere vatan millet sevgisiyle dolu olduğu, çok zeki olduğu, aldığı kararları hayata geçirme konusunda kararlı olduğu, yenilikçi devrimci birisi olduğu söylenebilir.

Soru: Metni, önemli gördüğünüz yerlerin altını çizerek sessiz okuyunuz. Okumayı tamamladıktan sonra önemli gördüğünüz yerleri, nedenleriyle birlikte arkadaşlarınıza açıklayınız.

Cevap:

Metinde önemli gördüğüm yerler şunlardır:

“Bu konu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim. Bir elini makineye koy, diğerini ben tutacağım; yıldırım çarparsa seni de çarpar, beni de!”

Mustafa Kemal, ceketinin cebinden ipek mendilini çıkartıp maniplenin üstüne koydu. Ahmet Remzi için telleri devreye sokmaktan başka çare kalmamıştı. Telleri devreye sokar sokmaz, Mustafa Kemal’den, manipleyi bırakmasını istedi. Mustafa Kemal bırakmadı. Ahmet Remzi ısrar etti. Mustafa Kemal, diğer eliyle işaret ederek, aramaya devam edilmesini istedi. Ahmet Remzi, Havza’yı ararken Mustafa Kemal’in bir eli hâlâ makinenin üstündeydi.

Bu bölümlerde vatanın selameti için kendi hayatını riske atan bir vatan sevdalısı olduğu için bu bölümleri önemli gördüm.

YILDIRIM ÇARPARSA SENİ DE ÇARPAR, BENİ DE!

Ahmet Remzi, askerliğini telgraf memur yardımcısı olarak yapmıştı.
1918 yılı sonlarında imzalanan Mondros Silahbırakışması’nın bir gereği olarak 1919 başlarında birliği dağıtıldı.
Ahmet Remzi Antakyalıydı. Ama birliğinden ayrıldıktan sonra Antakya’ya gitmedi, gidemedi. Antakya, Fransız işgali altındaydı.
Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine Samsun’a gitti.
Telgrafhaneye başvurarak askerlik sırasında telgrafhanede çalıştığını, maniple kullanmasını ve Mors alfabesi bildiğini söyledi. Ahmet Remzi hemen işe başlatıldı.
Kahvelerde toplanıp çaresizlik içinde vatanın nasıl elden gittiğini konuştukları akşamların birinde, 1919 yılının 19 Mayıs’ında, Mustafa Kemal adlı bir Paşa’nın Samsun’a geldiğini duydu.
Paşa’yı tanımıyordu; hakkında bilgisi yoktu.
(…)
Birkaç gün sonra, Samsun telgrafhanesinde nöbetçi olduğu bir geceydi…
Hava yağmurlu, elektrik yüklüydü. Telgrafhanenin paratoner sistemi yoktu. Ahmet Remzi, yıldırımdan korunmak için telgraf hatlarının tellerini toprağa verdi.
Kapı nöbetçisi koşarak içeri girdiğinde, saat epey ilerlemişti. Nöbetçi, “Paşa geliyor!” diye söze başlamıştı ki Mustafa Kemal içeri girdi. Yanında birkaç subay da vardı. Ahmet Remzi, hemen ayağa kalktı:
“Buyurun Paşa’m!”
Mustafa Kemal:

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 53

“Derhâl Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor!” dedi.
Ahmet Remzi, pencereden dışarıya baktı:
“Hava elektrikli, telleri toprağa verdik Paşa’m…Sizi görüştüremem.”
Yapılan açıklamayı Mustafa Kemal hiç önemsemedi. Kararlı bir ses tonuyla ne yapması gerektiğini Ahmet Remzi’ye bir kere daha söyledi:
“Bu konu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim. Bir elini makineye koy, diğerini ben tutacağım; yıldırım çarparsa seni de çarpar, beni de!”
“Ama Paşa’m!”
“Ya ölürüz ya vatan kurtulur!”
Mustafa Kemal, ceketinin cebinden ipek mendilini çıkartıp maniplenin üstüne koydu. Ahmet Remzi için telleri devreye sokmaktan başka çare kalmamıştı.
Telleri devreye sokar sokmaz, Mustafa Kemal’den, manipleyi bırakmasını istedi.
Mustafa Kemal bırakmadı. Ahmet Remzi ısrar etti. Mustafa Kemal, diğer eliyle işaret ederek, aramaya devam edilmesini istedi.
Ahmet Remzi, Havza’yı ararken Mustafa Kemal’in bir eli hâlâ makinenin üstündeydi.
Havza, derhâl cevap verdi. Mustafa Kemal Paşa’dan emir beklendiği yazıyordu. Mustafa Kemal şifreli bir not verdi. Ahmet Remzi, notu Havza’ya iletti.
Gelen şifreli cevaba elini makineden çekmeden baktı Mustafa Kemal.
Sonra hızlıca bir şeyler karaladı.
Ahmet Remzi, yazılanları bir kere daha iletti Havza’ya.
Daha sonra Amasya ile şifreli bir görüşme yaptı Mustafa Kemal.
Görüşmesi bitince elini Ahmet Remzi’nin sırtına koyan Mustafa Kemal: “Oh, çok şükür!”
dedi.
Yanındakilerle birlikte telgrafhaneden ayrıldı.
Gözü, Mustafa Kemal’in çıktığı kapıda kaldı, uzun süre yerinden kalkamadı Ahmet Remzi. (…)

