Samimilik metni cevapları ve soruları, Anka Yayınları 6. sınıf Türkçe kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27 (Erdemler Teması)
Samimilik Metni Cevapları
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 22
DÜŞÜNELİM-TARTIŞALIM
1. Başkalarını kırmadan neler hissettiğinizi nasıl ifade edersiniz?
Cevap: Onlara sorunu yüzlerine karşı söylerim. Onlarla samimi bir şekilde iletişim kurmaya çalışırım.
2. Dostlarınızın hangi tavırları onları, sizin için vazgeçilmez yapar?
Cevap: Onların beni sevmeleri ve bana saygı duymaları. Onlarla çok güzel vakit geçirmem. Birbirimizi çok iyi anlamamız onları benim için vazgeçilmez kılar.
Samimilik demiyorlar mı, büyük bir söz ettiklerini, her işi ta kökünden çözümleyiverdiklerini sanıyorlar. Samimi olmak kolaymış gibi. Öyle ya aklınıza geleni daha doğrusu ağzınıza geleni söyleyi söyleyiverirsiniz, olur biter. İçinizden öyle doğmuş. Ya sizin içinizden saçma sapan şeyler doğuyorsa, karşınızdakinin onurunu kıracak sözler söylemek doğuyorsa, samimidir diye onları da mı beğenecek, onları da mı alkışlayacağız?
(…)
Toplum hayatında kişiler birbirlerinden samimilik beklemezler, terbiye beklerler, nezaket beklerler, birtakım kurallara uyulmasını isterler. Mürailik edeceksiniz, düşünmediğinizi, inanmadığınızı söyleyeceksiniz demiyorum; ama aklınıza geleni şöyle iyice bir tartmadan söylemeye hakkınız yoktur. Yeryüzünde bir başınıza değilsiniz; başkalarının zevkini, hatırını da gözetmeniz gerektir. Bir gün bir mektup almıştım, okurlarımdan biri benim yazılarımdaki samimiliği beğendiğini bildiriyordu. “Acaba başka bir değeri yok mu benim yazılarımın? Bu okurum benim yazdıklarımda kendi işine yarayacak, hoşuna gidecek hiçbir şey bulamamış da onu söylemek mi istiyor?” diye içlendim, durdum. Samimilik arkasından koçanlardan değilim ben, kendimce önemli bulduğum birtakım işler üzerinde düşünürüm, düşündüklerimi de karşımdakilere bildirmek için Türkçede en iyi yolun bu olduğuna inanırım da onun için böyle yazarım. İnsan işini, sevdiği saydığı işini, içinden gelene bırakır mı? Ben de işim
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 23
üzerine, yani yazarlık üzerine hayli düşündüm, türlü yolları denedim, bugünkü değişimi uğraşarak kurdum. Bunu övünmek için de söylemiyorum, yalnız kendimi yaradılışıma bırakmadığımın, yazarlığı küçümseyip onun gereklerine uymaya çalıştığımın bilinmesini isterim. Samimiliği yermeye, kötülemeye mi kalkıyorum? Hayır, bilirim onun büyük bir değer olduğunu. Ama nedir samimilik? Uluorta konuşmak mıdır? Değildir. Samimilik bence bir insanın bir iş üzerine iyice düşündükten sonra, canı pahasına da olsa savunmayı göze alarak ortaya çıkardığı kanısıdır. Değme babayiğidin harcı değildir bu. Doğruyu arayacaksınız, menfaatlerinizi, hatta duygularınızı aşacaksınız, toplumun size aşıladığı ön yargılardan silkineceksiniz, “Şu şöyle demiş, bu böyle demiş.” aldırmayacaksınız; doğruyu bulduğunuzda içinize güven gelecek, o zaman söyleyeceksiniz. Ancak en büyüklerin erebildikleri bir hâldir bu. Andre Gide’i (Andire Jid) samimiliği için överler. Anlarım onu, hayatını bitmez bir savaş içinde geçirdi. Kendi kendisiyle dahi çarpıştı. İnanacağı, gerçekten inanacağı hakikati uzun uzun aradı. O uğurda ötekinden, berikinden ağır söz işitti; ondan da yılmadı, arkadaşlarından, dostlarından ayrıldı. Samimilik onun için aklına geleni, içinden doğanı yazmak değildi; uğraşarak, didinerek varılacak bir erek idi. Kitaplarını okuyanların çoğu onda bir yapmacık görürler, anlayamazlar. Elbette, samimiliği anlamak da kolay değildir. (…)
Sanıyorlar ki insan samimiliği doğuştan getirir. Yağma yok! Çetin bir yoldur ona götüren yol. Bütün büyüklüklere götüren yollar gibi çetindir. Kendinizi büyük görürseniz ne kadar büyük olursanız olun, ereğe göre küçük olduğunuzu anlamazsınız; ona eremezsiniz. Samimilik lâubaliliğin, yarenliğin ayıp olduğunuzu içinize sindirdikten sonra başlar. O zaman kendinize gelirsiniz. “Yahu çevremde adamlar var benim; ben kendimi onlara beğendirmeye, dediklerimi onlara kabul ettirmeye özeniyorum. Demek ki doğru dürüst düşünmeye çalışayım; yalnız beni değil, onları da ilgilendirecek şeylerden konuşayım, deyişime bir çekidüzen vereyim.” dersiniz. İçinizde gerçekten bir cevher varsa siz de birtakım hakikatler bulur, samimiliğe erersiniz.
1. ETKİNLİK
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 24
Aşağıdaki kelimelerin anlamlarını okuduğunuz metinden hareketle tahmin etmeye çalışınız. Tahmin edemediğiniz kelimelerin anlamlarını sözlüğünüzden öğreniniz. Kelimeleri metindeki anlamlarına uygun olarak cümle içinde kullanınız.
Cevap:
Mürai
- Tahminim: Bir şeye bağımlı olmak.
- Sözlük anlamı: birbirinin karşıtı olan iki yanın her birine ayrı ayrı yandaşmış gibi davranan, hangisinin yanındaysa ondan yana görünen, özü sözü bir olmayan (kimse).
Erek
- Tahminim: Ulaşılmak istenen amaç
- Sözlük anlamı: gerçekleştirilmek üzere tasarlanan, ardından koşulan, ulaşılmak, erişilmek istenilen şey.
Lâubali
- Tahminim: Lakayt davranış şekli.
- Sözlük anlamı: çekinmesi, saygısı olmayan.
Mürai
Cümlelerim: Benim hiç mürai arkadaşım olmadı.
Erek
Cümlelerim: Hayatta kendime hep bir erek koymuşumdur.
Lâubali
Cümlelerim: Laubali davranışlardan hiç hoşlanmazdı.
2. ETKİNLİK
Okuduğunuz metni aşağıya özetleyiniz.
Cevap: Okuduğum metinde yazar samimilik ile nezaketsizliği birbirinden ayırmaktadır. Yazara göre bazı insanlar samimi olacağız diye ağızlarına geleni söyleyerek bazen nezaketsizlik yapmaktadırlar. Oysa samimiyet iyi bir şey olsa da asıl değerli olanın nezaketli terbiyeli olmak olduğunu belirtmiştir.
3. ETKİNLİK
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 25
Okuduğunuz metni daha iyi anlayabilmek amacı ile aşağıdaki bölümleri kendinize göre doldurunuz ve bu düşüncelerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Önemli Bulduğum Bilgiler: Mürailiğin ne olduğunu öğrendim. İki yüzlü olmak kötüdür bunu öğrendim. Yine samimi olacağım diye nezaketsizlik tuzağına düşmemeyi öğrendim.
Bu Bilgilerden Yaşamımda Uygulamak İstediklerim: Ben özellikle iki yüzlü davranmamaya çalışacağım. Bunun yanında insanlara olan nezaketimi her koşulda koruyacağım.
4. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
1. Metne göre samimiyet nedir, ne değildir? Açıklayınız.
Cevap: Samimilik yazara göre bir insanın bir iş üzerine iyice düşündükten sonra, canı pahasına da olsa savunmayı göze alarak ortaya çıkardığı kanısıdır. Samimilik ne değildir sorusuna bakarsak ise öyle ya aklınıza geleni daha doğrusu ağzınıza geleni söyleyi söyleyiverirsiniz, olur biter anlayışının samimiyet olmadığını savunmaktad
2. Yazar, Andre Gide’e göre samimiyetin ne olduğunu savunuyor?
Cevap: Samimilik onun için aklına geleni, içinden doğanı yazmak değildi; uğraşarak, didinerek varılacak bir erek idi. der.
3. Samimiyetin başlaması için önce neleri içinize sindirmelisiniz? Neden?
Cevap: Samimilik lâubaliliğin, yarenliğin ayıp olduğunuzu içinize sindirdikten sonra başlar.