Süleyman BULUT (1954-…)
Konya’nın Beyşehir ilçesinin Tolca köyünde doğdu. İlk çalışmaları radyo oyunlarıydı ve İstanbul Radyosu’nun Arkası Yarın, Çocuk Bahçesi, Çocuk Saati programlarında yayımlandı. Daha sonra çocuklar için kitaplar yazmaya başladı. Yayımlanan ilk kitabı KarTanesi’dir. Yayımlanmış kırk kadar kitabı vardır.

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 54

1. ETKİNLİK

Soru: Aşağıda, metinden bazı sözcüklerin anlamları verilmiştir. Belirtilen sayı aralıklarına, anlamlarından hareketle bulduğunuz sözcükleri yazarak bulmacayı doldurunuz.

Cevap:

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 55

2. ETKİNLİK 

Soru: Metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.

Soru: Ahmet Remzi’nin Antakya’ya gidememe sebebi nedir?

Cevap: Antakya Fransız işgali altındaydı.

Soru: Ahmet Remzi neden telgraf aracılığıyla Mustafa Kemal’i Havza ve Amasya ile görüştüremeyeceğini söylemiştir?

Cevap: Hava elektrikli, teller toprağa verildiği için.

Soru: Mustafa Kemal telgrafhaneden ayrıldıktan sonra Ahmet Remzi niçin uzun süre yerinden kalkamamış olabilir?

Cevap: Ahmet Remzi, Atatürk’ün vatanı için gösterdiği fedakârlığa, canını tehlikeye atmasına duyduğu hayranlık ve şaşkınlıktan dolayı uzun süre yerinden kalkamamış olabilir.

Soru: Metinde Mustafa Kemal Atatürk’ün hangi kişilik özellikleri ön plana çıkmaktadır?

Cevap: Metinde Atatürk’ün vatanseverliği, korkusuzluğu, vatanı için canını hiçe sayması ön plana çıkmaktadır.

3. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Ardından cümlelerde tırnak içinde verilen ifadelerin her birini karşılayan sözcükleri bulunuz.

1. “Kalemle yazılmış şeyleri silmeye yarayan nesneyi bana uzatır mısın?
2. Öğretmen “yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kağıt yaprakları kontrol etti.
3. Ben giderim adım kalır “sevilen, güvenileli yakın arkadaşlar beni hatırlasın.

Cevap:

1. Silgi
2. Defter
3. Dost

Soru: a maddesinin birinci cümlesinde yer alan tırnak içindeki ifadeyi karşılayan sözcük “silgi”; ikinci cümlede “defter”; üçüncü cümlede ise “dost”tur. Şimdi soruları cevaplayınız.

Cevap:

Soru: Bulduğunuz sözcüklerin ortak özellikleri nelerdir?

Cevap: Bu sözcüklerin ortak özelliği varlıkları karşılaması yani onların adları olmasıdır.

Soru: Bulduğunuz sözcüklerin kullanıldıkları cümlelerde anlama olan katkısı, cümle içindeki görevi nedir?

Cevap: Bu sözcükler verilen cümlelerdeki varlıkları karşılamaktadır. Uzun bir şekilde “kalemle yazılmış şeyleri silmeye yarayan nesne” demektense o varlığı karşılayan sözcüğü yani onun adını söylemek daha doğru bir yaklaşımdır.

Soru: Aşağıdaki cümlelerden bulduğunuz sözcüklerin ortak bir özelliğini anlatanların sonundaki kutuya ✓ koyunuz.

Cevap:

• Bu sözcükler; iş, oluş veya hareket bildirmektedir. ()
• Bu sözcüklere “-mek / -mak” eki getirilemez. (✓)
• Bu sözcüklere “-mek / -mak” eki getirilebilir. ()
• Bu sözcükler; varlık, duygu, düşünce veya kavramların karşılığıdır. (✓)

Bir varlık, duygu, düşünce veya kavramın karşılığı olan sözcüklere isim (ad) denir.
3. etkinliğin a maddesinde bulduğunuz “silgi, defter ve dost” sözcükleri birer isimdir. İsimlere “-mek / -mak” eki getirilemez

Soru: “Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de!” adlı metinde kullanılan isimleri bulup bu isimlerin metnin anlamına olan katkısını belirlemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız.