4. Yazarın ‘Toplum hayatında kişiler birbirlerinden samimilik beklemezler. Terbiye beklerler, nezaket beklerler, kişilerin birtakım kurallara uymasını isterler.” cümlesindeki düşüncesine katılıyor musunuz?
Cevap: Kesinlikle katılıyorum. Çünkü karşımızdaki hakkında ne düşünürsek düşünelim onu kırmadan ona saygı çerçevesinde yaklaşmamız gerekmektedir.
5. Toplum hayatında insanlardan neler bekliyorsunuz?
Cevap: İnsanların kendi özgürlükleri kadar başkalarının da hak ve özgürlükleri olduğunu hatırlamaları ve ona göre davranmalarını beklerim.
6. Bu metni okumadan önce samimiyetin ne olduğu konusundaki fikriniz ile metni okuduktan sonraki fikirlerinizi kıyaslayınız.
Cevap: Metni okumadan önce samimiyetin her zaman her yerde işe yaradığını olması gerektiğini düşünürken metni okuduktan sonra her zaman her yerde samimi davranılmaması gerektiğini fark ettim.
5. ETKİNLİK
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 26
A. Aşağıdaki cümlelerde hâl ekleri (durum ekleri) yazılmamıştır. Cümlelere uygun hâl eklerini getiriniz. Hâl eklerinin bu cümlelere kattığı anlamları, cümlelerin yanlarındaki boşluklara yazınız.
Cevap:
Annenizi, babanızı, arkadaşlarınızı dinleyin. (belirtme durum eki)
İçimizdeki güzellikler arasında iyiliğin yeri bambaşkadır. (bulunma durum eki)
Onca sorunun, çevre kirliliğinin, savaşların, ölümlerin, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dünyamızda
sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden fazla gereksinmemiz var. (bulunma durum eki)
Evinizden tüm olumlu duygularınızla ayrılın.(ayrılma durum eki)
Her daim yönünüzü iyiliğe güzele, doğruya dönün.(yönelme durum eki)
B. Yukarıdaki hâl eklerini (durum ekleri), verilen anlamlarıyla cümlelerde kullanınız. Cümleleri aşağıya yazınız.
Cevap:
1. Annemizi ziyarete geldik.
2. Evde artık çok vakit geçirmiyorum
3. Senden ayrılmak istiyorum.
4. Bahçeye doğru yolunu değiştirmişti.
6. ETKİNLİK
Samimilik Metni Cevapları Sayfa 27
Aşağıdaki metnin başlık ve sonuç bölümleri eksik bırakılmıştır. Metni içeriğine uygun olarak tamamlayınız. Tamamladığınız metni arkadaşlarınızla paylaşınız.
Dostluk, insanların insanlara sevgi ve bağlılık duyguları ile bağlanmasından başka bir şey değildir.
(…)
Dostlukta birçok nimet bir aradadır, gözlerini nereye çevirirsen, onu orada hazır bulursun. Hiçbir zaman yersiz ve can sıkıcı değildir. Bunun için derler ki “Birçok yerde sudan fazla dosta muhtacız.” Ama burada halk arasındaki üstünkörü dostluktan değil, pek az kişi arasındaki o gerçek ve mükemmel dostluktan bahsediliyor. Dostluk iyi günleri daha çok aydınlatır, felaketleri paylaşarak dağıtır ve hafifletir.
Cevap:
DOSTLUĞUN ÖNEMİ
Dostluk, insanların insanlara sevgi ve bağlılık duyguları ile bağlanmasından başka bir şey değildir.
(…)
Dostlukta birçok nimet bir aradadır, gözlerini nereye çevirirsen, onu orada hazır bulursun. Hiçbir zaman yersiz ve can sıkıcı değildir. Bunun için derler ki “Birçok yerde sudan fazla dosta muhtacız.” Ama burada halk arasındaki üstünkörü dostluktan değil, pek az kişi arasındaki o gerçek ve mükemmel dostluktan bahsediliyor. Dostluk iyi günleri daha çok aydınlatır, felaketleri paylaşarak dağıtır ve hafifletir.
İnsanın çok arkadaşı olur ancak az dostu vardır. Sizler de az olan dostlarınızla ömür boyu saygı ve sevgi çerçevenizi, kardeşlik duygunuzu kaybetmeyin. Her zaman birbirinize sarılın.
***Samimilik metni cevapları Sayfa (22-23-24-25-26-27) hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Çok doğruydu