Cevap:

Soru: Metinde, isimlerin yerine etkinliğin a maddesindeki cümlelerde olduğu gibi isimlerin karşıladığı varlık, duygu, düşünce ya da kavramları açıklayan, anlatan ifadeler yazılsaydı metin nasıl etkilenirdi, değişirdi?

Cevap: Metin çok daha uzar, içinden çıkılamaz bir hâle gelirdi. Yazar her varlığı, her duyguyu uzun uzun sözcüklerle ifade etmek zorunda kalırdı.

Soru: Metinde, isim türünde sözcükler olmasaydı metnin anlamı nasıl etkilenirdi, değişirdi?

Cevap: Bu durumda metni okuyan herkes ismi kullanılmadan açıklaması verilen varlık, kavram ve duyguları aynı şekilde anlayamayabilirdi.

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 56

4. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda, Mors alfabesindeki işaretlerin harf, sayı ve işaret karşılıkları verilmiştir. Bunları inceleyiniz.

Cevap:

Soru: Mors alfabesi ile yazılmış aşağıdaki şifreyi çözünüz. Ardından defterinize bulduğunuz şifreyi başlık olarak kullandığınız bir şiir yazınız.

Cevap:

Sevdaların en güzeli
Bende bu sevda ezeli
Başımızda şefkat eli
Ne güzelsin sen vatanım

Akdeniz’i Ege’siyle
Yöre yöre şivesiyle
Ali’si, Fatma’sı, Ayşe’siyle
Ne güzelsin sen vatanım

Soru: Dalgalan sen de al bayrak.” cümlesini, Mors alfabesiyle aşağıya yazınız.

Cevap:

Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! Metni Cevapları Sayfa 57

5. ETKİNLİK 

Soru: Araştırmanızdan edindiğiniz bilgilerden yararlanarak Atatürk’ün gerçekleştirdiği inkılaplar ve bu inkılapların önemiyle ilgili bir konuşma yapınız.

Cevap:

Atatürk, devrimci bir kişiliğe sahiptir. Osmanlı Dönemi’nden kalma kurumların yetersizliğinin farkındaydı. Mevcut yasaların, kurumların, alışkanlıkların yönünün Batı’ya dönmüş genç Cumhuriyet’i ileri taşımayacağının farkındaydı. Bunun için olanı düzeltme değil, tamamen ortadan kaldırıp yenisini getirme düşüncesindeydi.

En büyük inkılap Cumhuriyet’in kurulmasıydı. Ve daha Cumhuriyet’i ilan etmeden yönetimin babadan oğula geçme sistemi olan saltanatı kaldırdı. Cumhuriyet’in ilanından sonra da halifeliği kaldırdı. Daha sonraki inkılaplar yeni devletin zihniyetinin toplumda yerleşmesini sağlamaya yönelik inkılaplar oldu. Yani eğitim, giyim-kuşam, takvim, soyadı, alfabe, medeni haklar, seçme ve seçilme hakları gibi.

Tüm bu inkılaplarla genç Cumhuriyet çağdaş bir ülke olma yolunda önemli adımlar atarak medeni bir ülke haline geldi. Bizler de Atatürk’ün ortaya koyduğu bu köklü değişikliklere sahip çıkarak ülkemizi uygarlık yolunda ilerletmeye devam etmeliyiz.

6. ETKİNLİK 

Soru: Millî Mücadele ve Atatürk” temasına uygun bir hikâye yazınız. Hikâyenize uygun bir başlık bulunuz.

Cevap:

BAĞIMSIZLIK YOLUNDA

Ali, 1919’un serin bir sonbahar sabahında, köyünden Samsun’a doğru yola çıktı. Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’yu kurtarmak için başlattığı Millî Mücadele ruhu her yerde yankılanıyordu. Ali de köydeki gençlerle birlikte bu mücadeleye katılmak istiyordu.

Samsun’a vardığında, Atatürk’ün kararlı bakışlarıyla karşılaştı. Paşa, Ali’ye dönerek, “Bu vatanı, inananlar ve cesaret gösterenler kurtaracak. Sen de bizimle misin?” diye sordu. Ali, gözlerinde bir an bile tereddüt olmadan, “Vatan için canım feda!” diyerek mücadeleye katıldı.

Aylar boyunca Ali ve arkadaşları, cepheden cepheye koştu. Yoksulluk, zorluk ve düşman baskısı onları yıldıramadı. Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin bağımsızlık ateşiyle dolup taşan gençler, sonunda zafere ulaştı. Ali, ülkesinin özgürlüğü için savaşmış olmanın gururuyla köyüne döndü. O gün, Türkiye’nin kaderini değiştiren bir kahramanlık destanının bir parçası olmanın verdiği huzurla ailesine sarıldı.

Millî Mücadele, Ali gibi binlerce vatanseverin fedakarlıklarıyla kazanılmıştı ve Atatürk’ün liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştı.

***Yıldırım Çarparsa Seni de Çarpar, Beni de! metni cevapları Sayfa (52-53-54-55-56-57) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.